manisa 19 mayıs stadyumu'nda saat 14:00'da başlayacak olan, ptt 1. lig 9. hafta karşılaşması.
ligin ilk 8 haftasında altınordu takımının iç saha galibiyeti, antalyaspor'un ise dış saha mağlubiyeti bulunmuyor. gerçi iç saha-dış saha mı kaldı azizim, passolig sağolsun...
alanya oba stadyumu'nda saat 18:30'da başlayacak olan, ptt 1. lig 9. hafta açılış karşılaşması.
temposu, seyir zevki ve gol sayısı anlamında haftanın en sıkı maçı olmaya aday.
temposu, seyir zevki ve gol sayısı anlamında haftanın en sıkı maçı olmaya aday.
pala ve akraba diye okuduğum başlık. "gönder, gelsin" diyerek tıkladığımda, hevesim kursağımda kaldı.
1-0'lık sonuçla, konyaspor'un 3 puanı kaptığı mücadele.
maçın tek golü, 89. dakikada ömer ali şahiner'den geldi.
konyaspor'da selim ay, 84. dakikada 2. sarı karttan kırmızı kart görerek, oyun dışı kaldı. ayrıca, yine konyaspor'un, aykut kocaman yönetiminde çıktığı ilk maçtan galibiyetle ayrıldığını ekleyelim.
maçın tek golü, 89. dakikada ömer ali şahiner'den geldi.
konyaspor'da selim ay, 84. dakikada 2. sarı karttan kırmızı kart görerek, oyun dışı kaldı. ayrıca, yine konyaspor'un, aykut kocaman yönetiminde çıktığı ilk maçtan galibiyetle ayrıldığını ekleyelim.
2-2'lik eşitlik sonucu, takımların 1'er puan alarak tamamladığı karşılaşma.
es-es'in gollerini raheem lawal ve rogelio funes mori kaydederken, bal-kes'in sayıları ise sercan yıldırım ve nuno andre coelho'dan geldi.
sercan'ın golünün bariz ofsayt olduğunu ekleyelim.
es-es'in gollerini raheem lawal ve rogelio funes mori kaydederken, bal-kes'in sayıları ise sercan yıldırım ve nuno andre coelho'dan geldi.
sercan'ın golünün bariz ofsayt olduğunu ekleyelim.
0-2 sona eren karşılaşma.
gaziantep bşb takımının gollerini kaydeden oyuncular: vagif javadov ve sertan vardar.
gaziantep bşb takımının gollerini kaydeden oyuncular: vagif javadov ve sertan vardar.
kayserispor'un 3-0 üstünlüğü ile sona ermiştir.
goller, mert nobre[ybkz]swh[/ybkz] ve mehmet eren boyraz'dan geldi.
goller, mert nobre[ybkz]swh[/ybkz] ve mehmet eren boyraz'dan geldi.
devrimci eylemler listesine ilk sıradan giriş yapmıştır.
yeni türkiye'de düpedüz terbiyesizce bir harekettir müdürüm af edersin.
(bkz: türkiye ne garip recep tayyip erdoğan falan)
yeni türkiye'de düpedüz terbiyesizce bir harekettir müdürüm af edersin.
(bkz: türkiye ne garip recep tayyip erdoğan falan)
"yağmasan da gürle" zihniyeti ile, hakem hatalarının ayyuka çıktığı ve canımızı yaktığı her maç sonrasında "bundan sonra" ile başlayan açıklamalar yapan başkan.
çirkin kelimelerle taçlandırıldığında, haklılık payının artırıldığına dair enteresan bir inanış olan eylem.
"çirkin kelime"den kasıt tabii ki yalnızca küfür değildir. yani bir lâf ederler adama, "keşke küfür etseydi amonyum" dersin kendi kendine.
yapmayın, etmeyin...
"çirkin kelime"den kasıt tabii ki yalnızca küfür değildir. yani bir lâf ederler adama, "keşke küfür etseydi amonyum" dersin kendi kendine.
yapmayın, etmeyin...
bucaspor'un, 2010 yılında, henüz 18 yaşında iken, adana demirspor'dan transfer ettiği; 1992 kahramanmaraş doğumlu, 1.86 boyundaki kaleci. milli takım seviyesinde, u-17/18/19/21 kategorilerinde toplam 38 maçta forma giymiş ve 1 kez de a2 takım kadrosunda yer almıştır.
2011 yılından bu yana, devamlı olarak takımının kalesini koruyor. içerisinde bulunduğumuz 2014-2015 sezonunu ve ilk olarak forma şansı bulduğu, bucaspor'un süper lig'e veda ettiği 2010-2011 sezonunun son 4 maçını saymazsak; istatistikleri şu şekilde:
2011-2012 sezonu: 31 maç - 50 gol[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
2012-2013 sezonu: 37 maç - 38 gol[ybkz]swh[/ybkz]
2013-2014 sezonu: 19 maç - 27 gol[ybkz]swh[/ybkz]
yediği gol ortalaması yüksek gibi görünüyor olsa da; bucaspor gibi, oyunun savunma yönünü çoğu zaman önemsemeyen ve yediğinden fazlasını atmaya gayret eden bir takım için, dikkat çekici bir rakam olduğunu düşünüyorum.
kendisinin, yerli kaleciler içerisinde 1 numaraya yükselmesinin önündeki en büyük engel: sık ve uzun süreli sakatlıklar yaşaması. yanılmıyorsam 1 kez ayak bileği, 1 kez el bileği ve 1 kez de dirsek sakatlıkları nedeniyle, 4. sezonunda 3 kez ciddi sakatlık geçirmiştir.
2011 yılından bu yana, devamlı olarak takımının kalesini koruyor. içerisinde bulunduğumuz 2014-2015 sezonunu ve ilk olarak forma şansı bulduğu, bucaspor'un süper lig'e veda ettiği 2010-2011 sezonunun son 4 maçını saymazsak; istatistikleri şu şekilde:
2011-2012 sezonu: 31 maç - 50 gol[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
2012-2013 sezonu: 37 maç - 38 gol[ybkz]swh[/ybkz]
2013-2014 sezonu: 19 maç - 27 gol[ybkz]swh[/ybkz]
yediği gol ortalaması yüksek gibi görünüyor olsa da; bucaspor gibi, oyunun savunma yönünü çoğu zaman önemsemeyen ve yediğinden fazlasını atmaya gayret eden bir takım için, dikkat çekici bir rakam olduğunu düşünüyorum.
kendisinin, yerli kaleciler içerisinde 1 numaraya yükselmesinin önündeki en büyük engel: sık ve uzun süreli sakatlıklar yaşaması. yanılmıyorsam 1 kez ayak bileği, 1 kez el bileği ve 1 kez de dirsek sakatlıkları nedeniyle, 4. sezonunda 3 kez ciddi sakatlık geçirmiştir.
bucaspor altyapısında yetişen; ömer kahveci'nin yokluğunda forma şansı bulmuş, 2 maçta kalesinde gördüğü olduğu toplam 4 gole rağmen üst düzey bir performans göstermiş olan; 1995 izmir doğumlu, şimdilik 1.87 boyundaki kaleci. refleksleri kuvvetli; pozisyon alma yeteneği ve içgüdülerinin ise, tecrübesiz bir kaleci için oldukça üst düzey olduğu izlenimini bıraktı bende.
bucaspor altyapı "fabrikası", belki de 5 yıl sonra a milli takım kadrosuna adı yazılacak 2 kaleciyi birden, aynı dönemde yetiştirmiş bulunuyor. fakat, takım savunmaları son derece zayıf olduğu için; niceliğin "çok" önemli olduğu ülkemizde, henüz fark edilmiş değil bu genç yetenekler.
takım "oynadığında" övgüleri nasıl öncelikle kendisine iletiyorsak, "oynamadığında" da eleştirilerin ilk yöneltileceği merci olan teknik direktörlük koltuğunda oturmaktadır.
sorun, ne övmeyi ne de yermeyi biliyor oluşumuz olsa gerek.
sorun, ne övmeyi ne de yermeyi biliyor oluşumuz olsa gerek.
kademe bilgisi olmayan futbolcu. sağ bek olarak aman aman pozitif bir katkı beklediğim yok kendisinden ama; bir defansif orta saha oyuncusu olarak kademeye girmeyi dahi beceremiyorsa, orada büyük bir sorun var demektir.
kazanmak adına hiçbir şey yapmadığımız, doğal olarak 3 puanı rakibe hediye ettiğimiz karşılaşma.
takımın bir maçı, bir maçını tutmaz oldu yine. alan daraltan rakibe karşı nasıl top oynayacağımızı hâlâ aklımıza yerleştiremedik. top bizdeyken, herkes çakılı vaziyette pas bekliyor. 5 kişilik orta saha ve ofansif kanat oyuncu topluluğu topa bön bön bakarken, demba ba orta sahaya kadar gelip, top almaya çalışıyor. kanat organizasyonu falan zaten hak getire... ne oynadığımız hiç belli değil, işin özeti. pres yapmak konusunda dahi beceriksizdik. ön alanda 1-2 futbolcu rakibe basmaya kalkışsa, arkasındakiler seyre dalıyor ve rakip, oyun kurmakta hiç zorlanmıyor böylece.
bülent yıldırım ise yine bildiğimiz gibiydi. gösterdiği kadar, göstermediği kartlarla da oyunu saçma sapan bir hâle gelmesinde diğer bir etken oldu. sağa sola "fuck off" savuran emre belözoğlu sarı kartla ödüllendirildi örneğin. fenerbahçe takımında ise, yerde yatıp da ortalama 1 dakika kıvranmayan futbolcu kalmadı. çoğunun, buna karşın herhangi bir ceza almadığını belirtmeye gerek yok sanırım. olcay şahan'ın oyundan atılması, ne yazık ki, doğru bir karardı. mesele "aynı hareketi fenerli oyuncu yapsa, ikinci sarıyı gösterebilir miydin?" değil, olcay'ın o amatörlüğü yapmış olmasıdır.
fakat, başta da belirttiğim gibi; oyunu kazanmak adına hiçbir çözüm, akıl üretemeyen ve o arzuya sahip olmayan bir takımın, maçı 11 kişi tamamlayabilse dahi, puan alması mucizeden öteye geçemeyecekti.
takımın bir maçı, bir maçını tutmaz oldu yine. alan daraltan rakibe karşı nasıl top oynayacağımızı hâlâ aklımıza yerleştiremedik. top bizdeyken, herkes çakılı vaziyette pas bekliyor. 5 kişilik orta saha ve ofansif kanat oyuncu topluluğu topa bön bön bakarken, demba ba orta sahaya kadar gelip, top almaya çalışıyor. kanat organizasyonu falan zaten hak getire... ne oynadığımız hiç belli değil, işin özeti. pres yapmak konusunda dahi beceriksizdik. ön alanda 1-2 futbolcu rakibe basmaya kalkışsa, arkasındakiler seyre dalıyor ve rakip, oyun kurmakta hiç zorlanmıyor böylece.
bülent yıldırım ise yine bildiğimiz gibiydi. gösterdiği kadar, göstermediği kartlarla da oyunu saçma sapan bir hâle gelmesinde diğer bir etken oldu. sağa sola "fuck off" savuran emre belözoğlu sarı kartla ödüllendirildi örneğin. fenerbahçe takımında ise, yerde yatıp da ortalama 1 dakika kıvranmayan futbolcu kalmadı. çoğunun, buna karşın herhangi bir ceza almadığını belirtmeye gerek yok sanırım. olcay şahan'ın oyundan atılması, ne yazık ki, doğru bir karardı. mesele "aynı hareketi fenerli oyuncu yapsa, ikinci sarıyı gösterebilir miydin?" değil, olcay'ın o amatörlüğü yapmış olmasıdır.
fakat, başta da belirttiğim gibi; oyunu kazanmak adına hiçbir çözüm, akıl üretemeyen ve o arzuya sahip olmayan bir takımın, maçı 11 kişi tamamlayabilse dahi, puan alması mucizeden öteye geçemeyecekti.
(bkz: oldu o zaman)
2013 yılında, çaykur rizespor'un 500.000 euro bonservis bedeli karşılığında kadrosuna kattığı, 1990 doğumlu nijeryalı stoper.
1-1'lik eşitlikle sona ermiştir.
71'de godfrey oboabona'nın attığı golle çaykur rizespor öne geçse de, arnaldo edi lopes da silva'nın son dakikadaki golüne engel olamayarak 1 puana razı oldular.
ali adnan kadhim maçın 27. dakikasında kırmızı kart görerek, takımı çaykur rizespor'un maçı 10 kişi olarak sürdürmesine neden oldu.
71'de godfrey oboabona'nın attığı golle çaykur rizespor öne geçse de, arnaldo edi lopes da silva'nın son dakikadaki golüne engel olamayarak 1 puana razı oldular.
ali adnan kadhim maçın 27. dakikasında kırmızı kart görerek, takımı çaykur rizespor'un maçı 10 kişi olarak sürdürmesine neden oldu.
64. dakikada john chibuike'nin attığı golle 1-0 sona ermiştir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?