fani madida

taraftarın takımına inceden sitemidir.

sözlük formatı başlığını hiç okumamış olmak şüphesiz ki en önemli nedendir. kartal sözlük moderasyonu çaylak olan arkadaşlarımızın pek çoğunun ilk yazarlık deneyimleri olduğunun farkında olarak okuyor çaylaklık dönemi entrylerini. böyle olunca ufak tefek aksaklıkları görmezden gelip hatalı entryleri olsa da pek çok kişiyi yazar yapıyoruz. fakat bazı arkadaşlarımızın entryleri ne yazık ki sözlük mantığından fazlasıyla uzakta. hal böyle olunca da kendilerinin yazarlıklarını onaylamamız mümkün olmuyor.

bu sebeple henüz çaylak durumunda olan yazarlarımıza tavsiyemiz öncelikle sözlük formatı başlığını okumaları ve daha sonra entrylerini gözden geçirmeleridir. biz hepsini aramızda görmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz.

yazarlığı an itibari ile onaylanan 3. nesil taraftar. hoşgelmiş.

yazarlığı an itibari ile onaylanan 3. nesil taraftar. hoşgelmiş.

buzzer marka enerji içeceğinin sloganı.

play-off kuralarında eşleşebilecekleri takımlar içerisinde en kötü futbol oynayan takımla eşleştiler. kendilerine euro 2012'de başarılar dilemekten başka bir şansımız yok.

ekonomimizin ne kadar iyi durumda olduğunu gözler önüne seren artıştır. kriz birilerine teğet geçip gelip bizim götümüze girmiş anlaşılan. bir arabadan %130 vergi almak başka hiç bir ülkede yoktur sanırım. dünyanın en pahalı benzinini kullanan ülkeye de bu yakışırdı zaten. durmak yok yola devam.

"sokaklar, dar pantolon giyen kadın popoları ile iğrenç bir manzara sergilerken, benzer manzaralar meclis çatısı altına taşınıyor" diye devam etmiş bu sözü söyleyen şahıs. bu cümlesinden anladığımız kadarıyla kadın popolarını iğrenç buluyor. ama erkeklerin pantolon giymesine laf atmadığına göre erkek popolarını beğeniyor da olabilir.

işin ilginç tarafı bu adam hukukçu, yıllarca hakimlik ve savcılık yapmış biri. ülkemizde hukuk ne yazık ki böyle insanların elinde. tecavüze uğrayanlar tecavüzcüsüyle evlendirilsin diyen hukukçulardan tek farkı emekli olması sanırım.

hakemliği bıraktığını açıklayarak, hayatında ilk kez doğru bir karar vermiştir.

kapalı tribünde açılan ve benim açılmasından en utanç duyduğum pankartlardan biri. kaybedilen beşiktaşlılık değerlerini kazanılan 2 kupa ile kapatmak ne derece mümkündür bilemiyorum.

forza beşiktaş'ta bahsedilmesinin yasak olduğu yürüyüştür. tribün içerisinde ciddi ayrışmalara neden olacak gibi duruyor. yürüyüş günü birbirimize girmezsek iyidir.

oğlum kelimesinin günlük kullanım şekli. samimi bir hava verir genelde. severim.

hapşırınca bu sözü söyleyen liseli ergenlerin türemesine neden olan saçma reklam repliği.

sözlük yapısı itibari ile argo kullanımına müsait bir ortamdır. argo kullanılmayan tek sözlük ihl sözlüktür sanırım. ayrıca şunu da belirtmek gerekir ki kartal sözlük özelinde argo kullanımı geçmişe oranla artış göstermemiş hatta tersine düşüş eğilimi içine girmiştir.

sözlükte argo kullanılır, çünkü argo düşünce ifade ederken kullanılan ve öyle ya da böyle duygu yansıtan bir dildir. kullanıp kullanmamak özel hayatta nasıl bir kişisel tercihse sözlükte de aynı şekildedir.

söylediğim gibi düşünce ifade edilirken argoya başvurulabilir bu son derece olağandır, sözlük başlıkları içerisinde de argo ya da küfür içeren başlıklar olabilir bu da sözlük açısından sorun teşkil eden bir husu değildir. fakat sözlüğü sadece bel altı başlıklar açıp bunlar hakkında yazacak bir yer olarak görmek kartal sözlük özelinde pek hoş karşılanmayabilir. bu bir eleştiri nedenidir evet ama bu nedenle bir yazarın ceza alması gibi bir durum da söz konusu olamaz.

amacı sadece beşiktaş konuşmak olan yazarlarımız da olabilir bu düşüncesi de saygı ve hatta takdirle karşılanır. böyle bir yazar kendi yazacağı başlıkları aradığında pek çok beşiktaşla doğrudan ilgili başlık bulacaktır zaten.

sözlükte yazan yazar "bunu okuyacak kişiler argo kullanmamdan hoşlanır mı acaba" gibi bir düşünceye kapılmadan özgürce istediğini yazabilmelidir. argo kullanmak nasıl bir tercihse kullanmamak da bir tercihtir. ve birini diğerinden üstün tutmak mümkün değildir. her iki durumda da yazarlar aynı saygıyı hakeder, eleştirmek ise her zaman herkesin sahip olduğu bir haktır.

simsiyah ile benzer düşüncelere sahip olmaktır. bu benzer düşünme olayı ne kadar artarsa o kadar yaşlanmışsınız demektir.

almanya'nın 2-0 üstünlüğüyle devam eden müsabaka. almanyanın ilk golü mesut özil'den gedi.

tribünümüzün belli bir kısmı için söz konusu olacak uygulama. yeni sisteme göre kadın ve çocuklara verilecek 1100 adet bilet ile içeri girenler kendilerine ayrılan bölümde oturmak zorunda. ben bu işin mantığını anlamıyorum. o biletle içeri giren kişi sayısını hesaplamaksa amaç, tek turnikeden içeri sokarsın ve o turnikede okunan bilet sayısına göre gerekli işlemleri yaparsın.

ama bu biletlerle içeri girenler kendilerini ayrılan yerde maç izlemek zorunda burdan dışarı çıkamaz kafası pek de sağlıklı değil. kadın tribüne gelip eşiyle maç izleyemez mi? "eşinle izleyeceksen para ver ama eşinden ayrı izlersen parasız izleyebilirsin" demek ne kadar mantıklı bilemedim ben.

saatlerdir durmak bilmeyen dolu yağışına maruz kalan şehir. araba alarmları bile ötmeye başladı dolunun şiddetinden.

sayın başbakanımıza göre göğüslerdir.

http://tinyurl.com/6ypst3r

deniz feneri dosyasının köstebeği olarak açıklanan başbakan yardımcısı. söz konusu iddialar ispatlansa dahi kendisinin istifa etme gibi bir düşüncesinin olacağını sanmıyorum. bugüne kadar yapıldığı gibi bir gündem değişikliğiyle hasır altı edilir her şey. ne de olsa millet olarak balık hafızalıyız.