bitmek tükenmek bilmeyen sektör olarak inşaat

dingoc
türkiye ekonomisinin akp iktidarı ile birlikte keşfettiği, boş bulunan her eyre, ihtiyaç olsun olmasın apartman dikme geleneğinin sektörel adıdır. yeni zenginler çıkarma ve yandaşları ihya etmenin en temiz yolu
language of the mad
önüne geçilmesi imkansızdır. Göç ve nufus artışı oldukça yeni yapılara olan ihtiyaç artıcaktır, bu ihtiyaç bazen konut olur, bazen karayolu olur, bazen de baraj olur. Bu durumu inşaat muhendisi olarak iş imkanı gibi görsem de, aynı zamanda şehirlerinde içine sı*maktayızdır.
genckartal301
ülke ekonomisinin canlı olduğunun göstergesi olarak kabul edilir.

çoğu ekonomiste göre eğer bir ülkede inşaat sektörü canlı ise o ülkede ekonomik göstergeler yükseliyor demektir. bence de haklılardır gardaşlarım. para gani olunca hemen ev alınıyor, ev yaptırılıyor. evin malzemesi için çok harcama yapılıyor. malzemeciye yapılan harcama ekonomiye yine bir gelir olarak giriş yapıyor ve tekrar tekrar harcanıyor. gerçi türkiye'de inşaat sektörünün artış sebebi biraz hükümet gazıyla oldu ama olsun ülke ekonomisi açısından iyidir. tabi ki çevrenin anasını sikmeden binalar dikilirse!
ihtiyar kartal
hakikaten de bitmek tükenmek nedir bilmez. yaparsın, yıkılır. bir daha yaparsın, bir daha yıkılır. sonra modası geçer. bir daha dizayn edersin. soğuk olur yalıtım yaparsın. köydeki kerpiç evini yıkarsın bir daha yaparsın. bu sefer daha hoş görünür çünkü artık betondur. eskiden çadırlarla, ufak tatlı prefabriklerle donatılmış kaplıcalarda, piknik alanlarında bunları yasaklarsın, yıkarsın. bir daha yaparsın. siteler, yazlıklar, devremülkler inşa ederisin. betondan. daha iyi daha hoş olur. stadyumun modası geçmiştir yıkar bir daha yaparsın. tarihi eser olmuş yapıları yıkmazsın, ama bir daha yaparsın üzerini betonla kaplarsın ki daha yeni görünsün diye...

işte böyledir dünya, bitmek tükenmek bilmeyen bir inşaat sektörü gibi.
blackeagle1903
türkiye'deki halkın alım durumunun iyileşmesi ve büyük şehirlerin yoğun göç almasıyla beraber durmak bilmeyen sektördür. örneğin istanbul her yıl 200 binden fazla, ankara 70 bin bursa ve izmir 40 bin nüfus alıyor. doğal olarak bitmek tükenmek bilmeyen tabiri de çok doğru oluyor.
musalla tasi
konut kredisi faiz oranları düşük seviyelerde olduğu için, büyük şehirlerde eski binalarda ve cadde üzeri evlerde oturanların site tarzı evlere geçme isteklerini olduğu için, çocuklu ailelerin çocuklarının dışarıda rahat oynayabileceği evler istediği için, nitelikli konut ihtiyacı özellikle büyük şehirlerde karşılanmadığı için, türk insanının parayı bulunca ticarete yatırmayıp, konut alıp kiracıdan kazık yemekten bıkmadığı için memlekette konut inşaatı bitmez.
avcarlıçürük
konuyla ilgili, çok tanıdık bir hikâye:

--alıntı--

Ispanya sagci Aznar döneminde (1996-2004) (vurgula: ülkenin tüm degerlerini yabancilara satti). Parayi bankalara enjekte edip insaat sektörüne yatirdi. Bankalar ev fiyatlarini sisirerek (vurgula: kira öder gibi ev satin alin) slogani ile orta kesimi ucuz kredilerle kandirdi. Ispanya altin çagini yasadi. (vurgula: Ülke santiyeye döndü). 3 milyondan fazla ev yapildi. Ispanya avrupa'nin en fazla büyüyen ülkesi oldu. Ardindan 2008'de Ispanya'nin balonu patladi. Ispanya altin çaginda bankalar vekaletsiz 20 bin avroya kadar tek bir imza ile kredi veriyorlardi. (vurgula: Herkes zengin sandi kendisini). Simdi ispanya'da halkin %90'ı bankalara borçlu. ana paranin faizini bile ödeyemez durumdalar. Çocuklar açlik sinirinda alarm veriyor.

--alıntı--

artin
yıkılan kentler kasabalar mahallelerde "acele kamulaştırma" kararları ile yeni arsaların açıldığı için devam eden durum.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol