dün akşamki maçta galatasaraylı semih bile o güzel ortalardan birine kayıtsız kalamamış ve kendi ağlarını havalandırmışken, almeida denen şaban o güzelim rabona ortasını auta yolladı ya. kızsa, sarı görse, kırmızı da görse haklı arkadaş. necip denen genç kazmayı da vermişler yanına, veli denen heyecanlı toyu da diğer yanına, bu iki sığır daha 2 metre önlerindeki quaresma'ya topu aktaramıyor, topun şiddetini ayarlayamıyor... necip'in heyecandan eli ayağına karışıp 3 toptan ikisini rakibe verirken, veli denen moloz 1 metre önündeki adama 100 km hızla pas atmaya kalkıp topu taca yolluyor... arkası desen evlere şenlik... sağa geçse semazen ekrem, sola geçse cılız ismail... ne bok yesin bu adam... vallahi giderse bu yüzden gidecek, yanarım ona yanarım. yerli kalitesi derken götümüzden sallamıyorduk... işte dediklerimiz bir bir çıkıyor. eğer takımında quaresma, fernandes gibi yetenekler varsa en kötü yerli oyuncun pektemek ayarında olacak... (evet, necibe kazma dedim. genç yeteneğimiz necipçiler rahatsız olup eksiye boğabilirler beni)
maçtan 1 gün sonra. saat 12:02... ateşim yeni yeni düşüyor... ben nasıl akşam beyin kanaması geçirmedim amına koyayım lan... antep maçı, gençlerbirliği maçı, braga maçı... beşiktaş bizi kansere karşı değil, beyin kanaması ve benzeri birçok ölümcül travmaya karşı bağımlı hale getirdi beyler... yemin ediyorum hastalığın seyrine göre evrimleşebilen mikroplara döndük taraftarcanak...
çok seviyorum ama son zamanlarda bariz ama bariz hatalar yapan genç kalecimiz... 23 şubat 2012 beşiktaş sc braga maçı'nda, braga'nın golünde resmen korner direğine yakın bir yerlerdeydi...
şimdi turu atladık tamam... kanser manser atlattık... buruk da olsa mutluyuz, eyvallah da... ya ben carvalhal'e şey diyeceğim yine... "tamam lan ibne! yeter sen de! tur atladık hala bık bık" diyenleriniz olacaktır da... hocam, 5*6 dakika kala sen quaresma'yı oyundan alıp yerine sidnei'yi alıyorsun... ya maç son dakikalarda 2-2 olup uzatmalara gitseydi? biz kiminle gol atacak, atak yapacaktık? topu ileride kim tutacaktı hocam... hadi oldu ya o son saniyedeki şut cenk'in elinden kaydı, girdiiiiiiii? e be hocam? biz ne bok yiyeceğidik uzatmalarda, koskoca yarım saat?
kısacası maçtan bize artakalan 2 paket sigara, 12 şişe bira... biz hiçbir zaman maç sonunda bayrak sallayarak arabalarda kornalara basamayacağız. tur atlasak bile basamayacağız, uefa kupasını alsak da basamayacağız... her maç sonunda sevgilimizden ayrılmış gibi bulacaksınız bizi... ben bunu anladım...
kısacası maçtan bize artakalan 2 paket sigara, 12 şişe bira... biz hiçbir zaman maç sonunda bayrak sallayarak arabalarda kornalara basamayacağız. tur atlasak bile basamayacağız, uefa kupasını alsak da basamayacağız... her maç sonunda sevgilimizden ayrılmış gibi bulacaksınız bizi... ben bunu anladım...
##147754
adam koşuyorsa orospu çocuğudur...
kadın koşturuyor veya o da koşuyorsa orospudur...
ötesi yok... aşık olmanın bir adabı vardır... boşanır veya sevgili isen ayrılır öyle aşık olursun...
3. tekilin canını yakmak, onun hayatını karartmak, üzmek, ağlatmak, güvenini sarsmak da neyin nesi? bu hakkı nereden buluyorsunuz kuzum? sonra o adam eline bıçağı kapıp götünüzü kestiği zaman "vandaall" diyorsunuz... vandal değil o... insan... insan o... canı var... canı yanmış... gururu var... gururu kırılmış...
adam koşuyorsa orospu çocuğudur...
kadın koşturuyor veya o da koşuyorsa orospudur...
ötesi yok... aşık olmanın bir adabı vardır... boşanır veya sevgili isen ayrılır öyle aşık olursun...
3. tekilin canını yakmak, onun hayatını karartmak, üzmek, ağlatmak, güvenini sarsmak da neyin nesi? bu hakkı nereden buluyorsunuz kuzum? sonra o adam eline bıçağı kapıp götünüzü kestiği zaman "vandaall" diyorsunuz... vandal değil o... insan... insan o... canı var... canı yanmış... gururu var... gururu kırılmış...
bu pozisyondayken partnerin göbek bölgesini ve yüz ifadesini izlemek çok tahrik edici olur...
çamur ile gitmeyi planladığımız ama atetico madrid maçına gitmenin daha anlamlı olabileceğini düşündüğümüz için son anda vazgeçtiğimiz maç... umarız beşiktaşımız bize kanser dolu bir maç izletmez, hatta olayı abartıp elenmez de bu daha hayırlı bir olay için vazgeçiş panpamla benim götümde patlamaz...
galatasaraylı olduğunu öğrendim. kendisi sözlüğümüz için, hatta diğer takım sözlükleri için bir milat olabilir... eğer saygı, sevgi çerçevesinde kalabilirse buralarda, çok çok çok mutlu olacağım, hatta kendisi ile centilmenlik sınırları içinde beşiktaş-galatasaray içeren komiklikler, şakalar yapacağım. dediğim gibi, kendisi tüm futbol takımı sözlükleri için bir milat olabilir. umarım bu şansı iyi kullanır.
egemen-sivok-ismail üçlüsünün bozulduğu 19 şubat 2012 beşiktaş gençlerbirliği maçında resmen ölüm döşeğine götürmüş dakikalar.
carvalhal'in bitime on dakika kala quaresma'yı oyundan alıp yerine alves'i aldığı maç.
19 şubat 2012 beşiktaş gençlerbirliği maçında mustafa pektemek oyuna girdikten sonra gözüme çarpan tuhaf bir olay... adam resmen guti'yi anımsatan bir sürü pas attı lan... benim gözüm mü yanıldı yoksa? gören bilen farkeden birileri daha varsa yazsın...
federasyon kısa yoldan oylama yapıp bir kanun çıkarsın: "fernandes olursa beşiktaş derbi kazanır. onun için fernandes'in sözleşmesine derbilerde oynayamaz maddesi eklesinler, bizi daha fazla uğraştırmasınlar."
ersan: 1 beşiktaş:0
Bir anlik dalginlikla baska sozluklerden baslik calmanin zirvesine ulasmak da olabilir.
1. başka bir entrye cevap niteliğinde entry yazmamaları.
2. ellerinden geldiğince uzun ve içerik olarak dolu entryler yazmaları.
3. imla kurallarına en azından "göze batmayacak kadar" dikkat etmeleri.
lütfen üşenmemeleri,
" tek kelimelik şeylerle 10 entryimi doldurayım da hemen yazar olayım" diye düşünmemeleri.
2. ellerinden geldiğince uzun ve içerik olarak dolu entryler yazmaları.
3. imla kurallarına en azından "göze batmayacak kadar" dikkat etmeleri.
lütfen üşenmemeleri,
" tek kelimelik şeylerle 10 entryimi doldurayım da hemen yazar olayım" diye düşünmemeleri.
şu an iş yerinde yanımda oturan, bana whats app yüklemek için 1,5 saattir uğraşan panpişim... muck canım.
bu mal asgari ücretle çalışır, tekel işçileri işlerinden olduğu zaman "oh olsun. 2000 tl alıyorlardı" der... halbuki normal olanın 2000 tl olduğunu idrak edecek kadar aklı yoktur. kendi kötü koşullarını sorgulamak, hakkını aramak dururken bunu yapar. evet, maalesef öyledir.
her sabah işe gitmeden önce kahvaltı yaparken cartoon network açıksa reklamına denk gelirim. reklamını seslendiren adam onca cümle kurar ama benim aklımda sadece hep o ses tonuyla "foster ın hayali dostlar mekanı" demesi kalır... kahvaltı yaparken hiç başımı kaldırıp ekrana bakmam, sadece ses olsun diye açıyorum sanırım uyku sersemliğine... ama powerpuff girls çıkarsa buttercup hayranı biri olaraktan affetmem...
bu gece ender gelişen ataklarıyla osasuna'nın çok süper devrimci, pek çok özgürlükçü, oldukça sosyalist barcelonalıların eline 3-2 vermesinden sonra büyük bir ihtimalle şampiyonluğunu ilan etmiş kulüp... guti'den ötürü, sadece guti'den ötürü sevdiğim takım aslında ama böyle küçükken kral tarafından sarayda tacize uğramışların entrylerini okudukça ben de ayak uyduruyorum, ne yapayım? önünde klavyeyi bulan sanal alemde geliyor "kahrolsun kral" muhabbeti yapıyor, real madrid onbirinin kötü hareketlerinin tarihçesini çıkarıyor tek tek... lo lo lo yapıyor... iki makarnaya oy satmak zorunda bırakılan yoksul halkın hakkında 3 cümlelik sosyal bir çıkarım yap desen yapamaz, hödük. bana casillas üzerinden sosyalizm dersi vermeye kalkıyor.
kendisi hakkında artık tek kelime bile etmiyorum. etmeme kararı aldım... artık son raddesindeyim işin... 9 şubat 2012 sivasspor beşiktaş maçı başlığına girin... rezaleti izleyin... bir sözlük yazarı olarak ben... ben ya ben! ben siktirboktan bir sözlük yazarıyım. beşiktaş teknik direktörü değilim. maçı okudum... adam okuyamadı ve dediğim şey adım adım gerçekleşti... gir başlığa bak... allah'ını seversen gir başlığa, sabret, oku ve utan! utan amına koyayım utan! sen de utan "amağ çok güzel seviniyor... çok iyi adam" diyerek, sanki beşiktaş teknik direktörü olmanın ön koşulu iyi birisi olmakmış gibi davranan, melankoliğe bağlayan arkadaşım... sen de utan amına koyayım!
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?