17 eylül 2012 beşiktaş sanica boru elazığspor maçı

49'da fernandes'in köşe vuruşuna yükselip kafayı çakan necip'in takımımızı öne geçirdiği maç.

necip uysal yazdı: 1-0

ayrıca;

(bkz: sevemez kimse seni benim sevdiğim kadar)

filip holosko'nun[ybkz]swh[/ybkz], olcay şahan'ın rakipten topu kapmasının ardından çıkardığı güzel ara pasını ıskaladığı karşılaşma olmaktadır.

63. dakikada fernandes'in ortasında vuran tomas sivok'un farkı ikiye çıkardığı maç.
orta kes kafayı çakalım fernandes!

edit: kafa değil ya kafayla atmadı sivok. her fernandes ortasına kafa vuruluyor gibi bir algı oluştu bende, ben bi uzanayım millet.

71'de hilbert'in güzel slalomların ardından yaptığı vuruşun savunmaya da çarparak ağlara gittiği maç.
skor 3-0, rahatladık, skor gelince takım daha da iyi oynamaya başladı. oğuzhan'ı bekliyorum artık.

aha girdi oğuzhan, güzel.

bu takıma neden sezon başından beri, sonuna kadar, güvendiğimizin; içimizde, dile getirmekte zorlandığımız, bir umudun neden yeşerdiğinin bu hafta da kanıtı olan maçımızdır.

79'da tum'la karşı karşıya pozisyonda mc gregor'un çok iyi bir kurtarış yaptığı maç.

bu kurtarışlarına yakında alışacağız gibi geliyor bana, maaşallah pek kaliteli.

batuhanın gol atmasını istediğim ama atamadığı bir diğer maç

son saniyelerinde erkan'a yapılan sarı kartlık faulü görmeyen kuddusi müftüoğlu, ardından orhan ak'ın yaptığı hırboluk kavgaya neden olmuştur. durduk yerde almeida ve olcay sarı kart görmüş oldu.

orhan ak'ın üstünden galatasaray forması hiç çıkmamış gibi sahiden.

düzeltme: satch, ne ara erhan yazdım ben ya?

özlemle beklediğimiz , koşan , basan , ısıran , koparan , parçalayan beşiktaş'ın geri döndüğü maçtır. 3-0'dan sonra 4. golü arayan arayan takımın maçıdır.

ilk yarısını gerçektek çok kötü geçirdiğimiz karşılaşma.

ilk golden sonra fernandes ve necip'in moralli ve istekli oyunuyla beni sevindiren karşılaşmadır.
herşeye rağmen 2 maçtır gol yemiyor olmamız sevindirici.

ilk yarısını izleyemediğim, ikinci yarısını da fâsılalı bir şekilde takip edebiliğim için; çok sağlıklı bir yorumda bulunmanın güçlüğünden, hakkında uzun uzadıya yorum yapamayacağım maçımızdır.

fakat 1-2 nokta var ki, parmak basmasak olmaz sanki: takım gerçekten maçı istiyor; rakibi ısırıyor, bozuyor; en önemlisi de, futbol oynamak istiyor. kaldı ki bunu üç farklı öndeyken dahi sürdürüyor olması, bizi umudumuza sımsıkı bağlamaya yetiyor[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]. lige verilen iki haftalık ara, beni biraz da olsa endişelendirmişti açıkçası; fakat bu takım, hiçbir maçı, hiçbir zaman bırakmayacağını bize artık kanıtladı sanırım. bu en önemli gelişmedir benim açımdan. orta sahada[ybkz]swh[/ybkz] veli ve necip ikilisinin azimli oyunu takdire şâyân. serbest oynayan fernandes'in, yeteneklerini son derece verimli bir şekilde kullanması; özellikle sol kanattan olcay ve uğur'un bindirmeleri; rakiplere korku dolu ânlar yaşatacak gibi görünüyor bu sezon.

allan mcgregor gerçekten güven veren bir kaleci. oyunu kurmaktaki başarısı, bizim için unutulmaz olan eski kalecimiz cordoba'yı anımsatmakta bana. ayrıca bire bir pozisyonlardaki başarısı da ön plâna çıkıyor. bir defans oyuncusu için, diken üstünde oynamanın en zor durum olduğu düşünülürse; bu adam, tüm defansı özgür kılıyor diyebilirim.

son bir söz, hoca için: takımı sistemsel olarak artık oturtmuş durumda, benim gözümde. 0-0'lık skoru bozamadığımız ânlar için biraz daha çalışma yapması gerekiyor belki[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]. ikinci önemli konu ise, takımdaki bu havanın bozulmasına; oyuncuların "biz olduk" düşüncesine kapılmasına mahâl vermemesi. galibiyet sayımız arttıkça bunun önüne geçmenin daha da zorlaşacağını göz önüne alırsak; hocanın en büyük sıkıntılarından biri olabilir. bu konuda oyunculara da büyük görev düşüyor tabii ki: medyanın pohpohlamasını asansör olarak değil de, kamçı olarak kullanmalılar, almalılar.

uzun uzadıya kriterine dâhil olup olmadığından tam emin olamadım bu yazımın[ybkz]swh[/ybkz]. gece yarısı uykusunu bölüp, mahmur gözlerle ekran karşısına geçen satch, çin'den bildirdi sayın sözlük.

maç hakkında, samet aybaba'nın görüşleri de şu şekildedir:

---------------alıntı---------------

“Burada Anadolu takımlarına karşı erken gol bulamazsak zorlanacağımızı biliyorduk. Rakiplerimiz iyi kapanarak, pozisyon vermemeye çalışarak kontra atak oynamayı düşünecekler; bu da gayet normal. öndeki oyuncularımız çok hareketli olmayınca ilk 20 dakika oyun kilitlendi. Sonra birkaç tane pozisyon bulduk ama ikinci yarı başlayınca oyunun kontrolü tamamen bize geçti ve tempoyu yükselttik.

Oyuncuları maç maç değerlendirmek lazım. Kısıtlı bir kadromuz var ve hepsini kullanmamız gerekiyor. Takım içi varyasyonları, oyuncu seçimlerini iyi yapmamız lazım. Batuhan bugün etkili olamadı, etrafındakiler kendisine yakın oynayamadığı için kendisi merkezde kaldı. Koşu kalitesi yüksek oyuncularımız var ve bu da oyunun dengesini etkiliyor.”

---------------alıntı---------------

Yıllardır özlemle beklediğimiz, taraftarı gibi, saldıran bir beşiktaşı yine gördüğümüz karşılaşma. Allah nazarlardan saklasın. Taraftarımız da yine Muhteşemdi. O istenilen bütünlük sağlanmış camiada.
şevşek Ali abi'ye de baş sağlığı diliyoruz.

maçtan geleli yarım saat oldu kaç saat çektiğimi siz düşünün.ama fazlasıyla değdi ilk yarıdaki oyunumuzla ikinci yarıda ki oyunumuz çok farklıydı olcay şahan tam performansını gösteremese bile nasıl oynadığını gördük artık bırakalım şu quaresma almeida sevdasınıda hırlı oynayan oyuncularımıza bakalım

bugün beni en çok etkileyen şey son dakikalarda yaşanan kavgadır. hem (bkz: öküz ) gibi erkana girip bi de yerde yatıyor diye hırpalayan sanırım orhan ak a olcayın gelip atarlanması, sevimsiz, çirkef değil birbirini sahiplenmiş hırçın adamlardan kurulu bir takım olacağız umarım, sonrası kolay.

kavgaya son noktayı koyan almeida,sana da helal.bence batuhandan çok daha yararlı olacaksın bize bu sene.

beşiktaş'ın takım olma yolunda önemli bir virajı döndüğü karşılaşma.

maçı değerlendirirsek; ilk yarı, beşiktaşlı futbolcular çok iyi savunma yaptıkları halde gol atmayı beceremediler.zira pas tercihlerinde aceleci davrandılar.sakin ve kararlı paslar göremedik.ikinci yarının başında gelen gol rahatlattı beşiktaş'ı.bir ara taktik disiplinden iki takımda koptu ama bu ikinci golü bulmuş olan beşiktaş'ın işine geldi.iyi alan kapatan, çok koşan orta saha[ybkz]swh[/ybkz] beşiktaş'ın etkili olmasında başrolü oynadılar.
son dakikalarda orhan ak'ın yaptığı terbiyesizlik, anlamsız gerginlik, kırmızıyı hakediyordu ama karşısındaki forma sarı kırmızı olmayınca hakemler zorlanıyor tabi, ne yapsınlar!

terapi gibi maçtı.

hilbert'in salaklıklarına güldüm, fernandes'in oyununa diyecek söz bulamadım, necip'in golüyle uçtum ve havada durdum, sivok'un golüne güldüm, olcay'ı bir saniye sol kanatta izlerken ikinci saniyede sağ kanatta pres yaparken görünce bokumda boncuk bulmuş gibi oldum, almeida'nın çıkarttığı pası hayranlıkla izledim, hilbert'in golüyle tanımadığım birini sırtımda asılı buldum. bu neydi ya? beşiktaş küllerinden doğdu.

kapalı tribününün satılmışlığını gösteren, eski ve yeni açık tribünlerinin coşkusunun bulunduğu maç.

satılmışlık diyenler için;
http://kisalt.com/4hx