2002-2003 sezonunda kendisinden 34 puan fark yiyen şikeci ezmelerin "çirkef takım, acıların takımı yeaa" diye çamur attıkları türkiye'nin en büyük takımı.
şimdi dağılın burdan.
beşiktaş
sirf su tablo bile onumuzdeki senelere umutla bakmamiza sebeptir:
-muhammed demirci-18 yasinda
-kerim frei-19 yaşında
-oguzhan ozyakup-20 yasinda
-gokhan tore-21 yasinda (umarim bonservisi alinir)
-pedro franco-22 yasinda
-necip uysal-22 yasinda
-gunay guvenc-22 yasinda
-ismail koybasi-24 yasinda
-tanju kayhan-24 yasinda
-mustafa pektemek-24 yasinda
-veli kavlak-24 yasinda
-omer sismanoglu-24 yasinda
-cenk gonen-25 yasinda
-ramon motta-25 yasinda
-olcay sahan-26 yasinda
-ersan gulum-26 yasinda
-serdar kurtulus-26 yasinda
-gokhan suzen-26 yasinda
-manuel fernandas-27 yasinda
-sezer ozturk-27 yasinda
-zeki onder ozen(aslinda ilk siraya yazilabilir)
-slaven bilic(adamsin)
-fikret orman (becerikli olmasa bile becerikli insan barindirma kabiliyeti var)
-inonu stadi (ikigözüm)
-demiroren'in yoklugu
-jose sambade
-edin terzic (bilic'in yardımcısı sarışın oğlan)
-muhammed demirci-18 yasinda
-kerim frei-19 yaşında
-oguzhan ozyakup-20 yasinda
-gokhan tore-21 yasinda (umarim bonservisi alinir)
-pedro franco-22 yasinda
-necip uysal-22 yasinda
-gunay guvenc-22 yasinda
-ismail koybasi-24 yasinda
-tanju kayhan-24 yasinda
-mustafa pektemek-24 yasinda
-veli kavlak-24 yasinda
-omer sismanoglu-24 yasinda
-cenk gonen-25 yasinda
-ramon motta-25 yasinda
-olcay sahan-26 yasinda
-ersan gulum-26 yasinda
-serdar kurtulus-26 yasinda
-gokhan suzen-26 yasinda
-manuel fernandas-27 yasinda
-sezer ozturk-27 yasinda
-zeki onder ozen(aslinda ilk siraya yazilabilir)
-slaven bilic(adamsin)
-fikret orman (becerikli olmasa bile becerikli insan barindirma kabiliyeti var)
-inonu stadi (ikigözüm)
-demiroren'in yoklugu
-jose sambade
-edin terzic (bilic'in yardımcısı sarışın oğlan)
--spoiler--
fenerbahçe'liyim.
çocukken, 80'lerin sonunda, bir dönem, galatasaray ile beşiktaş çekişirdi hep.
milne zamanları. metin ali feyyaz zamanları.
fenerbahçe o yıllar piyasada yoktu. ve bizim çocukluğumuza denk geliyordu o yıllar. en fanatik olduğumuz yıllara. fenerbahçe'li olarak beşiktaş'ın başarılarını izlerdik hep.
beşiktaş, galatasaray'ın da, fenerbahçe'nin de en korktuğu, taktir ettiği takımdı.
ama sonra ne oldu da oldu, beşiktaş; o bizim çocukluğumuzda takdir ettiğimiz, korktuğumuz takım olmaktan çok uzaklaştı.
3. büyük olarak anılmaya başladı hep.
şampiyonluklardan uzak kaldı. bunla da yetindi. bunu kabullendi.
90'larda galatasaray beşiktaş'ın çok şampiyonluğunu çaldı, doğru. herkes biliyor.
şerefli ikincilik lafını seba bunun için söylemişti.
ancak herşeye rağmen, beşiktaş ta bundan güçlenerek çıkmalıydı.
ama bundan sonra dağıldı.
ara ara şampiyonlukları oldu elbet, ancak o kadar.
beşiktaş'ın bence en büyük problemi kendisiyle. kendisinin ne kadar büyük bir camia olduğunun farkında değil. potansiyelinin de. kaç yıldır şampiyon olamamak onları rahatsız etmiyor, adeta kabullenmişler, galatasaray ve fenerbahçe rekabetinin ardından, türkiye'de 3. büyük olmayı.
bugün aziz yıldırım bile dedi, "beşiktaş şike yapmakla suçlanıyor, ancak hiçbir yöneticisi buna itiraz etmiyor, kabulleniyor" diye.
bu basit bir örnek. bu kabullenme, erdemlilikle falan açıklanamaz. sonuçta sana tescilli şikeci deniyor. bu ancak heyecanın kalmamasıyla, hırsının kalmamasıyla açıklanabilir.
beşiktaş camiası bağırmalıdır "hayır ben şike yapmadım" diye. yaptığına inanıyorsa o ayrı.
beşiktaş camiası ayaklanmalıdır, "ben artık şampiyonluk istiyorum" diye.
büyüklüğünün farkına varmalıdır.
çocukluğumuzun o güçlü beşiktaş'ı olmalıdır.
türk futbolunun güçlü bir beşiktaş'a ihtiyacı var.
ancak bakıyorum, beşiktaş bu seneyi de vermiş. geçen sene gibi. ümidini kaybetmiş. stadının yapılmasını bekliyor.
nasıl ki 100. yılda, 100. yıl gazıyla şampiyon oldular, statları yapılınca da o yıl o gazla şampiyon olabilirler. ama ya sonra?
yeni bir gaz mı bekleyecekler?
neden sürekli yarışın içinde değiller?
üzerlerindeki bu ölü toprağı neden? neden bu kabullenmişlik?
öncesinde dediğim gibi, fenerbahçe'liyim. ve emin olun fenerbahçe'li olarak benim için beşiktaş galatasaray'dan çok daha fazla korktuğum bir ezeli rakip.
çok daha tereddüt ederim beşiktaşla yarışmaktan şampiyonluk yarışında.
ancak beşiktaş, galatasaray kadar büyük olduğunu kabul etmiyor, sanki bu inancı kaybolmuş. kabullenmiş bazı şeyleri.
sonuç olarak, en büyük problemi ve rakibi kendisi olan camiadır beşiktaş.
maalesef inandılar son zamanlarda, 3. büyük olduklarına. silkelenip böyle olmadıklarını haykırmalıdırlar. iki sene şampiyon olamadılar mı, yeri yerinden oynatmalıdırlar, isyan etmelidirler, camialarını ayaklandırmalıdırlar.
--spoiler--
fenerbahçe'liyim.
çocukken, 80'lerin sonunda, bir dönem, galatasaray ile beşiktaş çekişirdi hep.
milne zamanları. metin ali feyyaz zamanları.
fenerbahçe o yıllar piyasada yoktu. ve bizim çocukluğumuza denk geliyordu o yıllar. en fanatik olduğumuz yıllara. fenerbahçe'li olarak beşiktaş'ın başarılarını izlerdik hep.
beşiktaş, galatasaray'ın da, fenerbahçe'nin de en korktuğu, taktir ettiği takımdı.
ama sonra ne oldu da oldu, beşiktaş; o bizim çocukluğumuzda takdir ettiğimiz, korktuğumuz takım olmaktan çok uzaklaştı.
3. büyük olarak anılmaya başladı hep.
şampiyonluklardan uzak kaldı. bunla da yetindi. bunu kabullendi.
90'larda galatasaray beşiktaş'ın çok şampiyonluğunu çaldı, doğru. herkes biliyor.
şerefli ikincilik lafını seba bunun için söylemişti.
ancak herşeye rağmen, beşiktaş ta bundan güçlenerek çıkmalıydı.
ama bundan sonra dağıldı.
ara ara şampiyonlukları oldu elbet, ancak o kadar.
beşiktaş'ın bence en büyük problemi kendisiyle. kendisinin ne kadar büyük bir camia olduğunun farkında değil. potansiyelinin de. kaç yıldır şampiyon olamamak onları rahatsız etmiyor, adeta kabullenmişler, galatasaray ve fenerbahçe rekabetinin ardından, türkiye'de 3. büyük olmayı.
bugün aziz yıldırım bile dedi, "beşiktaş şike yapmakla suçlanıyor, ancak hiçbir yöneticisi buna itiraz etmiyor, kabulleniyor" diye.
bu basit bir örnek. bu kabullenme, erdemlilikle falan açıklanamaz. sonuçta sana tescilli şikeci deniyor. bu ancak heyecanın kalmamasıyla, hırsının kalmamasıyla açıklanabilir.
beşiktaş camiası bağırmalıdır "hayır ben şike yapmadım" diye. yaptığına inanıyorsa o ayrı.
beşiktaş camiası ayaklanmalıdır, "ben artık şampiyonluk istiyorum" diye.
büyüklüğünün farkına varmalıdır.
çocukluğumuzun o güçlü beşiktaş'ı olmalıdır.
türk futbolunun güçlü bir beşiktaş'a ihtiyacı var.
ancak bakıyorum, beşiktaş bu seneyi de vermiş. geçen sene gibi. ümidini kaybetmiş. stadının yapılmasını bekliyor.
nasıl ki 100. yılda, 100. yıl gazıyla şampiyon oldular, statları yapılınca da o yıl o gazla şampiyon olabilirler. ama ya sonra?
yeni bir gaz mı bekleyecekler?
neden sürekli yarışın içinde değiller?
üzerlerindeki bu ölü toprağı neden? neden bu kabullenmişlik?
öncesinde dediğim gibi, fenerbahçe'liyim. ve emin olun fenerbahçe'li olarak benim için beşiktaş galatasaray'dan çok daha fazla korktuğum bir ezeli rakip.
çok daha tereddüt ederim beşiktaşla yarışmaktan şampiyonluk yarışında.
ancak beşiktaş, galatasaray kadar büyük olduğunu kabul etmiyor, sanki bu inancı kaybolmuş. kabullenmiş bazı şeyleri.
sonuç olarak, en büyük problemi ve rakibi kendisi olan camiadır beşiktaş.
maalesef inandılar son zamanlarda, 3. büyük olduklarına. silkelenip böyle olmadıklarını haykırmalıdırlar. iki sene şampiyon olamadılar mı, yeri yerinden oynatmalıdırlar, isyan etmelidirler, camialarını ayaklandırmalıdırlar.
--spoiler--
deden gelen, kardeşe ve komşu çocuğuna geçirilen bir sevgi benim için.
bu kadar hakkı yenipte,puanları çalınmasına rağmen kurulduğundan beri hep zirveye oynayan dünya üzerindeki tek takımdır başka bir örneği yoktur.
Eskiden tek aşkım derdim. Bağlandığım tek şey buydu çünkü. Başka hiç bir şey beni bu kadar etkilemiyordu. Kadınlar bile. Hiç bir kadına aşık değildim. Ağustos 2012de izmirde bi kadına aşık oldum. Derken o yıl üniversiteyi kazandım. Ben eskişehirliyim. Eskişehir deplasmanına geldiğinde bile gidemedim maça. Çünkü babam sevmezdi beşiktaş'ı. Sülalede tek beşiktaşlı benim zaten. Para vermezdi maç için. Kendim de biriktiremezdim.
O yıl konyaya gittim üniversite için. Haftasonlari da izmire kaçardım. Aşık olduğum kadın için. Birlikte güzel vakit geçirirdik. Ama benim aklım beşiktaş'taydi. Hiç maça gitmemişim. Onları hiç canlı görmemişim. En çok da mabedimizde onları canlı izlemek istiyordum.
Kampüste beşiktaşlı grubumuzu gördüm gittim kaynaştım hemen onlarla. Maça gitmek istediğimi söyledim. İki hafta sonra inönü'de bursa maçına gideceğiz dedi. Yanılmıyorsam tarih ekim 2012 idi. Bursa maçı olduğundan da emin değilim. Neyse.
100 lira yeter dediler. Tamam dedim. Para biriktirmeye başladım. Bi tane formam, bi tane de feda tişörtüm vardı. Forma çok eski olduğu için feda ile giderim diyordum. Zaten sigara paramdan kesip, maç için para biriktiriyordum. Bu fedakarlık değil miydi ki..
yolculuktan iki gün öncesiydi. Kampüse gittim tekrar. 100 lirayı verdim. Elemanlar dedi ki, biz senden elli alalım, üstünü tamamlarız. Diğer elliyi yolda yada istanbulda harcarsın. Teşekkür ettim.
İyi ki beşiktaşlıyım dedim o an. O delikanlı elemanlar yüzünden.
Kampüsten eve sanki uçarak gidiyordum sevinçten. Aileme de söylemedim maça gideceğimi. Zaten izin vermezlerdi.
Eve gittiğimde telefonum çaldı. Hatunum arıyordu. İyi dedim maça gideceğimi de söylerim ona. O da beşiktaşlıydı.
Pazar günü yanıma gelir misin diye sordu. Beni izmire çağırıyordu. Neden diye sordum. Geçen hafta gelmiştim zaten. Bi daha bayram tatilinde gelirim demiştim ona. Niye çağırıyordu ki beni?
Biyopsi sonucu belli olacak. Sen de yanımda olur musun dedi.
Hassiktir dedim içimden. Ben onu unutmuştum.
Mide kanseri olduğundan şüpheleniyordu doktorlar. Biyopsi yapılmıştı. Yani hatun kanser mi değil mi onu öğrenecektik.
Dondum kaldım öylece. Bir kaç saniye sonra tamam dedim. Gelicem elbette. beraber gideceğiz doktora. İyi haberi alıp döneceğiz dedim.
Hemen kampüse gittim tekrar. Elemanlar hala ordaydı. Abi dedim ben gelmiyorum paramı geri verir misin dedim. Niye noldu diye sordular. Başka işim çıktı dedim.
Hemen ordan ten biletini alıp o akşam izmire gittim.
Aklımda tabiki kadınım var. Ama ukte olarak da beşiktaş kalmıştı. Ahh dedim. Yine olmadı.
Bir daha gidemedim beşiktaş maçına. Çünkü kız kanserdi. Sürekli izmire gidip geldim. Maddi sıkıntılarım oldu, hala var. İki bankaya borcum var. Ödeyemiyorum. Bilgisayarımı sattım iki ay önce. Yetmedi.
Yanılmıyorsam mayıs ayıydı. Gençlerbirliği maçı. Mabedimizdeki son maçımız. Ağladım zırladım, ama o maça da gidemedim.
Kızla ayrıldık. Çünkü aramızda sınıf farkı vardı baya baya. durumu nasıl, durumu iyi. 3 ay kemoterapi gördü ilaç tedavisi gördü. 6 mart 2013 te tekrar bi sonucu öğrenmek için hastaneye gittik. İyi huylu çıkmıştı. ve tümör gittikçe küçülüyordu tedaviden dolayı. Sonra da ayrıldık kızla. Bu arada o 6 marttan bir kaç gün önce de fenerbahçe ile maçımız vardı. Son dakikada attığımız golle 3-2 aldığımız maç. O da unutulmazdı ya.
Bugün yine bursa ile maçımız var. Ben tabiki yine gidemedim. ama hep aklıma bunu getiriyor beşiktaş maçları. Bir gün ben de o trübünde maçımızı izlicem bağıra bağıra.
Ama bu şekilde kendimi tam bi beşiktaşlı olarak hissetmiyorum. Üvey evlat gibiyim.
olsun. ruhumuz yeter
O yıl konyaya gittim üniversite için. Haftasonlari da izmire kaçardım. Aşık olduğum kadın için. Birlikte güzel vakit geçirirdik. Ama benim aklım beşiktaş'taydi. Hiç maça gitmemişim. Onları hiç canlı görmemişim. En çok da mabedimizde onları canlı izlemek istiyordum.
Kampüste beşiktaşlı grubumuzu gördüm gittim kaynaştım hemen onlarla. Maça gitmek istediğimi söyledim. İki hafta sonra inönü'de bursa maçına gideceğiz dedi. Yanılmıyorsam tarih ekim 2012 idi. Bursa maçı olduğundan da emin değilim. Neyse.
100 lira yeter dediler. Tamam dedim. Para biriktirmeye başladım. Bi tane formam, bi tane de feda tişörtüm vardı. Forma çok eski olduğu için feda ile giderim diyordum. Zaten sigara paramdan kesip, maç için para biriktiriyordum. Bu fedakarlık değil miydi ki..
yolculuktan iki gün öncesiydi. Kampüse gittim tekrar. 100 lirayı verdim. Elemanlar dedi ki, biz senden elli alalım, üstünü tamamlarız. Diğer elliyi yolda yada istanbulda harcarsın. Teşekkür ettim.
İyi ki beşiktaşlıyım dedim o an. O delikanlı elemanlar yüzünden.
Kampüsten eve sanki uçarak gidiyordum sevinçten. Aileme de söylemedim maça gideceğimi. Zaten izin vermezlerdi.
Eve gittiğimde telefonum çaldı. Hatunum arıyordu. İyi dedim maça gideceğimi de söylerim ona. O da beşiktaşlıydı.
Pazar günü yanıma gelir misin diye sordu. Beni izmire çağırıyordu. Neden diye sordum. Geçen hafta gelmiştim zaten. Bi daha bayram tatilinde gelirim demiştim ona. Niye çağırıyordu ki beni?
Biyopsi sonucu belli olacak. Sen de yanımda olur musun dedi.
Hassiktir dedim içimden. Ben onu unutmuştum.
Mide kanseri olduğundan şüpheleniyordu doktorlar. Biyopsi yapılmıştı. Yani hatun kanser mi değil mi onu öğrenecektik.
Dondum kaldım öylece. Bir kaç saniye sonra tamam dedim. Gelicem elbette. beraber gideceğiz doktora. İyi haberi alıp döneceğiz dedim.
Hemen kampüse gittim tekrar. Elemanlar hala ordaydı. Abi dedim ben gelmiyorum paramı geri verir misin dedim. Niye noldu diye sordular. Başka işim çıktı dedim.
Hemen ordan ten biletini alıp o akşam izmire gittim.
Aklımda tabiki kadınım var. Ama ukte olarak da beşiktaş kalmıştı. Ahh dedim. Yine olmadı.
Bir daha gidemedim beşiktaş maçına. Çünkü kız kanserdi. Sürekli izmire gidip geldim. Maddi sıkıntılarım oldu, hala var. İki bankaya borcum var. Ödeyemiyorum. Bilgisayarımı sattım iki ay önce. Yetmedi.
Yanılmıyorsam mayıs ayıydı. Gençlerbirliği maçı. Mabedimizdeki son maçımız. Ağladım zırladım, ama o maça da gidemedim.
Kızla ayrıldık. Çünkü aramızda sınıf farkı vardı baya baya. durumu nasıl, durumu iyi. 3 ay kemoterapi gördü ilaç tedavisi gördü. 6 mart 2013 te tekrar bi sonucu öğrenmek için hastaneye gittik. İyi huylu çıkmıştı. ve tümör gittikçe küçülüyordu tedaviden dolayı. Sonra da ayrıldık kızla. Bu arada o 6 marttan bir kaç gün önce de fenerbahçe ile maçımız vardı. Son dakikada attığımız golle 3-2 aldığımız maç. O da unutulmazdı ya.
Bugün yine bursa ile maçımız var. Ben tabiki yine gidemedim. ama hep aklıma bunu getiriyor beşiktaş maçları. Bir gün ben de o trübünde maçımızı izlicem bağıra bağıra.
Ama bu şekilde kendimi tam bi beşiktaşlı olarak hissetmiyorum. Üvey evlat gibiyim.
olsun. ruhumuz yeter
(bkz: 17 şubat 2014 fenerbahçe açıklaması)
(bkz: 17 şubat 2014 galatasaray spor kulübü açıklaması)
ardından bu gece oynanan mp antalyaspor maçında galatasaray lehine gelen hakem hataları ve ölü sessizliği.
sikeyim kokuşmuş kupasını da, ligini de, şampiyonluğunu da. bize sadece senin sevgin yeter.
(bkz: 17 şubat 2014 galatasaray spor kulübü açıklaması)
ardından bu gece oynanan mp antalyaspor maçında galatasaray lehine gelen hakem hataları ve ölü sessizliği.
sikeyim kokuşmuş kupasını da, ligini de, şampiyonluğunu da. bize sadece senin sevgin yeter.
ülkenin en asil takımı. ülke futbolunun anasını ağlatan iki kulüp zırlayıp dururken asaletini korumuş ve kendi yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. çirkeflik bize yakışmaz. yemişim şampiyonluğunu. bize arkasında dururken utanmayacağımız takımımız yeter !
--alıntı--
beşiktaş A.Ş.'nin, 11.02.2014 tarihinde oynanan KASIMPAŞA A.Ş. - beşiktaş A.Ş. Spor Toto Süper Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde 3. kez gerçekleştirilmesinden dolayı takdiren 150.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, ifadeleri kullanıldı.
--alıntı--
beşiktaş A.Ş.'nin, 11.02.2014 tarihinde oynanan KASIMPAŞA A.Ş. - beşiktaş A.Ş. Spor Toto Süper Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde 3. kez gerçekleştirilmesinden dolayı takdiren 150.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, ifadeleri kullanıldı.
--alıntı--
sürekli haksizliklara maruz kalan, gerek medya, gerek kurumlar, gerekse de bazi taraftarlari tarafindan köstek olunan, canimdan cok sevdigim kulübüm.[bkz][/bkz]
sosyal medyada resmi hesaplarının takip edilme sayısı rakiplerinin gerisinde kalmıştır.
lütfen like edelim, follow edelim.
https://www.facebook.com/Besiktas (Facebook resmi sayfamız)
https://twitter.com/Besiktas (Twitter resmi sayfamız)
özellikle twitter'da anormal az kalmışız. takip edelim, ettirelim.
lütfen like edelim, follow edelim.
https://www.facebook.com/Besiktas (Facebook resmi sayfamız)
https://twitter.com/Besiktas (Twitter resmi sayfamız)
özellikle twitter'da anormal az kalmışız. takip edelim, ettirelim.
futbol takımı, 9 mart 2014 beşiktaş eskişehirspor maçındaki küfürlü tezahürattan dolayı ceza alacak olan kulüp.[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
http://www.bjk.com.tr/media/photos/1600X1200_7778904275037349.jpg
http://www.bjk.com.tr/media/photos/1600X1200_3436075793579222.jpg
http://www.bjk.com.tr/media/photos/1600X1200_2508960119448603.jpg
http://www.bjk.com.tr/media/photos/1600X1200_5821063187904657.jpg
fotoğraflar, 9 mart 2014 beşiktaş eskişehirspor maçından.
http://www.bjk.com.tr/media/photos/1600X1200_3436075793579222.jpg
http://www.bjk.com.tr/media/photos/1600X1200_2508960119448603.jpg
http://www.bjk.com.tr/media/photos/1600X1200_5821063187904657.jpg
fotoğraflar, 9 mart 2014 beşiktaş eskişehirspor maçından.
Yenildiği zamanlar içimde kendi kendime konuştugum kızdığım sinirlendiğim,yendiği zaman yine kendi kendime gülüp mutlu olduğum sevindiğim spor klübü.
rantın, hırsızlığın, adaletsizliğin, vicdansızlığın sarıp sarmaladığı, kokuşmuş ülkemizde kalan tek güzel; sevdamız.
(bkz: bir umudum sensin anlıyor musun)
(bkz: bir umudum sensin anlıyor musun)
Oğlunun adını Kartal,doğum yerini binbir zorlukla Beşiktaş yazdıracak kadar sevdalı olduğum Kulübüm...
https://twitter.com/Besiktas/status/443430003859275776
kendi sölüğünde bile anlatılmayacak kadar muhteşem
sahadaki rakiplerinden çok saha dışı rakipleriyle mücadele eden; bir stat uğruna, yönetimi, iktidarın elinde oyuncak olan; aleyhlerine yapılan en ufak hatada dünyayı ayağa kaldıranların, tarihleri boyunca uğradığı haksızlığın toplamından daha fazlasına sistematik olarak maruz kalan ama tüm bunlara rağmen hâlâ boyun eğmeyen ve dimdik ayakta olan kulüptür beşiktaş. dış mihraklar efsanesinin bire bir yaşandığı yerdir. bir ülkenin başbakanı, "taraftarının arkasında durursan stadını yaptırmayız ha" diye açık açık tehdit ediyor, kulüp başkanını. açın artık gözünüzü. bırakın lig tv'ymiş, hakemmiş, oymuş buymuş; sahip çıkın artık şu kulübe.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?