burada biz varken deplasman denmesi ağırıma gidendir.
yarın müdürümden 2 gün izin koparabilirsem tribünde izleyeceğim maç. "kıymetlimissssss" diyerek odasına girmeyi düşünüyorum...
nick'i ile içimdeki kız babası olma tutkusunu yeniden hortlatmış yazar. "durduk yere adamın ağzına sıçan şarkılar" gibi "durduk yere adamın ağzına sıçan nickler" diye bir şey olabilir artık sayesinde.
teşekkürler dünya, teşekkürler evren.
teşekkürler dünya, teşekkürler evren.
iki çocuğunu daha beşiktaş'a gelmeden 2 ay önce trafik kazasında kaybettiğini öğrendim. ''bana yeniden yaşama şansı verin. ben buraya ölmeyi reddederek geldim.'' demiş bir de üstüne. çok eleştirdim ama artık götümü sikse kötü laf etmem. kimlere sabrettik biz. hem belki iyi olur. birkaç haftadır tercihlerinde büyük değişim var. olur bence olur. olmalı yani. insan şimdi bu adamı üzmeye kıyamaz. nolur iyi olsun.
türk kızlarının bu cümle karşısında adeta bir ryu adeta bir ken gibi, street fighter tadında tekme atacağını düşünenler fena yanılmaktadır. zira 6 senelik ilişkimden yeni çıkmış, kızlı erkekli sosyal ortamlara adeta bir mağara adamı edasında dalış yaptığım şu yakın zaman içinde neler görüyorum neler. örümcek ağlarımı yeni yeni temizliyorum bakalım, daha neler göreceğim... türk kızları chun li değil arkadaşım... yep yep yep yep diye dönerek gelmiyor üzerine, hatta bu tür cümleleri kendisi söylüyor, hatta söylemiyor direkt eyleme döküyor... maalesef türk kızlarında ciddi bir karakter bozulması var... belki de hep vardı biz kördük ecdadını sikeyim...
kötü oyuncu değil. fakat duygusal entrylerle abartıldığı kadar da iyi bir futbolcu değil. onun yaşındaki ve onun sayısında maça çıkmış oyuncular avrupa'da gündem oluyor. bu türde diğer oyuncumuz da ismail köybaşı'dır. maalesef halen şut bile çekemiyorlar. kuru hırs ile, iki topa basmayla göz boyamışsın. neye yarar? umarım ben yanılıyorumdur, umarım göt eder beni ama artık bu saatten sonra bunu yapması için "ani bir ivme yakalaması gerekiyor." yani "genç genç - tecrübe tecrübe"de... nereye kadar? ya da kaç yıl daha? kaç maç daha?
uzun süreli bir ilişkinin "tak" diye bitmesi durumunda kişinin içine düştüğü yarrak gibi durum... sonra yavaş yavaş rayına oturur tabii...
"the walking dead" artık cnbce'de de değil, pazar günleri 22:00'de FX'te... Digitürk 113. kanalda, tivibu ve d smart'ı bilmiyorum...
bir vatandaş olarak, alın terimle kazandığım maaşımdan kesilen vergilerden milletvekillerine ve politikacılara maaş olarak giden tek bir kuruşu helal etmiyorum. allah şahit iki dünyada da yakam ellerindedir... bir tek muharrem ince'ye sonuna dek helal ediyorum... bin kere, on bin kere helal ediyorum...
beni şu zor, yeryüzünün ayağımın altından çekilmiş gibi hissettiğim,
karşı cinse güvenimin sıfırın altında gezindiği zamanlarımda ayakta tutan yegâne insanlardan biri.
hatta insan...
karşı cinse güvenimin sıfırın altında gezindiği zamanlarımda ayakta tutan yegâne insanlardan biri.
hatta insan...
zaten artık olgun bir erkekseniz bu sözlerin ne olduğunu bilirsiniz. ben de gayet iyi biliyorum fakat emin olduğum tek şey:
''senin kollarındaki tüyler benimkinden daha fazla!''
''bıyıkların mı çıkmış sanki senin?''
vb... sitemler olmadığı kesindir... ne bekliyorsunuz ki lan? anlamıyorum... ben her gün koltuk altı deodorantımı eksik etmeyeceğim, şıkır şıkır olacağım evde veya dışarıda... sırf sana olan saygımdan dolayı yani... başka bir amacım yok...
sen ise 6 ay bacak kılını almayacaksın... kuaföre gitsen 5 liraya aldıracağın bıyığın osmanlı padişahı kıvamına gelecek... işte kapı, aha bu da sapı derler adama... kusura bakma... yeter bu türk kızlarındaki prenses sendromu...
''senin kollarındaki tüyler benimkinden daha fazla!''
''bıyıkların mı çıkmış sanki senin?''
vb... sitemler olmadığı kesindir... ne bekliyorsunuz ki lan? anlamıyorum... ben her gün koltuk altı deodorantımı eksik etmeyeceğim, şıkır şıkır olacağım evde veya dışarıda... sırf sana olan saygımdan dolayı yani... başka bir amacım yok...
sen ise 6 ay bacak kılını almayacaksın... kuaföre gitsen 5 liraya aldıracağın bıyığın osmanlı padişahı kıvamına gelecek... işte kapı, aha bu da sapı derler adama... kusura bakma... yeter bu türk kızlarındaki prenses sendromu...
##148753
takım oyunu oynamamakla eleştirilen bir futbolcu fakat bir bakmak lazım:
bir kanatta oynasa: bek ibrahim toraman
diğer kanatta oynasa: bek ekrem dağ
forvet: edu (!)
bence kendisi için yazık. ben olsam "şaka mı lan bu?" der giderdim.
kendisinin oynaması gereken en minimum oyuncu hilbert ayarında olmalı bence...
en düşüğü diyorum bak... sen anla...
bir kanatta oynasa: bek ibrahim toraman
diğer kanatta oynasa: bek ekrem dağ
forvet: edu (!)
bence kendisi için yazık. ben olsam "şaka mı lan bu?" der giderdim.
kendisinin oynaması gereken en minimum oyuncu hilbert ayarında olmalı bence...
en düşüğü diyorum bak... sen anla...
schuster'e ayrı, carvalhal'a ayrı
holosko'ya ayrı, ekrem'e ayrı,
quaresma'ya ayrı, delgado'ya ayrı işleyen eşiktir...
yani bir çizgisi, standardı yoktur. dengesiz ve ucu açık bir şeydir.
ama genellikle ışık gösterebilene, umut aşılayabilene, sabır gösterilmesi gerekene erken,
ne bok olduğu belli olana geç gelir bu eşik. tek bildiğim bu...
holosko'ya ayrı, ekrem'e ayrı,
quaresma'ya ayrı, delgado'ya ayrı işleyen eşiktir...
yani bir çizgisi, standardı yoktur. dengesiz ve ucu açık bir şeydir.
ama genellikle ışık gösterebilene, umut aşılayabilene, sabır gösterilmesi gerekene erken,
ne bok olduğu belli olana geç gelir bu eşik. tek bildiğim bu...
"carvalhal ile maç veriyorum - her hafta lig tv de" diye bir reklam hazırlanmalı bence artık bu maçtan sonra... amına koyayım ki hala ibrahim toraman'dan sağ bek yapan bir adamsın sen... hilbert'i, ernst'i 18 e almayacak kadar beyinsiz, tanju, alves, mehmet akyüz, burak kaplan, pektemek'i neden aldığı ve ne yapacağı belli olmayan bir amatörsün... allah senin belanı versin... ah! ama pardon... çok iyisin ya, çok efendisin sen... sana şans vermeliyiz... schuster çok pisti... laubali ve şımarıktı...
kayseri maçı kazanacak gibi duruyor fakat bu türkiye'deki kasap, sert, çanakkale geçilmez futbol stili de artık gerçekten, gerçekten bu sefer ama gerçekten kabak tadı verdi... amına koyayım ki aylık para bayılıp bu futbolu izliyoruz... izletiliyoruz... arma aşkı olmasa alır bu dekoderi götlerine sokarım ama neyse...
kayseri maçı kazanacak gibi duruyor fakat bu türkiye'deki kasap, sert, çanakkale geçilmez futbol stili de artık gerçekten, gerçekten bu sefer ama gerçekten kabak tadı verdi... amına koyayım ki aylık para bayılıp bu futbolu izliyoruz... izletiliyoruz... arma aşkı olmasa alır bu dekoderi götlerine sokarım ama neyse...
"son gelişin öyle güzeldi ki, quaresma gibi ayağımın dışıyla seni geri yollamasam ayıp olurdu" diye de eklenesi eylem... sonra gidip malzemeci süreyya abinin kelini öpersiniz yeni bir sevgili bulana kadar, o da ayrı konu... evet, neyse...
bayanların çok iyi bildiklerini sandıkları özelliklerdir... aksi olsa bütün eski sevgililerim istisnasız olarak beni evlendikten sonra mutsuz bir ses tonuyla arayıp bulmaz ve kocasından şikayet edip durup "şimdi gel de, ayrılır gelirim" demezdi... kadın işte, kılçıksız kadın abi bahsi geçen şey... ne bekliyorsun ki? doğru erkeği bulduğunu adı gibi bilir... evlilik söz konusu olunca toyota'ya binen ve duygusal açıdan mutlu eden erkeği bırakır, gider mercedes'i olan birini bulur aniden, evleniverir... sonra o mercedes ona mezar olur, kocasının koynunda seni arar... şikayet eder... işte kadının evlilik konusundaki anlık ruh hali toyota ile mercedes arası kadardır... mantık mantık(!) dedikleri şey budur abi... şimdi bsg lütfen...
çok duygusal olmakla birlikte, bu ilişkilerinde ilk başlarda karşı cinse masal gibi gelse de sonradan bundan sıkılabilmektedir.
terazi erkeği mutsuz olduğu bir ilişkiyi bile, karşıdaki dişinin ona ihtiyacı olduğunu bilirse senelerce sürdürebilir...
duygusallığın tüm nimetlerinden sonuna dek semiren dişi, ihtiyacı kalmadığında terazi erkeğini bırakıp ağzına sıçar...
1 sene, 2 sene, 3 sene, 4-5-6... fark etmez... buradan dişilere diyorum ki; duygusalız işte, evet öyleyiz...
eğer bundan sıkılacaksanız bir gün veya sırf ihtiyacınız var diye dönemsel bir ilişki peşindeyseniz siktirin gidin, hiç bize bulaşmayın...
ayrıca sadıktır, mutlaka bir sanat dalında sergileyecek bir hüneri her zaman vardır...
terazi erkeği mutsuz olduğu bir ilişkiyi bile, karşıdaki dişinin ona ihtiyacı olduğunu bilirse senelerce sürdürebilir...
duygusallığın tüm nimetlerinden sonuna dek semiren dişi, ihtiyacı kalmadığında terazi erkeğini bırakıp ağzına sıçar...
1 sene, 2 sene, 3 sene, 4-5-6... fark etmez... buradan dişilere diyorum ki; duygusalız işte, evet öyleyiz...
eğer bundan sıkılacaksanız bir gün veya sırf ihtiyacınız var diye dönemsel bir ilişki peşindeyseniz siktirin gidin, hiç bize bulaşmayın...
ayrıca sadıktır, mutlaka bir sanat dalında sergileyecek bir hüneri her zaman vardır...
yavuz çetin, dünyanın en güzel aşk şarkısını yazdı ve gitti...
ben sırf bu yüzden yeryüzünde gönderildiğine inanıyorum...
yapması gerekeni yaptı ve gitti...
http://tinyurl.com/3er2buw
ben sırf bu yüzden yeryüzünde gönderildiğine inanıyorum...
yapması gerekeni yaptı ve gitti...
http://tinyurl.com/3er2buw
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?