leyla ile mecnun

Leyla ile mi mecnun.yeni sezonda zeynep çamcı ve müge boz yer almayacak. Dizinin konsepti de değişecekmiş.daha çok yaracak gibi.

Leyla ile mi mecnun.yeni sezonda zeynep çamcı ve müge boz yer almayacak. Dizinin konsepti de değişecekmiş.daha çok yaracak gibi.

yanlış görmediysem an itibariyle trt-1'de ilk bölümü yayınlanmaktadır.

aksakallı d.d. ile yerlerden yerlere vurmuş bir 3. sezon tanıtımı vardır.

62. bölüm trailerı ile bizi bizden alan dizi. çöldeki kutup ayısını bile es geçmemişler.

http://tinyurl.com/946ne2f

http://www.youtube.com/watch?v=75rSdpt8OtM

üçüncü sezonuna merhaba demiş dizidir. yine güldürmüş, hislendirmiştir. bölüm sonundaki klipten anladığım şudur : bu dizide kadın barınamıyor arkadaş. her sezon mu farklı kadın olur?


--spoiler--

ismail is back in town beyler

sen beni seversen en güzel ben gülerim.

vantilatörü serbest bırak. dönerse serindir, dönmezse hiç serin olmamıştır.

--spoiler--

dün akşam yayınlanan, üçüncü sezonun ilk bölümüyle [ybkz]swh[/ybkz] görünen (en azından benim gördüğüm) şu: ikinci sezonun başında leyla, zeynep ve arda karakterlerini canlandıran oyuncuların ayrılmasının ardından kademeli bir düşüşe geçen, bir türlü eski tadı veremeyen dizide, bu sezon daha da hızlı bir düşüş olacak. zaten geçen sezon, absürdlüklerden ziyade, ajitasyonun dibine vurmanın ekmeğini yedi burak aksak. belki leyla'nın ölümünün gerektirdiği bir duygusallıktı bu ama, çoğu zaman haddinden fazlaydı. komedi unsurları ise fazla zorlama olmaya başlamıştı. dün akşam ise, artık iyice zorlama komiklikler, gereksiz uzayan sahneler ve klişelerden oluşan bir sezon açılışı izledik. "bitecek mi? bitmesin!" diye aklımız çıkmıştı ama, şu an bakınca, aslında ikinci sezon finali, final olabilirmiş. bu bölümde görmedik ama önümüzdeki bölüm, itici melis birkan'ın da diziye dahil olmasıyla, işler iyice zıvanadan çıkacak gibi görünüyor. zaten burak aksak'ın malzemesinin tükendiği, son zamanlarda attığı saçma sapan tweetlerden de belli oluyor. neyse. o ilk sezonun ve bilhassa ismail abi'nin hatrına, izlemeye devam edeceğiz tabi. zira bazen tek bir sahnenin veya birkaç sahnenin, sonsuz kredisi vardır.

(bkz: bu acı geçiyor mu)
(bkz: ceketimi alıp neden gittin)

bakınızlardan da anlaşılacağı üzere, ben zaten bu diziyi "komedi" unsurları için izlemiyormuşum. ama işte gel de anlat bunu "leyla ile mecnun'un nesine gülüyonuz yeaeaeaaa..." diyenlere. [ybkz]swh[/ybkz]

pazartesi sendromuna inat, insana bu lanet günü de sevdirmiş-sevdirebilecek yegane oluşum.

(bkz: kastamonu kır pidesi)

yeni bölümü ile ekranlara gelmesi iple çekilen yerli dizi.

artık malzemesinin bittiği net bir şekilde görülen dizi. ikinci sezon finalini görünce "bitmesin" diye çok hayıflandık ama, bitmeliymiş meğer. hatta leyla öldüğünde bitmeliymiş. şu an çok yazık ediyorlar diziye. ucuz ve basit bir "komedi"ye dönüşmüş durumda bu sezon. melis birkan konusuna hiç girmeyeceğim, daha önce o konudaki fikrimi belirtmiştim zaten. ama tek sorun o olsa keşke. şu an oscar'lı oyuncu gelse, yine kurtarmaz. karakterlerin komik olmak için zorladığı, gereksiz gürültü yaptığı ve abartılı tepkiler verdiği saçma sapan bir şey şu an izlediğimiz. bu saçmalığın başını çeken de erdal bakkal. şebeklik yapan tiplemeler izlemek isteseydik, çok sayıda berbat alternatifimiz vardı zaten, hâlâ var. bu diziyi sevme sebebimiz çok başkaydı, anlaşılan leyla ile birlikte o sebepler de öldü. ben dün akşam daha fazla dayanamadım ve ilk reklamı bile beklemeden bıraktım izlemeyi. sanırım bundan sonra da izlemem artık. ilk sezonuyla güzel bir anı olarak kalsın, böylesi daha iyi.

gülmek için değil de eskisi ile karşılaştırmaya başladığımda sadece eski tadı vermeyen dizi olduğunu görüyorum. söylemeye dilim varmıyor ama gerçekten ismail abi bile replik canlandırıyor ve bunu çok belli ediyor en önemlisi de doğallığını yavaş yavaş kaybediyor gibi geldi. çok önemli değil benim açımdan, ne olursa olsun televizyon kullanmadığım daha doğrusu türk dizilerine bakmadığım için ölüsünü bile izleme gereği duyuyorum, bu sezon son olacağına dair duyumlar var. umarım kısa zamanda toparlar ve tekrar eski performansına yaraşır bir şekilde hareket eder, melis birkan sana da şans vermeye devam edeceğim sempatikliği ve dizide ki ağız söylemini taklit etmeyi bi kenara bırak ve doğal oyna. leyla ile mecnun'un bu denli en az reklamla hit olmasının tek sebebi bizden, kendimizden birilerini orada izliyormuş gibi olmamızdır.

mecnundan,
“insanın söylemek isteyip de söyleyemediği sözler vardır ya, ne bileyim, böyle bi’, böyle bi’ kanser gibi hani. büyüdükçe büyüyor, büyüdükçe büyüyor. anladın mı? büyüdükçe büyüyor işte. seni gördükten sonra, sen öyle büyüdün ki içimde, her yanım sen oldu. anlıyor musun? sonra ben, sensiz olamadığımı anladım. yalanlar söyledim sana. bir sürü yalan söyledim sana. evet. bu yalanlar öyle büyüdü ki kaçıp gideceğinden korktum. hep böyle bi’ korku vardı içimde. işte sen içimdeki o korkuydun. senin yanında mutsuz olmaya bile hazırdım ben. hani dünyaları verseler, anladın mı? ‘dünyaları verseler vazgeçmem’ derler ya. öyle olmuyormuş işte, o kadar basit değilmiş. birinin çıkıp başkalarını düşünmesi gerekebiliyormuş yani, anladın mı? onların mutluluğunu, sevgilerini, acılarını, ne bileyim… bazen sevmek, fedakarlık yapmayı gerektirebiliyormuş. anlıyor musun? ben seni hep beklerim. bir saat de beklerim, bir ömür boyu da beklerim.

(bkz: iyi bilirdik)

(bkz: böyle mi olacaktı)

inadına güzel dizi.

ikili diyalogların bu denli alakasız bir o kadar da komik olduğu başka bir dizi formatı tanımıyorum. okurken gülmüyorsanız siz de bir problem var.

i: ismail abi
m: mecnun

i: mecnun
m: hüüop!
i: naber ?
m: çok üzülüyorum
i: bende yeni işe giriyorum, birazdan görüşmeye "gitçem"
m: bizimkiler evde çok üstüme geliyorlar, unutayım diye leylayı beni doktora göndermeye karar vermişler
i: ya çok iyi iş diyorum sana ya teslimat filan yapılacakmış ama detayları daha konuşmadık detaylar önemli mecnun eğer yemeği yolu karşılamazlarsa çalışmam ben beni biliyorsun
m: ben nasıl unutayım leylayı seviyorum ben bu kızı ya
i: yav sigorta var mı bilmiyorum daha gonuşmadık diyom ya be olum
m: beklerim ben beklerim, beklerim gerekirse! ne kadar gerekirse!