huzunkovankusu

hep yanında olmasa da olduğunu hissettirendir, konuşmak istemediğinde susup saatlerce yanında oturandır, yıllarca görüşmeseniz bile bir araya geldiğinizde kaldığınız yerden devam edebilen kişidir, birlikte en saçma şeylere saatlerce gülebildiğinizdir, geçmişte yaptığınız hataları yüzünüze vurmayan tek kişidir, gün gelir anneniz,babanız,kardeşiniz,abiniz,ablanız, svgiliniz, eşiniz bile vurur ama o vurmaz, hayat koşuşturmasından onu arayıp soramadığınızda gönül koymayan kişidir, bir kız için porselen bebek gibidir bence. kıracağınız için oynamaya,dokunmaya hiç kıyamadığınız ama oynamadığınız zaman hep bir pişmanlık hissettiren. hep o köşe de dursun istediğim zaman erişeyim dediğinizdir. bencillik değil midir diye soracaksınız belki. o da aynı şeyleri sizin için hissediyorsa değildir bence.

ve ekonomi çalışırken odaklanmamı sağlayan ve bu yüzden saatlerdir dinlediğim şarkıdır.[ybkz]swh[/ybkz]

en direk çevirilerinden biri için;

sigara içer misin?
do you drink cigarette?

iki anlamı olması olasılıklı cümle çünkü şahsımca umursamamak mutluluktur diye de çevrimiştir. öyle de değil midir ? ne kadar çok takarsan o kadar mutsuz olursun bu hayatta.

(bkz: chicken translate)

ayrıca cehalet erdemdir diye de bir çevirisi vardır.

guns n' roses' ın da çok iyi söylediği ama benim için bob dylan'dan dinlenesi şarkıdır.

knocking on heaven's doors ve one more cup of coffee yorumlarıyla bende çok ayrı bir yere sahip müzisyen.

hayatın bana söylemesi gereken sözcükler. zira birinin yaşamına bu kadar keşke bırakmamalıydı.

(bkz: the krusty krab)

sünger bob da ki yengeç restoranı. bakınız ki restoranın dış tasarımı lobster trap(ıstakoz tuzağ)'ından geliyormuş. mantıklı ve ilginç.

(bkz: öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler)

asıl ismi Michael David Rosenberg olan ama passenger mahlasını kullanan şarkıcı - söz yazarı. let her go ile hayatıma girmiştir. çok da iyi etmiştir.

Her Eve lazim mi bilemem [ybkz]swh[/ybkz] ama her yurda lazim olani icin
(bkz: bugun)
(bkz: nolmuş)

aslında metalica'nın the unforgiven 1, the unforgiven 2 ve the unforgiven 3 olarak üç parçası bulunmaktadır. benim favorim birdir efendim.

The Unforgiven

New blood joins this earth
And quickly he's subdued
Through constant pained disgrace
The young boy learns their rules

With time the child draws in
This whipping boy done wrong
Deprived of all his thoughts
The young man struggles on and on he's know
A vow unto his own
That never comes this day
His will they'll take away

What i've felt
What i've known
Never shined through in what i've shown
Never be
Never see
Won't see what might have been

What i've felt
What i've known
Never shined through in what i've shown
Never free
Never me
So i dub thee unforgiven

They dedicate their lives
To running all of his
He tries to please them all
This bitter man he is

Throughout his life the same
He's battled constantly
This fight he cannot win
A tired man they see no longer cares
The old man then prepares
To die regretfully
That old man here is me

What i've felt
What i've known
Never shined through in what i've shown
Never be
Never see
Won't see what might have been

What i've felt
What i've known
Never shined through in what i've shown
Never free
Never me
So i dub thee unforgiven

You labeled me
I'll label you
So i dub thee unforgiven

http://www.youtube.com/watch?v=Xgrl9S6HtK8

unforgiven ve nothing else matters şarkılarıyla zamanı yenmiş grup.

"Alışamadım ben bu kente
Alışamadım sensizlige"

Sözlerine sahip haluk levent parçasının adıdır.

"Bu millet seninle"diye devam eden slogandir.

Yine fikret kızılok'un Gönül parcasindaki "sabahın tam üçündesin" ile alakali olduğunu düşündüğüm şarkı sözü. Aslında bakılırsa ikiside aynı şeyi ifade ediyor.

bir rivayete göre de solisti zaten kazım koyuncu'nun akrabası olan grup.

on girdisi dolmadan çaylaklıktan kurtulan ve bu yüzden gözyaşlarına boğulan yazar.[ybkz]swh[/ybkz]

ister kabul et ister etme , unutuyorsun be sözlük kim ölene kadar platonik kalmış ki bu zamana kadar.

iki kız kardeşe sahip bir abinin kız kardeşlerini yerinden kaldırmak için türkçe güzide söz.