büyük kitleleri sömürgeleştirmek için kullanılan bir manipülasyon yöntemidir. sorgulamanı sıfırlar ve sahip olduğunla yetinmeni sağlar. ne büyük bir tezattır ki büyük dindarlarımız hiç bir zaman sahip oldukları ile yetinememişlerdir.
din
ahlak ve vicdan olmadığı sürece namaz kılmak ve oruç tutmanın, fitnes ve diyete başlamakla eşit olduğu olgu. [ybkz]swh[/ybkz].
(bkz: ahlak)
(bkz: vicdan)
(bkz: ahlak)
(bkz: vicdan)
din kelimesi “deyene” kökünden oluşmuş bir kelimedir. Sözlük anlamı olarak din; boyun eğmek, hakkını almak, ödünç almak, âdet edinmek, boyun eğdirmek, hesaba çekmek, cezâ ve mükâfat vermek, egemenlik, mülk, hüküm, idare etmek anlamlarına gelir.
toplumdan kesin ve net bir şekilde uzaklaştırılması gereken şeydir. kişinin vicdanında olabilir o kişiyi bağlar ama din bir toplumu bağlıyorsa o toplumun gelişmesinin önündeki bütün yollar tıkanmış oluyor.
en basitinden kendi ülkemize bakıp bunu görebiliyoruz. vatanımız dini her türlü şerefsizlikle bireyin vicdanına karşı kullanan siyasi iktidarlarla dolu. mesela bugün iktidardaki siyaset bunun güzel bir örneği.
en basitinden kendi ülkemize bakıp bunu görebiliyoruz. vatanımız dini her türlü şerefsizlikle bireyin vicdanına karşı kullanan siyasi iktidarlarla dolu. mesela bugün iktidardaki siyaset bunun güzel bir örneği.
tanrısal iradenin insan zekasında filizlenip yeşermesidir. zeka, yani insan, üstün zekayı sezmek için yaratılmıştır. insanın varoluşunun gerçeği burada gizlidir. insanın evrendeki yolculuğu yaratıcısını kavramak, onun iradesini evrene akim kılmak içindir. insanı var olan canlılardan üstün kılan işte bu zekadır. işte bu yüzdendir ki ilk insandan bu yana gelişen kültürel inanç, son noktada tek tanrı gerçeğine ulaşmıştır. din dediğimiz güzel ahlakta bulduğumuz tanrı kavramı, insan zihninde insan var oldukça zamanda akacaktır. aça bir çiçekte, doğan güneşte, yaşamın canlılığındaki derin yapıyı hissetmeyenler için din vardır. onar okuyunca, duyunca hissederler. kimi ise yaşam içindeki zihinsel yolculuğunda hisseder. aslında canlı yaşamın sırrı ve özü şudur. tanrısal zekanın madde içindeki yolculuğu tek gerçektir. zeka evrenin bütünüdür ve canlı yaşam, organizma, zekanın bir tür yansımasıdır. tarlaya atılan buğday tohumunun mevsiminde yeşerip yetişmesi organik bir zekadır. bu zeka çevremizdeki her şeyi kapsar. madde demek zeka sahibi atomsal yapı demektir. hepsi tanrısal iradenin buyruğundadır. her şeyin tanrısal olduğu bir sistemde tabii ki din ve inançlar olacaktır, işin doğasına uygun olan da budur. o zaman tanrıya ulaşmak ve kavuşmak için ölüm sonrası bir yaşama gerek yok. var olan ve her an içinde bulunduğumuz durum tek gerçektir. sır yaşarken ulaşmalı. çünkü ölüm, canlı organizmanın yok olup kaybolması demek. evrensel enerjinin bir süreliğine bilinç kazanıp bireyselleşmesi yani insan olması, geçici zihinsel bir süreçtir. doğumla başlayan ve gelişen bilinç ve irade zaman içinde süresi olan bir yolculuktur. onu sonsuz ve ölümsüz kılan enerjinin doğasıdır. her doğan bebekte bu tazelenir.
evvel zaman içinde insanları bir arada tutmak için kurgulanmış ve belirli kurallar çerçevesine alınmış düşünce sistemi
bireysel tercih olmasına rağmen tartışılmasından en çok imtina edilen inanç alanı.
genellikle doğaüstü, kutsal ve ahlaki öğeler taşıyan, çeşitli ayin, uygulama, değer ve kurumlara sahip inançlar ve ibadetler bütünü
yerleşik düzene geçişle birlikte insanların toplum oluşturmak ve güvenlik sorunlarını gidermek için birleşme ihtiyacı duymasıyla ortaya çıkan inanç ve ortak değer arayışının bir sonucudur.
tanrı'ya, doğaüstü güçlere, çeşitli kutsal varlıklara inanmayı ve tapınmayı sistemleştiren toplumsal bir kurum, diyanet...
vicdani bi olay
(bkz: beşiktaş)
insan kalbinde ve zihninde bulunan en büyük korku kaynağı
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?