yaran diyaloglar

ve yine kankam x[ybkz]swh[/ybkz]ve ben arasında geçen diyalogtur.elime unutmamak için yazdığım yazıyı gördükten sonra:
x: kendine dövme yaptırmışsın sen
y: hıııı sana da yapıyım mı bak şimdi
tükenmez kalem alınır ve eline küçük bir yıldız çizilir.çok beğenir.
x: o zaman bu elime de yapalım der.
y: ne çiziyim istersin?
düşünür ve eliyle göstererek
x: meme çiz elime
y: ...

primus inter pares:
*bu rockn coke biletlerinden alsam karaborsadan gider mi dersin
şizofren:
*yuh
primus inter pares:
*:D
şizofren:
*avukatın sorduğu soruya bak! ben bunu birazdan siteye taşırım
primus inter pares:
*:D:D taşı bunu da taşı :D

Annem ve abim arasında geçmiş diyalogtur.

Annem diğer odadan seslenmek suretiyle:
"mehmeeeettt çıktın mı oğlum?"
Abim: "Çıktım anne, taksim' deyim.
Annem: tüh bak kahvaltı için sana sandviç hazırlamıştım, arabada yerdin.
Abim: anne yaaa....

**********************************************************

akşam yemeğindeyiz ailecek. yer sofrasında yiyoruz yemeği. bizim köpeğimizde koltukta oturuyor.
kapı çaldı, köpek koltuktan atladı ve sırtıma düştü. elimdeki kaşıkla birlikte tabağın içine girdim. ve sonrasında gelişen diyalog:

sırtıma düşen köpekten sonra
ben: hayvan yaa.
ablam: nasıl anladın hayvan olduğunu.
ben: gayet basit. sana benziyor.
ev ahalisi: iptal....

***************************************************************************

üniversite de dış ticaret dersinin final sınavındayız. sınav test. her zaman ki gibi oturma düzeni tamam. ortadan öne ve arkaya kopya yayılıyor. derken arkamda oturan arkadaşlarımdan şöyle bir diyalog duyduk bütün sınıf olarak:
f: üçüncü sorunun cevabı ne?
m: bilmiyorum.
f: canana sorsana
m: canan üç ne?
c: bursa (b)
m: bursa' ymış.
f: neymiş?
m: bursa (ses tonu biraz daha yükseliyor burada)
f: anlamadım yaa kağıdını açsana
m: bursa bursaaaa! (kağıt açık, ses tavan yapmış şekilde)
hoca: kızlar ne oluyor orada?
f: yok bir şey hocam.
m: hocam hem duymuyor hem görmüyor bir de üzerine kopya istiyor. bıktım bundan yaaa.
bütün sınıf: iptal.

sonrasında f' ye grup arkadaşları olarak bir adet büyüteç ve bir paket kulak temizleme çubuğu hedi etmiştik.

işverenimin bir arkadaşı aynı zamanda da kendisinin kuaförü. birgün ofisimize geldi -ki sıkça gelir kendisi- patron, o ve patronun bir arkadaşı daha oturuyorlar. kuaför olan arkadaşı beni pek sever. yalnız beni değil benim yaptığım kahveyi de sever ve her geldiğinde kahvesini benim elimden içmek ister. yine böyle bir günde yaşanan diyalog şu şekilde gelişti.
b=ben
k=kuaför
p=patron

k: bu fincanda bayağı büyükmüş.
p: (pis pis sırıtıyor)
b: (duymamazlıktan geliyorum)
k: fincan diyorum bayağı büyükmüş.
p: (pis pis sırıtmaya devam ediyor)
b: (duymamazlıktan gelmeye devam ediyorum.
k: ablacım bu fincanda bayağı büyükmüş, iki günlük kahve var bunda.
b: şimdi bu söze iki şekilde cevap verilir ama neyse susayım ben.
k: allah aşkına söyle
b: yok, söylemeyeyim. (sinirler tavan yapmaya ramak kalmış halde)
k: bacım vallahi söyle
b: peki, siz istediniz.
1) eğer bana bu sözü bir arkadaşım söylemiş olsaydı aynen şöyle cevap verirdim;
"iki günlük kahveni verdim, iki gün boyunca uğrama buralara"
(k iptal ne söyleyeceğini bilemez halde donup kalmış, patron gülüyor, patronun diğer arkadaşı cümlenin devamını merak ediyor şekildeler)
2) ama siz büyüğümsünüz ve misafirimsiniz, bu yüzden sizin için şu cevabı kullanıyorum;
"fincanı bilerek büyük tuttum ki kahveler bol, sohbetler uzun olsun"

sabır sabır da bir yere kadar ama

gece gece cevap verilemeyen dialoglardır.


+ tavlada yenmiş olduğumdan biralar senden olacak

- ohohoh sen uyumuşsun bile...rüya görmeye başladığına göre[ybkz]swh[/ybkz]

gülme katsayısını arttıran diyaloglardır.

biri bu akşam, bir kaç saat önce annemle aramda geçti

telefon çaldı ve devamı:
annem: efendim
ben: annecim ne yapıyorsun
annem: oturuyordum. sen?
ben: annem çekmece kilitli, takıldık burada.
annem: hangi çekmecede kilitli kaldınız?
ben: nasıl yani anne?
annem: kızım hangi çekmecede kilitli kaldınız?
ben: anne küçükçekmecedeyiz...
arabadaki arkadaşlar ve ben: iptal...

a.ç. : top beni sevmez ben de onu ahahahaha
p. : ahahah mantıklı bi uzaklaşma olmuş
a.ç : mantık ayrılığı bizimkisi.. dur holiganlaşayım.

bursaspor'u da bu sebepten sevmem....

+ : besiktaskli
- : semt bizim aşk bizim

+ ama ikea deli yaa girince kendini kaybediyor insan şimdi kutular falan alacağım albümler için
- aynen
+ bir de parfümler için falan
- o kutular nasıl güzel yaaaaa
+ abajurlar parfümler. abimi rusyaya yeniden yollama becerisine ulaşırsa çalışma masamı da alacağım
- parfümü mü var ikeanın
+ ne parfümü lan napmışım ben
- parfümler diyon iki saattir
+ ben diyorum Allah beni doğuştan kafa güzel yarattığı için alkol kullandırtmıyor bana

bir kaç gün önce çalışma arkadaşlarımla aramda geçen diyaloglardır.

ilk önce s.t. ile şöyle bir diyalog yaşandı:

+ abla .... yerin tahsilatını sana yarın teslim etsem olur mu?
- normalde olmayacağını biliyorsun değil mi?
+ abla idare etsen.
- iyi peki yarın getirirsin.[ybkz]swh[/ybkz]
x oğlum sabaha nereden bulacaksın o kadar parayı
+ kardeşim akşam caddeye çıkacağım ya... [ybkz]swh[/ybkz]
nasıl yani?
+ ya yanlış anladınız.
- senden hiç beklemezdim.
+ allahım kendimi nereden atayım
ve odadaki herkes iptal...

bir sonraki gün telefonda yukarıdaki metinde x olarak tanımlı olan arkadaşla aramda geçen diyalog:

- ablacım nerdesin?
x e-5 teyim abla
- nasıl yani? ne işin var orada?
x ya abla yaa yine mi?
- iptal bir halde gülüyordum ki telefon suratıma kapandı.

öğrenci ile hoca arasında geçen bir diyalog.
öğrenci hocaya sunum tarihini sormak ister

ö:hocam beni kaça verdiniz?
h:ben bilmem git babana sor.

ve ardından sınıfta kahkaha sesleri kopar.

özellikle aile içinde sıkça yaşadığımız diyaloglardır.

benden 2 yaş büyük olan ablam gezmeyi pek bir sever. 10 dakikalık marketten 3 saatte döndüğümüz günler bile olmuştur. yine böyle bir günde şöyle bir diyalog geçer aramızda:

+ben
-ablam

+ abla bak gitmeyelimgeç kalırız eve
- ya geç kalmayız anneme bir şey uydururuz
+ abla 2 saati geçti ne uyduracağız
- eve gidince sen sus yeter gerisini ben hallederim.
+ iyi peki.

eve gelinir annem elinde terlikle beklemektedir. geçin içeri diye hışımla bakar. içeri geçeriz ve annemden o muhteşem soru gelir:

annem: saat kaç?
ablam: anne önce bir dinle sonra istersen döversin.
annem: anlat bakalım.
ablam: anne gökkuşağı [ybkz]swh[/ybkz] çok kalabalıktı. o sırada kadının birinin cüzdanı çalındı. güvenlikler falan kapıları kapattı, polis geldi. kimsenin çıkmasına izin vermediler. herkesi tek tek aradılar. biz de o yüzden geç kaldık.
annem: [ybkz]swh[/ybkz] doğru mu söylüyor ablan?
ben: [ybkz]swh[/ybkz] doğru anne dedim.

ve annemin gazabından böylece korunmuştuk.

x:benim küçük kanka yağız [ybkz]swh[/ybkz]
y:ben [ybkz]swh[/ybkz]

y:sen dün kaç kızla birlikte sokakta oynuyordun?
x:yaa ama sen onları tanıyorsun ela,sıla,yeşim falan...
y:ama 4 kız vardı orda öteki kimdi peki?
x:hııııı ben onu bilmiyorum adını kimmiş?
y:hatta babam görmüş seni elini tutuyormuşsun?
x:yooooooooooo yanlış görmüş tanımıyorum ben onu...
y:emin misin bebeğim?[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
x:yaa ben elimi şöyle koymuştum o almış elimi tutmuş ama tanımıyorum valla![ybkz]swh[/ybkz]
öpiyim mi?
y:hmmm peki öp.[ybkz]swh[/ybkz]

dün yaşanılan bu diyalogla şu öğrenilmiştir:erkeklerde doğuştan gelen bir inkar,yalan,kandırma...artık bunun adına ne denirse o gen vardır!

an geçmiyor ki yaşamamış olayım dediğim diyaloglardır.

pazar günü yapılacak arkadaş görüşmesine yeğenimi de götürüp götürmeme konusunu ablamla konuşuyorum.

ben: götürsem mi sorun olur mu dersin?
ablam: yok sorun olmaz. yol da bir su ister senden o kadar
ben: o mesele değil onu hallederim de tuvaleti falan gelirse ne olacak
ablam: yaptırırsın bir yeşilliğin oraya falan bir şey olmaz.
ben: saçmalama be olur mu ki?
ablam: olur be ne olacakç gübredir o gübre. besler yeşili.
ben: iptal...

sayısal yöntemler dersi hocası ile öğrenci arasındaki geçen diyalog;

h:eveettt saim söyle bakalım.bugün katlaç günündemisin yoksa sütlaç günündemisin?
ö:sütlaç günündeyim hocam

demesi üzerine sınıfta kahkaha kopar.

fizik hocasına el hareketi çeken arkadaşım cüneytle hocanın diyalogu:
Hoca: cüneyt!
cüneyt: efendim hocam?
hoca: ait olduğun yere git evladım
Cüneyt: nereye hocam?
hoca: çöp tenekesinin yanına!

Sınıf kopar, ders biter.

+ napıyon lan atını siken kovboy ?
- iyidir lan kovboy un atı !

cumartesi akşamı 3 yaşındaki yeğenimin yürüyüşe beşiktaş formasıyla çıkmak istemesi üzerine teyze yeğen formalarımızla yürüyüşe çıkıp geri dönüşünde yaşadığımız diyalogdur.

b: ben
y: yeğenim
f: fenerli

f: tamam anladık anladık.
b: neyi anladığınızı anlayabildiniz mi gerçekten?
f: bak yaa.
b: neye bakayım?
f: bari şu çocuğun beynini yıkamayın özgür bırakın çocuğu.
b: seni özgür bırakmışlar bu hale gelmişsin. yazık, kıyamam ben yeğenime.
f: ne varış halimde?
b: ben kimsenin ayıbını yüzüne vuramam kusura bakma.
f: kız ne varmış halimde?
b: yav ne olacak seni özgür bırakmışlar fenerli olmuşsun, ben ona bu utancı yaşatamam.
f: sana laf yetişririlmez
b: ha şunu bileydin...

ahanda tam böyledir.

a:ablam
ma:misafir anne
mk:misafir kız

komşumuzla birlikte pizza yapımına girişen ev ahalisinin evde kırmızı biber olmadığını farketmesiyle misafir kızımızı evlerine yollayarak biber isterler. ve sonra şunlar yaşanır:

mk: [ybkz]swh[/ybkz] biberler nerede?
a: dolapta
mk:hangi dolapta?
ma:tövbe tövbeeee, hangi dolapta olacak gardolabında.
a:gardolabında annenin lacivert eteğinin arkasında.
mk:baktım oraya yok orada.

ve mk eve gelir, gardolabında biber falan yok der. gerçekten baktın mı sorusuna ise, "eveeeeet" cevabı gelir.
bütün ev ahalisi iptal...

yer: beyoğlu
kişiler: ben, iş arkadaşım, 4 tane oksijen israfı yapan adam.
olay:

ben ve arkadaşım galatasaray lisesi'nin yan tarafından şok markete gitmek için bir ara sokak var oraya saparız. bu gereksiz adamlar giderken de ordadırlar. hahaha hohohoh gülen tipler. markete gittik dönerken;

+ senin kitap ne zaman yayınlanacak lan?
- az kaldı bi iki haftaya.
+ iyi iyi. başka yazmaya başladın mı?
- yok ama konuyu buldum. beyoğlu güzelleri hakkında olacak.
+ hah çok iyiymiş adını da abaza yazar koyarsın.

ardından kahkalar. tabi biz de kahkaha attık, köşeyi dönünce.

kuzenimle büyükdere de çay bahçesinde yaşadığımız diyalog. [ybkz]swh[/ybkz]

-nasıl bir sevgilin olsun istiyorsun?
+göbekli olsun sarılamayalım , kavuşamayalım istiyorum. [ybkz]swh[/ybkz]