besiktaskli

sebepli sebepsiz olarak ruhta hissedilen dinginliktir.

bazen bir şarkı, bazen bir söz, bazen bir gülümseme sebep olabileceği gibi sebepsiz yere gerçekleştiği de vakidir.
ben bu saydıklarımın en sonuncusunu yaşıyorum bu aralar. inadına huzurluyum... [ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]

kartal sözlük için yapılamasa da avcarlıçürük için bir versiyonunun yazarlarımız tarafından yapıldığı şarkı.[ybkz]swh[/ybkz]

kelimelere sığdırmakta zorlanacağım yazardır.
hani derler ya içinin güzelliği yüzüne vurmuş diye. işte aynen öyle...
tertemiz bir yüz, tertemiz bir yürek...
her haliyle, her tavrıyla karşısındakini önemsediğini hissettiren, güzel bakan, güzel gören,
unuttuklarımı yeniden, bir başka güzellikte anımsatan güzel insan...

birgün yollar nereye düşerse düşsün iki şey asla unutturmayacak seni bana.
1) O muhteşem sesinle değil, o tertemiz yüreğinle söylediğin gaybana geceler
2) şairlerin önünde indiğimiz anda bizi yarım saat boyunca Kabataş' tan oraya gtiremeyen taksicinin gidişinin ardından söylediğin söz "biz dövseydik bir onu"

piknik yorgunluğu ve günün yorgunluğunun akabinde uyku saatinin gelmesiyle sözlük yazarlarının yavaş yavaş sözlükçülerle yaptığı vedanın eşiğine gelirken haykırdığı cümledir.

iyi geceler sözlük

tanıdığım en sevimli yazardır.
kafama attığı bir top sonrası gelip sarılarak " iyisin değil mi?" diye sorması yok mu... resmen bitirdi beni.

ama akşam akşam parmağının kırıldığını ve atel taktıklarını söylemesiyle de beni oldukça üzmüştür lakin söz verendir aynı zamanda. eli iyileşene kadar ona iyi bakacak. sonrasında kendine iyi bakmakla meşgul olacak.

menajeri kazım avcı'nın az evvel twitter'da verdiği bilgiye göre bu akşam beşiktaş'ımla dört yıllık sözleşme imzalayan futbolcumuzdur. canımızdır, kanımızdır bundan böyle.

anıldığı veya okunduğu anda herkesin suratında tebessüm oluşturacak hallerdir.

forzanarcy: şairler parkının önünde beni gördüğü ve benim ben olduğumu öğrendiği anda primus inter parese seslenerek "yanında atkı var mı?" diye sorduğu o hali. üstad senden kıymetli miydi unutmuş olsan da... [ybkz]swh[/ybkz]

dd: voleybol oynarken bir türlü vurmayı başaramadığı manşetler yüzünden stefo tarafından oyundan afaroz edilmeye çalışıldığı esnada oyunu oynamayı bildiğine dair verdiği mücadelesi.

stefo: başından sonuna kadar pikniğe damgasını vurması ayrı bir konu ama benim aklımda söylediği o muhteşem şarkıyla kalacak. gaybana geceleri senden dinlemek şarkıyı ayrı bir sevdirdi. bir daha ki sefere baştan sona ezberlemiş bir şekilde düet yapmak istediğimi de buradan bilgilerine sunarım... [ybkz]swh[/ybkz]

q7aresma: dönüş yolunda arabada söylediği birbirinden ilginç şarkıları. nereden nasıl ezberlemiş o kadar şarkıyı anlamadım. o gülen yüzü, o gülen gözleri pikniğe inanılmaz bir pozitif enerji kattı. ayrıca "tuz getirdiniz mi?" şeklinde sorusuna aldığı "evet" cevabıyla yaşadığı mutluluk tarifi imkansızdı...

avcarlıçürük: ağaçların arasında tepede pelinsu1903 ile birlikte "ersan adem gülüm beniiiim" diyerek şarkı söyleyip halay çekmesi hiç gitmiyor gözümün önünden. tırtılların baskını sonucu bitirmek zorunda kaldılar o halayı, o ayrı...[ybkz]swh[/ybkz]

how i met your other: piknik boyunca bulduğu daracık alanlardan geçmesi hiç gitmiyor gözümden. mangalla masa arasındaki o daracık alanı baharat yolu misali kullandı. ama tebrikler hiç kimseye çarpmadan geçti her defasında da...[ybkz]swh[/ybkz]

hurremsoultan: açtığı her kahve fincanından sonra fincanda bir şey göremeyim bana seslenerek yardım istemesiyle. fal bakarken bu kadar kopya çekiyorsa kimbilir öğrencilik hayatı nasıl geçti bu kızın diye düşünmedim de değil hani... [ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]

pelinsu1903: pikniğin başından sonuna kadar herkesle tek tek ilgilenmesi kendisi için maşallah dedirtti. ayrıca voleybol oynamadaki becerisi gözümden kaçmış değil. bir ara bir takım kurup bir maç yapalım...

maniac: daha pikniğin başında yanımızda cezve ve türk kahvesi olduğunu duyması itibarı ile kahvesini içene kadar "kahveleri unutmadın" değil mi şeklindeki hatırlatmaları öldürmüştür beni. ayrıca kendisinin mangal başı üstadlarından olduğunu hatırlatmakta fayda var. [ybkz]swh[/ybkz]

herocka: pikniğin sonlarına doğru güneşin verdiği rehavetle bankta uyuya kalmış olmasıyla oldukça şaşırttı beni. o kadar çabuk pes edecek bir bünyeye benzemiyordu zira... [ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]

lophohelia: piknik boyunca yemek yemeyen şahsımı anneme şikayet edeceği tehditleri ile. tehditleri devam ederse eve almamak gibi uygulaması zor planlarım var kendisiyle ilgili.

seren1903: piknik sabahı küçük bir rahatsızlık geçirmemi dikkat çekme çabası olarak algılayıp beni kızdırması oldukça gerdi aramızı. [ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]

19seda03: daha tramvay da piknik +18 deyişimle börekleri alıp geri dönmekle beni tehdit etmiştir kendisi. eğer alttan almasaydım o güzelim ıspanaklı börekleri hiçbiriniz yiyemeyecektiniz sözlük... [ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]

simsiyah: parmak arası terlikleriyle voleybol oynamaya çalışması mı diyeyim, o halde topa vurmak isterken ellerinin arasından kafasına çarpması suretyle topun yön değiştirmesi mi diyeyim, topu kurtarma bahanesiyle yere boylu boyunca uzanmasını mı anlatayım yoksa arabadaki o efsanevi uçuşunu mu karar veremedim. iyisi mi elindeki videolarla hala yazarları tehdit etmekte diyeyim de siz anlayın...

hemsta34: en genç yazarlardan olduğunu öğendiğim şanslı yazar olmasından öte kısa sürede sözlükçilerle tanışmış olmasıyla hakikaten kıskandırmasıyla kalacak hafızamda. şanslısın vesselam...

mericinazginsuyu: sessiz sakin tavırlarıyla fiziki yaşın hiçbir önem arzetmediğini gösteren halleriyle silinmeyecek aklımdan. bir de onun da mangal başı üstadlarından olduğunu yazmadan geçemeyeceğim.

ve son olarak eğer oldu da unuttuğum biri varsa kendini hatırlatsın onunda mutlaka bir yer etmişliği vardır akıllarda. mis gibi piknikti, her haliyle enfesti aslında. akıllarda kalanı çoktur mutlaka da akıllardan çıkan bir saniyesi var mı işte ben en çok bunu merak ediyorum aslında...

güneşin sıcağına bir de mangalın sıcaklığının eklenmesine rağmen pişirilecek bütün etleri mangal başında pişiren güzide yazarlarımız.

vallahi hakkınızı helal edin. pikniğe asıl damgasını vuran sizlersiniz...

piknik organizasyonu dönüşünden beri dilime, aklıma, yüreğime dolanan onur akın şarkısı.

nasıl bir ruh hali ile yazılmıştır bu şarkı bilmem, nasıl bir yürektir bu sözleri kaleme alan...

bildiğim tek şey bu sözlüğümüzde bu şarkıyı onur akın' dan daha güzel söylediğini düşündüğüm bir yazarın olduğu. sabahtan beri dinliyorum bu şarkıyı ve hala sanki sen söylüyormuşsun gibi. ah be arkadaşım bu kadar mı yürekten söylenir bir şarkı... [ybkz]swh[/ybkz]

türkü vari yorumu ve şarkılarıyla dinlemekten keyif aldığım şarkıcı.

(bkz: adın bahardı)
(bkz: derbeder)

en sevdiğim soner arıca şarkılarından biri.

http://fizy.com/#s/1ahg9d

cümlenin sonunu muhtelif şekilde tamamlatabilecek söz dizisi...

sen ağlarsan martılar küser bana.
şehir gülümsemez, güneş keser selamı sabahı..

sen ağlarsan yağmurlar eşlik eder sana.
bir anda rengi değişir günün ve her an gece olur.

sen ağlarsan bir daha gülmez benim gözlerimde
kurumuş çiçeğin suya sevdası gibi solar bütün gülüşlerin fotoğraflarda

sen ağlarsan her şey durur
biter bütün sevdalar yüreklerde
aşklar kaybeder inandırıcılığını
her şey arınır gerçekliğinden
ve kaybeder masumiyetini bütün çocuklar.
evrendeki her şey rengini, neşesini feda eder bir gülüşüne.

ve aslına döner her şey
eğer sen gülersen...

gelişiyle piknik organizasyonunda bize şarkı sözlerinde değişiklikler yaptıran oyuncumuz.

bayram akgülün "ersan' ın Beşiktaş'a transferinde kendisinin beşiktaş diye diretmesi etkili oldu." şeklinde açıklama yapmasıyla bu adamın bu formayı ne kadar hakettiğini bir kez daha anlamış oldum.

artık ersan - necip - atınç şeklinde yeni bir üçlü doğurur muyuz acaba? bu sefer attıkları goller için beste yapmak yerine üçünün kartal yüreklerine atıflar yaparız gibime geliyor.

piknik organizasyonunda tanımış ve tanışmış olmaktan gerçekten memnun olduğum yazar.

sözlükteki nikini dönüş yolunda öğrenmiş olmanın utancını taşırım hala... [ybkz]swh[/ybkz]

en sevdiğim uyuma şekli.
zira deli yatmak fiilini gerçekleştiren bünyelere tek kişilik yatak dar geldiği için sürekli yataktan düşme potansiyelleri yüksek, ancak geniş yatakta sere serpe yatmak bu riski oldukça azaltıyor.
ranzanın ikinci katından iki kez düşmüş bir bünye var burada. nasıl sevmem iki kişilik yatakta tek yatmayı...

sonunda sahibi olduğum atkı.

piknik organizasyonunda yaptığı sürprizle benim gönlümü bir kez daha fethadipt +1 ime torpil geçen insan...

hastayız sana...

gerçekleşen piknik organizasyonu sonrası artık kendisini ifade edecek kelime bulmakta zorlandığım ve gerçekten muhteşem insanları bir araya toplamış platform.

bir sözlükten ötesi aslında...
hani derler ya kahve bahane,
işte!tam da böyle...
sözlük, sadece bahane belki de.
maksat samimi insanlar, güzel sohbet.
maksat menfaatlerden uzak ortak payda da birleşebilmek.
siyah dediğinde aynı içtenlikle beyaz diye karşılığını almak belki
ve belki sadece gözlerdeki bir sevince bir hüzne ortak olmak...

kartal sözlük buram buram dost kokan
kartal sözlük buram buram aşk kokan
kartal sözlük buram buram beşiktaşk kokan
beşiktaş' a sevdalı insanların
beşiktaş' a yakışır güzellikte buluşma mekanı.

unutmadan kartal sözlük aynı zamanda bir kartal kom...[ybkz]swh[/ybkz]

alan darlığı dolayısıyla gerçekleşememiş turnuvadır. kızlar takımı olarak hala yenilmiş sayılmayız... iddiamız sürüyor. [ybkz]swh[/ybkz]

2.geleneksel kartal sözlük polenezköy piknik organizasyonunda ilk kez karşılaştığım ve tanımaktan, tanışmaktan son derece memnun olduğum iki güzel insan.

sözümü yemiş değilim, orada olmadı başka bir ortamda mutlaka verdiğim sözü tutacağım.