cihan tekin

yemin ediyorum ekşi sözlük'teki author, owencan, nasılbirdemokrasiistiyoruz filan var ya... eş kaza sokakta filan karşıma çıkmasınlar... ellerine sarılacağım, ayaklarını öpmeye kalkacağım yani... "affedin beni! ben sizin sanatınızı bilemedim... yeteneğinizi göremedim, nolur affedin beni" diyeceğim...

trolllüğün de ayrı bir sanat dalı, zeka, yetenek, kabiliyet ve kalite gerektiren bir şey olduğunu sayesinde anladım yemin ederim... zekice desen değil, komik desen değil, ironi içeriyor desen değil, ciddi desen hiç değil... nasıl bir şey biliyor musun... düz, dümdüz... iyi olanı kötüle, kötü olanı öv... düz yani, dümdüz bir trollük resmen...

örnek vermek gerekirse:

- kötülük: "dünyanın en güzel, en iyi şeyi!"
- iyilik: "dünyanın en kötü şeyi!"

dostum kusura bakma da... böyle bir şey değil... değil o yapmaya çalıştığın şey... bu değil o... sana yanlış anlatmışlar, kandırmışlar seni...

ekşi sözlük'te her başlığın altına girip: "eziklere kapak olmuş x'tir" yazan bir troll vardı...
adını hatırlayamadım şimdi... o bile bundan özgün vallahi... ona bile bazen güldüğüm oluyor...

mümkünü yoktur... bir yerde patlar bu... erkek olduğum için erkek ayağından son yaşadığım örneği vermem gerekirse; ne kadar sorunlu, kötü, berbat, iğrenç, nefretle dolu bir ayrılık yaşamış olursanız olun, sizi başka bir kızla gördüğü anda önceleri olayın ciddiyetini anlayamayacak,
- "eheh iyi ya çok sevindim adına..."
- "umarım mutlu eder seni... çok mutlu ollll!"
gibi göstermelik laflar sarf edecek

bir süre sonra olayın ciddiyetini kavramaya başlayacak ve
- "ehehe... basenleri varmış"
- "ehehe boyu benden uzun mu ne? kaç ki boyu benden uzun mu?"
- "eheh... saçları sarı mı gerçekten yoksa boya mı?"
gibi laflara geçiş yapacak ve en sonunda ise aniden

- "ayrıl ondan! ayrıl!
- "seni özledim! çok pişmanım!"
- "çirkin kevaşe! bokum sarı saçlı karı! ayrıl ondannn ayrılllll"a evrimleşerek süreç son bulacaktır...

velhasıl kelam imkansızdır sevgili ile arkadaş kalmak... bir zamanlar sizin olan bir eşyayı bile bir başkasının elinde görmek can yakarken, koynunuzda yatan, sadece sizin koklayabildiğiniz, tenini, sıcaklığını bildiğiniz insanı başkasının olarak görmek böyle travmatik sonuçlar doğurur...

hele bir de ayrılıkta suçlu olan tarafsanız ve bunun farkındaysanız... bi siktirip gidip çay koyun daha iyi...

az önce lig tv'de gözlerimle gördüğüm ve hayata dair iç acıtan detaylar kategorime eklediğim,
gözlerimi dolduran detay... o misket havası eşliğinde göbek atan genç kızlar ve oğlanlar... allah'ım...
http://tinyurl.com/78ld8dq

iş yerinden 10 arkadaşa 2 hafta önceden "galatasaray maçına bendeyiz" sözü verdiğimden dolayı gelemeyeceğim zirve... söz verdikten 1-2 gün sonra haberim olsaydı iptal edebilirdim ama artık mümkünü yok... ayrıca o kadar kapsamlı zirve 1 hafta önceden mi duyurulur amk... milletin bir özel yaşamı olabileceği unutuluyor ya bazen buna çok sinirleniyorum... bu gözler 1 gün önceden "biz yoldayız yarın organizasyon var gelmezsen amk senin" dendiğine de şahit oldu...

sözlük buluşmalarında millet biraları fondiplerken ben "kırmızı şarap harici içki içmiyorum" dediğimde gülünerek söylenen şey... iyi mi kötü mü bilemedim ben...

(bkz: zevci ne lan)
http://tinyurl.com/bungc5v

önümüzdeki dünya kupası elemelerinde muhtemelen türk milli takımını artık

---------- 1 (kaleci) -----------
2-3-4-5-6-7-8-9-10-11

------------ orta saha -------


--------- rakip kale -------

dizilişi ile izleyeceğimizi müjdeleyen haber...

"basın tarafından kendisine verilen gazın onda biri guti'ye verilseydi böyle mi olurdu?" diye sormak istediğim skimsonik, gereğinden fazla abartılmış, iyi basan bir oyuncuyu başına dikince 90 dakika hiç bir sik yapamayan, spikerler tarafından maç içinde ismi bile zikredilemeyen, sahadan silinen vasat oyuncu.

(bkz: ananızı sikti orospu çocukları)

##155575

vardır ve 2011 yılında para etmemektedir... kendimden biliyorum... kızlara sıkıcı gelir bir süre sonra... kız tarafından aldatılır... kızların bu "yoktur... neredeeeee? olsa da beni bulsaaa" türü sahtelikten yıkıp geçen laflarına inanmıyorum artık... çünkü neden? çünkü kızlara "her an elinden uçacak izlenimi veren erkek" yaranır... kıza mutluluk yaramaz... kız sorunlu erkeği sever, sorunu sever... kızın doğasında "sorun" vardır... bu böyledir... böyleymiş... miş... diyorum dikkat ediyorsanız... bir musibet bin nasihatten iyidir denecek olaylar yaşadım çünkü... kimse masal anlatmasın...

kadında vajinal kasların istemsiz kasılmaları sonucunda cinsel ilişkinin olamaması veya oldukça ağrılı olmasını tarif eden patolojik bir belirti...

vajinismus olan eşini, tecavüz ederek iyileştirmeye çalışan kocadan farklı değildir nazarımda...

benim ve benim gibi düşünenler için hiçbir zaman badem gözlü olmamış, zaten hep badem gözlü olan adamdır... 2-0 dan 4-2 maç veren bir adam var şu an başımızda ve ben bu takıma/taraftara zerre acımıyorum... mazoşist bir tavrım var kendi taraftarıma ve takımıma karşı... emin olunuz şu arka dörtlü ile şu an schuster olsaydı bu takımın başında rüya gibi maçlar izliyor olacaktık...

bundan sonra ben onun miri
o da benim üstadımdır...
üzeni üzerim [ybkz]swh[/ybkz]

pantolonları candır... öylesine ki; bir iki senedir burası harici pantolon yüzüne bakmaz oldum... öylesine rahat, şık ve her tarza uyan modelleri mevcut ki... converse ile giy tatile çık, üzerine gömlek kravat koy işe git... öyle bir şey... hele cepleri var ki, dize kadar inen böyle... yani dünyaları cebine soksan sana rahatsızlık vermiyor... diğer ürünlerini bilemem ama pantolonları benim için vazgeçilmezler arasına girmiş ve kolay kolay da çıkacağa benzemez... bir de fiyatı tuzlu olmasa daha iyi ama ondan bile şikayetçi olmak istemiyorum... fiyat performans oranı dengede gittiği müddetçe analarının ak sütü gibi helali hoş olsun...

bundan sonra pantolon alırken tezgahtara "taşlanmış yok mu abi" diye sorduğumuzda en azından bu aklımıza gelsin diye not düşüyorum:http://tinyurl.com/3gmn3hp

ben kot giymez, dockers harici yerden pantolon almaz oldum sırf bu yüzden...

genellikle lig tv spikerlerinde gözlenen bir hastalık türü... iki spiker ile maç sunma olayı çıkınca hepten rahatsız edici boyutlara ulaştı...

- emenike'yi yıkmak ne kadar da imkansız değil mi melih?
- evet berk... öylesine güçlü ki adeta bir dozer kadar güçlü...
- ben üzerinde kaymak istiyorum melih... üzerine yağ döküp üzerinde kaymak istiyorum...
- ben de berk! baksana rakip defansa neler yaptı, bize yeter de artar bile...

allah'tan rusya'ya gitti de kurtulduk...

ocak başında kebap yapmakla meşgul ustayı taşlamakla son bulacak ibadet türü...