dün akşamki maçta galatasaraylı semih bile o güzel ortalardan birine kayıtsız kalamamış ve kendi ağlarını havalandırmışken, almeida denen şaban o güzelim rabona ortasını auta yolladı ya. kızsa, sarı görse, kırmızı da görse haklı arkadaş. necip denen genç kazmayı da vermişler yanına, veli denen heyecanlı toyu da diğer yanına, bu iki sığır daha 2 metre önlerindeki quaresma'ya topu aktaramıyor, topun şiddetini ayarlayamıyor... necip'in heyecandan eli ayağına karışıp 3 toptan ikisini rakibe verirken, veli denen moloz 1 metre önündeki adama 100 km hızla pas atmaya kalkıp topu taca yolluyor... arkası desen evlere şenlik... sağa geçse semazen ekrem, sola geçse cılız ismail... ne bok yesin bu adam... vallahi giderse bu yüzden gidecek, yanarım ona yanarım. yerli kalitesi derken götümüzden sallamıyorduk... işte dediklerimiz bir bir çıkıyor. eğer takımında quaresma, fernandes gibi yetenekler varsa en kötü yerli oyuncun pektemek ayarında olacak... (evet, necibe kazma dedim. genç yeteneğimiz necipçiler rahatsız olup eksiye boğabilirler beni)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?