9 şubat 2013 sanica boru elazığspor beşiktaş maçı

0 /
zago30
sahaya atılan meşaleler nedeniyle pfdk'dan 100 bin tl para cezası aldığımız maç.o meşaleleri yakıp sahaya atanlar bi taraflarına kına yaksın kulübe ceza aldırdıkları için,faydadan cok zarar verenler uzak durun beşiktaş'tan.elazığspor taraftarı sahaya atlayıp hakeme koşuyor,tribünler hakeme sövüyor pfdk'dan verilen ceza sadece 70 bin tl.pfdk'nın ne kadar objektif olduğu ortada.
kanta kuzen
tribünden atılan meşaleler nedeniyle, gaziantep ya da fener maçını seyircisiz ihtimalimizin olduğu karşılaşma. samet aybaba kayseri maçında olduğu gibi erken değişiklik ile giden maçı geri getirdi. ama iki maçta da (hatta gs ve karabük maçlarını da katalım) hatalı kadro çıkarması üzerine düşünülmesi gereken bir konu. herşeye rağmen galibiye güzeldi de, şu meşale olayı olmayaydı. yazıktır.
avcarlıçürük
maç sırasında tribünden atılan meşalenin isabet ettiği basın mensubunun yüzünde kalıcı yaralar oluşmuş. tribünde meşale şovu yapmakla övünenler, alsın münasip bir yerine soksun şimdi o meşaleleri.
ben öyle bi insan mıyım
başıma bir şey gelmeyecek ise, orgazmik bir zafer kazandığımızı söyleyeceğim maçtır.

sinan kurumuş'u böyle bir maça ilk 11 çıkarmak ne denli büyük bir hataysa, samet aybaba'nın o felaket performansa 40 dakika sabretmesi de bir o kadar büyük bir sabrın örneğiydi. bu çocuğun pişmesi gerek, aceleci olmamak gerek, a2'de biraz hırpalanması gerek hocam.
ibrahim toraman'ın oynaması gereken pozisyonun stoper değil de, ön libero olduğunun artık net bir şekilde anlaşıldığını ummaktayım. zira adam ağır beyler, arkaya çok adam kaçırıyor. halbüse ön liberoda oldukça iyi bir kesici, neredeyse taştan bir duvar, beton beton...[ybkz]swh[/ybkz]
filip holosko çılgın attı desem yeridir. gol vuruşu ne kadar akıl doluysa da, beceri ve sezgi yetenekleriyle girdiği pozisyonlar da bir o kadar önemliydi. sağ kanatta harcanmamalı; ya klasik 4 3 3'te, ya da 4 4 2'de yardımcı, çakal forvet olarak görev almalı.
olcay şahan gizli kahramandı. özellikle ilk yarıda müthiş oynadı; fakat ona ayak uydurabilen olmadı. bu yüzden de ön plana çıkamadı. leş yiyenlere, kan emicilere aldırma sen kartalım; doğru yoldasın, yolundan şaşmayasın. oyun bilgin dâim olsun, şevkin kaçmasın.
oğuzhan özyakup'un bileklerine şarkılar yazılır, ağlamaklı şiirler okunur; fakat o bileklerin bağlı olduğu bacaklar güçlenmedikçe kendi oyununu ilerletmesi oldukça güç. biraz güçlen b'oğlum artık yavaş yavaş.
manuel fernandes'in gol atması son derece önemliydi. çünkü reyiz, ligin ikinci yarısı başladı başlayalı, evlerden ırak bir futbol oynuyor. bu maçta da el freni görevi gördü desek bokunu çıkarmış olmayız mevzunun. kendini toparla be koca reyiz, az hareketli oyna; karadayı ile birlikte yola getireceğiz daha nice endüstriyel arsızları.
tomas sivok kafası diye bir gerçek var. savunmada böylesine sağlam, ayakları yere pençe misali perçinlenen, geriden oyun kuran, duran toplarda rakiplerin kâbusu olan bir defans oyuncusu... çocuğumun adını tomas koyduracaksın bana kardeşim; sen torun sahibi olmadan ben çocuk sahibi olursam tabii...
7 aralık 2012 beşiktaş eskişehirspor maçına göz kırparak, savunma bloğu arasına petrol boru hattı kuran veli kavlak, orta sahada yalnızım dostlarım'dan bir kuble okunurken yakalanmış diyorlar. yüz ifadesinden tahmin etmeliydim...
son olarak; mamadou niang... daha ilk maçtan methiyeler düzmek değil niyetim ama; fernandes'in golünde, roberto hilbert'in önüne attığı pas; yıllardır, gerçek anlamda bir forvet oyuncusuna sahip olmadığımızı hatırlattı bana. nitekim zenci iyidir, arkasında durmakta fayda var bu adamın.[ybkz]swh[/ybkz]

maça 1-0 geride başladıktan sonra, kendimize gelmemiz bir devre sürdü. ikinci yarıda, ligin ilk yarısından paralelkenarlar izledik. paralel heyecanlar ile de, yine paralel bir skor elde ettik. bu takım, ısırdığı zaman, her şekilde sonuca gidiyor bu sezon; yeter ki arzusunu yitirmesin, yeter ki hocası rakip takımdan korkmasın, yeter ki ekmeğine kan doğranmasın.

geri dönüşlerinin hastası, bize dönüşlerinin hayrânı, öze dönüşlerinin kurbânıyız ey şanlı beşiktaş.
musalla tasi
kartal coştukça ürküyorlar. uzatmanın 7 saniye uzatmasında gol attınız diyeni mi, 7 yabancı oynattınız (yabancı dediği veli) diyeni mi, 3. gol ofsayt olabilir de 2. gole bile ofsayt diyeni mi kimi ararsan var, ürküyorlar. adam utanmasa niang'ın ilk taksiti yatmamış, oynayamaz diyecek. ürkün ulan kudurun. geliyoruz. ensenizdeyiz.
yigitovic
final maçlarının ilkiydi. bundan sonra her maç final, şampiyon olur ya da olmaz bilmiyoruz ama şampiyonlar ligine kesinlikle gitme şansını elde etmemiz lazım. ekonomik olarak toparlanmak için şampiyonlar ligi şart.
forzaquila
fernandes'le 3-1 yaptığımız maç. sonunda be !

niang oyuna girer girmez hilbert'in önüne muhteşem bir pas attı, hilbert boştaki fernandes'i gördü, reyiz fişi çekti.

asistin asistini yapmak vardır ya, işte niang bunu yaptı. oyun zekanı senin[ybkz]swh[/ybkz]
forzaquila
veli ve fernandes'le net fırsatlar yakaladığımız maç. atmalıyız üçü, zira rakip de arada bir tehlikeli geliyor. ayrıca niang girsin artık, girmesi için gol yememiz şart değil.

edit: dakika 80, 53 numaralı formasıyla mamadou niang oyunda, filip çıkıyor.
oglcnp
eğer olurda maç 2-2 olursa aybaba'nın niang'ı hemen oyuna alacağı maç. ama önemli olan 2-2 olmadan alması ki, maç o noktaya gelmesin...
forzaquila
55. dakikada ibrahim toraman'ın golüyle öne geçtiğimiz maç. akabinde yılmaz vural, emir kujovic ve mehmet çakır'ı oyuna sürdü. savunmada sağlam kalırsak boşlukları değerlendirip farkı açabiliriz.

edit: golde köşe vuruşunda arka direkte kafayı vuran tomas sivok, toraman kale ağzında tamamlıyor. tomas'ım, ay yüzlüm benim ya.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol