confessions

besiktaskli

2. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 3560
  2. takipçi 0
  3. puan 71782

beşiktaş'ın borçları

besiktaskli
beni iyiden iyiye yıldız düşmanı yapan hâl vaziyettir.

dış transfere yapılan harcamanın belki de 1/10' ini alt yapı için harcamış olsaydık ve bu politikayı 2 yıl öncesinden belirleseydik şu anda kartal ruhunu taşıyan bir takımımız olabilirdi. bunca hayal kırıklığı biriktirmemiş olurduk belki de. olmuşla ölmüşe çare yokmuş. şu saatten sonra teşhisi konulmuş bir hastalık var ve tedavi için çzöümler üretilmeli. yıldız transferlerine ara verip, beşiktaş formasını taşıyabilecek daha doğru oyuncularla sözleşme imzalanarak önümüzdeki yıllar içerisinde bu borç aşağı çekilmeye çalışılmalı. aksi durumda ciddi bir kriz dönemi bekliyor olabilir beşiktaş' ı. ve kim ne derse desin forlan' ı almak yerine, ona verilecek para ile voleybol takımı kadrosu yenilenerek küme düşen takımı en azından tekrar üst lige almak daha mantıklı. beşiktaş futbol klubünden ibaret değil...

ntvspor'un fenerbahçe aşkı

besiktaskli
bütün basının fenerbahçe aşkı şeklinde de değiştirilebilir başlığı...

7 mayıs 2011 de bursa' da yaşanan olayların vuku bulduğu anda kendileri tenis turnuvası yayınlayarak zaten beşiktaş taraftarındaki kredilerini tüketmişlerdi. bundan sonraki hamleler hanelerine hep zarar olarak işlenmektedir.

transferlere sevinmek

besiktaskli
yerinde ve doğru transferler yapıldığında olası her taraftarın yaşayacağı duygudur.

ancak anlamadığım mesele, daha performansını görmeden herkesi başımıza tac etmemiz nasıl mantıktır? Bu yıl yapılan transferler ve alınan sonuçlar bunun en güzel örneğiyken hala akıllanmamışız ki, sosyal paylaşım sitelerinde sözleşmesi imzalanmadan forlan adıyla havalar atmaktayız. sadece etikete bakmak ne kadar doğru bir davranış tartışılır. ama yeri gelmişken söylemeden geçemeyeceğim.

beşiktaş' ımın bu yıl ki en iyi transferi hiç şüphesiz necip uysal' dır.

adamlar gidiyor uzaya bizimkiler gidiyor camiye

besiktaskli
tövbe tövbe dedirten söylemdir....

bizdeki geri kalmanın en önemli sebebidir yanlış yorumlama. İki sure bilen kuran' ı yorumlamaya kalkarsa, iki siyasi kitap okuyan kendini siyasetçi zannederse ve bu ikisi ayrı dünyalarda olursa oldukça zor gibi bizim ülkemizde bir şeylerin yoluna girmesi. Kendinden olmayanı dışlayanlar oldukça, farklı olanı suçlu ilan edenler oldukça ve geleceğimiz diye adlandırdıkları gençlerin önünü tıkamak için bin dereden su getirenler oldukça ampulü görürüz ama onu aydınlatacak elektriği bulamayız biz.
Daha laik kelimesini bile idrak edebilen çok az insan varken, solculuğu dinsizlik, sağcılığı tayyipçilik şeklinde algılayan insanlarımız varken "çok zor işimiz" diye düşünmeden edemiyorum.
Namaz kılanı gericilikle, alkol kullananı kafirlikle suçlayanların arasından "doğru" düşünmeye çalışan nesiller yetişirse bir ihtimal diyebilirim belki ama, o da zor gibi.

Velhasıl-ı kelam, biz elmayla armutu birbirine karıştırıyorsak ve sınırları yasaklarla çizen kişiler tarafından yönetiliyorsak daha çoooook var "olmaya"...!

erkeklerin aşık olduklarında yaptıkları

besiktaskli
birbirini tamamlamayan parçaları bir araya toplamaktır ilk yaptıkları şey. önce bir aptallaşırlar. anlayamazlar neye uğradıklarını. kimyalarının değişmesi sersemletir onları. bünyeleri buna alışkın olmadığı için de anlamlandıramazlar. ama bir şeyin onların elini kollarını bağladıklarını hissederler. bu da onların güçlü görüntülerine zıt düşer. ki bir erkek için güçsüz düşmek acziyet olarak adlandırılır. oysaki en insani yanıdır bu onun. ne yaparsa yapsın bir kızı "sana aşk oldum" sözüyle (içten gelerek söylemesi şart tabii) etkileyebileceğinden daha fazla etkileyemez.
neyse, devam edelim. güçsüz düştüklerini zannettikleri bu anlarda ne yapacaklarını düşünürler. hani sigarayı bırakmaya çalışmak gibi. içmek istersin aslında, son nefesine kadar ciğerlerine çekmek istersin o dumanı. ama içemezsin. ve kaçmaya başlarsın onun bulunduğu ortamdan. işte aynen böyle olur erkek aşık olduğu kişiye karşıda. gidip söylemek kolayken o zoru seçer. onu uzaktan severler. kaçarlar, ona ters davranırlar ve sonunda vazgeçerler genellikle. ve bilmezler belki de açmak üzere olan bir çiçeği soldurduklarını.

ya da belki başka şeyler yaparlar aşık olunca bilemem ama. bir tek şey var be sözlük. eğer sizin erkek olanlarınız bir gün gerçekten aşık olduğunu hissederse, ondan kaçmasın, söylesin. çünkü kızlar güçlü erkeklerden ziyade, ne istediğini bilen, kararlı ve cesur erkeklerden haz alırlar. cesaret be sözlük. cesaret...
155 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol