fani madida

liselilere boşuna haksızlık etmişiz. koskoca milletvekilleri bile söyleyebiliyormuş bu sözü.

http://siyaset.milliyet.com.tr/-oldurecek-misin-kavgasi/siyaset/siyasetdetay/21.10.2011/1453156/default.htm

etik kurulunun raporu basına sızmış. iddialara göre beşiktaş puan silme cezası alacakmış.

http://spor.milliyet.com.tr/rapora-gore-3-takim-kume-dusuyor/spor/spordetay/21.10.2011/1453354/default.htm

ülkemizin kültüründe böyle bir davranış yer etmemiştir. ülkedeki en önemli sınavları eline yüzüne bulaştırıp milyonlarca gencin ve ailesinin psikolojisini siken ösym'nin başındaki ali demir'in istifasını beklerken başbakanımız çıkıp "ali demir manen çok ciddi bir mağduriyete uğradı" demişti.

o gün anladım ki bu ülkede her şey olabilirsiniz ama asla rezil olamazsınız.

başbakanın şehit ailelerine tavsiyesi. kendisinin 80 yaşındaki annesi öldüğünde hüngür hüngür ağladığı görüntülerini unutmadık. anneyi kaybetmek şüphesiz ki en büyük acılardan biridir ve tepkisi son derece insanidir. ama kendisi daha yeni bu acıyı tatmışken 20 yaşındaki evlatlarını toprağa veren annelerden metanet istemesi pek de mantıklı olmuyor.

şüphesiz ki başbakanın kendisi de evlat denilen şeyin önemini biliyor. öyle olmasaydı bir oğlunu askerlikten muaf tutup diğerini de 28 günlük tatil tadında askerliğe göndermezdi herhalde.

arap baharı olarak nitelendirilen ayaklanma ve devrimler bu şekilde başlamıştır. bu nedenle önemini inkar etmemek gerekir. evet götünün üstüne oturup sadece feysbuktan atıp tutmak mantıklı değildir. ama sosyal ağlar doğru şekilde kullanıldığında kitlesel örgütlenme konusunda büyük önem taşır. bu nedenle eleştirirken bunun ayrımını yapmak gereklidir.

zorunlu askerlik uygulamasında sıklıkla tartışılan konuların başında gelir. öncelikle şunu belirteyim ben zorunlu askerlik uygulamasına karşıyım. bir çocuğu 20 yaşında askere alıp vereceğin 3 aylık bir eğitimle yıllarını o dağlarda geçirmiş ve o dağları avcunun içi gibi bilen insanların karşısına sürmek mantıklı değil bana göre. yapılması gereken şey, orduyu profosyonelleştirmektir. böylece daha küçük ama daha kabiliyetli ve daha deneyimli bir ordu elde edilecektir.

profosyonel askerlik isteğe bağlı olacağından vicdani red gibi bir kavramın tartışılmasına da böylece gerek kalmaz. böylece isteyen vatan borcunu dağda kurşun sıkarak öder, isteyen de vergisini verip bu ülke için çalışıp vatanına karşı olan borcunu öder.

kalıbının adamı olmaması. tek yaptığı şey milletin gazını almak. her gün basında abd'ye israil'e iran'a kıbrıs rum kesimi'ne nasıl kafa tuttuğu yönünde pek çok haber görüyoruz. malum toplum olarak balık hafızalı bir halk olduğumuzdan bazı şeyleri hatırlatmakta fayda var.

- abd, türk askerinin başına kimin iktidarında çuval geçirdi? akp. buna tepki olarak ne yapıldı? sadece laf salatası.

- israil türk vatandaşlarını uluslararası sularda kimin iktidarında öldürdü? yanıtı yine akp. buna tepki olarak ne yapıldı? laf salatası + ekonomik ilişkilerin askıya alınması. bakın dikkat edin sadece ekonomik. askeri anlaşmalar aynen devam ediyor. niye? çünkü biz silahlarımızı israil'den alıyoruz. hani şu "asarız keseriz" edebiyatı yaptığımız israil'den.

- 1998 yılında öcalanın imralı hapis cezası başladı. 1999 yılında pkk kendini feshetme karari aldı. 2000 ve 2001 yılında toplam şehit sayısı: 0. 2002 yılında akp iktidarı başladı ve o sene 13 şehitle başlayan sayı her geçen yıl daha da artış gösterdi. akp'nin buna tepkisi ne oldu? intikamım çok acı olacak, bıçak kemiğe dayandı vb. klişe laflar etmek ve basına aba altından soba gösterip bunların yazılmasını engellemeye çalışmak. bugün sınırötesi operasyon yapılmıyor çünkü türkiye bunun için abd'den izin almak zorunda. bakmayın siz öyle basında çıkan haberlere[ybkz]swh[/ybkz] akp dış politikası tamamiyle abd'nin güdümündedir. rte'nin bop eşbaşkanı olması da bunun en büyük göstergesidir.

türkiye'nin ortadoğuda önemli bir güç olduğu söylenir hep. bu külliyen yalandır. türkiye bölgedeki abd'nin kuklalarından sadece birisidir.

19:00 da başlayan ve an itibari ile 0-0 devam eden müsabaka.

bugün bildiğin donuyor bu şehir. ocak-şubat aylarında görmeye alıştığımız soğukları ekim ayında yaşıyoruz. gece kar falan da yağarsa tam olacak.

artık cidden bokunu çıkarmışlar.

http://yfrog.com/z/oduza2j

sabahtan beri dilime takılan, güzel bir yeni türkü şarkısı. yeşilmişik albümünde yer alır. mamak türküsü ya da samsun asfaltı olarak da bilinir.

[ybkz]swh[/ybkz]

geldiğimizde otlar yemyeşildi
ve kuzeydeydi güneş
kömür deposu boşaldı işte
mamak'a sonbahar geldi

güneş altında tutsaklar
geçen sonbahara bakıyorlar
şirin mi şirin gecekondu evleri
samsun asfaltında otomobiller
ne güzeldir yollarda olmak şimdi.


http://fizy.com/#s/1aiy0n

kural olarak 11 kişilik iki takım halinde oynanır. bu 11 futbolcudan 1 tanesi kalecidir. fakat her kuralın olduğu gibi futbol kurallarının da istisnaları vardır. mesela eğer sahadaki takımlardan biri fenrbahçe ise hakem de fenerbahçelilere dahil olur. ayrıca 1 kaleci kuralı da kalkar. 11 futbolcuya da kalecilik hakkı verilir.

"hsyk eşeği aday göstersin ona oy veririm" diyen bağımsız(!) hakim ve savcılardan oluşur.

özellikle kişi ve kulüp başlıklarının altında bu türden onlarca entry var. belki farkında değiliz ama bu entryler cidden sorun yaratabilir. örneğin hıncal uluç başlığındaki 30 entryden en iyimser tahminle 20 tanesi böyle.

basın yoluyla hakaret suçunun cezası 4 aydan 32 aya kadar hapis cezası. ve tabi bir de manevi tazminat hakkı da doğuruyor kişilere. bu kadar ağır yaptırımlarla karşı karşıya kalmaya değmez sanki. bu nedenle söz konusu entryleri bir an önce düzenlemekte fayda olduğunu düşünüyorum.

samimi olmayan rte beyanatı. kendisi her ne kadar böyle söylese de aslında tam tersini istemektedir. ve zaten sigaranın ve içkinin içileceğini de biliyor. bütün zamların sebebi de bu. halkı düşünüyoruz biz içmesinler istiyoruz ayağı göt ayağıdır.

bu zamlar bal gibi de vatandaşın içmeye devam edeceği bilinerek yapıldı. rte için içki de sigara da altın yumurtlayan tavuktur. ve kendisi bindiği dalı kesmez.

ayrıca sigara için "içmezsin olur biter" tavsiyesinde bulunan rte'den elektrik ve doğalgaz zammına da tavsiyede bulunmasını bekliyoruz. "alt tarafı götünüz donar olur biter" diyebilir mesela.

güce sahip olmaktır. güce tapan insanların iktidardakilerin çevresine toplanmasına sebep olur bu durum. eğer iktidar sahipleri de hayatları boyunca güce taparak bir yerlere gelmişse böyle olması şüphesiz ki hoşlarına gidecektir. ama bir de hayatını "biat ederek" ikame ettirmeyen insanlar vardır. işte bunlar sinir bozucu olur iktidardaki kişi ya da kişiler için. hayatı boyunca "biat edip" güce tapan insanlar, o güce sahip olduklarında kendilerine biat edilmemesini kabullenemezler.

böylesi bir durumda kalınca da kendilerine biat etmeyen kişilere her türlü zulmü meşru görürler. çevrelerindeki kraldan çok kralcılar sayesinde de bu güçleri hiç bitmeyecek, hep böyle güçlü olacaklarını sanmaya devam edip kendilerini kandırırlar. ta ki bir gün deliğe süpürülüne kadar...

türkiye'de böyledir iktidar olmak.

bir ahmet davutoğlu beyanı. kendinin aktardığına göre diyalog şöyle gelişmiş;

obama: siz neden iran'ı koruyorsunuz?

rte: ben iran’ı korumuyorum ama siz israil’in avukatlığını yapıyorsunuz.

diyalog bu kadar. ben burada herhangi bir restleşme ibaresi göremesem de bunun olduğuna bile inanmıyorum. başbakanımız asıp keserken mangalda kül bırakmayıp milletin gazını almayı iyi bilir. ama iş icraate gelince pek bir şey göremeyiz. zamanında abd'ye gidip "bu adamı deliğe süpürmeyin" diye yalvaran cüneyt zapsuları da hatırlamak lazım.

kıbrısta askerlik görevini yaparken, disko diye tabir edilen disiplin koğuşunda yediği dayakların etkisiyle fenalaşan, ve daha sonra kaldırıldığı gata'da hayatını kaybeden er.

çocuklarını askere gönderen anne ve babaların ön plandaki gurur duygularına inat arka plan hep olan bir korkudur çocuğunun ölmesi. üstelik bu ölüm vatanı için savaşırken değil, kendisi gibi vatanını savunma amacıyla askere alınan ve özellikle psikopat ruhlu kişilerden seçilen askerler tarafından gelirse olayın yönü daha bir değişiyor. ve bu olay ne yazık ki ne ilk ne de son.

disko diye tabir edilen yerlerin ne durumda olduğu ve nasıl sistematik bir işkence ağı ile örülü olduğu sır değil, bunu sokaktaki insan bile biliyorsa şüphesiz ki tsk da biliyor. böyle bir sistematik işkence ağına izin veren tsk da benim gözümde en az o işkenceyi yapan gardiyanlar kadar suçludur.

insan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. tsk'dan beklenen çok da bir şey değil aslında. insanlar gözlerinden bile sakındıkları evlatlarını zamanı gelip askere gönderdiklerinde psikopat bir askerin işkenceleri sonucu ölmeyeceğinden emin olmak istiyorlar. ama ne yazık ki ülkemizde bunun garantisini vermek mümkün değil.

tsk bu konuda acilen kendine çeki düzen vermeli, disiplin bahanesiyle erleri psikopat insanların eline bırakmamalıdır. başka uğur kantarların ölmemesi için tek çıkar yol budur.

Geçen sezon U15 takımımızla istanbul şampiyonu olan ve bu sezon başından itibaren U 16 Takımı'mızın teknik direktörlük görevini sürdürürken işine son verilen teknik direktör. neden yıldırım demirören yeter dememiz gerektiğini kendisinin kovulma süreci bir kez daha ispatlamıştır.


---------------alıntı---------------
Beşiktaş altyapısının başarılı teknik direktörü Kaan Demir'in görevine son verildi. Geçen sezon U15 takımıyla istanbul şampiyonu olan Kaan Demir bu sezon başından itibaren U 16 Takımı'nın teknik direktörlük görevini sürdürüyordu.

Geçtiğimiz sezon namağlup istanbul şampiyonu olan takımın teknik patronu Kaan Demir bu sabah Fulya Tesisleri'ne gititğinde şoke oldu. Başarılı teknik adamla görüşen Futbol Altyapı Genel Koordinatörü Ulvi Güveneroğlu Demir'e yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür ederek "Sana bunu nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama senin görevine son vermek zorunda kaldık. Beşiktaş'a geldiğinden bu yana çok başarılı işler yaptın. Ama biliyorsun Beşiktaş'ta bu işler başarıyla ölçülmüyor. Altyapıda yöneticiler değişti. Altyapıdan sorumlu yöneticiler kendi yakınlarına iş vermek istiyor. Maalesef benim de yapacak bir şeyim yok" dedi.

Güvenoğlu'na teşekkür eden Kaan Demir ardından futbolcularıyla ve Fulya'daki tesis çalışanlarıyla vedalaştı.

Galibiyet primi; kovulmak

Kaan Demir'in Beşiktaş'a kazandığrdığı gençler ise büyük şok yaşadılar. Beşiktaş'ın gelecekte büyük ümit beklediği Muhammed, Furkan, Tayfun ve Hikmet gibi gençler hocalarının görevinden alınmasının üzüntüsünü yaşadılar. Hocalarının işten çıkarılmasına anlam veremediklerini belirten gençler, "Kaan hocamızla çok iyi hava yakalamıştık. Ne söyleyeceğimizi bilemiyoruz" yorumunu yaptılar.
Kaan Demir'in başında bulunduğu U 16 Takımı geçtiğimiz cumartesi günü oynanan derbi maçta Fenerbahçe'yi 3-2 mağlup etmişti.

http://www.sporseninle.com Yazarı Tansu Sarı'ya açıklamalarda bulunan Kaan Demir "şok yaşıyorum. Quaresma'ya Guti'ye trilyonlar akıtıyorlar, nedenini bilmediğim bir şekilde beni gönderiyorlar. Geçen Yıl Türkiye ikincisi ve istanbul şampiyonu oldum. Sanırım suçum bu" dedi.

Sarp Yiğit'e soğuk duş

Beşiktaş'ın bir başka şampiyon hocası Sarp Yiğit'in U 18 Takımı'ndaki görevine son verildi. Altyapı Genel Koordinötatörü Ulvi Güveneroğlu Yiğit'le görüşerek "Sen geçen sezon üç maç ceza almışsın. Akademi ligi kurallarına göre bu sezon takım çalıştıramayacaksın" dedi. Güveneroğlu'nun yakın çevresine "Sarp Yiğit geçen sezon çok başarılı oldu. Ancak cezanın kalkması için Futbol Federasyonu'na 2 bin lira ödememiz gerekiyor. Ancak kulüpte para olmadığı için bu parayı yatıramıyoruz. O yüzden Sarp'ı görevinden almak zorunda kaldık." dediği öğrenildi. Sarp Yiğit'in yerine Siyah-beyazlı takımın eski futbolcuları Hikmet çapanoğlu ile Yasin Sülün'ün getirildiği açıklandı.
---------------alıntı---------------

Saat: 17:00'de başlayacak ve izmir Mavişehir Spor Salonu'nda oynanacak erkekler basketbol müsabakası.