slaven bilic

34 /
darkfather
taktiksel bilgilerine çeki düzen vermesi gereken, adaletli olması gereken hoca. iyi insandır lafımız yok ama pek gelecek vaat etmiyor bu ara.
blackeagle1903
beşiktaş taraftarının gönlüne kapak atmış vasıfsız hoca. çok iyi edebiyat, felaket derecede teknik direktörlük. ohh ne ala memleket !!!
genckartal301
çevirmenini değiştirmesi gereken hocamız. biliyorum çevirmeni kulüp ayarlıyor ama o adamın acilen değişmesi lazım. iletişim çok önemli ve bu çevirmen o iletişimi sağlayamıyor bence.
healthsoldier
ilk defa hakkında yorum yazacağım hoca. hocam diyorsun rakibi küçümsemiyoruz, saygı duyuyoruz. o sondaki oyuncu değişiklikleri neydi allasen. hocam yönettiğin takım lecce veya cagliari gibi bir takım değil beşiktaş beşiktaş. kendisini çok sevdiğim halde 18 eylül 2014 beşiktaş asteras tripolis maçı'ndaki oyuncu değişiklikleri sonucu kaybedilen puandan sorumludur bence.

yine,yeni,yeniden: beşiktaş taraftarı için kanser vakti..

edit: sinirden maç yazmışım hoca yazacağım yere.
blackeagle1903
beşiktaş'tan defolup gitmesi gereken vasıfsız. derhal kovulmalı, yerine ligi bilen kaliteli bir yerli hoca getirilmelidir. misal mehmet özdilek, şenol güneş.
oyunbozan
asteras tripolis maçında takımı yönetirken bööö, arsenal maçınında takımı yönetirken oleeey sesleriyle karşılaşan teknik adam.

böyle şahsına direkt küfür ediyorsunuz ya hah o işte benim çok zoruma gidiyor.
darkfather
umudumu kestiğim hoca. ama şu saatte gitmemeli. sezonun ilk 10 haftası teknik direkötürünü değiştiren takımların halini görüyoruz.

bir silkinip kendine gelmeli artık.
skender
Şimdi bilindiği üzere kendisi görevi sir samet aybaba’dan devraldı.aybaba garip bir adamdı.bence futbola 1920’ler mantalitesinde bakıyordu.kendisi döneminde oyun sistemimiz şuydu,” ölümüne hücum et,dönebilirsen geri dön”

Bunun sebebi olarak Beşiktaş 2012-2013 sezonunda çok fazla gol atmış ve çok fazla ve basit goller yemiştir.bu da zaten ne yaptığını tam olarak bilmeyen bir takımda bulunan bütün özgüveni yerlere düşürmüştür.artık Beşiktaş 2-3 farkla bile öne geçse, hem futbolcuların hem de taraftarların kafasındaki “acaba maç buradan döner mi” sorusu hiç eksik olmamaktır.bu da büyük takım psikolojisini kaybetmekte olan beşiktaş’a son darbeyi vurup mantaliteyi Anadolu klubü seviyesine indirmiş,feda denilen sezonda üçüncü olmakla övünmeye zorlanmışızdır.bu dönemde takımda fernandes ve olcay ön plana çıkmıştır.samet aybaba’nın bazı hareketleri çok eleştirilmiştir.örneğin kaybedilen maçlardan sonra bütün suçu oyunculara atıp aradan sıyrılmaya çalışması, bazı oyuncular arasında ayrımcılık yapması ve falanca “şu kadar alıyorken hasan da alıyorsa önce onu oynatırım” temalı bakış açısı çok eleştirildi.neyse burası bilic’in başlığı ama onun devraldığı dönemden de biraz bahsetmek istedim.

Sezon bitti ve takım bilic’le anlaştı.bu dönemin transfer politikasına değinmeyeceğim ama çok yararlı ve zararlı transferler oldu.hilbert’in gitmesi ve dany’nin gelmesi kötülere örnekken pedro,tolga,töre ve atiba iyilere örnek olabilir.bence en iyi transfer ise jose sambade’dir.
Hazırlık maçlarının kötü geçmesi sezon öncesi pek umut vermese de, tromsö ile oynanan iki maç bize bazı şeylerin değiştiğini hissettirdi.mesela beşiktaş’ı bir anda takım savunması yapıyorken bulduk.geçen senekine nazaran çok daha ayakları yere basan, iyi pas yapan bir takım vardı sahada.birşeylerin değişmeye başladığı belliydi.daha sonra ilk dört haftadaki iyi performansı herkes biliyor zaten.bu süreçte bilic’i hepimiz sevdik, göklere çıkardık.metalciydi, solcuydu,bizden biriydi falan filan..biz yine Beşiktaş taraftarı olarak, şampiyonluk türküleri söyleyerek gittik gs maçına.ancak o maç bizim yüzümüzde bir tokat gibi patladı.emek hırsızı burak elle topu alıp golü attırıyor, ardından yaptığı kritik hata sayesinde hem serdar kurtuluş’u hem de maçı kaybediyoruz.melo’nun ve bazı şerefsiz taraftarların gazıyla yüzlerce kişi sahaya iniyor,maç tatil ediliyor ve asıl bombalar sonra patlıyor.önce 0-3 hükmen malup oluyoruz, sonra 4 maç saha kapatma cezası alıyoruz. 3 maç da bilic’e fatura kesiliyor.http://www.milliyet.com.tr/iste-pfdk-kararlari--besiktas-galatasaray-1768912-skorerhaber/

Sonraki süreç şöyle; yeni kurulmuş bu genç takım 8 hafta taraftar yüzü göremiyor(zaten olimpiyatta ne kadar görür o da ayrı konu), üç hafta da kenarda hocalarını göremiyorlar.neticede ardından çok kötü oynayıp antalya’ya 2-0 yeniliyor, ardından kötü bir oyunla eskişehiri 1-0 yeniyoruz.sonraki 3 beraberlik ise zaten yerle bir olan moralleri yerin dibine sokuyor.işte bilic’in ilk hatası bu.ilki ceza almak, ikincisi ise kriz yönetimi yapamamak.gs hezimeti sonrası takımını yönetemiyor ve dağılıyor onlarla birlikte.
Sonrasında tam bir toparlanma yaşamaya başlamışken zor bir dönemece giriyoruz.önce fenere 2 puan bırakıyoruz, ardından sivasa.zaten bundan sonrası olaylı Kasımpaşa maçı.hem kasımpaşa’ya yeniliyoruz (daha sonradan bu maçı 3-0 kazandık), hem de bir şerefsizin sahaya girip fernandes’i tekmelemesini izliyoruz.derken öyle-böyle ilk yarıyı kapatıyoruz.derken bilic yine kamp döneminde oyuncuları toparlıyor ve Trabzon deplasmanında alınan beraberlikten sonra 5 maçlık bir seri yapıyoruz.sonra yine bir gs maçında, çok gereksiz bir penaltıya sebep olan dany, hem kendini, hem maçı hem de önder özen’i yakıyor.bundan sonra bir aşağı bir yukarı derken sezonu yine üçüncülükle bitiriyoruz.bize bolca uzatılan şamp.ligi dalını bir türlü tutamıyoruz.

Bilic, geçen sezon genel olarak 4-2-3-1 oynatmaya çalışsa da, yoğun sakatlık fırtınası sebebiyle atiba’yı hemen hiç kendi mevkisinde oynatamamıştır.elinde de forvet olarak bir tek almeida olduğundan, başka bir şey oynatması mümkün görünmüyordu zaten.
Benim açımdan bilic’in en önemli eksikliği oyunu okumasıdır.maç öncesi analizlerinde bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum, zira Beşiktaş genel olarak hep iyi başladı maçlarına geçtiğimiz sene.ancak oyunu okuyamaması, gerekli değişiklikleri gerekli zamanlarda yapamamsına, bu da bir çok puanın ikinci yarılarda kaybedilmesine yol açmıştır.ben şahsen bilic’in bir değişiklik yapıp da, oyunu Beşiktaş lehine çevirdiğini daha görmedim.özellikle maç sonuna doğru uygun değişiklik yapmayı, vücut diliyle maçı rölantiye aldırmayı, ya da idmanda oyuncuları bu yönde çalıştırmayı beceremedi.

Israrla ve inatla ekibine bir yardımcı kabul etmedi.terzic ve jurgevic’in yanına bir türk almayı hiç düşünmedi.oysa böyle kalifiye bir yarımcı hem takıma abilik yapabilir, hem motivatör olabilir hem de takımın mental düşüşlerini durdurabilirdi.yani bilic bunları çok iyi yapamamakla birlikte, yapabilecek birilerini almaktan da çekindi, hala da çekiniyor.kafasındaki düşünce ne, bunu bilmek gerçekten zor.öte yandan Beşiktaş yönetimi de kendisine gerçekten iyi bir hareket alanı sağlamakta.elinden gelen transferleri yapmaya çalışıyor ve en güzeli aziz yıldırım gibi idman basmıyorlar.bilemiyorum, belki biraz da öyle yapmak gerekiyor.buna rağmen bilic istenilen şeyi sağlayamıyor gibi görünmekte.

Ancak kendisinin büyük de bir mazeret listesi vardı geçen yıl.stad, tff,hakemler, sakatlıklar, transfer sıkıntısı gibi herkesin bildiği konular.bunların bir kısmı hala devam etmektehatta.ancak benim kendisinin kalmasını istememin altında yatan bunlar değil.
1-bol alternatifli bir kadro yaratabilmiş olması: şu anda takımda hiç kimse alternatifsiz değil.bu sayede dar bir kadroyla bile bir çok karşılaşmaya yetebilirsiniz.
2-oyun mantalitesini değiştirip ikili forvete dönmesi
3-geçen sene yapmak isteyip yapamadığı şeyleri bu sene daha iyi yapabilmesi: örn ;takım savunması.
4-ligi daha iyi tanıması ve takıma daha hakim gözükmesi
5-takımın iyi top oynaması:şunu kabul etmek lazım, Beşiktaş bu sene iyi oynuyor.bu dünkü maçta da böyleydi, rize maçında da, Arsenal maçında da.doğrudur, hücumda bitiricilik anlamında sıkıntılar yaşanmakta, ancak demba ve sosa tam da bunun için alındı.demba’yı konuşmaya gerek yok, sosa da iyi sinyaller verdi dün.bu adamların oynaması durumunda bu yönde bir sıkıntı kalacağını düşünmüyorum.

edit:burada söylediğimin dışında bir gelişme olduğu için editliyorum.bilic bence ilk defa yaptığı değişikliklerle maçı çevirdi.dünkü bursa maçında oğuzhan'la sosa'yı, necip'le serdar'ı değiştirerek önce baskıyı kırdı, sonra sosa'nın yaptığı iyi işlerle maçı aldı.beşiktaş değil, bilic aldı.
blackeagle1903
takıma son 10-15 dakika gol yememeyi öğretememiş sözde teknik direktör. demba ba sakatsa neden kadroya aldın ? sakat değilse neden oynatmadın ? neden basın toplantısında çok iyi görünüyor dedin ? her yerinden tutarsızlık akıyor. gerçi motta ve necip'e hayranım diye açıklamalar yapan bu çapsızın futbol ufkunu sorgulamak da çok saçma bence. geldiği günden bugüne oynadığımız 45-50 resmi maçta tek bir maçı kurtaramamıştır. tek bir maçta ''hoca çok iyi değişiklik yaptı yoksa puan alamazdık bu maçtan'' dedirtmemiştir. her zaman korkaklığıyla öne çıkmıştır. her zaman için son 10-15 dakika top yapamayan, korkak, eli ayağına dolaşan bir takım yaratmıştır. sarışın oğlan terzic'i ve bunak jurgevic'ini de alıp memleketinin barlarında gitarıyla rock şarkılar söylemesi en makbul olanıdır. teknik direktör olarak devam edecekse de beşiktaş'tan 2-3 gömlek aşağıda sıradan avrupa kulüplerinde 500-600 bin euroya hocalık yapabilir.
şutmesafesişutpozisyonu
Bu adam tüm vizyonunu geçen sene konya maçında ortaya koydu. O gün de yazdım bugünde yazıyorum.zamanın stoperi ve korkak bir adam. Bu adam maç kazandırır, belki arsenali bile elerdin 1 maç ile ama sezon kazandıramaz.önemli olan düşünce yapısıdır. Bu adamı öne çıkarmak isteyenlerin kriter olarak ağızlarından düşürmedikleri samet hoca bile, rezil bir kadro ile büyük takım gibi oynamaya çalışıyordu. Zeki önder bile özellikle antreman konularında tartıştık dedi. Bu kadar adale sakatlığının bir nedenide bu adam. Kendinizi serdarın, boralın yerine koyun, sizin yüzünüze bakmayan bu adam , sizi sahaya sürünce hangi motivasyon ile oynarsınız? Asla asaleti forma dağıtmıyor maalesef. Ayrıca yaptığı het değişiklik negatif. İyi bir insan , ama yetmiyor. Not: beşiktaş şampiyon olduğu son sezonda 4. Haftada hoca değiltirmişti.iddia ediyorum şu kadro denizlinin elinde olsa bu takım uçardı.
pepük
sike sike bu sene beşiktaş'ı şampiyon yapacak teknik direktör.

galatasaray taraftarına kızıyoruz selçuk be burak'a yapılanlardan sonra, fakat bizim hiç aşağı kalır yanımız yok.
eleştirinin bile bir kitabı kanunu vardır. bokunu çıkarmak nedir böyle. hayretler içerisindeyim.
gidiyorum bu
yönettiği takımdan bi'haber. senin elinde atletico madrid ayarında bir ekip varsa jose ernesto sosa'yı hamle oyuncusu olarak yanında oturtursun. oyun aklından ve topa hükmetme yeteneğinden mahrum kanat hücumcularına sahipsen sosa sahaya ilk 11'de çıkar.
newcastle
22 eylül 2014 bursaspor beşiktaş maçında yaptığı atınç nukan hamlesi, çok daha rahat bir son dakika futbolu izlememize olanak sağladı.

golü bulduk, bursa'nın fernandao ve civelli kozunu oynayıp şişirme topa döneceğini öngörerek anında atınç'ı sürdü oyuna. daha da güzeli, öyle bir-iki atak görüp ondan sonra değil, tık diye yapıverdi değişikliği. atınç da kesinlikle üstünlüğünü hissettirdi o bölgede, top göstermedi bursa'ya.
last director
sosa'nın maçın sonuna doğru performansının düştüğünü göz önüne alınca henüz % 100 hazır olmadığından haberi olan teknik adam.

genelde geç müdahale edişleri ile eleştirilen bilic elinde adam olduğunda zamanında müdahale edebileceğini göstermiştir
gidiyorum bu
sakatlıktan henüz çıkan demba ba'nın da performansının düşme riskini hesaplayıp cenk tosun ile maçlara başlamasını tavsiye ettiğimiz teknik adam. eğer takım gol kaydına muvaffak olamazsa senegalli golcü ile gidişata müdahale edebilir.

watcher
Dünkü maçta [ybkz]swh[/ybkz] yaptığı 3 değişiklik de yerinde ve zamanında olan, bu sayede maçın dönmesini sağlayan teknik direktör. Özellikle Oğuzhan Sosa değişikliği tam zamanında ve yerinde bir değişiklikti. ilk yarı bittikten sonra yapılsaydı aynı etkiyi göstermezdi. Bana göre, hem sahadaki Beşiktaşlı futbolculara hemen toparlanmazsanız devre arasında katliam var şeklinde bir uyarıydı, hem Bursa'lı oyunculara elimde bu futbolu oynamanızı engelleyecek ve sizi cezalandıracak oyuncular var çekinmeden kullanırım şeklinde bir uyarıydı, hem de Oğuzhan'a seni kulübeye gömerim ayağını denk al uyarısıydı. İlk iki uyarı etkisini gösterdi, inşallah 3. uyarı da zamanla etkisini gösterir ve Oğuzhan bir an önce ilk geldiği senedeki etkinliğini göstermeye başlar. Zira ilerleyen haftalarda Oğuzhan'a çok ihtiyacımız var.
gidiyorum bu
bursaspor hücum hattının final vuruşu/pasları noktasındaki yetersizliği sebebiyle 22 eylül 2014 bursaspor beşiktaş maçı'nın ilk yarısında olası bir hezimetten kurtulan teknik adam. ilk şutunu olcay şahan'ın 25.dk'da topu dağlara taşlara göndermesiyle buluyor. rakibin yüksek tempoyu 65-70 dk'ya yayacak fizik gücünden yoksun olması ikinci yarı imdadına yetişiyor. necip uysal'ın defans dörtlüsünün sağında her anlamda bocaladığını farkedebilmesi için bu maçın ilk yarısını beklemesine lüzum yok mesela. ileriki haftalarda da oğuzhan ve sosa'dan 45'er dakika faydalanmayı planlıyorsa işi pek kolay değil. ve açıkçası genç yaşta sayılabilecek bir teknik adam için fazlaca takıntılı.

önemli bir kısmı açıkça ifade edemese de herhangi iki takım arasında olsa çoktan 10.dk'dan sonra başka bir kanala geçecek pek çok insan son 15 gündür sadece beşiktaş'ı tuttuğu için ligde sergilenen futbola(?) tahammül ediyor.

eh bunun sorumlusu da giresun valisi değil elbette.

34 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol