bahsi geçen başlık herhangi bir forum, blog ya da sayfada geçiyorsa istenildiği gibi açılabilir. git istersen fyodor mihailoviç dostoyevski'ye "muz" de, öyle başlık aç. ne dersen de kime ne bana ne...
ama başlığın açıldığı yerin adı (b: sözlük) ise orijinal, evrensel adı girilmelidir.
konuyu algılayamayanların sözlük kavramının anlamı ve adı üzerine biraz daha kafa yormalarını tavsiye ederim. yine anlamıyorlarsa boşversinler, daha fazla düşünmesinler.
ha gidip babanın sözlüğünü açacaksan, ya da kendi sözlüğünü açacaksan, ahmetsözlük, mehmetsözlük diye, o zaman yine nasıl başlık açmak istiyorsan öyle başlık aç. çünkü sana özgü bir lisanın ve jargonun konuşulduğu kişisel bir sözlük olur ve kendine has bir dili, algısı olur.
ama kartalsözlük gibi (b: evrensel), dünyanın her yerinden her kullanıcının girebileceği, referans alabileceği, (b: genel ) bir sözlüğe yazıyorsan bunun belli normları vardır. bu senin ya da babanın sözlüğü değil, kartal(b: sözlük)tür. dolayısıyla her özel isimli başlığı kendi orijinal dilinde açmalısın. keyfine göre değil. bu her şeyden önce sözlüğün (b: sözlük) olmasına karşı bir saygıdır.
ama burası ne senin ne benim ne de bir başkasının sözlüğü. ne moderatör olman, ne buranın eskisi olman ne de başka herhangi bir şey bu gerçeği değiştirmez. burası evrensel bir sözlük. dolayısıyla her başlığı normlarına uygun şekilde açmak gerekir.
ben bu konuyu anlatmaktan sıkıldım. ama bu konuda uğraş vermekten sıkılmayacağım. aksi yönde başlık açan herkesin başlığına da (b: moderatör falan olmayan sıradan bir yazar) olarak elimden gelen müdahaleyi yapacağım.
kimseyle ya da biriyle uğraşmak için ya da başka bir şeyden değil,
(b: kartalsözlük)'e olan saygımdan. hani beşiktaşlıyım ya... o bakımdan.
eksileyen elleriniz dert görmesin yavrularım. kimse umurumda değil, sözlük kirlenmesin tek derdim o. çünkü burası 20 yıl sonra da var olacak inşallah. ve saçma sapan başlıkları gören şimdinin minik kartallarının eziklenmesini, hayıflanmasını istemiyorum. onlara güzel, bilgi dolu (b: sözlük gibi) bir veritabanı miras kalsın istiyorum..
vazife bir bakımdan yani.
özel isimli bir başlığı hangi lisanla açacağına karar verememek
her ne olursa olsun kimseye üstat sıfatı kazandırmayacak durumdur. yani bunu bir üstünlük taslama vesilesi olarak görmeyi hastalıklı bir yaklaşım olarak görüyorum.
konuya dönecek olursak misalen, due date adlı film türkiye'de vizyona git başımdan adıyla girmişse türkçesiyle başlık açmakta ben bir yanlış göremiyorum. daha aktüel bir örnek vermek gerekirse;
##238701
yani işin özü, bu konuda bana göre kesinlikle tek doğru yoktur, duruma göre değişebilir. yeter ki yaklaşım iyi niyetli olsun, gerisini bir şekilde hallederiz.
konuya dönecek olursak misalen, due date adlı film türkiye'de vizyona git başımdan adıyla girmişse türkçesiyle başlık açmakta ben bir yanlış göremiyorum. daha aktüel bir örnek vermek gerekirse;
##238701
yani işin özü, bu konuda bana göre kesinlikle tek doğru yoktur, duruma göre değişebilir. yeter ki yaklaşım iyi niyetli olsun, gerisini bir şekilde hallederiz.
boş bir dilemmadır. bana göre latin alfabesi kullanan ülkelerin kişi ya da ticarî ürünleri özgün isimleriyle, başka alfabe kullanan ülkelerin kişi isimleri türkçe, ürünleri ise global ismiyle yazılmalıdır. istinaî olarak; kişilerin sahne ya da sahadaki genel kabul görmüş bir ismi varsa, o şekilde yazılmalıdır.
(b: örnek verelim:)
(b: i.) eğer başlığı (i: godfather) yerine (i: baba) şeklinde açarsak baba başlığında (i: 'çocuk sahibi erkek'), (i: 'coppola'nın en ünlü filmi'), (i: 'bir yılmaz güney filmi') ve (i: 'üç gün önce tv8'de gördüğüm godfather ile alâkası olmayan yabancı film') gibi entry'ler girilecek, farklı metalar birbirleriyle çok karışacak ve son örnekte de verdiğim gibi bu karışıklık yüzünden muhakemeye ihtiyaç duyulup ürünün özgün adının yazılmasına neden olacak.
(b: ii.) maria sharapova yerine marya şarapova yazılmalıdır. çünkü kiril alfabesinin türkçe karşılığıdır. sharapova dünyaya mal olmuş bir isim değil yalnız özgün lisanındaki adının ingilizce muadilidir.
(b: iii.) Hendrik Johannes Cruijff'un bir sahne adı vardır ve o şekilde yazılmalıdır: johan cruyff.
portekizce ya da ispanyolca isimlere, arıttığım suyu tekrardan bulandırmamak maksadıyla girmiyorum.
(b: örnek verelim:)
(b: i.) eğer başlığı (i: godfather) yerine (i: baba) şeklinde açarsak baba başlığında (i: 'çocuk sahibi erkek'), (i: 'coppola'nın en ünlü filmi'), (i: 'bir yılmaz güney filmi') ve (i: 'üç gün önce tv8'de gördüğüm godfather ile alâkası olmayan yabancı film') gibi entry'ler girilecek, farklı metalar birbirleriyle çok karışacak ve son örnekte de verdiğim gibi bu karışıklık yüzünden muhakemeye ihtiyaç duyulup ürünün özgün adının yazılmasına neden olacak.
(b: ii.) maria sharapova yerine marya şarapova yazılmalıdır. çünkü kiril alfabesinin türkçe karşılığıdır. sharapova dünyaya mal olmuş bir isim değil yalnız özgün lisanındaki adının ingilizce muadilidir.
(b: iii.) Hendrik Johannes Cruijff'un bir sahne adı vardır ve o şekilde yazılmalıdır: johan cruyff.
portekizce ya da ispanyolca isimlere, arıttığım suyu tekrardan bulandırmamak maksadıyla girmiyorum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?