5 şubat 2012 fenerbahçe beşiktaş maçı

maç hakkında gecikmiş objektif yazım;

tanım: Fenerbahçe'nin Joseph Yobo ve Moussa Sow'un golleriyle 2-0 kazandığı maçtır,yeni transfer Moussa Sow vasat oynadığı maçta boş kaleye de olsa ilk maçında ilk golünü attı.Böyle başlangıçlar adaptasyon süresini kısaltmaya yardımcıdır,iyi başladı Sow.

Beşiktaş ismail,Hilbert,Fernandes,Quaresma,Almeida gibi oyuncularının eksikliğinde (ki ikinci sarıdan atılan fernandes'e 2 maç ceza veren kurulun ağzını yüzünü skmek gerek) (ha bir de Quaresma'nın saçma sapan kırmızı kart görüp takımını yalnız bırakması..neyse.) mücadeleci bir on birle sahaya çıkıp kontra atak aramaya programlanmıştı.Holosko iki pozisyonda sıçıp sıvamasa 0-2 bile olabilirdi zaten maç.
Duran toptaki adam paylaşımı hatası yüzünden Yobo bomboş golü attığında Fenerbahçe %70'le topla oynuyordu (kontratak işini iyice abartmış Beşiktaş)
işte bu golden sonra ben diyeyim kahpelik,siz deyin orospu çocukluğu,öteki desin eyyamcılık,beriki desin şerefsizlik..bunlar başladı.
Emre Belözoğlu (ki ben bu adamla Akmerkez'de selamlaşıp konuşmuş adamım,çok sevimli,güleryüzlü bir adam,ama sahada nasıl böyle oluyor anlamıyorum) kırmızı kart görmek için yapmadığını bırakmadı,e tabi görmeyeceğini bilince özgüven insana bunları yaptırır,Ulan Mustafa Pektemek denen sakin çocuğu bile çıldırttı,zaten Aykut Kocaman doğru bir değişiklikle (sakatlık bahane) onu kenara alarak oyunu sakinleştirdi.
özgür Yankaya,Howard Webb Manchester United için neyse Fenerbahçe için o olmaya aday bir performans gösterdi,küfürleri maç esnasında ettik zaten gerek yok şimdi..
Beşiktaş'ta ikinci yarı büyük silkinme vardı,o tırto kadroyla rakibin üstüne çöktü şutlar attı kornerler kazandı ama olduramadı bir türlü,Ernst'in karşı karşıya kaçırdığı ve uzaktan vurup direği geçemediği şutları gol olsaydı çok güzel şeyler olabilirdi,olmadı,futbol şans işi biraz da.

Hemen önümdeki sürekli totem yapmak için orospu gibi konuşan karısıyla kadeh tokuşturan mal görünüşlü fanatik fenerli kodaman da benim arada bir kendimi tutamayıp ettiğim küfürlere ses çıkaramadıysa o da vicdanının sesini dinlemesidir herhalde,hakem eşşeğin götüne su kaçırdı zira (yoksa pazularımdan korkup susacak hali yok ya asdasfas)

Ha bir de 70'lerde 'Fener 90'da atar 2-0 biter' dedikten sonra maçın öyle bitmesi beni çıldırttı,lan bari canlı bahis oynayıp zengin olsaydım.
Sonuç olarak Beşiktaş'ın yetersiz bir kadroya sahip olduğunu biliyoruz ama demek ki bu takım isteyince savaşıp bir şeyleri ispat edebiliyor,Ersan'ın dönüşü,Mustafa'nın oyunu yüzleri güldürdü,Mustafa Milli Takım için de çok önemli bir isim olacak gelecekte.

Fenerbahçe de pek iyi durumda değil ama önemli olan kazanmak artık,iyi bir seri yakalarlarsa şampiyonluk şansları hala var,tabi küme düşürülme ihtimali olan bir takıma şampiyonluk yarışı yaptırtmak nasıl iş oraya akıl sır ermiyor,burası Türkiye.

deplasman tribününe gidenler için biber gazından ibaret olan karşılaşmadır.

gençliğe hitabe okunmadı malesef..hatta maçtan önce aralıksız bir şekilde takımımıza küfür edildi..ki ben mabedimiz inönüde de maç izledim ama hiç bu derece çirkin tezahürat duymadım..her tezahüratımızı küfürlü bir şekilde uyarlamışlar ve nonstop bağırdılar hepsi..
maç esnasında tv lerden beşiktaş taraftarının sesi duyulmuş diye duyumlar aldım ama yok öyle birşey..stattaki fenerliler hiç susmadı..ben beşiktaş taraftarının tam karşısındaki tribündeydim(türk telekom) maçta 3 defa seslerini duydum onu da fenerliler ıslıkla bastırdı..sanırım benim şimdiye dek gördüğüm en gürültülü taraftar grubuydu..

öncesinde bütün stadın gençliğe hitabe'yi okuyacağı şeklinde bir haber duyduğum maç. ancak birkaç gün internet ortamından uzak olduğum için bu konuda net bir bilgi edinemedim. umarım yapılmıştır böyle bir şey.

2-0 yenildiğimiz 1 gram üzülmediğim maç. siz yenildik diye üzüledurun ben 11 kartalın terinin son damlasına kadar mücadele edip beşiktaş gibi oynadıkları için onlarla gurur duyuyorum.

sonuç ne olursa olsun şunu göstermiş olan maçtır;

"Doğduğunda BEşiK, öldüğünde TAş. Hayat BEşiKTAş."

özellikle ikinci yarısında fenerden daha etkili, daha atak oynadığımız maç. sonuç olarak yenilmiş olabiliriz ama ezilen bir takım varsa onun Beşiktaşımız olmadığı kesin.

armayı taşıyabilecek futbolcuların hangileri olduğunu öğrenmiş olduğumuz karşılaşmadır.

efendim neymiş mücadele eden ama quaresma gibi yetenekli olmayan futbolculardan bir cacık olmazmış. önce git şu maçı izle sonra da siktir git kardeşim. şu 11'e sadece fernandes'i koysan fenerbahçe'yi sabaha kadar yenerdik. beşiktaş mücadeledir baylar, bayanlar. beşiktaş milyon dolarları cebine indirip de yatanların takımı değildir. beşiktaş bugün sahada oynayan [ybkz]swh[/ybkz]10 futbolcunun takımıdır. armamızı ancak canını dişine takıp ölümüne koşanlar temsil edebilir.

maça dair de 1-2 kelam edelim.
-carlos hocanın tanju'yu oyundan çıkarmasına bir türlü aklım ermedi valla. stoch'u durdurup ordan yardıran bir tanju'yu neden oyundan çıkarırsın ki?
-solda savunma amaçlı oynatılan ersan iyi bir tercihti. ancak fenerbahçe'nin o kanattan hücum yapmaması bu tercihi biraz aleyhimize çevirdi. ekrem, tanju yerine değil de ersan yerine girse hücumda daha etkili olabilirdik bence.
-simao koştu falan ama bekleneni bir türlü yapamadı. yetenekli oyuncu olarak ilerde daha çok iş yapması lazımdı ama olmadı. necip-simao değişikliği ile veli'yi simao'nun yerine çekip necip'i orta sahaya koymak daha akılcı olabilirdi.
-edu'yu oyuna alıp mevcut dizilişte devam etmek yerine çift santrafora dönülmesi daha mantıklı olurdu. çünkü karşında üzerine gelemeyen bi takım varken biraz daha risk almanın pek bi zararı olmazdı. edu-holosko değişikliğiyle daha ofansif bi yapıya geçilebilirdi. son 10dakikada şu dizilişle daha tehlikeli olabilirdik mesela:

------ibo-sivok-egemen------

tanju---ernst---necip---ekrem

---------------veli----------------

-------edu---pektemek--------

velhasıl kelam: tabelada kaybedip sahada kazanan bir takım vardı bugün sahada. kimse ağzını açıp tek kelime laf etmesin bugün oynayan oyunculara. hepsi de terinin son damlasına kadar mücadele etti. varsın 2-0 kaybetmiş olsunlar. benim gözümde farklı bi galibiyet aldılar.

Sabaha kadar oynasak yine gol atamayacağımız karşılaşma. fener 3 korner attı birini gol yaptı, son dakikada 3 pasta yine topu filelerimize gönderdi. biz bal yapamayan arı misalı topu evirip çevirelim, ağır ağır takılalım... aferin çocuklar, aferin carlos. ulan insanda biraz ruh olur, azim olur, hırs olur yaa...

dayanamayıp izlediğim, iyi bok yediğim karşılaşmadır.

hakkında pek bir şey yazma gereği duymuyorum; zira maç öncesi umudun zerresini bile taşımıyordum içimde, iyi bir sonuç alabileceğimize dair. hayal kırıklığı gibi, önceki diğer fenev mağlubiyetleri sonrası sinir krizi gibi herhangi bir şey yaşamıyorum şu an. sanırım beşiktaş kanserinin son evreleri bunlar, gidiciyiz yakında.

2-0, skor anlamında yenildiğimiz müsabakadır. neden skor anlamında dedim; çünkü, sahada oynanan oyun olsun, tribünde ki 2500 kişinin; 50.000'i göt edişi olsun, oyuncularımızın; göt verenlere karşı da olsa gösterdiği centilmenlik olsun ciddi şekilde bir ezme durumu var ortada.

açıkçası ; veli'nin, tanju'nun, egemen'in, ernst'in ve necip'in, e biraz da cenk'in, ersan'ın, ekrem'in ve simao'nun ellerinden öperim. milyon dolar verdiğimiz adamlar, isimleri ve egoları için oynarken, bugünkü kadromuz, 'beşiktaş' için oynadığını hissettirdi bana.

şundan eminim; her beşiktaşlı 'taraftarın' görmek istediği manzara, bugünkü manzaraya yakındır. kabul ediyorum, 'takım ruhu' denilemez ancak o ruhu elde etmek adına atılmaya başlanmış adımlar olarak nitelendirilebilir bugünkü durum.

eğer her maç, böyle istekli ve kollektif oynanmaya 'çalışılacak' ise, ben quaresma'yı, almeida'yı ve fernandes'i, beşiktaş forması ile daha fazla görmeme taraftarıyım. benimde içlerinde bulunduğum çoğu beşiktaş taraftarı, iki adam geçme numarasından, tabiri caiz ise çeşitli illüzyonlardan bıkmış ve sadece kollektif futbolun ve iyi pasların süslediği, gerçek mücadeleleri izleme isteyindedir, isteyindeyiz.

not: taraftarımızın, üstünde beşiktaş amblemi bulunan bir pankartın yanmasına izin vermesini, adeta bir fenerli gibi koşarak uzaklaşmasını hoş karşılamadım.

2.yarı tek kale maç oynayan biz, maçı kazananın fener olduğu maç.

(bkz: en kötü gün bugünse bugün de beşiktaş)

edu'dan önce... edu'dan sonra...

90+2dk 2.golümüzü bir güzel yediğimiz maçtır.liderle aramızda 9 puan fark olmuş oldu.[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]

69. dk da tanju kayhan'ın 90. dk da simao'nun sarı kart gördüğü maç.

direklerle olan anlaşmazlığımızın devam etti maç

ekrem giriyor, kesin yeneriz. hadi ekrem..

30 taraftarımızın biber gazına maruz kaldığı maç.

(b:https://twitter.com/#!/konumuzbesiktas/status/166222487393275904)

devre arasında 2 tribünün karışmasıyla biber gazı bol miktarda ve sadece beşiktaş taraftarı için kullanıldı.[ybkz]swh[/ybkz]

şu topçulara laf edenlere iyice kıl olmaya başladım. arkadaşım,sorun topçuda değil,hocada.ben ömrü hayatım boyunca bu kadar rezil futbol oynadığımız başka bir sezon görmedim.

carlos ve demirören gitmediği sürece bu takımdan bir bok olmaz. kimse kendini kandırmasın.