veda ettiği dedikoduları dolaşan tribün büyüğümüz. erdem ulus veda etti diye yazdı sadece hatta o da tahmin. alen abinin henüz bir açıklaması olmadı. ancak kafa karıştıran şu ki alen abi bu konuda hayır gitmedik gibisinden bir yalanlama da yapmadı. bakalım zaman gösterecek.
alen markaryan
yönetime girmesi için kamuoyu oluşturulmaya çalışılan eski tribün abisi. sanırım şimdi akşam gazetesinde yazıyor.
--spoiler--
Nereye gidiyorsun” diye sormuşlar adama?
Uzaklara demiş.
Belki yârin gamzesine
Belki de bir gazete köşesine
Kim bilir?
Gidiyorum kelamı gideceğin yere merhaba demektir aslında!
Önemli olan “Giderken yüreklere bir çentik atmaktır” diye de fısıldamış.
Yüreğini koymuşsundur orta yere.
Kaç bahar kim bilir,
Kaç bahar acı çekmişsindir.
Ve kaç bahar vurmuşlardır seni.
Şakaklarından,
Göğsünden,
Ve bir hain darbesiyle
Sırtından.
Yüreğin hâlâ koyduğun yerdedir.
Ortada.
Beşiktaş’ın tam ortasında.
Gitme zamanıdır demiş usulca
Ve bir tek anılarını almış yanına
Bir de ana örgüsü siyah beyaz atkısını.
Vakti zamanı geldiğinde bir köşeye çekilirsin.
Kahveyse kahve çaysa çayını yudumlarsın.
Ve hayata “Bu köşeden” itersin!
Kimleri itmediler ki
Quaresma’yı ittiler bu ülkeden.
Kimse sesini çıkarmadı.
Cenk’in üstüne McGregor’u
Ernst’in yerine orta sahaya Hasan Türk’ün hayalini ittiler.
Gık yok.
Sağ çizgiden Hilbert’i taç’a yolladılar.
Bedavaya!
Kimse iki kelime ittirmedi bile.
Sağ bekin yok, sol bekin yok.
“Hadi” diyorsun.
İttiren yok.
Lige yeni çıkmış iki top yapamayan
Rize’yi 90’inci dakikada attığın hasbel kader golle yeniyorsun.
Bir manşet, bir mübalağa
Bir süs
Sanki gitmeyen bir araba varda zorla “İttiriyorlar”mış gibi.
Her zaman söylerim.
İyiye kötü
Kötüye iyi modadır Beşiktaş’ta.
Çünkü sistem böyle çalışır Beşiktaş’ta.
Tigana’nın prensi Serdar’ı Tabata’ya bonus karşılığı verdiler,
Şimdi para karşılığı geri aldık iyimi.
İki satır iten yok!
Gezi olayları olmamıştı daha,
En makbul stad Kasımpaşa gözüküyordu.
Saraçoğlu’nu, Arena’yı boş verin
Adnan Öztürk’ü meşhur etmeyin.
Butik staddır, biz bize yeteriz
Hadi oraya gidelim dedik
İttirmediler bile!
Şimdi hem coğrafi hemde stratejik olarak
Bir tek orada oynamaz Beşiktaş
Bir tek orada gülemeyiz.
Beşiktaş sokakta oynasa
Kaldırımda tribün kurarız da
Yinede Kasımpaşa olmaz bu sene
Anlayın gayrı, anlayında
“İttirmeyin boşuna.”
--spoiler--
--spoiler--
Nereye gidiyorsun” diye sormuşlar adama?
Uzaklara demiş.
Belki yârin gamzesine
Belki de bir gazete köşesine
Kim bilir?
Gidiyorum kelamı gideceğin yere merhaba demektir aslında!
Önemli olan “Giderken yüreklere bir çentik atmaktır” diye de fısıldamış.
Yüreğini koymuşsundur orta yere.
Kaç bahar kim bilir,
Kaç bahar acı çekmişsindir.
Ve kaç bahar vurmuşlardır seni.
Şakaklarından,
Göğsünden,
Ve bir hain darbesiyle
Sırtından.
Yüreğin hâlâ koyduğun yerdedir.
Ortada.
Beşiktaş’ın tam ortasında.
Gitme zamanıdır demiş usulca
Ve bir tek anılarını almış yanına
Bir de ana örgüsü siyah beyaz atkısını.
Vakti zamanı geldiğinde bir köşeye çekilirsin.
Kahveyse kahve çaysa çayını yudumlarsın.
Ve hayata “Bu köşeden” itersin!
Kimleri itmediler ki
Quaresma’yı ittiler bu ülkeden.
Kimse sesini çıkarmadı.
Cenk’in üstüne McGregor’u
Ernst’in yerine orta sahaya Hasan Türk’ün hayalini ittiler.
Gık yok.
Sağ çizgiden Hilbert’i taç’a yolladılar.
Bedavaya!
Kimse iki kelime ittirmedi bile.
Sağ bekin yok, sol bekin yok.
“Hadi” diyorsun.
İttiren yok.
Lige yeni çıkmış iki top yapamayan
Rize’yi 90’inci dakikada attığın hasbel kader golle yeniyorsun.
Bir manşet, bir mübalağa
Bir süs
Sanki gitmeyen bir araba varda zorla “İttiriyorlar”mış gibi.
Her zaman söylerim.
İyiye kötü
Kötüye iyi modadır Beşiktaş’ta.
Çünkü sistem böyle çalışır Beşiktaş’ta.
Tigana’nın prensi Serdar’ı Tabata’ya bonus karşılığı verdiler,
Şimdi para karşılığı geri aldık iyimi.
İki satır iten yok!
Gezi olayları olmamıştı daha,
En makbul stad Kasımpaşa gözüküyordu.
Saraçoğlu’nu, Arena’yı boş verin
Adnan Öztürk’ü meşhur etmeyin.
Butik staddır, biz bize yeteriz
Hadi oraya gidelim dedik
İttirmediler bile!
Şimdi hem coğrafi hemde stratejik olarak
Bir tek orada oynamaz Beşiktaş
Bir tek orada gülemeyiz.
Beşiktaş sokakta oynasa
Kaldırımda tribün kurarız da
Yinede Kasımpaşa olmaz bu sene
Anlayın gayrı, anlayında
“İttirmeyin boşuna.”
--spoiler--
neden olmasın çarşı gezi direnişinin içerisinde olmamalı diye sorduğum soruya cevap bulamadığım alen markaryanhttp://www.dipnot.tv/alen-markaryan-carsi-gezi-olaylarinin-icinde-olmamaliydi/ çarşı gezi olaylarında olamamalıydı demiş.
sıkıldığı zamanlarda tmsf'ye devredilen akşam gazetesinin "a" harfinden anarşizm simgesi yapacaktır.
asıl vasfı olan amigoluk yerine tribün lideri, çarşı lideri olarak tanımlanan siyasete en yatkın tribün abisi.
gezi parkı ile ilgili açıklamalarının tamamı için;
http://www.turkiyegazetesi.com.tr/gundem/66294.aspx
--spoiler--
çarşı, bugüne kadar hep sosyal mesajlar verdi. sol mesajlar değil! İnsanlık adına. şiarımız da oydu bizim; kıyıda, kuytuda kalmış insanların sesi olabilmek. ondan sonraki görev, kollukların. çizgilerin dışına çıktığınız zaman, mutlaka dışarıdan size cephe açılıyor. ne kadar iyi olursanız olun. benim bu fikir ayrılığım, zaten dolmuş olan bardağı taşırdı. İstemiyordum. çarşı tribünde olmalı ve bu işlere hiç karışmamalıydı.
--spoiler--
özellikle cem yakışkan abi, dewe erol bunu okuyunca ne demiştir merak ediyorum. çarşı grubunun gezi parkında olmasından ben şahsen rahatsız olmadım. rahatsız olduğum her olayı çarşı grubu üzerinden götürmek, kirli işlerini çarşı şemsiyesi altında yapan semtimizden olmayan insanların yaptıkları. alen abiyi seviyoruz, tribünde tek hareketiyle dünya duruyor ama dediğimiz gibi; tribünde. dışarıda ise kendisinin dediği gibi "beşiktaş'lılar aynı kase içinde ki çorba gibi, hepimiz aynıyız." tribünü bıraktım diyor, umarım popülerliğini pascal nouma gibi televizyonlarda kullanmaz. popüler olan her şey sonrasında kötü oluyor çünkü.
http://www.turkiyegazetesi.com.tr/gundem/66294.aspx
--spoiler--
çarşı, bugüne kadar hep sosyal mesajlar verdi. sol mesajlar değil! İnsanlık adına. şiarımız da oydu bizim; kıyıda, kuytuda kalmış insanların sesi olabilmek. ondan sonraki görev, kollukların. çizgilerin dışına çıktığınız zaman, mutlaka dışarıdan size cephe açılıyor. ne kadar iyi olursanız olun. benim bu fikir ayrılığım, zaten dolmuş olan bardağı taşırdı. İstemiyordum. çarşı tribünde olmalı ve bu işlere hiç karışmamalıydı.
--spoiler--
özellikle cem yakışkan abi, dewe erol bunu okuyunca ne demiştir merak ediyorum. çarşı grubunun gezi parkında olmasından ben şahsen rahatsız olmadım. rahatsız olduğum her olayı çarşı grubu üzerinden götürmek, kirli işlerini çarşı şemsiyesi altında yapan semtimizden olmayan insanların yaptıkları. alen abiyi seviyoruz, tribünde tek hareketiyle dünya duruyor ama dediğimiz gibi; tribünde. dışarıda ise kendisinin dediği gibi "beşiktaş'lılar aynı kase içinde ki çorba gibi, hepimiz aynıyız." tribünü bıraktım diyor, umarım popülerliğini pascal nouma gibi televizyonlarda kullanmaz. popüler olan her şey sonrasında kötü oluyor çünkü.
ince çizgidir kendisi. sıçtınız amına koyim, hadi fikret orman'a sallıyodunuz sus ben hür irademle bağırdım sen kimsin niye açıklama yapıosun diye. tribün lideri çıktı aynı açıklamanın bi fazlasını yaptı.
ah doğru ya, tribün lideri başkandan daha önemli.
ah doğru ya, tribün lideri başkandan daha önemli.
hala anlaşılamayan şey şu;
tayyip, kemal kılıçdaroğlu, alen ya da başka biri bu direnişe vs. destek vermek zorunda değil, gezi parkı olaylarına katılan insanlarında umurunda değil bu.
insanlar orada senin anlamak istemediğin ama seninde içinde bulunduğun insanlar için birşeyler anlatmaya çalıştı.
tayyip erdoğan söyledi diye bir anda mısırlı olanlar, gezi parkı direnişi için söylenen yalanlara sırf tayyip söyledi diye inanan insanlar alen'in destek vermemesine çok sevinebilirler ama biz kişileri ilahlaştırmıyoruz a dostlar.
ve alen'in açıklamaları kendi fikirleridir, tıpkı fikret orman'ın ya da başka herhangi birinin o kadar.
kazlıçeşme'de sahte çarşı bayrağı açıldığında sevinen insanlar varken gezi direnişinde bulunanlar gülümsedi
tayyip, kemal kılıçdaroğlu, alen ya da başka biri bu direnişe vs. destek vermek zorunda değil, gezi parkı olaylarına katılan insanlarında umurunda değil bu.
insanlar orada senin anlamak istemediğin ama seninde içinde bulunduğun insanlar için birşeyler anlatmaya çalıştı.
tayyip erdoğan söyledi diye bir anda mısırlı olanlar, gezi parkı direnişi için söylenen yalanlara sırf tayyip söyledi diye inanan insanlar alen'in destek vermemesine çok sevinebilirler ama biz kişileri ilahlaştırmıyoruz a dostlar.
ve alen'in açıklamaları kendi fikirleridir, tıpkı fikret orman'ın ya da başka herhangi birinin o kadar.
kazlıçeşme'de sahte çarşı bayrağı açıldığında sevinen insanlar varken gezi direnişinde bulunanlar gülümsedi
akşam gazetesi'nde yazmaya başladığında, tribünü bıraktığı söylenmişti. çarşı ve taksim gezi parkı direnişi ile ilgili açıklamasıyla, çalıştığı gazetenin hakkını vermiş. kendisini hiçbir zaman, beşiktaş'a dair herhangi bir şeyin temsilcisi olarak görmediğim için, ne şaşırdım ne de açıklamalarını dikkate aldım. kendisine yandaşlıkta başarılar dilerim.
tribündeki emeklerini saygıyla karşılamakla birlikte; hâl ve hareketleriyle, konuşmalarıyla, beşiktaşlı duruşunu sergileyemeyen; kimi zaman da beşiktaş ismi üzerinden faydalanma teşebbüs ve telâşesinde gördüğüm insan.
buyurmuşlar ki: futbolda siyaset olmaz. olur güzel abim, hem de öyle bir güzel olur ki... futbolu sadece futbol, beşiktaş'ı sadece beşiktaş olarak görüyorsan; yola beraber çıktığınız adamlardan bir şeyler öğrenememişsin demektir ne yazık ki, geçen onlarca yıl boyunca.
buyurmuşlar ki: futbolda siyaset olmaz. olur güzel abim, hem de öyle bir güzel olur ki... futbolu sadece futbol, beşiktaş'ı sadece beşiktaş olarak görüyorsan; yola beraber çıktığınız adamlardan bir şeyler öğrenememişsin demektir ne yazık ki, geçen onlarca yıl boyunca.
bugün türkiye gazetesi'nde çıkan röportajı ile şaşırtmayan zamanın gerisinde kalmış ama kendisinden bu açıklamayı bekleyen beni şaşırtmamış, hesabı olan, bu hesaba göre hareket eden beşiktaşlıdır.
gezi parkı olayları hakkında konuşana kadar bu adamın 1 hareketiyle dünyayı yakacak insanların, alen markaryan'ın gezi parkı ile ilgili açıklamaları sonrası kendisine menfaatçi, yandaş yaftalarını rahatlıkla yapıştırdığı insan. maden öyle düşünüyordunuz zamanında konuşacaktınız şimdi değil. bu adam tribüncü gençlerle her ortamda konuşan fikir alışverişinde bulunan bir adam. kimse bilgisayarın karşısına geçip midesinden sallamasın. kaldı ki yandaş olsa ne olacak? beşiktaşlı olmasını nasıl etkileyecek?
--spoiler--
-90'ların sonuna doğru, “sağcı-solcu” ayrışması vardı; ama çok kısa sürdü.
- nasıl önüne geçtiniz?
-iki tarafla da oturduk ve konuştuk. hepsi arkadaşlarımız. bunların tribüne çok zarar vereceğini konuştuk. sonra da helalleşildi, siyaset yapılmadı. 1977-78 yılından beri beşiktaş tribünlerinin içindeyiz.
--spoiler--
şimdi kendisine yandaş deyip beşiktaşlılıktan aforoz edenler yarın beşiktaş trbünlerinde bulunan akp'lileri ya da muhalif olmayanları ne yapacaklar çok merak ediyorum?
gerek yok böyle karalamalara. gaza gelmeyin.
--spoiler--
-90'ların sonuna doğru, “sağcı-solcu” ayrışması vardı; ama çok kısa sürdü.
- nasıl önüne geçtiniz?
-iki tarafla da oturduk ve konuştuk. hepsi arkadaşlarımız. bunların tribüne çok zarar vereceğini konuştuk. sonra da helalleşildi, siyaset yapılmadı. 1977-78 yılından beri beşiktaş tribünlerinin içindeyiz.
--spoiler--
şimdi kendisine yandaş deyip beşiktaşlılıktan aforoz edenler yarın beşiktaş trbünlerinde bulunan akp'lileri ya da muhalif olmayanları ne yapacaklar çok merak ediyorum?
gerek yok böyle karalamalara. gaza gelmeyin.
kendisi hakkında atıp tutanların konuşmadan önce iki kere düşünmesini istediğim tribün emekçisidir. bugün biz 'ya bu çarşı çok farklı' sözlerini duyup çevremizde gururlanıyorsak bu alen abi gibi emekçilerin sayesindedir. adam 80li 90lı yıllarda belki de hiçbirimizin yapamayacağı şekilde gençliğini beşiktaş'a vermiştir. dediklerinde de haksız değildir. tamam ilk maçta protesto yapıldı bitti bunun devamı zarar verir tribünde çatlaklar oluşmaya başlar. benim siyasi görüşüm de beşiktaş sözü biraz hikaye olmaya başladı. neredeyse kendisiyle aynı görüşte diye fener ve cimbom formalı insanlar da gelsin diyenler var. noluyo lan? o fener o cimbom değil mi gençliğimizi kan kusturan bize ayak oyunlarıyla şampiyonluk yüzü göstermeyen? istanbul united davası da yaz sezonundaydı bitti. alen abi'ye laf etmeden önce bi lafımızı tartmamız lazım. eleştirme demiyorum, ama saygısızlık da yapmayalım
--spoiler--
Sene 1996’ydı. İnönü Stadı’nın kapalı tribününde bir set var o zaman. Bütün Çarşı o setin üzerinde. Emniyet dedi ki: “Bu iş böyle olmaz, bir sözcü seçin, setin üzerine o çıksın.” Çarşı çok kimlikli bir yapı. Alen Ermenidir. Bu mozaiği göstermek adına “Setin üzerine Alen çıksın” dedik. Alen’i çıkarma sebebimiz de bu zaten.
--spoiler--[ybkz]swh[/ybkz]
Sene 1996’ydı. İnönü Stadı’nın kapalı tribününde bir set var o zaman. Bütün Çarşı o setin üzerinde. Emniyet dedi ki: “Bu iş böyle olmaz, bir sözcü seçin, setin üzerine o çıksın.” Çarşı çok kimlikli bir yapı. Alen Ermenidir. Bu mozaiği göstermek adına “Setin üzerine Alen çıksın” dedik. Alen’i çıkarma sebebimiz de bu zaten.
--spoiler--[ybkz]swh[/ybkz]
türkiye gazetesindeki röportajının kendisi için en önemli kısmı şudur kanımca
--alıntı--
Beşiktaş'taki restoranı Alenî'de görüştüğümüz Alen Markaryan
--alıntı--
yurt dışından taraftar belgeseli için gelinir röportajı burada yapılır, gazete röporjatı burada yapılır tabii ki bunlar gayet de "aleni" bir şekilde vurgulanır ki reklamı dönsün alen'in.
buradan sonrasını okumaya gerek yok zaten.
--alıntı--
Beşiktaş'taki restoranı Alenî'de görüştüğümüz Alen Markaryan
--alıntı--
yurt dışından taraftar belgeseli için gelinir röportajı burada yapılır, gazete röporjatı burada yapılır tabii ki bunlar gayet de "aleni" bir şekilde vurgulanır ki reklamı dönsün alen'in.
buradan sonrasını okumaya gerek yok zaten.
--spoiler--
Sene 1996’ydı. İnönü Stadı’nın kapalı tribününde bir set var o zaman. Bütün Çarşı o setin üzerinde. Emniyet dedi ki: “Bu iş böyle olmaz, bir sözcü seçin, setin üzerine o çıksın.” Çarşı çok kimlikli bir yapı. Alen Ermenidir. Bu mozaiği göstermek adına “Setin üzerine Alen çıksın” dedik. Alen’i çıkarma sebebimiz de bu zaten.
--spoiler--
bu açıklamada anlamadığım bir şey var. bizim tribünde farklı kökene mensup bir alen abi mi vardı da onu seçtiler? elbette beşiktaş için tribün için bir şeyler yapıldı ki seçildi oraya. haa ondan değil sadece farklı etnik kökene sahip olduğu için seçildiyse vay o tribünün haline.
Sene 1996’ydı. İnönü Stadı’nın kapalı tribününde bir set var o zaman. Bütün Çarşı o setin üzerinde. Emniyet dedi ki: “Bu iş böyle olmaz, bir sözcü seçin, setin üzerine o çıksın.” Çarşı çok kimlikli bir yapı. Alen Ermenidir. Bu mozaiği göstermek adına “Setin üzerine Alen çıksın” dedik. Alen’i çıkarma sebebimiz de bu zaten.
--spoiler--
bu açıklamada anlamadığım bir şey var. bizim tribünde farklı kökene mensup bir alen abi mi vardı da onu seçtiler? elbette beşiktaş için tribün için bir şeyler yapıldı ki seçildi oraya. haa ondan değil sadece farklı etnik kökene sahip olduğu için seçildiyse vay o tribünün haline.
--spoiler--
“Aslında muhalif olma” demeye çalışıyorlar. Bunun söylerken bile siyaset yaptıklarının farkında değiller. “Bizim siyasetle işimiz olmaz” diyen “sözüm ona Çarşı sözcülerinin” haberleri ve röportajları çıktı bazı gazetelerde. Bunlara gülüp geçiyoruz. Ama çok da garipsiyoruz. Kendilerini komik durumlara düşürüyorlar. Bu işler, Kazlıçeşme’de siyah beyaz bayraklara “Times New Roman” karakteriyle “Çarşı” yazmaktan farksız. Kendilerinin bile inanmadıkları şeyleri doğruymuş gibi piyasaya sunmaları çok tuhaf oluyor. 1980 yılından bu yana gelen bir gelenek, bir tarz, bir tavır var. Bir şey yapıyorsun, bari doğrusunu yap da karikatürcülere malzeme olma.
--spoiler-- [ybkz]swh[/ybkz]
çarşı'nın gerçek temsilcileri, gerçek emekçileri söylüyor bunları. kraldan çok kralcılara selam olsun. ha bu arada, şahsen kendisini hiçbir zaman samimi bulmadım ve hiçbir zaman "çarşı ruhu"nu temsil ettiğine inanmadım. dolayısıyla, hakkında istediğim kadar atıp tutabilirim. ömrünün bir kısmını beşiktaş'a ayıran herkes mükemmel karaktere sahip değil maalesef. alen de çıkarcı, ortayolcu ve sinsi biri. bir gün herkes anlayacak bunu.
“Aslında muhalif olma” demeye çalışıyorlar. Bunun söylerken bile siyaset yaptıklarının farkında değiller. “Bizim siyasetle işimiz olmaz” diyen “sözüm ona Çarşı sözcülerinin” haberleri ve röportajları çıktı bazı gazetelerde. Bunlara gülüp geçiyoruz. Ama çok da garipsiyoruz. Kendilerini komik durumlara düşürüyorlar. Bu işler, Kazlıçeşme’de siyah beyaz bayraklara “Times New Roman” karakteriyle “Çarşı” yazmaktan farksız. Kendilerinin bile inanmadıkları şeyleri doğruymuş gibi piyasaya sunmaları çok tuhaf oluyor. 1980 yılından bu yana gelen bir gelenek, bir tarz, bir tavır var. Bir şey yapıyorsun, bari doğrusunu yap da karikatürcülere malzeme olma.
--spoiler-- [ybkz]swh[/ybkz]
çarşı'nın gerçek temsilcileri, gerçek emekçileri söylüyor bunları. kraldan çok kralcılara selam olsun. ha bu arada, şahsen kendisini hiçbir zaman samimi bulmadım ve hiçbir zaman "çarşı ruhu"nu temsil ettiğine inanmadım. dolayısıyla, hakkında istediğim kadar atıp tutabilirim. ömrünün bir kısmını beşiktaş'a ayıran herkes mükemmel karaktere sahip değil maalesef. alen de çıkarcı, ortayolcu ve sinsi biri. bir gün herkes anlayacak bunu.
kendisiyle tribünde göz göze geldiğinizde yüreğiniz havaya kalkar ve oracıkta gırtlağınızı tribüne bırakmak isterseniz. elleriyle bir bölgeyi gösterdiğinde oraya hiç istemediğiniz bir beste dahi olsa en sevdiğiniz besteymişçesine kulak vererek "yüklenirsiniz. gollerde o büyüye öyle bir kapılırsın ki hemen alen'e koşup "çak be abi" dememek için kendinizi zor tutarsınız. bugün burada eleştirenlerin haklı olduğunu görmek sanırım ben kadar hepinizi çok üzüyordur. kendisi 50 yaşına gelmiş bir tribün abisi yeri geldiğinde en sert tutumla ben de eleştiriyorum ancak sonra durup düşünüyorum ben olayların ne kadar içerisindeyim ve üç kişiyle yaşadığım bir olayda sonsuz haklıysam dahi o iki kişi, benim haksız olduğunu düşünebiliyor ve bir türlü kendimi anlatamıyorum.
forzabesiktas.com da soruları yanıtlıyor kendisi dünden bu yana. bazı verdiği cevaplarda sinirden tırnaklarımı yerken bazı verdiği yanıtlarda "yahu doğru söyledi be adam" dememek için kendimi zor tutuyorum.
tribün amigoluğunu en iyi yapan adamların başında gelir kendisi. siyasete girmiyorum derken siyasete girdi, siyasete muhalif olanlar siyasete girmişken onu siyasete girmekle suçladı. beşiktaş tribünü bu değil. gezi parkı olayları çok başka bunu az çok beni tanıdıysanız az çok emek ve destek vermek istediğimi biliyorsunuzdur o yüzden bana vurmayın. ancak ne olursa olsun alen hep bir başka kalacaktır benim aklımda. keşke yapmasa dediklerim keşke söylemese diye kendi kendimi yediğim bir isimdir. bu başlık altında da vura vura bi hal ettiğim dönemleri vardır. ancak onun yönettiği tribünde bir dönem vakit geçiren herkes biraz daha ne demek istediğimi anlayacaktır. amigo musun? kebapçı mısın? yoksa reklam yıldızı mısın? derken gülümsemesi, "aleeen ortaya üçlü çektir kartala " seslerine utanarak yeter be inmiyorum diye tepki göstermesi ve zorla sahaya inmesi. sağ eliyle sus yapıp sol eliyle odaklanacak noktayı göstermesi ve maya üst katta tutar tutmaz hemen alt kata yönelmesi.
ah siyaset sen ne boktan bir şeysin, ah iktidar sen nasıl güzel böldün bu tribünü bile.
forzabesiktas.com da soruları yanıtlıyor kendisi dünden bu yana. bazı verdiği cevaplarda sinirden tırnaklarımı yerken bazı verdiği yanıtlarda "yahu doğru söyledi be adam" dememek için kendimi zor tutuyorum.
tribün amigoluğunu en iyi yapan adamların başında gelir kendisi. siyasete girmiyorum derken siyasete girdi, siyasete muhalif olanlar siyasete girmişken onu siyasete girmekle suçladı. beşiktaş tribünü bu değil. gezi parkı olayları çok başka bunu az çok beni tanıdıysanız az çok emek ve destek vermek istediğimi biliyorsunuzdur o yüzden bana vurmayın. ancak ne olursa olsun alen hep bir başka kalacaktır benim aklımda. keşke yapmasa dediklerim keşke söylemese diye kendi kendimi yediğim bir isimdir. bu başlık altında da vura vura bi hal ettiğim dönemleri vardır. ancak onun yönettiği tribünde bir dönem vakit geçiren herkes biraz daha ne demek istediğimi anlayacaktır. amigo musun? kebapçı mısın? yoksa reklam yıldızı mısın? derken gülümsemesi, "aleeen ortaya üçlü çektir kartala " seslerine utanarak yeter be inmiyorum diye tepki göstermesi ve zorla sahaya inmesi. sağ eliyle sus yapıp sol eliyle odaklanacak noktayı göstermesi ve maya üst katta tutar tutmaz hemen alt kata yönelmesi.
ah siyaset sen ne boktan bir şeysin, ah iktidar sen nasıl güzel böldün bu tribünü bile.
beşiktas traftarının sıyasete karısmaması gerekirdi demıs kendısı,cem abının dedigi gibi asıl sıyaset yapmayandan korkucaksın.
tribünleri bırakacağını duyduğum efsane adam.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?