askerlik anıları

tahazaki
münir: 21 yaşında mardinli
meslek: kendi deyişiyle varlıklı bir aileden geldiği için çalışmıyor
hayat mottosu: hiç tekerleksiz araba olur mu?

gazinoda otururken aniden komutan (kadın teğmen) içeri girer, herkes ayağa kalkar esas duruşa geçilir, çakı gibi komtanın önünde beklenir ve olaylar gelişir

komutan: tükenmez kalemi olan var mı?
münir : komutanım mürekkep var? ( o sırada parkanın cebinden bir mürekkep şişesi çıkartıp komtana uzatır)

biz o sırada hayretler içindeyiz bu herif bir şişe mürekkebi nerden buldu lan diye ama o şoku atlattıktan sonra o esnada benim kahkaha atmamla yaklaşık 15 kişi hunharca gülmeye başlamıştır, kahkahalara sinirlenen komutan iyice dumur olur, gülenlere bir şey demez ama münire fena kayar.

komutan : hadi münir şimdi git bana kuş tüyü bul.



gene bir gün uzman çavuş olan komutan arazide yön bulma yöntemlerini anlatmaktadır. yaklaşık 6-7 farklı yöntemi anlatır ve askerlerden tekrar müniri seçer ve sorar

komutan: münir anlat lan pusula ile yönümüzü nasıl buluruz
münir : komutanım pusulayı havaya atarız düştüğü yer kuzeyi gösterir

gene benim öncülüğümdeki hunharca gülmeye başlayan ekip yüzünden komutan tekrar kaymaya başlar münire...
amiga 500
bi gün devrelerle oturuyoruz/sürünüyoruz tarzında başlaması muhtemel anılar silsilesi. saatlerce sürebilir. ben bile saatlerce anlatabiliyorum.
larte
Hatırlamak istemediğim anılar şayet bir ada dört tarafında denizle çevrili ve 300 erkek beraber ise hatırlamak istemeyeceğin anılar yaşanıyor.
tahazaki
komutan aniden gazinoya girer ve askerler ayağa kalkar esas duruşta bekler ve olaylar gelişir
k: komutan a: asker

k- bana birisi hemen kalem versin ( kimsede kalem yoktur herkes birbirine bakar mal mal)
o sırada askerin biri hemen atılır
a- komutanım kalem yok, mürekkep olsa olur mu? ( herif harbiden parkanın ceninden mürekkep çıkartır ve komutana uzatır)
herkes gülmekte ama birisi hakkaten bokunu çıkartıp kahkaha atarak gülmektedir, komutan o elamana döner ve
k- siktir git sen de kuş tüyü bul, bulmadan gelme...

eleman hafif safçaydı, her gün bana yatmadan " bizi karanlık günler bekliyor taha abi " deyip yatarda, psikolojimi bozdu ibne.

bir de aynı elamanla bi mevzu tartışırken konuyla yüzde üçbin alakasız bir şekilde kendi tezini savunmak için " düşünsene taha abi hiç tekerleksiz araba olur mu " deyip hakkaten üstüne denecek laf bırakmamıştır. herife cevap veremedim, gidip yattım....
burakaydin
kasımda askere gidicek olan bünyeler için (bkz: burak_aydin ) iç karartıcı ve korku unsuru olan hikayelerdir komutan dan yiyilen dayaklar gün aşırı çekilen şınav lar falan yapmayın anlatmayın anlattırmayın.
ssm
Anlatılanlardan yola çıkarak konuşmak gerekirse %80'e varan abartılarla süslenmiş anılardır.
burakaydin
her erkeğin mutlaka anlattığı çoğusunun da abartarak anlattığı hikayelerin tümü.


---------------ayırıcı---------------
15 kişinin arasına bir girdim
veriyorum kutsalı tek başıma aldım hepsini

---------------ayırıcı---------------

counter mi oynuyorsun be amcık
pomfrit
deniz kokusu eşliğinde, bir de alkole ulaşmanın çok da zor olmadığı vaziyette yapılmışsa, anılardan geriye hiç bir şey kalmıyor, askerlik denen dımbırtının ardında, silik bir zihin kalıyorsa eğer, bu da tam pomfrit insanına göre[ybkz]swh[/ybkz]
mddinc
anlatan için çok zevkli ama dinleyen için o derece sıkıcı hikayer bütünü olup nedense sonu bir türlü gelmeyen hikayelerdir ayrıca yüzbaşını döven, albayın kızıyla çıkan yalanın kralı olan hikayeler de mevcuttur
ronnie
460 gün yapılan askerliğin ardından, son nefese kadar anlatılan erkeklerin bıktıran hikayeleri. [ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz]

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol