ben öyle bi insan mıyım

yumruklarının hastası olduğumuz başgandır.

bugün pek bir efkârlandırdık seni; gereksiz bir melankoli eşliğinde.

ama sen affedici, bağışlayıcısındır. yine sana sığınıyoruz biz, kıymet bilmeyenlerin gazâbından.[ybkz]swh[/ybkz]

hakikaten, mümkün değil ama, yine de gecen güzel olsun sözlük.

mohsen namjoo - zolf bar baad

bize bahane lâzımmış sanırım.

ilk seferinde, sözlerinin çevirisini dahi okumamış olmaktan dolayı utanç uyandıran; fakat müziği ve yükselişleri ile insanın ömründen yiyen mohsen namjoo parçasıdır.

http://kisalt.be/o4yonp

hüznün kokusudur âdeta; gecenin bir yarısı tüm odayı saran zifirdir.

(bkz: sigara yaktıran şarkılar)

kim söylerse söylesin - bahçada yeşil çınar

(bkz: diego dur allahını seversen zaten ortalık karışık)

karmate - nayino

yanıyoruz reyiz.

(bkz: sen kaç beni tanıdılar)

imkânsızdır. anladığını düşündüğün an; sona en yakın olduğun ândır.

itilmekle, reddedilmekle, siklenmemekle, terslenmekle doğru orantılı olarak şiddeti artan bir platonik eylemdir çoğu zaman.

ben, yine de, gülücüğe odaklanmayı öneriyorum.

hafta içi olmaması durumunda, yerimde duramayıp, kalkıp geleceğim; fakat hafta içi olacağını düşündüğümden, yüreğimin sözlük fedaileri ile birlikte atacağı organizasyondur.

(bkz: kendini kandırmak)

sevgiliden ayrılmanın iyi tarafı falan olmaz la sözlük. iyi taraf olarak görebildiğin bir taraf varsa; o da gece, yatağında, açıkta kalan tarafındır.

fuckbuddy'den ayrılmanın iyi tarafı olabilir, saçma sapan bir ilişkiyi sona erdirmenin iyi tarafı olabilir; fakat seviyorsan eğer[ybkz]swh[/ybkz], ayrılmak her şartta acıdır.

simsiyah nickli hınzır ile birlikte, bu satırların yazarı tarafından alınan tekirdağ rakısına sulanmış, emellerine de ulaşmış yazardır.

öyle "güzel" bir adamdır ki; rakı değil, yürekler feda olsun kendisine.

en kötü gün bugünse bugün de beşiktaş dediği müddetçe, sırtı yere gelmeyecek olan canını yidiğimdir.

sazan oltası olarak kullanılan, aslında kullananların da böyle bir amacının olmadığı, nesnedir.

kafanıza sıçayım ben emi.

artık, her galeyâna gelindiğinde, söylenmemesi gerektiğini anladığımızı düşündüğüm ifadedir.

arkasından hakaretler savurmaya da, avukatıymışçasına korumaya da hakkımız olmayan antrenördür.

şu bir gerçek ki, rüya sezonumuzu yaşadık ergin hoca ile. bir daha böyle bir sezon göreceğimize de pek inanmıyorum açıkçası. bu açıdan düşünüldüğünde, hoca tüm emeğini sarf etti bu takım için. müthiş de başarılar elde ederek bizi onore etti, sevinçlere gark etti. ayrıca, kendisini beşiktaş'a bağlayan herhangi bir şey de yoktu; beşiktaşlı da değildi zaten. bu nedenle, kendisinden fedakârlık beklemek, bence hakkımız değil.

fakat; gidiş şekli ise hiç hoş değil; bunu da kabul etmek lâzım. şu ülkede, hatta koca dünyada, bir tek milangaz mı vardı be hoca sponsor olarak? aynı bütçeyi sana sunabilecek yerli firmalar dahi, pek âlâ çıkardı, yeter ki sen ceketini almaya bu kadar gönüllü olmasaydın. ama teessüften öteye geçemiyor kızgınlığım; dedim ya, vefa beklememizi gerektirecek herhangi bir özelliği veya konumu yoktu hocanın.

gitmeyi tercih etti ve gitti. yolu açık olsun.

birtakım yeteneklerinin üstün olduğunu kabul etmekle birlikte, fazla şişirildiğini düşündüğüm topçudur.

kayserispor oyuncusu olmasa, sonu franck bilal ribery vakâsına benzer diyeceğim ama; diyemiyorum.

2012/1 ataması için tercihlerin, içinde bulunduğumuz günlerde yapılmakta olduğu sınavdır. 2012 kpss'den önce yapılan son atama olduğu için, önemlidir.