huzunkovankusu

(bkz: allah versin)

her komik olayın sonunda mutlaka belirtilir. ayy çok güldüm karnım ağrıdı be.

evde tek bir tane bulunması durumunda çocukların her gece evebeynlerinin yanında uyuma isteğine sebep olan battaniyedir. nereden mi biliyorum?

Boğaziçi Üniversitesi kuzey kampüsündeki eğitim teknoloji binalarının kısaltılmış adıdır. bilinene göre et-a ve et- b olmak üzere iki ayrı binadır. ama eta nın direk okunuşundan dolayı a blok direk eta , b blok ise artık eta-b olarak bilinmektedir.

ne çektik be.

Küçükken elişi kağıtlarıyla süsleyip hatıra sandığı olarak değerledirdiğimiz kutu. Çocukluk işte hiç aklımıza gelmemişti kumbara (!) yapmak.

Farklı illerden ceyrek bilet siparisi vermeninde asil sebebidir. Ama az once enistem parayi kendi icin kovalamaktan vazgecip bana bir araba sozu vermiştir. Sanirim bu durumda onun biletine cikma ihtimali olan buyuk ikramiyeyide ben kovaliyorum.

Supernatural da Dean Winchester in son of a bitch ten sonra en cok kullandigi kelime. Soyleyis tonuna gore kelimenin anlami degisir.

Sanırım içimde yatan gizli hız tutkusunun sebebi. Bırakmadan önce kendisini yarışırken izlediğimde dünyayı unuturdum. F1 de Ferrari taraftarı olmamın sebebi. Keske bıraktıktan sonra hiç dönmeseydi ama Hep efsane kalsaydı. Kaza geçirmiş kayak yaparken. Geç duydum çok üzüldüm.

2013 yılının son pazartesiye denk gelen günü.

Lise arkadaşlarından biri kendisi için "bir insan içinde hiç mi kötülük barındırmaz bu kadar mı saf kalpli olur" demiştir. Az bile demiştir.

Dost,hemşehri, sis ve tanıdığım güne şükrettiğim insan.

(bkz: whats in the box)

Sanirim bu entry simdi dogru yerini buldu.

2013' te beklediğimi bulmuş muyum ki 2014'ten farklı birşey bekleyeyim. Ben kendimi bildim bileli istedigim ama hiç bulamadigim tek seyi tekrar ve tekrar bekliyorum 2014'ten.

Haydi bakalım 2014 mü yaman ben mi yaman.

Brad Pitt'in Seven daki akılda kalıcı repliği.

spoiler--

Filmde Morgan Freeman'a öyle bir bakışla sorar ki bunu kutudaki eşinin kafası değil de benim kafam olsa dersiniz.

spoiler--

Ama ne yazık ki şu aralar internette karşılaştığımda bu replikle ayakkabı kutusundaki milyon dolardan başka birşey getirmiyor. Demek Brad'e malum olmuş abi ondanmış öyle whats in the box diye bağırmaları. Adam kutuda işte kutuda diyormuşta bizim haberimiz yokmuş.

spoiler--

http://www.youtube.com/watch?v=kLDhMU5JvMk

spoiler--

Başladığım dönemde bana hayatımda ki sorunları öyle bir unutturmuş dizi ki sekiz sezonu beş haftada yedim içtim . Sanırım tek bir kategori altında değerlendirilmesi yanlış. İçinde bir tutam dram ve hüzün büyük çapta komedi ve heyecan barındırır. İlk beş sezon favorim olsa da 20 sezon da devam etse izleyeceğim dizi. Jensen Ackles payını da göz ardı etmemek lazım tabi ki.

(bkz: awesome )

Keşke kıyıda köşede 10 eurocuğum olsaydı da bozdursaydım otuz liram olsaydı diye öğrencilerin hayalini süsleyen olay. Bir daha tanık olunur mu
şu kısacık hayatta o da bilinemez tabi.

Küçükken çok sevdiğim sarı kırmızı bir atkı eldiven takımım vardı. Sonra dedi ki birgün annem amcan aldı onları sana galatasaraylı yapmak istiyormuş seni. Sonra takmadım bir daha atkıyı giymedim o eldivenleri.
Anne dışında tüm üyenin Beşiktaşlı olan bir ailede , neredeyse %80'ninin Beşiktaşlı olup muhtarlık arabasının arkasında kocaman bir kartal stickerı olan köyde doğup büyüyüpte Beşiktaşlı olmamak düşünülemezdi zaten. Amca da kimmiş. Hıh.
Hayatımın hiç bir zamanında hissettiklerimi bağıra çağıra ifade edebilen bir insan olmadım. Sanırım bu yüzden Beşiktaş taraftarının o asi ruhuna rağmen ben sessiz bir Beşiktaşlıyım. Küçükken takımımız yenildiğinde içinden tek bildiğim duayı okuyarak (bkz: sübhaneke) bir gol daha atmasını isterdim. Ama artık hissettiklerim içime sığmamaya başladı. Artık Beşiktaş maçı izlerken kendimi ayakta buluyorum mesela . Ya da beğenmediğim bir eleştiri gördüğümde yürü git lan ordan diyorum. Ve düşünüyorum ki artık Beşiktaşlı olmanın ne demek olduğunu öğrendim.

Sanırım Beşiktaşlı olmak değiştiriyor insanı. Bir kere Beşiktaşlıyım dediniz mi artık istesenizde istemesenizde yüreğinizi veriyorsunuz takıma. Ne yapsa vazgeçemiyorsunuz. Tıpkı annenizi sever gibi ya da babanızı. Her defasında kavga edip ayrıldığınız ama ertesi gün barıştığınız sevgiliniz gibi aşık oluyorsunuz ona. Kolunuzda ki arkadaşınız verdiği siyah beyaz bileklik gibi hep yanında olmasını istiyorsunuz. Onunla yaşıyoruz be daha ötesi var mı?

nurhak yorumuyla ben benden alıp her defasında farklı yerlere götüren ama hep aynı burukluğu hisettiren grup.

Günümüz kızları sayesinde nesli tükenmekte olan erkek modeli. Zira bazı kızlarımız var ki bir üzerlerine atlayip ceketi zorla çıkarmadıkları kalıyor.

(bkz: kızların erkek kazak ve ceketi giyme hastalığı)