50. dakikada kenan şahin'in golüyle, boluspor skoru 1-0'a getirdi.
56'da eden hazard ve francesc fabregas'ın müthiş ver-kaçı sonrası, son noktayı yine diego costa koydu: 2-1
ilk yarısı 0-0 sona eren, trt1'den naklen yayını olan maç.
darbeyi, darbe girişimini aslen kimlerin tasarladığının turnusolüdür.
türkiye'ye ciddi anlamda yatırım yapmakta olan firma. özelliklerine nazaran uygun fiyatlı akıllı telefonlarıyla pazarda belli bir yer edinmeye çalışıyorlar. tabii bunlar genelde orta segment ürünler oluyor.
ülkemizdeki piyasanın lideri konumunda olduğu ürün ise, modem. yani ülkedeki modemlerin %118.80'i falan bu firmanın ürünleri, öyle bi' liderlik.
ülkemizdeki piyasanın lideri konumunda olduğu ürün ise, modem. yani ülkedeki modemlerin %118.80'i falan bu firmanın ürünleri, öyle bi' liderlik.
yalnızlığıyla french kiss yapmak isteyen kişinin, çevrelendiği dört duvarı da bu işe alet etme düşüncesidir.
ukte, saniyede yirmidört kare
ukte, saniyede yirmidört kare
ister musibet, ister nasihat aracılığıyla olsun; bir olaydan, durumdan, hikâyeden alınması gereken derstir.
ukde, artin
ukde, artin
hayatın rutininden illallah etmiş, okuldu, işsizlikti, ardından kariyer telâşıydı falan derken; ânlardan birinde "bi' şeyi unuttuk galiba lan bu hengâmede?" sorusunun aklına gelmiş olması sonucunda, hayatının bir bölümünü de aşk uğruna feda etmeye hazır hâle gelmektir.
ukde, saniyede yirmidört kare
ukde, saniyede yirmidört kare
"negatif[ybkz]swh[/ybkz] ile negatifin çarpımı pozitiftir[ybkz]swh[/ybkz]" ilkesinden hareketle, sosyal hayata cebir karıştıran bir dürz... şey, yani düsturdur.
ukde, saniyede yirmidört kare
ukde, saniyede yirmidört kare
"dün geldi: "nedir aradığın?" dedi bana
bensem, ne bakarsın o yana bu yana?
kendine gel de düşün, içine iyi bak
ben senim, sen ben; aranıp durma boşuna!"
bensem, ne bakarsın o yana bu yana?
kendine gel de düşün, içine iyi bak
ben senim, sen ben; aranıp durma boşuna!"
elinde demba ba gibi bir tabanca, mustafa pektemek gibi bir enerji santrali, cenk tosun gibi ceza sahasının her zaman her yerinde esebilen bir yel varken, ancak 4 4 2'nin keseceği takımdır. ba'nın yeri garannti zaten de, diğer iki oyuncuyu birden ilk 11 dışında bırakmak, potansiyellerine, yeteneklerine, azimlerine çok büyük saygısızlık olacak ve takımın futbol kalitesine sekte vuracaktır.
tabii hem ömer hasan şişmanoğlu hem de filip holosko'yu kiralık olarak göndererek, kendi ayağına sıkmayı da ihmal etmemiştir bu takımın yöneticileri. zira, rotasyonda bu üç silahşörden başka forvet oyuncusu kalmamış bulunuyor 2014-2015 sezon başlangıcı itibariyle.
tabii hem ömer hasan şişmanoğlu hem de filip holosko'yu kiralık olarak göndererek, kendi ayağına sıkmayı da ihmal etmemiştir bu takımın yöneticileri. zira, rotasyonda bu üç silahşörden başka forvet oyuncusu kalmamış bulunuyor 2014-2015 sezon başlangıcı itibariyle.
acun'la[ybkz]swh[/ybkz] kankalığı, aziz yıldırım'dan fırça yemesine neden olmuş.
(bkz: diego dur allahını seversen zaten ortalık karışık)
--alıntı--
brezilyalı yıldız geçtiğimiz cumartesi günü sabah samandıra'da oynanan u21 maçı sonrasında acun ılıcalı'yı arayarak, "2 günlük tatilim var. bodrum'a gitmek istiyorum bir yer önerebilir misin?" diye sordu...
ılıcalı da diego'ya "tamam" dedi ve özel uçağını tahsis etti. olaylar bundan sonra başladı...
sambacı ailesiyle bodrum'da denizin tadını çıkarırken acun ılıcalı da başkan aziz yıldırım'ı arayarak, "başkanım diego beni aradı boş günleri varmış. Bodrum'da yer istedi ben de ayırttım ve gönderdim onları" diyerek bilgi verdi.
yıldırım ise "böyle izin günlerinde dinlenmeleri gerektiğini ve istanbul'dan ayrılmamalarını söylemiştim" diyerek acun ılıcalı'ya tepkisini dile getirdi.
daha sonra teknik direktör ismail kartal ve idari menajer hasan çetinkaya'yı arayan Yıldırım, sert uyarılarda bulundu.
çok sinirlenen başkanın, "söyleyin çabuk geri dönsün. ben size demedim mi 'kimse buradan ayrılmayacak' diye? oyuncular böyle kısa izinlerde sadece dinlenecekler ve her zaman istanbul'da olacak. kıpırdayan olursa bana haber vereceksiniz demedim mi?" dediği öğrenildi.
bunun üzerine kartal ve çetinkaya brezilyalı yıldızı arayarak, "başkan fena kızdı çabuk dön" dediler...
diego ribas da buna hiç bir itirazda bulunmayarak aynı gün yerleştiği otelden toparlanarak ailesi ile birlikte acarkent'teki evine döndü.
--alıntı--
http://www.fanatik.com.tr/2014/09/12/aziz-yildirim-kizdi-cabuk-eve-don-386458
(bkz: diego dur allahını seversen zaten ortalık karışık)
--alıntı--
brezilyalı yıldız geçtiğimiz cumartesi günü sabah samandıra'da oynanan u21 maçı sonrasında acun ılıcalı'yı arayarak, "2 günlük tatilim var. bodrum'a gitmek istiyorum bir yer önerebilir misin?" diye sordu...
ılıcalı da diego'ya "tamam" dedi ve özel uçağını tahsis etti. olaylar bundan sonra başladı...
sambacı ailesiyle bodrum'da denizin tadını çıkarırken acun ılıcalı da başkan aziz yıldırım'ı arayarak, "başkanım diego beni aradı boş günleri varmış. Bodrum'da yer istedi ben de ayırttım ve gönderdim onları" diyerek bilgi verdi.
yıldırım ise "böyle izin günlerinde dinlenmeleri gerektiğini ve istanbul'dan ayrılmamalarını söylemiştim" diyerek acun ılıcalı'ya tepkisini dile getirdi.
daha sonra teknik direktör ismail kartal ve idari menajer hasan çetinkaya'yı arayan Yıldırım, sert uyarılarda bulundu.
çok sinirlenen başkanın, "söyleyin çabuk geri dönsün. ben size demedim mi 'kimse buradan ayrılmayacak' diye? oyuncular böyle kısa izinlerde sadece dinlenecekler ve her zaman istanbul'da olacak. kıpırdayan olursa bana haber vereceksiniz demedim mi?" dediği öğrenildi.
bunun üzerine kartal ve çetinkaya brezilyalı yıldızı arayarak, "başkan fena kızdı çabuk dön" dediler...
diego ribas da buna hiç bir itirazda bulunmayarak aynı gün yerleştiği otelden toparlanarak ailesi ile birlikte acarkent'teki evine döndü.
--alıntı--
http://www.fanatik.com.tr/2014/09/12/aziz-yildirim-kizdi-cabuk-eve-don-386458
(bkz: entarisi ala benziyor)
gece itibariyle 90'lara ışınlanmakta olan radyo.
birçok, hatta her, şeye yüklenilen gereksiz anlamların, aslında birer ütopya olduğunun anlaşıldığı âna tekabül eden yanılsamadır.
"hiçbir şey"in, zaten, herhangi bir anlamı yoktur.
"hiçbir şey"in, zaten, herhangi bir anlamı yoktur.
kafası olmayan bira. çatlayana kadar içsen, belki güzel bi' hareketlenme olabilir o zaman beybi.
ne kadar şurup dayıyor acep efes bu sıvının içine? ya da şerbetçiotu adı altında, daha şerbetli bir ot mu ürettiler acaba?
ne kadar şurup dayıyor acep efes bu sıvının içine? ya da şerbetçiotu adı altında, daha şerbetli bir ot mu ürettiler acaba?
(bkz: zamanlaması manidar)[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
"en iyi savunma, hücumdur" felsefesinin uygulamaya geçirilişidir.
81-85 sona ermiştir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?