fikret orman başkanlığındaki beşiktaş yönetimi

#376564

kamuoyu olmadığı gibi; herhangi bir gücü de olmayan yönetim. hatta beşiktaş çok iyi, beşiktaş bu sene kesin şampiyon laflarına karşı duracaklarına alkış tutarlar, inanırlar.

ligi iyi bilen, daha önce şampiyonluk yaşamış bir teknik direktör ile anlaşarak bilic'e yol vermesi gereken yönetimdir.

tff, mhk, aziz yıldırım, lobiler, hakemler, hakem odası basma gibi çirkin olaylar karşısında pasif kalmış yönetimdir. ayrıca beşiktaş'ın kanını emen onlarca kişinin hala kulüp üyeliğini iptal etmemiştir.

Fikret bey başa geçtiğinden beri Beşiktaş'a ayrı yükleniyorlar bu eski başkanımızın bize yaptığı komplo mu bilmiyorum ama Fikret Beyin saçları daha beyazladığı doğrudur kafasındaki Beşiktaş'ı yaparsa yeni efsane başkan adayı olur benim görüşüm.Çok çabalıyorsun Fikocum takdir ediyorum seni...

#380702

medyayı yönetemeyen, sik kafalı üç beş yazara bile laf dinletemeyen yönetimdir. bu ne pasiflik, bu ne korkaklık, bu ne sessizlik ! bu adamlar kulübün içinde, tesislerde, antrenmanlarda cirit atıyor ayrıca. böyle şey olmaz olsun. ahmet bulut ''Açıkcası bu haberlere yönetim engel olamıyor maalesef. Benim her kulüpte futbolcum var ama hiç biriyle ilgili böyle haber yapılamıyor'' demiş. doğru demiş. ayrıca kulüp ile her gün kaos haberi uyduran erdal cömert gibileri kulübün düzenlediği barbekü partilerinde görmek istemiyoruz. bu adamları uzaklaştırın şu kulüpten. figen civan denen işe yaramazlar bile yöneticilerle beraber sürekli. yeter be kardeşim !

stad seçimi konusunda büyük yanlış yapan yönetimdir. olimpiyat veya başakşehir'de oynanması gereken trabzon maçının konya'da oynanmasının izahı yok. lider beşiktaş'a, taraftarı daha da çok destek verecek, yağmur çamur ve soğuğa aldırış etmeden 60 bini yapacaktı olimpiyat'ta. kasa dolacaktı. başakşehir'i seçseydin de maç biletini yüksek tutar stadı öyle fullerdin öyle doldururdun kasanı. konya gibi yerde 10 binden fazla beşiktaşlı izlemez o maçı. çevre illerden gelenlerle 17-18 bin olur maksimum. eğer passolig olmasaydı doğru bir karar olurdu ama şu şartlarda yanlış oldu.

16 aralık 2014 çarşı duruşması ile ilgili olarak futbol takımına paylaşımda bulunmama yasağı getirmiş olduğu konuşulan yönetim.

umarım yalandır. zira, her renkten ve her yönden insan bugün çarşı'nın yanındayken yönetimin sessiz kalmanın ötesinde[ybkz]swh[/ybkz] bir de takıma yasak getirmesi, gençlerbirliği'nde futbolculara sakal bırakmanın yasaklanması kabilinden bir durum.

stadı yıkıp yeniden yapmakla gurur duyduğu kadar; takımın nerede oynayacağını da planlaması gereken yönetim.
(bkz: beşiktaş'ın inönü stadı yıkılınca maçlarını oynayacağı stad )
18 aralık 2014 beşiktaş çaykur rizespor maçını utanmasalar bizim evde oynayacaklar

2014-2015 süleyman seba sezonu 2.yarısında oynayacağımız 9 iç saha maçı için şimdiden harekete geçmesi gereken yönetim.9 iç saha maçının tamamı için hiçbir kulüp bize stadını vermez bu kesin.ancak 3'er maçlık anlaşmalar gayet yapılabilir.ilk 3 maç başakşehir fatih terim stadyumu,sonraki 3 maç osmanlı stadı,son 3 maç konya büyükşehir torku arena'da oynanabilir.böylece atatürk olimpiyat stadı'ndan kurtulmuş oluruz.

ersan gülüm, mustafa pektemek gibi yerlilere 1,3 milyon euro garanti para verip 3-4 yıllık sözleşme imzalayacak vasat yönetim. hem de yabancı sınırı kalkmışken. sağ bek transferine gelince; 2,5 yıldır para yok. ayıptır ya.

papatya falı gibi yönetimdir. seviyor, sevmiyor, seviyor, sevmiyor diye diye papatyanın yaprakları sona geldi. yaptıkları iyi işler kesinlikle tartışılmaz. bitmese de stad, doğru transferler, az zamanlı önder özen macerası, eksilerine rağmen slaven bilic, parayı sokağa atmaması, kurumsallaşma, beşiktaş sosyal departmanı, (instagram, vine) bjktv'nin gözle görülür değişimi, yiğiter uluğ'u basketbol sportif direktörü yapması, vodafone'u sponsor tam anlamında kullanması, basketbola ilgi çekmek için yapılan reklamlar ve basketbola son senedeki verilen önemler, itici olmayışı ve daha çok sayılabilecek hareketleri. şimdi gelelim yapmadıklarına, papatyanın diğer tarafına. samet aybaba macerası ve onun transferleri, stad yalanları, (aq o stad 7 ayda nasıl bitsin) bitmeyen sağ bek transferi ve daha da beteri, eldeki sağlam hilbert'i yollaması, kart1903 projesi, koskoca beşiktaş'a stad bulamaması, 4 kupalı basketbol takımını geri dönülemeyecek bir enkaza sokması ve ahmet kandemir'de bu kadar fazla ısrar etmesi, magazindeki gereksiz insanlarla fazlaca haşır neşir olması, kartal yuvası'nın sözlere rağmen ilerleyememesi, (son zamanlarda atkı/şapka kreasyonları kötü değil) [ybkz]swh[/ybkz] yapıyoruz deyip, yapmaması (masaya yumruğu vuruyoruz, tarz değiştiriyoruz vs.) ama bana soracak olursanız ortalamada sınıfı geçmiş yönetim. kulübü bir raya sokup, bırakma hedefiyle başa geçen yönetim için hedefe ulaşıyorlar gözüküyor.

kayyum tehlikesi yaşayan takımı yükselişe geçiren yönetim.
stad , proje , transfer.
2-3 yıl önce 100 bin avroluk adamı alacak parası olmayan takım , sezon başında demba ba ve sosa yı aldı.

çok kötüler gitsinler.

tabata'yı alan yönetimden iyi bir yönetimdir.

ödenen bonservis ve ücretler düşünüldüğünde transfer anlaşmaları konusunda eleştirilmemesi gereken yönetim.

para saçan yd yönetiminden sonra kiralama ücreti olmadan takımın eksik bölgesine transfer yapabilmeleri bile bütçeyi ne kadar doğru kullandıklarını gösteriyor. bitecek stat ve artacak gelirler ile aynı tutum devam eder umarım.

ortasaha transferi yapmazsa çok net: şampiyonluğu altın tepside fener'e sunmuş olacak.

yapılan transferler ve izlenen politikaya bakılarak takdir edilmesi gereken yönetimdir. tolgay arslan transferi gerçekten takdire şayan.

bir önceki yönetimden çok daha iyi oldukları aşikar. ah bir de masaya yumruğunu vurunca diğerlerini susturan birileri olsaydı tadından yenmezdi. tek kızdığım nokta bu pasif duruşları. inşallah zamanla bu gücü de kazanırlar.

iyi niyetliler ama hala bana gereken güveni veremiyorlar. kendilerini savunamama gibi bir durumu var. adamlar fikret başkana ana avrat küfür ediyor, bizimkinden tepki yok. farkındayım, stat meselesi yüzünden yutuyordur ama stadı devlete mi yaptırıyoruz amk? hükümet yandaşı gibi durması tribünleri rahatsız ediyor.
rahmetli Süleyman sebayı bir kenara ayırırsak eğer, gözlerimizle gördüğümüz en kalibreli yönetimi serdar bilgili yönetimi idi. hangimiz aramıyoruz hüsnü güreliyi, o dönemki ruhu, insanları?

muazzam işler yapan ve kendini başarısızlığa çekmeye çalışan , beşiktaş'ın içini karıştırmak isteyen rakiplere/böceklere cevap vermeyen yönetim.

şuan beşiktaş yoluna bakıyor.
sezon başı itibari ile aziz yıldırım bir laf attı , yönetim kısa bir açıklama yapıp ve daha sonra aziz yıldırımı cevap vermedi.
yaklaşık 2-3 gündür yeni aziz yıldırım yolunda olan ts başkanı da olaylara dahil oldu ve yönetime salladı. bizimkiler yine ufak çaplı bir açıklama ile cevap verdi.
keza galatasaray yönetimi de açıklamaları ile beşiktaş üzerinden siyasi puan kazanmaya çalışmıştır. ama onlarda başaramadı.

bu hokkabazlara neden prim verelim ki? şuan her şey yolunda gidiyor. köpek köpeği ısırma bırakın köpekler aralarında didişsin.
fikret orman çıkıp ona laf atsa ne olur atmasa ne olur. yıllarca atıldı da ne oldu? hiç bir şey. biz adam gibi duralım bırakın etrafımızdakiler madam olsun.
b
izim tek bir hedefimiz var , bu takımı yüceltmek iyide gidiyoruz. bu yola köstek olacak tek etken yönetimdir ve yönetim bunun olmasına izin vermiyor.

süleyman seba ve serdal bilgili yönetiminden sonra gördüğümüz en iyi yönetim karşımızda.
1 kaç sene sonra gelmiş geçmiş en iyi yönetim olacağını düşünüyorum.
özellikle başlatılan ve başlatılmak istenilen projeler heyecan verici.

kulübün anahtarını yerli oyunculara vermeyi planlıyor olmalılar. asdjkaljdkllkajdkla

(bkz: sinirden gülmek)