asi ruh

0 /
fırsatfakiri
taraftar grubunun anlatıldığı ilk kitap.
klişe olucak ama her beşiktaşlının okuması lazım.hani öyle kafa yorucak, üzerine düşünülcek bir şeyde yok ortada.gayet akıcı bir üslubu var.okuyalım, okutalım sözlük.
beşiktaş aşkı, küçük bir çocuğun mahallede yaşı çokça büyük bir bayana olan aşkından yola çıkarak anlatılıyor.şöyle ki; o çocuk sevdiği kadını dokunamaz, öpemez,okşayamaz.sadece uzaktan sever.oradan bir bağlantı kurmaya çalışmışlar.çokda başarılı olmuşlar.ellerine sağlık.
kitap altı bölümden oluşuyor.bu bölümlerin ismide çok can yakıcı kanımca.buyrun :

1.bölüm: yol hedeften önemlidir
2.bölüm: cehennem başkalarıdır
3.bölüm: ışığın varsa gölgende olmalıdır
4.bölüm: uğruna ıstırap çektiğin
5.bölüm: hayat yarım kalmış bir cümledir
6.bölüm: hatıralar acımasızdır
besiktaskli
bu başlık üzerine tekrar rafından alıp okumaya başladığım ve beni benden bir kez daha alan ve hala geri getirmeyen kitap....
saatpili
izlerken kah gözlerimi yaşartan,kah gülümseten, sanırım hepimizin nasıl beşiktaşlı olduğunun karelerini yansıtan beşiktaşımızın belgeseli
blackeagle
büyük taraftarımızın; çilelerini, sıkıntılarını,sevgisini fedakarlıklarını,en önemlisi aşkını anlatan bugün bir çok sinema filmine taş çıkartan yapıttır...
dingoc
öyle ya da böyle, kendisine inanana da inanmayana da gereken cevabı, vereceğine inandığım ruhtur. beşiktaşlılık duruşundan beslenen ve maddi çıkarlarla alakası olmayandır. bundan çok daha karanlık günlerde ortaya çıktığı gibi, bugünde (i: bizim) içimizden çıkarak, güneşe ulaşacaktır
forzaquila
geçen sene hakkında yazdığım bir değerlendirme vardı, sözlüğe yazmamışım hayret.

ünlü taraftar grubu çarşı'yı konu alan 2008 yapımı bir belgesel.Her Beşiktaşlının zaten izlemesi şart olan bu yapımı futbol filmlerine,yapımlarına,kültür ögelerine merak duyan herkes izlemeli.Bir semt içi dayanışma oluşumu olarak başlayan fikrin sosyal sorumluluk projeleri düzenleyen,Avrupa'dan hayranlara sahip olacak kadar büyüyen bir topluluğa dönüşmesini değişik hikayeler üzerinden işleyen yapımda Metin,Ali,Feyyaz'dan tut Yılmaz Erdoğan'a,Zeki Demirkubuz'dan Alen Markaryan'a,ondan stadın önünde köfte satan takkeli,sakallı ''Fener maçında radyo başında zikir çektik,meleklerin ışıklarını gördük adeta,Alex Runje'yi geçiyor ayağı takılıp düşüyor boş kaleye atamıyor,Allah o kadar güçlü ki,bize el verdi'' diyen adama kadar,komple bir belgesel.
Tarafgirlikten uzak durulmaya çalışılmış,nefret unsurları içermekten uzak,futbolu neden sevdiğimizi bize bir kez daha gösteren bir yapım.
Film esnasında ve sonunda jenerik akarken çalan Haydi Kalk Ayağa adlı beste,Optik Başkan,şeref Bey,maçların tribünler yarı yarıya oynandığı yıllar,taraftarın ezeli rakibinin yıldızına en büyük tepkisinin onun arabasının lastiklerini patlatmak olduğu günler...

Aynalarda gördüğümsün,
Ağladığım güldüğümsün,
Aynalarda gördüğümsün,
çözemezler kördüğümsün sen.
Bir de bir kuş gökyüzünde,
Bak ne diyor son sözünde,
Yıkılma öyle.
Haydi kalk ayağa,
Yürü güneşe.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol