(bkz: orayı yıkarlar)
ilk kez babaya orta 3 civarındayken mastürbasyon yaparken yakalandığınız andır:
- eee şeyyy... oğlum...
- evet...
- eee şeyyy... buuuu... normal bir şey...
- biliyorum!
- eeeeee... bizzzzz bunaaa 31... şeyy diyoruz...
- evet biliyorum!
- eeee şeyyy bunu banyoda yapsan daha iyi...
- biliyorum!
- her şeyi biliyosun maşallah...
- kedi canını senin inşallah
- eee şeyyy... oğlum...
- evet...
- eee şeyyy... buuuu... normal bir şey...
- biliyorum!
- eeeeee... bizzzzz bunaaa 31... şeyy diyoruz...
- evet biliyorum!
- eeee şeyyy bunu banyoda yapsan daha iyi...
- biliyorum!
- her şeyi biliyosun maşallah...
- kedi canını senin inşallah
ligden başka amacı olmayan vizyonsuz türk takımlarının dalga geçtiği beşiktaş için liverpool, manchester city taraftarları forumlarda "ohhh jeysıss! umarım elenir de bize gelmez!" mesajları döşüyor... ah ulan beşiktaş! hep bir tuhafsın, hep bir yanın deli, mantıksız, saçma, aykırı, vurdumduymaz... aynı benim gibi... çok seviyorum ulan seni!
"kaliteli futbol kaliteli futbolcuyla oynanır" riskini aldı ve sonuna kadar arkasındayım... eleştirdiğim şeyleri vardı, hep oldu ve hala olmakta fakat artık şu adamın başlığına "aliii-feyyaaaaz-sergeeeeen-noumaaa" deyu deyu gelmeyin kardeşim... övdüğünüz nostaljik tarihimizde ne var, bir dönün bakın lan! üst üste türkiye şampiyonluğu harici ne var? avrupa'da ne var? bir dönün bakın yalvarırım... şu an dağ ayılarının, 11 kişi defans harici bir bok bilmeyen lig takımları ve taraftarlarının gazına geliyorsunuz... sonradan görme, dağ ayısı anadolu taraftarının dalga geçtiği takım için "ohhhh jeysıs umarım elenir de bize gelmez" diye dua ediyor lan liverpool ayarındaki takım taraftarları. biraz şunun farkına varın ve önümüzdeki seneye kadar sabredin...
şimdi bazı arkadaşlar kızacak filan ama türk futbolundan ve türkiye liginde oynanan zihniyetten fersah fersah üstün vizyona sahip ve bununla övünmekle de haklı adamdır... önümüzdeki sene takımın yerli kalitesini de artırdığı ve istediği defans hattını da oluşturduktan sonra "köpek encüğü" gibi kapanan anadolu teknik direktörleri ne bok yiyecek, hangi dahiyane sistemi bulacak merak etmekteyim...
boktan bir kataloğu üyelerine kargo vasıtası ile gönderen ve şahsımı akşam akşam "lan kimden ne geldi ki acep?" diyerek yaklaşık 5 kilometre yol yürütmüş firmadır... dünyanın en sadist, en gerizekalı oluşumudur kendileri... lan altıüstü katalog gönderiyorsun, bıraktırsan ya kapıma, işten gelince alayım... ihbarname bıraktırıp ne yoruyorsun adamı şubeye kadar... üyeleri bu oluşumdan öylesine nefret eder, kendilerinden öylesine nefret ettirirler ki; lanet olası federaller veya lanet olası bir zenci bile amerika'da daha fazla sempatiye sahiptir eminim... hatta biz burada yabancıları sevmeyiz diyen bir kasaba sakini bile kasabaya gelen yabancıyı daha çok seviyordur... katlanıyorsak lig tv'nin tekel olmasındandır, bu da böyle biline...
en sonunda ben bundan sağlam bir dayak yiyeceğim. o olacak.
aha! sonunda ismi altına "protesto fırsatı çıksa da farkımızı ortaya koysak"cılar da gelmeye başladı...
örnek: [ybkz]swh[/ybkz]
"tff atmıştırrr yumruğu daaa!" diyerek kendince protesto edenler [ybkz]swh[/ybkz]
beşiktaş'ın ilk yarıyı 14 sakatla bitirmesini,
yedek kulübesinde oturtacak oyuncu bulamamasını,
beşiktaş'ı biçen rakiplerin sıfır kartla 90 dakika bitirmesini,
sıfır kartla bitirilen her 90 dakikanın kasap anadolu takımlarını beşiktaş'a karşı sert oynamaya daha da teşvik ettiğini, cesaretlendirdiğini filan hepsini silecek şimdi deli ibo'muz...
beşiktaş'ın tam kadro oynadığı maçlarını izleyip "bu takımı durduramayız lan biz!" deyip,
biçilmesine göz yumanların tüm yaptıkları silinecek; sonunda dayanamayıp açıklama yapan yönetim suçlanacak.
ki; bu takım derbiler dahil(!) ibb maçı hariç tam kadro oynadığı hiçbir maçı kaybetmedi, yenemese bile yenilmedi, futbol yönünden ezilmedi...
ha gayret... biraz zorlarsanız olabilir bence...
bunu yapsanız yapsanız ibrahim üzülmez üzerinden yapabilirdiniz zaten...
buyyyyyyyyrunnn... farkınızı ortaya koyun.
edit: özgürap34'ten özür dilerim, yanlış anlamışım ama yine de dursun... o tipler nasıl olsa gelecek [ybkz]swh[/ybkz]
örnek: [ybkz]swh[/ybkz]
"tff atmıştırrr yumruğu daaa!" diyerek kendince protesto edenler [ybkz]swh[/ybkz]
beşiktaş'ın ilk yarıyı 14 sakatla bitirmesini,
yedek kulübesinde oturtacak oyuncu bulamamasını,
beşiktaş'ı biçen rakiplerin sıfır kartla 90 dakika bitirmesini,
sıfır kartla bitirilen her 90 dakikanın kasap anadolu takımlarını beşiktaş'a karşı sert oynamaya daha da teşvik ettiğini, cesaretlendirdiğini filan hepsini silecek şimdi deli ibo'muz...
beşiktaş'ın tam kadro oynadığı maçlarını izleyip "bu takımı durduramayız lan biz!" deyip,
biçilmesine göz yumanların tüm yaptıkları silinecek; sonunda dayanamayıp açıklama yapan yönetim suçlanacak.
ki; bu takım derbiler dahil(!) ibb maçı hariç tam kadro oynadığı hiçbir maçı kaybetmedi, yenemese bile yenilmedi, futbol yönünden ezilmedi...
ha gayret... biraz zorlarsanız olabilir bence...
bunu yapsanız yapsanız ibrahim üzülmez üzerinden yapabilirdiniz zaten...
buyyyyyyyyrunnn... farkınızı ortaya koyun.
edit: özgürap34'ten özür dilerim, yanlış anlamışım ama yine de dursun... o tipler nasıl olsa gelecek [ybkz]swh[/ybkz]
hakkında kartal sözlük ve diğer sözlüklerde girilen duygusal entrylere anlam veremediğim futbolcu... o hoooooo!!! neler neler var lan! götümle güldüm yeminle... pascallara, ilhanlara, tümerlere, sergenlere bağlayanlar olmuş konuyu... hatta o haaaa diyorum, baba hakkılara kadar varabilen olmuş... bu saydığınız isimlerin hepsi ya kendini geliştirmiş, teknik bilgileri yüksek, o da olmadı kişilikleri ile beşiktaş tarihinde çığır açmış insanlardı...
ibrahim üzülmez ne yapmış?
teknik anlamda gelişim gösterme... ı ıh... yok...
"40 yaşıma yaklaştım lan, koşmak ve çimleri yumruklamak dışında yaptığım bir şey de yok gibi sanki, ben beşiktaş'ta oynuyorum, oynadım, beşiktaş lan bu! bu kadar yeter" deyip zamanında bırakarak bir kişilik dersi vermek, yok...
eminim ki; bu adam 120 yıl daha bıraksak oynardı lan... "tamam bu taraftar hırsımı çok sevdi, bana deli dedi, bağrına bastı, yeteneksizliğimi bile sevgi sebebi yaptı, beşiktaş gibi takımda 11 sene oynamama vesile oldu ama ben futbol anlamında beşiktaş'a zarar vermeye başladım, artık ismail'lere, rıdvan'lara, onur'lara yer açayım demek yoktu...
21'lik ismail ile sidik yarıştırıyordu daha, matah bir şey gibi "ismail formayı alamaz eki eki!" diye gazetelere demeç veriyordu. milli takımda oynayan ismail, hafta sonu yedek kulübesinde oturuyordu bu adam yüzünden lan! ve bu adam hala "schuster reyis, ben sakatlıktan çıktım işte, iki haftadır bok gibi oynuyorum, olmuyor, beni sahaya sürme" demiyordu...
yumruk mevzusunda ise bir şey diyemem... 2. olay bildiğim... kim ne derse desin, sebep ne olursa olsun, bu da yanlıştır... benim gözümde ne bir ilhan, ne pascal ne de baba hakkı [ybkz]swh[/ybkz] değildi, olamadı... deli ibo'ydu işte... o kadar...
ibrahim üzülmez ne yapmış?
teknik anlamda gelişim gösterme... ı ıh... yok...
"40 yaşıma yaklaştım lan, koşmak ve çimleri yumruklamak dışında yaptığım bir şey de yok gibi sanki, ben beşiktaş'ta oynuyorum, oynadım, beşiktaş lan bu! bu kadar yeter" deyip zamanında bırakarak bir kişilik dersi vermek, yok...
eminim ki; bu adam 120 yıl daha bıraksak oynardı lan... "tamam bu taraftar hırsımı çok sevdi, bana deli dedi, bağrına bastı, yeteneksizliğimi bile sevgi sebebi yaptı, beşiktaş gibi takımda 11 sene oynamama vesile oldu ama ben futbol anlamında beşiktaş'a zarar vermeye başladım, artık ismail'lere, rıdvan'lara, onur'lara yer açayım demek yoktu...
21'lik ismail ile sidik yarıştırıyordu daha, matah bir şey gibi "ismail formayı alamaz eki eki!" diye gazetelere demeç veriyordu. milli takımda oynayan ismail, hafta sonu yedek kulübesinde oturuyordu bu adam yüzünden lan! ve bu adam hala "schuster reyis, ben sakatlıktan çıktım işte, iki haftadır bok gibi oynuyorum, olmuyor, beni sahaya sürme" demiyordu...
yumruk mevzusunda ise bir şey diyemem... 2. olay bildiğim... kim ne derse desin, sebep ne olursa olsun, bu da yanlıştır... benim gözümde ne bir ilhan, ne pascal ne de baba hakkı [ybkz]swh[/ybkz] değildi, olamadı... deli ibo'ydu işte... o kadar...
en azından bu sene için 3 kulvardan 1'inde tökezleyen takım için henüz gereksiz laftır... takım avrupa'da bu kadar göğsümüzü kabartarak oynarken üstelik... lig'te ise ilk seneleriydi, ligi tanıdılar diyebiliriz... üstelik diğer takımlar köy takımlarına elenerek, türkiye kupasından da elenerek haftada bir maça düşerken, biz galatasaray'ın uefa kupasını aldığı sene oynadığı maçların toplamını şimdiden geçtik, acaba kaç kişi bunu biliyor?
yani kısacası; erken boşalma sorunu yaşayan taraftar imajından başka bir şeye yaramaz şu an için... işler biraz kötüye gitse de protesto edip farkımı ortaya koysam diye bekleyen taraftar buyursun... meydana çıksın... onlar zaten gözleri yolda ufak bir kıpırdanma bekliyordu... ben yokum, söyleyeyim..
yani kısacası; erken boşalma sorunu yaşayan taraftar imajından başka bir şeye yaramaz şu an için... işler biraz kötüye gitse de protesto edip farkımı ortaya koysam diye bekleyen taraftar buyursun... meydana çıksın... onlar zaten gözleri yolda ufak bir kıpırdanma bekliyordu... ben yokum, söyleyeyim..
2 sene içinde 2 sipariş verdim...
ilki iş arkadaşımın doğum günü içindi; aynı iş yerinde olduğumuz için kendi adıma sipariş verdim ki; çiçeği ben alır, ellerimle veririm diye... sipariş ettiğim çiçeğin aynısı geldi... çünkü çiçeği ben teslim alacaktım...
ikincisi ise çanakkale'de bulunan annem içindi... sipariş verdim, vaktinde gitti fakat annem çiçeğin fotoğrafını çekip bana yolladığında yedikleri nane deli etti... sipariş verdiğim çiçek bembeyaz, bu mosmor... sipariş ettiğim çiçeğin altı beyaz ve şık taşlarla süslü, bununki bildiğin plaj kumu... sipariş ettiğim çiçeğin aralarına kıpkırmızı, güzel güller serpiştirilmiş, bunda birkaç tane tuhaf mor bir şeyler... ve yeşil yapraklar ise solmuş...
yani bu adam ankara'da, valide sakarya'da, kakalayın gitsin, nereden anlayacak basitliğine giriştiklerinden beridir sipariş vermeyi kestiğim çiçekçidir... şikayette bulunduğumda ise binbir takla atarak olayı normal, olağan bir şey gibi göstermeleri ise iğrençlikten başka bir şey değildi... "tamam ulan kalsın istemiyorum bir şey" deme noktasına getirdiler beni...
tavsiye etmeyeceğim sanal çiçekçidir...
ilki iş arkadaşımın doğum günü içindi; aynı iş yerinde olduğumuz için kendi adıma sipariş verdim ki; çiçeği ben alır, ellerimle veririm diye... sipariş ettiğim çiçeğin aynısı geldi... çünkü çiçeği ben teslim alacaktım...
ikincisi ise çanakkale'de bulunan annem içindi... sipariş verdim, vaktinde gitti fakat annem çiçeğin fotoğrafını çekip bana yolladığında yedikleri nane deli etti... sipariş verdiğim çiçek bembeyaz, bu mosmor... sipariş ettiğim çiçeğin altı beyaz ve şık taşlarla süslü, bununki bildiğin plaj kumu... sipariş ettiğim çiçeğin aralarına kıpkırmızı, güzel güller serpiştirilmiş, bunda birkaç tane tuhaf mor bir şeyler... ve yeşil yapraklar ise solmuş...
yani bu adam ankara'da, valide sakarya'da, kakalayın gitsin, nereden anlayacak basitliğine giriştiklerinden beridir sipariş vermeyi kestiğim çiçekçidir... şikayette bulunduğumda ise binbir takla atarak olayı normal, olağan bir şey gibi göstermeleri ise iğrençlikten başka bir şey değildi... "tamam ulan kalsın istemiyorum bir şey" deme noktasına getirdiler beni...
tavsiye etmeyeceğim sanal çiçekçidir...
yok geniş omuzlu,
yok göbeksiz,
yok yeşil göz bilmem ne bilmem ne... masal okumayın kızlar...
***
mango mağazalarının adreslerini ezbere bilmesi;
mango'da indirimlerin ne zaman başladığını iyi bilmesi;
mango'da 6 saat aralıksız bekleyebilme özelliği;
mango giyinme kabinlerinin önünde 8 saat dikilebilme özelliği;
mango'dan alışveriş yapmanıza izin vermeleri;
mango'dan alışveriş yapmanıza yetecek kadar para kazanmaları
***
işte; hepsi bu... zira ne zaman herhangi bir mango'ya girsem
bok gibi gözleri olan, bok gibi fiziği olan, bok gibi adamların yanında sülün misali kızlar ve kadınlar görüyorum...
yemeyin bizi şimdi geniş omuz, göz rengi, göbek möbek diye...
yok göbeksiz,
yok yeşil göz bilmem ne bilmem ne... masal okumayın kızlar...
***
mango mağazalarının adreslerini ezbere bilmesi;
mango'da indirimlerin ne zaman başladığını iyi bilmesi;
mango'da 6 saat aralıksız bekleyebilme özelliği;
mango giyinme kabinlerinin önünde 8 saat dikilebilme özelliği;
mango'dan alışveriş yapmanıza izin vermeleri;
mango'dan alışveriş yapmanıza yetecek kadar para kazanmaları
***
işte; hepsi bu... zira ne zaman herhangi bir mango'ya girsem
bok gibi gözleri olan, bok gibi fiziği olan, bok gibi adamların yanında sülün misali kızlar ve kadınlar görüyorum...
yemeyin bizi şimdi geniş omuz, göz rengi, göbek möbek diye...
asırlardır nice torunu ihya etmiş banka...
kendiliğinden para üreten, merkez bankası'ndan ve dünya piyasalarından bağımsız
ayakta kalmayı başaran yegane gözbebeğimiz...
ben küçükken orada binlerce çalışanı ve binlerce şubesi var sanırdım...
hala öyle sanıyorum... başka türlü açıklanamaz zira...
kendiliğinden para üreten, merkez bankası'ndan ve dünya piyasalarından bağımsız
ayakta kalmayı başaran yegane gözbebeğimiz...
ben küçükken orada binlerce çalışanı ve binlerce şubesi var sanırdım...
hala öyle sanıyorum... başka türlü açıklanamaz zira...
mevduat, vadeli hesap mesap bahane... altın şahane... gidin altın yapın abi... annelerimizin bir bildiği varmış... benim gibi adama bile başarttıysa bu yöntem bir şeyler biriktirmeyi, sana da başarttırır... ha ben babaanneyim, atarım sütyenimin içine orada faiz üstüne faiz biner, para basar orası diyorsan bilemem...
bir futbol kulübünün korsan ürünlerinin satılmasına karşı tepki koymasını gayet normal karşılarım ama artık eşeğin emcüğüne su kaçırmış kanaldır... e be kardeşim ne zaman açsam kıvırcık, kabarık saçlı bir eleman birilerini kovalıyor... e yeter ama! hatta öyle bir hal almıştır ki bu durum, takımın puan kaybettiği bir lig karşılaşmasının ardından bile kanalın genel müdürü olan zat-ı şahaneleri şöyle şeyler söylüyor:
- evet genel müdür bey; puan kaybı, üzücü tabii neler söyleyeceksiniz?
- evet üzücü... ıııı bu arada acar muhabirimiz bonus çocuk çok özel görüntüler yakaladı yine stad çevresinde, korsan kovaladı bisürü, birazdan onları izleyebilir izleyicilerimiz...
- maça hakem hataları damga vurdu, bu konuda neler söylemek istersiniz?
- evet, maalesef hakem damga vurdu... bu arada bjk tv korsan ile mücadeleye devam ediyor ve etmeye devam edecek... birazdan yine stad çevresinde ava çıkan muhabirimizin görüntülerini izleyeceğiz...
- sayın müdür bey beşiktaş puan kaybetti farkında mısınız? bir şey söyleyecek misiniz?
- korsana hayır ulen!
- evet genel müdür bey; puan kaybı, üzücü tabii neler söyleyeceksiniz?
- evet üzücü... ıııı bu arada acar muhabirimiz bonus çocuk çok özel görüntüler yakaladı yine stad çevresinde, korsan kovaladı bisürü, birazdan onları izleyebilir izleyicilerimiz...
- maça hakem hataları damga vurdu, bu konuda neler söylemek istersiniz?
- evet, maalesef hakem damga vurdu... bu arada bjk tv korsan ile mücadeleye devam ediyor ve etmeye devam edecek... birazdan yine stad çevresinde ava çıkan muhabirimizin görüntülerini izleyeceğiz...
- sayın müdür bey beşiktaş puan kaybetti farkında mısınız? bir şey söyleyecek misiniz?
- korsana hayır ulen!
taraftarının teknik direktörlerini linç(!) girişimi ve teknik direktörlerininse taraftarın kafasını depiklemesi(!) yüzünden bizim beşiktaş'ı izlemekten mahrum kaldığmız, ilkel, seviyesiz, çağ dışı, skimsonik futbol kulübü...
sonunda birinin onu farketmesi çok hoşuna giden yazar... her gece kartal sözlük logosuna tıkladım, moderatör listesine baktım, o isimlerin ağır ağır her akışı canımdan can aldı ama ismimi göremedim... göremediğim her saniye daha da üzüldüm... ama isyan etmedim... bir fabian ernst, roberto hilbert gibi görevimi yaptım ve sonunda taraftarın sevgisini kazandım [ybkz]swh[/ybkz] teşekkürler sözlük.
şansal ve lig tv tayfası - serhat ulueren ve soytarı tayfası ve tff'nin eseri olan, "anadolu takımlarını yüceltme ve övme" projesinin eseri olan bir milli takım izledik... pasif, sinik, kendine güvensiz, atak yapmaktan aciz, tamamen savunmaya yönelik... ##71359 no'lu entryimin özeti olan maç... abdullah avcı'yı getirin milli takımın başına abdullah avcı'yı... tam onluk bir takım olmuş bu milli takım... bu takımın üstesinden ancak o gelir...
##71359
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?