yenilmediğimiz için üzgün olduğum karşılaşma. şöyle iki karambol daha lazımdı ama olmadı işte.
bu entry'nin çok eksi alacağını biliyorum ama benim düşüncem bu. o milli formayı gerçekten hak eden futbolcular giyene kadar milli takımın mağlubiyet serilerine imza atmasını; hocanın abdullah avcı olarak kalmasını ya da cemaatin, gs'nin ve fb'nin üzerinde mutabık kalacağı başka bir isimle yola devam edilmesini, oğuz çetin'in de derhal eski görevinin başına dönmesini can-ı gönülden temenni ediyorum. semih kaya, bekir irtegün, caner erkin; düne kadar mehmet topal, sabri sarıoğlu, hakan balta'nın kadroda hala kendilerine yer bulabiliyor olmalarının, teknik kadro tercihi olmasının ötesinde olduğu bu kadar açıkken hala bu zihniyetin sahaya yansımasını desteklemek? bilemiyorum...
gurbetçiler konusu ayrı bir dünya zaten. milli takımdaki varlığının yalnızca politik sebeplere dayandığını düşündüğüm, rotasyonla devamlı kadroda kendine yer bulan böyle 5-6 futbolcu var ve takıma katkıları neredeyse sıfır.
kadronun oluşturulması mantığı çok açık: 4-5 tane gurbetçi (must); son dönemde parlayanlardan 2-3 tane (spor kamuoyunun gazını almak için); 1, bilemedin 2 oyuncu (bkz: beşiktaş)'tan (beşiktaşlılar'ın da gazını almakta fayda var tabi); gerisini gs ve fb'den daya gitsin.
bir dikkat edin, hep aynı numara. ben buna bile bile lades diyecek kadar milliyetçi olamadım hiçbir zaman, yapacak bir şey yok.
26 mart 2013 türkiye macaristan maçı
puan kaybına üzülemediğim karşılaşma. zira biz bundan çok daha kötülerini hak ediyoruz.
ilahi adalet nedir bilir misiniz? ya da haram yemek falan?
şikeci yöneticileriyle, bunları örtbas etmek için kıçını yırtan alçak eyyamcı federasyonuyla, bana dokunmayan yılan bin yaşasın mottosuyla ve tek ilkesi "güce tapmak" olan futbolcularıyla, goygoycu, şakşakçı, bütün manevi değerlerini kaybetmiş taraftarıyla başımıza gelenler az bile.
dünkü maçta pijama giyiyor diye herkesin taşşak geçtiği o macaristan kalecisi başarıyı bizden daha çok hak ediyor. o tertemiz yüzlü macar futbolcular başarıyı daha çok hak ediyor. ha onların futbolunda ya da kendilerinde pislik var mıdır, yok mudur bilmem ama bizdeki kadar olmadığı kesin..
biz ülke futbolu olarak hiç bir şeyi hak etmeyecek kadar kirliyiz.
ve ben bir beşiktaşlı olarak, türk olmaktan önce insan olarak, dünkü mağlubiyete üzülemiyorum.
hayırlısı olsun.
tebrikler macaristan.
edit: teşekkür semt bizim aşk bizim.
not: yenilmiş kadar olduk zaten
ilahi adalet nedir bilir misiniz? ya da haram yemek falan?
şikeci yöneticileriyle, bunları örtbas etmek için kıçını yırtan alçak eyyamcı federasyonuyla, bana dokunmayan yılan bin yaşasın mottosuyla ve tek ilkesi "güce tapmak" olan futbolcularıyla, goygoycu, şakşakçı, bütün manevi değerlerini kaybetmiş taraftarıyla başımıza gelenler az bile.
dünkü maçta pijama giyiyor diye herkesin taşşak geçtiği o macaristan kalecisi başarıyı bizden daha çok hak ediyor. o tertemiz yüzlü macar futbolcular başarıyı daha çok hak ediyor. ha onların futbolunda ya da kendilerinde pislik var mıdır, yok mudur bilmem ama bizdeki kadar olmadığı kesin..
biz ülke futbolu olarak hiç bir şeyi hak etmeyecek kadar kirliyiz.
ve ben bir beşiktaşlı olarak, türk olmaktan önce insan olarak, dünkü mağlubiyete üzülemiyorum.
hayırlısı olsun.
tebrikler macaristan.
edit: teşekkür semt bizim aşk bizim.
not: yenilmiş kadar olduk zaten
alper potuk ve onur kıvrak dışında göze batan milli bir futbolcunun olmadığı maç. takım olarak iyi mücadele ediyor gözüksek de; üretkenlik adına hiç bir ekstra iş yapamadık. burak yılmazın yırtıcı oyunu ve gol arzusu bizi pozisyon içinde gibi gösterdi o kadar.
umutların tamamen köreldiği karşılaşma olmuştur.
oyun çevirmek adına dakika 85'ten sonra oyuna giren kerim mi?
sanki 3-4 tane atmış gibi uzaklardan vurulmaması gereken şutları bile vuran hamit mi?
galatasaray' da forma giyemeyen umut bulut'un ilk on bir ile başlaması mı?
saçı bozulmasın diye koşmayan, üretemeyen nuri şahin mi?
böyle giderse bizden cacık macık olmaz.
oyun çevirmek adına dakika 85'ten sonra oyuna giren kerim mi?
sanki 3-4 tane atmış gibi uzaklardan vurulmaması gereken şutları bile vuran hamit mi?
galatasaray' da forma giyemeyen umut bulut'un ilk on bir ile başlaması mı?
saçı bozulmasın diye koşmayan, üretemeyen nuri şahin mi?
böyle giderse bizden cacık macık olmaz.
rezaletin son perdesi.
maç öncesinde stat etrafında birçok macar taraftar vardı, bağırarak şarkı söyleyen bir grubun yanından geçerken burnumun direği sallandı, abiler sulandırılmış uhu mu içtiniz ne yaptınız derken devasa bir ''biz de atilla'nın torunlarıyız'' pankartı ve yine macarları gördüm.
maçı kale çizgisi hizasında sahaya çok yakın bir yerden izledim ve maalesef takımın acizliğine yakından şahit oldum.
bir takım bu kadar mı kolay tahmin edilebilir, bu kadar mı plansız programsız oynar? gerçi ne zaman bu takımın bir şablonu vardı diye sorsanız ''hiçbir zaman'' diyeceğiz, o da var. macaristan maça beraberlik için geldi, gol atmaları ancak bir duran topla mümkündü, öne de geçtik. ama sırf galatasaray'ın kazanan kadrosunu bozmama adına, ki galatasaray'da bile oynamayan umut bulut'a bu kadar tahammül edilmesi şaka gibi. oyunun son kısmında giren mevlüt çok daha etkiliydi. orta sahada hep eksiğiz, herkes kaçınıyor, arda turan dışında kimse bir şey üretmiyor ve haliyle sıkı markaj sonrasında takım tıkanıyor. e arkadaş bu takımın eli armut mu topluyor? onu bile toplayamıyor maalesef...
şu grupta macaristan ve romanya gibi sınırlı takımların gerisinde kalmak utanç verici. ondan sonra yok ligimizin yayını için 350 milyon ödeniyor, takımlarımız çok süper oynuyor... şu ülke ne çektiyse kendine propagandasından çekti zaten. hep goygoy hep goygoy, aferin...
kalan maçlarda yüzde 2-3'lük matematiksel şansı zorlama adına ruhsuz ve şekilsiz şemalsiz bu takımı izleyeceğimize oğuzhan özyakup, alper potuk, salih uçan, serdar aziz gibi oyuncuların monte edildiği bir takımla bir sonraki turnuvaya hazırlanılsın. tıpkı belçika'nın yaptığı gibi. çünkü 2014'e katılamamak o kadar da önemli değil, önemli olan artık bu ekolsüzlüğün sona erdirilmesi.
maç öncesinde stat etrafında birçok macar taraftar vardı, bağırarak şarkı söyleyen bir grubun yanından geçerken burnumun direği sallandı, abiler sulandırılmış uhu mu içtiniz ne yaptınız derken devasa bir ''biz de atilla'nın torunlarıyız'' pankartı ve yine macarları gördüm.
maçı kale çizgisi hizasında sahaya çok yakın bir yerden izledim ve maalesef takımın acizliğine yakından şahit oldum.
bir takım bu kadar mı kolay tahmin edilebilir, bu kadar mı plansız programsız oynar? gerçi ne zaman bu takımın bir şablonu vardı diye sorsanız ''hiçbir zaman'' diyeceğiz, o da var. macaristan maça beraberlik için geldi, gol atmaları ancak bir duran topla mümkündü, öne de geçtik. ama sırf galatasaray'ın kazanan kadrosunu bozmama adına, ki galatasaray'da bile oynamayan umut bulut'a bu kadar tahammül edilmesi şaka gibi. oyunun son kısmında giren mevlüt çok daha etkiliydi. orta sahada hep eksiğiz, herkes kaçınıyor, arda turan dışında kimse bir şey üretmiyor ve haliyle sıkı markaj sonrasında takım tıkanıyor. e arkadaş bu takımın eli armut mu topluyor? onu bile toplayamıyor maalesef...
şu grupta macaristan ve romanya gibi sınırlı takımların gerisinde kalmak utanç verici. ondan sonra yok ligimizin yayını için 350 milyon ödeniyor, takımlarımız çok süper oynuyor... şu ülke ne çektiyse kendine propagandasından çekti zaten. hep goygoy hep goygoy, aferin...
kalan maçlarda yüzde 2-3'lük matematiksel şansı zorlama adına ruhsuz ve şekilsiz şemalsiz bu takımı izleyeceğimize oğuzhan özyakup, alper potuk, salih uçan, serdar aziz gibi oyuncuların monte edildiği bir takımla bir sonraki turnuvaya hazırlanılsın. tıpkı belçika'nın yaptığı gibi. çünkü 2014'e katılamamak o kadar da önemli değil, önemli olan artık bu ekolsüzlüğün sona erdirilmesi.
Selçuk İnan'ın Manisaspor yılları dahil olmak üzere, gördüğüm en silik ve en beceriksiz 90 dakika geçirdiği, şu adam için, senelerdir "uğur inceman alındığında bu adam trabzon'a değil bize gelmeliydi, tümer-ilhan misali kombo yapmalıydık" özdeyişimi, düşünmeme sebep olan müsabaka.
Haa, bir de bu ülke takımı için zamanında dediğimin de hala ardındayım.
http://www.kartalsozluk.com/sozluk.php?t=%23233304
Haa, bir de bu ülke takımı için zamanında dediğimin de hala ardındayım.
http://www.kartalsozluk.com/sozluk.php?t=%23233304
beşiktaş taraftarını haklı çıkaran maç.zamanında az mı dedik "şimdi türkiye düşünsün" diye.
1-1 biten maç. ve bütün stadta çınlayan
yeter yıldırım demirören sesleri
yeter yıldırım demirören sesleri
1-1 olan maç.oğuzhan neden yok amına koyduğumun çocukları?!??utanmasalar salih uçanı alacaklar ,sezon başından beri oynayan oğuzhan yok kadroda.
70. dakika da taç atışından semihe gelen topu macarlara vermesiyle maç 1-1 olmuştur.
63. dakika da hırsızın attığı golle 1-0 olmuştur.
biraz önce macarların kaçırdığı pozisyon gösterdi ki, milli takım golü bulamazsa çok hızlı çıkan macarlar muhtemelen 1 gol atarlar.
ilk yarısı 0-0 biten maç. ilk yarıda kasketli amca; fenomen olur.
##254230
##254230
ilk yarısı 0-0 sona eren karşılaşma. macarların bir tane çok net, milli takımında 3-4 tane sağlam pozisyonu oldu. umut bulut oynuyor muydu diye kadroya tekrar baktım ben hiç görmedim de belki çıkmıştır ben kaçırmışımdır neyse abdullah avcı yönetiminde ki milli takım umrumda değil ama olcay oyuna girerse bu oyunda baya iş yapar gibi geldi ama girmesin.
ilk yarının sonlarına doğru pozisyonlar arttı.
ilk yarı bitmek üzere gözlemlediğim kadarıyla çok da fena sayılmayız sadece gol atamıyoruz çok net pozisyonlar heba oldu. ayrıca adamlar daha dengeli gibi.burağın bi hareketini gösterdiler az önce ağır çekimde yerlerde sürünüyodu yine ıyk.adamı görünce bir mide bulantısı bir tiksinme oluyor.mili takım için bile olsa çekilmiyo.yine belirtmek istedim.
az önce ofsayta düşüp itiraz eden burak yılmaz a, yan hakemin hemen arkasında kasketli bir amca muhtemelen pozisyonu gördüğü için ne konuşuyon beee gibi bir tepki verdi.
ya da bana öyle geldi.
ya da bana öyle geldi.
gabor kiraly ve şalvar model gri pijama altı ile hasret gidermek için dahi olsa izlenebilecek karşılaşma.
olcay şahan ın kadrodan çıkarılıp yerine aydın yılmaz ya da emre çolak ın çağrılmasını istediğim maç
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?