pek yakında

"az sonra" ekolünün uzun vadeli düşüneni, yerli malı "coming soon".

ukte: artin

cem yılmaz'ın merakla beklediğim yeni filmi. çekirdek kadroyu yine bozmamış. ilk fragmandan güzel bir sözle noktalayalım yazıyı; "yürüyeceksin murat... kötüler koşuyorsa iyiler en azından yürümeli."

2 ekim 2014 tarihinde gösterime girecek olan cem yılmaz filmi. fragmandan anlaşılan kadarıyla herşey çok güzel olacak ve hokkabaz tadında bir film olmuş. umarım doğru bir düşüncedir bu, çünkü bana kalırsa bu iki film cem yılmaz'ın en iyi filmleri. ikisi de can yakıcı ve fakat bir o kadar da komik.

#372952

bugün gittiğim, cem yılmaz'ın açık ara en iyi filmlerinden biridir.hokkabaz tadında olduğu bir gerçek, komedi ve gülmek için gidiyorsanız gitmeyin. komedi elbette var aşk var arkadaşlık var.[ybkz]swh[/ybkz] ben açıkcası çok beğendim.
spoiler--

buralar filmle ilgili gidecekler okumasın. [ybkz]swh[/ybkz]

genel olarak çok beğendim. fakat o sondaki polisin gelmesi zafer'i götürmesi yüreğime oturdu niye öyle yaptınız lan. ayrıca o kurguyu yapan bi adam vardı kırmızıda geçen birinin arabasını değiştiren, ona bayıldım yahu keşke biraz daha repliği olaydı.

filmin şarkıları da bir o kadar iyii yaa.

son olarak: şahikalaaar: kötülüğün sonu. bekliyoruz o da çıksın ya.[ybkz]swh[/ybkz]

spoiler--

harikulade bir film.

en az rolü olandan başrollere kadar oyunculuklar şahane. yalnız, başroldeki kadın oyuncuyu biraz zayıf, daha doğrusu ekibin geri kalanının gerisinde buldum şahsen.

abi gora gibi bir komedi bombardımanı beklemeyin ama lütfen gidin. gidin ki, bu filme dökülen emek para kazansın.

tanım: gişe olarak recep ivedik serisinin arkasında kalmayı hak etmeyen film.

cengiz bozkurt'un [ybkz]swh[/ybkz] şahaneler yarattığı cem yılmaz filmi.

sırf erdal bakkalımız için bile gidilir filme.

bugün gitmeyi planladığım, övülen film.

çevremdeki herkes "komik değil ama güzel film" diyor.

ulan illa komik olmak zorunda mı? ben de buna tutuluyorum. içinde cem yılmaz olunca herkes komedi bekliyor. izlediğimiz her film komedi mi?

bakalım nasılmış

Söylenenlerin aksine çok tatlı çok sıcak film zaten iyi olmayan tek oyuncu bile yok , konu güzel daha ne olsun.

son dönemde izlediğim en iyi türk filmi. güzel bir konusu var senaryonun trafiği çok iyi, oyunculuklar çok iyi daha ne olsun.

Filmin adından ötürü çok kişinin hala vizyona girmediği sandığı film.
Hadi lan demeyin, ben şahit oldum.

tamam belki iki kere izlenecek bir film değil ama izlediğinizde hoş vakit geçireceğiniz çok iyi atıflar ve espiriler barındıran bir filmdir.

rejisörünün cem yılmaz olduğu film.

türk sinemasının 100. yılını kutladığımız bu yılda 'ustalara saygı kuşağı' tadındaydı. elbette pek çok usta eksikti, gerçi hangi birisini sığdırabilirsiniz orası başka da, fazlası olsa çok göze parmak mesajından boğulmuş bir film olacaktı, cem yılmaz'ın en sevdiklerini gördük böylece. ben her küçük ayrıntıdan aşırı keyif aldım, bilhassa sinema sektörü ile ilgili çok yerinde tespitler gördüm.

senaryodaki kopukluklar, karakterlerin yalnızca 'tip' olarak kalması konusunda yazılacak uzun şeyler olsa da, filmi eleştirel bi gözle hata bulmak amaçlı izlemedim, çok da düşünmedim. göze aşırı batmayanlar dışında bence gayet naif bir hikaye, tırmana tırmana eli yüzü düzgün biçimde anlatılmış. karakterler hakkında tek eleştirim her cem yılmaz filminde gördüğüm ve aşırı rahatsız olduğum 'efemine erkek' karakterinin güldürü unsuru olarak kullanılması. bu defa filmde iki tanesi vardı. zafer algöz'ün efemineliği göze o kadar batmasa da çağlar çorumlu'dan bu açıdan nefret ettim. yıl olmuş 2014 biz hâlâ eşcinsel imâları bulunan film karakterlerine güldürülüyoruz. bana göre 'güldürme' garantisi olduğundan kolaya kaçmak böyle bir karakteri kullanmak. üstelik bu defa hem efemine hem de doğuluydu, bambaşka bir sentez.

filmin aşırı sıcak renkleri ile ilgili de söyleyeceklerim var. hikaye açısından sarı-sıcak bir ton kullanmak elbette şart, ancak o sıcak renkler beni izlerken aşırı yordu. birkaç ton daha aşağısı olsa daha çok sevdirebilirdi. görüntü öyle hd ki, reklam filmi kalitesinde; sinemada bu kadar 'net' görüntüyü ve kontrast dengesizliğini sevmiyorum, sevemiyorum. bu açıdan hokkabaz filmi çok başarılıydı mesela.

reklam demişken, son olarak ona da değineyim. filme gitmeden önce okuduğum tüm eleştirilerde 'reklam'lar yerildi. bana göre cem yılmaz yeni bir şey yapmaya çalıştı, hem biraz abarttığından hem de bizim izleyicimiz buna alışkın olmadığından biraz sırıttı. gerçi reklam koyacağım diye zafer karakterinin iki uzun sayılacak planda yürüdüğünü de gördük, habire masada geçen sahneleri de. reklam mevzusu güzel, sektöre diğer sektörlerden ne kadar para akışı olursa o kadar güzel bütçe sağlanır, kaliteli filmler çıkar, ama daha estetik yapılabilirdi, dünya sinemasında bunun başarılı örnekleri var. cem yılmaz'ın sonraki projelerinde buna dikkat edeceğine inanıyorum.

edip: mazhar alanson'un enfes şarkılarını geçmeden olmaz. en sevdiğim:http://www.youtube.com/watch?v=ZI_gudUYanY
ayrıca, bilemiyorum altan bilemiyorum.