"onu da alacak biri çıktı sonunda" diye düşündüren durumdur.
hele bir de evlendiği kişiyi tanıdıkça, hayata onunla devam etmeme konusunda ne kadar doğru bir adım attığını farkeder insan.
aslında siz, gerçekten ayrı dünyaların insanıymışsınız...
aşktır, candır, ihtiyaçtır.
boyut değiştirmek isteyen herkesin mutlaka yapması gereken eylemdir.
boyut değiştirmek isteyen herkesin mutlaka yapması gereken eylemdir.
önüne geçemediğim en büyük problemimdir.
3 yıldır düzenli olarak kaybettiğim kilolarımı bir anda geri alma ümidiyle dolabımda hala sakladığım,hiç giyilmemiş ve bana 2 beden büyük gelen kıyafetlerim var benim.
3 yıldır düzenli olarak kaybettiğim kilolarımı bir anda geri alma ümidiyle dolabımda hala sakladığım,hiç giyilmemiş ve bana 2 beden büyük gelen kıyafetlerim var benim.
lise çağlarımın en büyük aşkıdır kendisi...
şimdiki gibi quaresma' lar, gutiler, fernandesler, simaolar yoktu o zamanlar da. nihatlar, ahmet dursunlar, ilhan mansızlar vardı yıldız olarak.
bizim zamanımızda futbolcunun yakışıklısı değil delikanlısı sevilirdi.
kartal yürekli adam derdim ben onlara.
mangal gibi yürekleri vardı.
sahaya çıktıklarında alacakları primi değil, skoru düşünürlerdi.
bu staddan mağlup ayrılabiliriz ama başımız dik olmalı diye düşünürlerdi.
ayaklarıyla değil, yürekleriyle varlardı sahada.
onlar beşiktaştı, beşiktaş onlardı.
amatördü bir çoğunun ruhu.
tutkuyla bağlıydık biz o ruhlara.
birgün bir çocuk çıktı sahaya.
sırtında çubuklu forması vardı ve belliydi her halinden gururla taşıdığı o formayı...
canıyla savaştı kalbi oldu kartalın...
ve gitti birgün.
alkışlarla uğurlandı beşiktaş' tan.
yurtdışındaki en iyi türk futbolcu ünvanını aldı.
ay yıldızlı formayla harikalar yarattı.
kahramandı o artık.
o varsa tamamdı kadro. o yoksa eksik...
sonra yuvaya döndü kartal yürekli adam.
ama artık kahraman değildi o.
oturduğu yerden beşiktaş' ın parasını yiyen bir haindi.
haketmiyordu o formayı, haketmiyordu o parayı.
öyle demişti bu işin üstadları !!!
ve birgün tak etmişti artık kendisine hain denmesi.
doğup büyüdüğü bu kulübe ihanetle suçlanıyordu.
şahsına söylenen her şeyi yutmuştu, sessiz kalmıştı bunca zaman
ama iş ihanete gelince kaldırmadı nefsi, kaldırmadı yüreği.
ve yenik düştü öfkesine...
haklı mıydı? sonuna kadar.
ama davacıyken davalı durumuna düşmüştü bu konuda.
hakim adil değildi, kırdı kalemi.
ya bu diyardan gidecekti, ya gidecekti...
iki sevgiliydi onlar oysa ki.
beraber gülüp beraber ağlamışlardı
bunca birikmişlik, bunca anı...
terkedilir miydi?
bir gözyaşına sığar mıydı bütün bunlar.
sığmazdı...
ama dile düşmüştü yari, dillere düşürülmüştü.
buna hiç dayanmadı o tertemiz yürek.
ve gitti...
"eyy sevgili" dedi.
"dayanamıyorum artık"
"senden gelene, senin cefana eyvallah ama,
benden sana gelene dayanamıyor bu yürek.
gideyim ben. önce azad et beni, sonra affet..."
ve gitti...
kara sevdasını yüreğine gömüp gitti.
ardından gözyaşları döktürüp gitti.
ağladı iki sevdalı.
vazgeçmek zorunda kaldıkları bu sevda yaktı yüreklerini.
ve bu sevdanın şahitleri seslendi arkasından,
"biz şahidiz sevdana, sakın sen üzülme nihat kahveci."
"terketmeyecek sevdan bizi..."
şimdiki gibi quaresma' lar, gutiler, fernandesler, simaolar yoktu o zamanlar da. nihatlar, ahmet dursunlar, ilhan mansızlar vardı yıldız olarak.
bizim zamanımızda futbolcunun yakışıklısı değil delikanlısı sevilirdi.
kartal yürekli adam derdim ben onlara.
mangal gibi yürekleri vardı.
sahaya çıktıklarında alacakları primi değil, skoru düşünürlerdi.
bu staddan mağlup ayrılabiliriz ama başımız dik olmalı diye düşünürlerdi.
ayaklarıyla değil, yürekleriyle varlardı sahada.
onlar beşiktaştı, beşiktaş onlardı.
amatördü bir çoğunun ruhu.
tutkuyla bağlıydık biz o ruhlara.
birgün bir çocuk çıktı sahaya.
sırtında çubuklu forması vardı ve belliydi her halinden gururla taşıdığı o formayı...
canıyla savaştı kalbi oldu kartalın...
ve gitti birgün.
alkışlarla uğurlandı beşiktaş' tan.
yurtdışındaki en iyi türk futbolcu ünvanını aldı.
ay yıldızlı formayla harikalar yarattı.
kahramandı o artık.
o varsa tamamdı kadro. o yoksa eksik...
sonra yuvaya döndü kartal yürekli adam.
ama artık kahraman değildi o.
oturduğu yerden beşiktaş' ın parasını yiyen bir haindi.
haketmiyordu o formayı, haketmiyordu o parayı.
öyle demişti bu işin üstadları !!!
ve birgün tak etmişti artık kendisine hain denmesi.
doğup büyüdüğü bu kulübe ihanetle suçlanıyordu.
şahsına söylenen her şeyi yutmuştu, sessiz kalmıştı bunca zaman
ama iş ihanete gelince kaldırmadı nefsi, kaldırmadı yüreği.
ve yenik düştü öfkesine...
haklı mıydı? sonuna kadar.
ama davacıyken davalı durumuna düşmüştü bu konuda.
hakim adil değildi, kırdı kalemi.
ya bu diyardan gidecekti, ya gidecekti...
iki sevgiliydi onlar oysa ki.
beraber gülüp beraber ağlamışlardı
bunca birikmişlik, bunca anı...
terkedilir miydi?
bir gözyaşına sığar mıydı bütün bunlar.
sığmazdı...
ama dile düşmüştü yari, dillere düşürülmüştü.
buna hiç dayanmadı o tertemiz yürek.
ve gitti...
"eyy sevgili" dedi.
"dayanamıyorum artık"
"senden gelene, senin cefana eyvallah ama,
benden sana gelene dayanamıyor bu yürek.
gideyim ben. önce azad et beni, sonra affet..."
ve gitti...
kara sevdasını yüreğine gömüp gitti.
ardından gözyaşları döktürüp gitti.
ağladı iki sevdalı.
vazgeçmek zorunda kaldıkları bu sevda yaktı yüreklerini.
ve bu sevdanın şahitleri seslendi arkasından,
"biz şahidiz sevdana, sakın sen üzülme nihat kahveci."
"terketmeyecek sevdan bizi..."
sözlükte turlarken karşıma çıkan ve yaklaşık 45 dakikamı alan [ybkz]swh[/ybkz] ve özellikle son yazılmış mektupla gözlerimin dolmasına sebep olan yazılardır.
hissetmek başka şey üstad...
hissetmek başka şey üstad...
en sevdiğim izel parçalarından biri.
Bırakılınca hiç teslim olmadan
Unutulunca emanet olmadan
Kapı kapanınca hızlı hızlı bekleyen
Biraz açılınca geri dönmek isteyen
Güneş herşeyim olur senden önce
Güneş kendine doğar biz görünce
Ama bizde bir şeyler bitti
Böyle bitmesi gerek miydi
Bırakılınca hiç teslim olmadan
Unutulunca emanet olmadan
Kapı kapanınca hızlı hızlı bekleyen
Biraz açılınca geri dönmek isteyen
Güneş herşeyim olur senden önce
Güneş kendine doğar biz görünce
Ama bizde bir şeyler bitti
Böyle bitmesi gerek miydi
piknik organizasyonu sonrası gerçek yüzünü gösteren yazar.
skandal videoalarımızı sosyal medyaya sızdırmasıyla ilgili tehditler yağdırıyor bu aralar. yanına kalmaz bunlar. sirkeciden denize düşüp adalardan çıkasıca diyeceğim, ama ben onun kadar vicdansız olamıyorum işte... [ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
skandal videoalarımızı sosyal medyaya sızdırmasıyla ilgili tehditler yağdırıyor bu aralar. yanına kalmaz bunlar. sirkeciden denize düşüp adalardan çıkasıca diyeceğim, ama ben onun kadar vicdansız olamıyorum işte... [ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
her ay faturama ekleyecek ilave bir bedel bulan turkcell in ta kendisidir. 8 yıldır kullandığım hattımın operatörünü değiştirme kararım için son ayım.
bir murat boz şarkısı olup az evvel pelinsu1903 tarafından sözlük cıvırlarına ithafen söylenmiş şarkıdır.
karşılığı ise aşkın nur yengiden gelecektir. "seni bizden alan kader utansın"... [ybkz]swh[/ybkz]
karşılığı ise aşkın nur yengiden gelecektir. "seni bizden alan kader utansın"... [ybkz]swh[/ybkz]
sözlükte uzun süredir var olup sonrasında elde olan olmayan sebeplerden ötürü sözlüğe giriş yapamayan yazarlardır.
(bkz: pelinsu1903)
(bkz: pelinsu1903)
son başladığı işi hiç sevmediğim ve bir an evvel masabaşı bir iş bulup oradan çıkması için dua ettiğim yazar.
(bkz: özlenen yazarlar)
(bkz: özlenen yazarlar)
akıl sır erdiremediğim erkek tipidir.
arkadaş erkek dediğin bakışıyla oturtacak hatunu yerine, söze bile gerek kalmayacak. hatun kişisi de anlayacak erini, öyle abuk subuk şeyler istemeyecek..
(bkz: ütopya)
arkadaş erkek dediğin bakışıyla oturtacak hatunu yerine, söze bile gerek kalmayacak. hatun kişisi de anlayacak erini, öyle abuk subuk şeyler istemeyecek..
(bkz: ütopya)
kartal sözlük erkek yazarları olurlar kendileri.
inanmayan baksın piknik fotoğraflarına.[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
inanmayan baksın piknik fotoğraflarına.[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
ikinci kelimesinin başına m eklendiğinde şu yazara ulaşılan sıfat tamlaması
"aylak madam" için
(bkz: lophohelia)
"aylak madam" için
(bkz: lophohelia)
bana çocukluğumu anımsatan en güzel cümlelerden biri.
benden 2 yaş büyük olan ablamla aynı odayı paylaştığımız dönemde akşam yatarken ışıkları kimin kapatacağı mevzusuyla ilgili bu cümle üzerinden az duygu sömürüsü yapmamıştır bana.
+beni seviyor musun büdü
-seviyorum edii
+o zaman bu gece de ışığı sen kapatır mısın?
-ama bu gece sıra sendeydi.
+beni sevdiğini söylemiştin.
-hay dilimi eşşek arısı soksaydı da sussaydım... [ybkz]swh[/ybkz]
benden 2 yaş büyük olan ablamla aynı odayı paylaştığımız dönemde akşam yatarken ışıkları kimin kapatacağı mevzusuyla ilgili bu cümle üzerinden az duygu sömürüsü yapmamıştır bana.
+beni seviyor musun büdü
-seviyorum edii
+o zaman bu gece de ışığı sen kapatır mısın?
-ama bu gece sıra sendeydi.
+beni sevdiğini söylemiştin.
-hay dilimi eşşek arısı soksaydı da sussaydım... [ybkz]swh[/ybkz]
bir şehirden ötesidir istanbul...
nefestir, hayattır, aşktır...
iki ayrı yaka da iki ayrı hayat yaşatandır.
gülhane' de edilen kahvaltı, sarayburnu' nda içilen çaydır.
ortaköy' de yenen kumpir, akşam üstü kızkulesine karşı içilen kahvedir.
bir dostun sohbetidir bazen, bazen bir cinayetin ta kendisidir.
siyahtır bazen gece kadar ve bazen bir gelin edasına bürünmüşçesine beyazdır .
eşittir bazen, bazen tezattır.
dolu doludur her duygusuyla.
dedik ya taa en başında
nefestir, hayattır, aşktır diye.
istanbul hepsinden ötesidir aslında.
toprak uğruna ölen varsa vatandır demiş ya şair
işte bu yüzden istanbul en çok vatandır.
nefestir, hayattır, aşktır...
iki ayrı yaka da iki ayrı hayat yaşatandır.
gülhane' de edilen kahvaltı, sarayburnu' nda içilen çaydır.
ortaköy' de yenen kumpir, akşam üstü kızkulesine karşı içilen kahvedir.
bir dostun sohbetidir bazen, bazen bir cinayetin ta kendisidir.
siyahtır bazen gece kadar ve bazen bir gelin edasına bürünmüşçesine beyazdır .
eşittir bazen, bazen tezattır.
dolu doludur her duygusuyla.
dedik ya taa en başında
nefestir, hayattır, aşktır diye.
istanbul hepsinden ötesidir aslında.
toprak uğruna ölen varsa vatandır demiş ya şair
işte bu yüzden istanbul en çok vatandır.
ruhun ve zihnin dinlenmesi için gerekli olandır.
sesin içinde sessizlik içinse; deniz kenarı en ideal yerdir.
sesin içinde sessizlik içinse; deniz kenarı en ideal yerdir.
parma ve galatasaray'da yıllarca başarıyla forma giyen brezilyalı eski milli kaleci. önümüzdeki sezon içerisinde galatasaray'ın yardımcı antrenörlüğünü yapacak.
fatih terim o dönemin kadrosunu toparlayarak o ruhu mu aşılamaya çalışıyor takıma bilemem ama bu galatasaray'ı toparlarsa hele bir de sezonu ilk üç içinde bitirirse hakikaten helal olsun dedirtecek kendisine.
fatih terim o dönemin kadrosunu toparlayarak o ruhu mu aşılamaya çalışıyor takıma bilemem ama bu galatasaray'ı toparlarsa hele bir de sezonu ilk üç içinde bitirirse hakikaten helal olsun dedirtecek kendisine.
resim yaparken en çok istediğim ancak annemin korkusundan bir türlü gerçekleştiremediğim eylem.
hayır, o boya yüzümde iz bırakacaksa da ben bir ömür o izle yaşamayı göze alırken annem nasıl buna tepki gösteriyor anlamıyorum. bunu anneme söylediğimde aldığım cevap bir anne klasiğiydi.
anne olunca anlarsın... [ybkz]swh[/ybkz]
hayır, o boya yüzümde iz bırakacaksa da ben bir ömür o izle yaşamayı göze alırken annem nasıl buna tepki gösteriyor anlamıyorum. bunu anneme söylediğimde aldığım cevap bir anne klasiğiydi.
anne olunca anlarsın... [ybkz]swh[/ybkz]
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?