15 aralık 2013 kasımpaşaspor beşiktaş maçı

bu maçla iyice anlaşıldı ki beşiktaşın tek rakibi tayyip

benzeri olayların hollanda'nın daha önce yaşadığı müsabaka.


http://www.ligtv.com.tr/haber/bir-darbe-daha

az alkmaar'ın teknik direktörü takımı soyunma odasına götürmüş, keşke bizde de aynısı olsaydı da federasyon tarafından hükmen yenik sayılsaydık. ama gösterseydik ki onlara biz beşiktaş'ız, biz haklı olanı savunuruz, biz şerefsizliğe tahammül edemeyecek kadar şerefliyiz! ama yapmadık...

Sinirleri yıpratan, insanı deli eden karşılaşmadır. Böyle olaylar hep bi camianın başına gelemez yok öyle bi dünya. adam gelecek ceza sahasında elinde top gol pozisyonunu engelleyecek, bu sadece hakem vuruşuyla geçiştirilecek, 15 metre ilerideo taç kullanılacak hani orta hakemi geçtim yan hakem de bu durumda uyuyacak. bunlar olmuş üstüne ordan bi herif atlayacak sahaya, 40 metre koşacak orda durduracak adam olmayacak, o adam futbolcuna saldıracak, sonra beşiktaşlıyım ben deyip gururla armasını gösterecek. sen ben kalbi ağzında maç izlerken, saf saf her zaman beşiktaş'ım derken, bu oyunlar gölge düşürüyor aşkına. fazla oldunuz artık, yemiyoruz bunları, yeter. gidin az ötede oynayın.

bitiş düdüğüyle sinir krizine ve ardından dinmeyen baş ağrısına sevkeden maç.

beşiktaş'ın saha içinde ve dışındaki düşmanlarının nefesini, oyuncu ve taraftarın ensesinde hissettiği maç.

çok şey konuşulması gereken ama hiçbir şeyin konuşulmadığı maç.

(bkz: hepiniz orospu çocuğusunuz)

donk'un pozisyonunda bariz kural hatası var ve maçın tekrarı gerekir amma velakin burada işler kitabına uydurulur. yani yapılacak şey bariz, hakem donk'un elinde topu gördüğü anda düdük çaldı denecek ve maçta kural değil hakem hatası olduğu söylenecek. burada sorulması gereken soru şu. hakem raporunda ben topu donk elinden atmaya niyetlendiği anda düdük çaldım dedi eyvallah ama kale arkasındaki bir çekimde donk'un elindeki topu, asıl aktif top daha olcaya gelmeden gördüğünü net biçimde gösteren görüntü var. şimdi hakem raporuna inanmak zorundayız biz görüntüye bakmayız diyorsanız, o zaman sorumuzu soralım: geçen sene hakem raporuna meireles tükürdü yazdı, neden görüntüleri izleyip cezayı görüntü üzerinden verdiniz. şimdi aynısını yapabilecek misiniz?

kesinlikle tekrarı oynanmayacak maçtır. çünkü bizim yönetimimiz elini masaya vurup, 'sikerim sizin adaletinizi' diyecek bir yönetim değildir. her zaman 'gerekeni yapılacak' denilir ama hiçbir zaman yapılmaz nedense. gerek donk'un pozisyonu olsun, gerekse fernandes'in saha dışındaki bir şuursuzdan yediği tekme olsun, hakemin bir taç atışını onbeş metre uzaktan vermesi olsun, ofsayttan yediğimiz gol olsun... yıllar boyunca anlatıp kalbimizi sızlatacak olaylaydır. böyle bir maça tanıklık ettiğim için de utanıyorum, yarın bir gün çocuğuma anlatırken ''anne niye böyle oldu ki'' dediğinde verecek güzel cevabım yok, çünkü eşşeğin zikinden dolayı demeyi düşünüyorum.

dün akşam maçtan sonra tekrar edilir dedim, ama MHK Başkanının yangından mal kaçırır gibi yaptığı açıklamalar sonrasında anladım ki tekrarı mümkün değil. Ama şu andan sonra bakalım mhk barış şimşek hakkında ne karar alacak, zekeriya bey bakalım dün akşam taraflı tarafsız herkesin utanç duyduğu bu mahlukata da '' hakem de insandır hata yapar diyecek mi bakalım'''

ekşi sözlükten bir arkadaş çok güzel özetlemiş. %100 katılıyorum %100

1- arkadan sanırım ramon motta uzun bir top attı ve fernandes pozisyonla alakam yok diyerek elleri havada ofsaytta olmadığını belirten bir şekilde ilerlerken yalçın ayhan hatalı bir kafa vuruşu yaptı ve top almeida'nın önüne düştü. almeida kaleciyle karşı karşıya kaldı yan hakem ofsayt bayrağını indirmesine rağmen barış şimşek fernandes'in hiçbir şey yapmadığı pozisyona faul diyerek beşiktaş'ın olası gol aksiyonunu kesti.

2- tirbünlerden sahaya atılan 2.top kasımpaşa'lı futbolcu donk'un elinde oyun sahasında bulunurken beşiktaş atağa kalkıyordu. ne hikmetse pozisyon sonuna kadar topu elinde bekleten donk almeida tam 18m içerisinde tehlikeli bir pozisyondayken o topu aksiyon içerisindeki topa çarptırarak olası gol pozisyonunu engelledi. kitaba göre kırmızı-penaltı olması gereken pozisyon sarı kart ve hakem atışıyla geçildi.

3- beşiktaş'ın yediği ilk golün öncesindeki ilk taçta 15m hemen akabinde golü yediği taç pozisyonunda taçın atılması gereken yerden 7m sol taraftan taç kullanılmış ve beşiktaş kalesinde golü görmüş.

4- beşiktaş'ın yediği 2.gol 15 cm ofsayt.

5- sahaya neidüğü belirsiz bir meczup atlıyor beşiktaş oyuncusuna tekme atıyor ve hakem maçı devam ettiriyor. daha 3 ay önce herhangi bir saldırı olmayan sırf sahaya seyirciler atladı diye iptal edilen ve hükmen gs galibiyeti verilen beşiktaş-galatasaray maçı akıllara geliyor.

6- fernandes'e saldırılan pozisyonda kasımpaşa'lı oyuncular saldırganı etkisiz hale getirmek için üzerine atlayıp onu durduruyorlar bir nevi ona fiziki müdalede bulunuyorlar fakat saldırı şeklinde fiziki müdahalede bulunan almeida ve ramon motta kırmızı kart görürken kasımpaşalı oyunculara herhangi bir yaptırım uygulanmıyor. daha da garibi o pozisyonda ramon direkt almeida ise 2.sarıdan kırmızı görüyor. biri bir yumruk fazla mı atıyor ne oluyor o pozisyonda ?

hepsi bitiyor ve yayıncı kuruluş ligtv'yi açıyorum acaba neler denecek diye. ülkede fifa kokartı sahibi emekli 10'a yakın hakem donk pozisyonunun kural hatası olduğuna hemfikirken tff'ye bağlı ligtv'den markus merk ve mhk başkanı zekeriya alp pozisyonun hakem hatası hatta ve hatta markus merk donk'un mağdur olduğunu söylüyor. öyle bir tezgah dönüyor ki bu kadar kritik pozisyon maç bittikten tam 2 saat sonra yayınlanıyor. arkadaşım, maç bitmiş milyonlarca insan o kararın doğruluğunu sorguluyor fakat ne hikmetse ligtv kararı 2 saat sonra açıklıyor, neden mi ? çünkü olay markus'u falan aşan bir seviyede. belirli mercilerce 2 saat boyunca hangi karar uygulanmalı üzerinden düşünülüyor ve mutabakat sağlanınca markus merk 2 saat sonra ilanı verebiliyor.

kendimce bu rezil-rüsva maçı bu kadar yorumlayabildim. milyonlarca temiz duygularla maça giden taraftarların , maça giden tribün emekçilerine ve takımını seven milyonlarca kişi de görmüştür ki oynadığımız lig falan değil tam bir sirk.

kritik karar ile ilgili otorite yorumlarına göre ;

Zekeriya Alp (MHK Başkanı): Barış Şimşek’in Donk kararı doğru. kurallara uydu.

Mustafa Çulcu (MHK eski Başkanı): (vurgula: Pozisyon penaltı olmalı). Penaltı verilmediği için de kural hatası yapıldı.

Markus Merk (Eski hakem TV yorumcusu): Donk’un, yaptığı hareket ahlaki olmamasına rağmen, verilen kartın sarı olması ve hakem atışıyla başlaması kurallar gereğidir. Karar kurallara göre doğru dedi.

Ahmet Çakar (Eski FİFA Hakemi-Yorumcu): (vurgula: Bu hareketin karşılığı penaltı olmalıydı). Sarı kart ise doğru karar dedi.

Erman Toroğlu (Eski hakem ve TV yorumcusu): Donk kötü niyetliydi.(vurgula: bu hareketin karşılığı endirekt olmalıydı.) Ama hakem hangi pozisyonda doğru karar verdi ki; diyerek hakeme yüklendi.

Ali Aydın (Eski hakem): Donk’un, yaptığı hareketin kural kitabında tanımı bulunmuyor. Eğer kartı centilmenliğe aykırı hareketten göstermişse oyuna(vurgula: hakem atışı ile değil endirekt serbest vuruşla başlaması gerekirdi.)

Serdar Tatlı (Eski hakem): Donk’un, pozisyonun penaltı olması gerekiyor.(vurgula: Penaltı verilmediği için de kural ihlali yapıldı.
)
Lale Orta (Eski hakem): Atılan bir cisim ile topa vurmanın (vurgula: cezası penaltı olmalı.) Atılan cisim elin devamıdır tezini savundu .

Bünyamin Gezer: (Eski hakem): Donk’un, hareketinin karşılığı (vurgula: penaltı olmalı)… Çünkü atılan cisim elin uzantısı sayılır dedi.

Özet olarak MHK başkanı ve federasyonun oyuncağı atanmış alman köpeği markus merk dışında ki tüm otoriteler kural hatası konusunda hem fikir.

maçın skandalını bir kenara bırakırsak [ybkz]swh[/ybkz] futbolumuz vasat değil çok vasat.acilen ligin devre arasında kimler gidiyorsa gitmeli kimler geliyorsa gelmelidir.aksi takdirde Avrupa kupaları da yalan olacak.şahsen inanmıyorum ikinci yarı bu kadroyla toparlanacağımıza.

almedia ve motta dışındaki futbolculara fernandesi yalnız bıraktıkları için kızdıgım maç.cok canım yandı sözlük ve daha yanıyor,yanmayada devam edicek.en kötüsüde ortada dönen oyunların herkes farkindayken bişey yapılamamasıdır.
(bkz: gezide o son tomayı kaçırmayacaktık)

barış şimşek'in anasını siktiği maç.bu şerefsizin önde gideni göt eğer hakem ise diğerleri ne oluyor diye merak ediyor insan.

olaylı maçtır.

sahaya giren taraftar futbolcuya fiziki müdahalede bulunmuştur ve olması gereken maçın hükmen beşiktaş lehine tescil edilmesidir.

semt bizim aşk bizim ile birlikte, beşiktaş taraftarına ayrılan tribünden izlediğimiz karşılaşma. maçtaki skandallar yeterince konuşulmuştur 24 saattir. ben o konuya hiç girmeyip, beşiktaş taraftarına reva görülen muameleden bahsedeceğim. 15 aralık 2013 anadolu efes beşiktaş integral forex maçından çıkıp gittiğimiz için, saat 18.00'de stada gelebildik. stada giriş yapacağımız kapının önünde 30, bilemedin 40 kişi falan bekliyor ama kapılar açılmıyor. içeride bir izdiham falan da yok. orada durup bekleyen insanlara sakin olma çağrısı yapıp, gerginliği yoktan var etmeye çalışıyorlar. en sonunda da, kapıları insan gibi açmadıkları için, birbirini ite kaka içeri kapaklanarak girmek zorunda kaldı herkes. girdiğimizde tribün tamamen dolmuştu, onların girişinde böyle bir sorun oldu mu, bilmiyorum. belki buraya kadarı normaldir; bizim tam anlamıyla "deplasman" diyebileceğimiz ilk maçımız olduğu için, fazla bilgi sahibi değiliz ama bir avuç insanı o şekilde bekletmenin normal olmadığından eminim. neyse.

maç başlarken, kasımpaşa tribünlerinden tolga zengin'e destek tezahüratları duyuldu. buna cevabımız şu şekilde oldu: insan mı oldunuz orospu çocukları. [ybkz]swh[/ybkz] beşiktaş'ın önde olduğu süre boyunca seslerini fazla duymadığımız kasımpaşalılar, gol atıp öne geçtikten sonra çirkefliği ele aldılar tabi. "her yer tayyip her yer erdoğan", reeceep taayyiğiip erdoğan - receptayyiperdoğan!" tarzı, son derece sportif tezahüratlar yükseldi kasımpaşa tribünlerinden. maç bittikten sonra ise "gezi'ye gelin" gibi bir şeyler duyuldu. bu detayları özellikle veriyorum; bu sezon beşiktaş'ın başına örülen çorapların, hangi kuyruk acısının ürünü olduğunun anlaşılması açısından.

maç bitti, 1 saate yakın bir süre boyunca stattan çıkamadık tabi. sonra çıktık ama, geçtiğimiz yollarda çevik kuvvet kordonu, yanıbaşımızda bizimle birlikte yürüyen spor büro elemanları... baya eskortla gidiyoruz yani ama gel gör ki taksim'e çıkamıyoruz. çıkarmıyorlar. taksim'e çıkan bütün yollara polis barikat kurmuş. tarlabaşı'ndan aşağı inen yol da trafiğe kapanmıştı. yolun ortasında kortej halinde yürüyüp, meşaleler ve bestelerle tüneli geçtik. tünelin yukarı tarafında bekleyenler bizi tezahüratlarla karşıladı falan. tünelin içindeki geçişten taksim'e çıkalım dedik, ona da izin çıkmadı. o soğukta -ki zaten statta kıçımız donmuş- taa nişantaşı'ndan dolaşıp, akaretler'den beşiktaş'a indirdiler bizi. beşiktaş'a varana kadar da spor büro ayrılmadı yanımızdan. ha bir de arkamızdan yavaş yavaş takip eden toma vardı tabi.

https://pbs.twimg.com/media/BbjgsBiIcAAPu5i.jpg:large

beşiktaş'a vardık, bu sefer de akaretler'den direkt caddeye inmemize izin yok. sanırım olimpiyat stadı'ndan eve dönmem daha kısa sürmüştü. tamam, iki takım taraftarı karşılaşsa savaş çıkacağı belli ama bu kadarı da artık kasıtlı yapılan bir eziyet bence. yolu trafiğe kapatmışsın, herhangi bir ulaşım aracına binip gidemiyoruz. en merkezi nokta olan taksim'e çıkarmıyorsun, o soğukta yürütüyorsun bir de peşimize toma takıyorsun. vay be, neymişiz biz böyle. işte böyle. benim bildiğim, bunlar olağan deplasman uygulamaları değil. gerçi zaten şu maça dair olağan sayılabilecek hiçbir şey de yok. ama recep tayyip erdoğan sloganlarından sonra beşiktaş tribününde oluşan reaksiyon güzeldi bak. iyiydi o.

bu takıma yapılan haksızlıkları görmek için taraftar olmaya gerek yok insan ve namuslu olmak yeterli.

spoiler--

Olaylı Kasımpaşa-Beşiktaş maçı sonrası Disiplin Kurulu'na sevk edilenler belli oldu. Listede Donk ve Almeida yok.
Sahadaki ikinci topu, diğer topa fırlatarak oyunu durduran Kasımpaşalı Donk, poizsyonda sarı kart görmüştü. Donk sahada hakem tarafından cezalandırıldığı için Disiplin Kurulu'na sevk edilmedi.
Sahaya giren tarafatara vuran Almeida da ikinci sarı karttan kırmızı kart gördüğü için Disiplin Kurulu'na gönderilmedi. Taraftara vuran bir başka Beşiktaşlı Motta ve ev sahibi sıfatıyla stadyumdaki güvenlikten sorumlu olan Kasımpaşa Kulübü ise Disiplin Kurulu'na sevk edildi.

spoiler--

cezaları belli olan maç.

alıntı--

kasımpaşa'ya iki maç seyircisiz oynama, ramon motta'ya üç maç men cezası verildi.

alıntı--

kaynak:http://www.ntvspor.net/haber/futbol/100108/olayli-macin-faturasi-agir-oldu

almeida 2. sarıdan olduğu için 1 maç almış, ama motta direk kırmızı diye 3 maç almış. anlaşılan o ki sahada hakemin yaptıkları uygulanıyor. maç 2-1 tescil edilecek diyebiliriz.

motta'ya üç maç men ve 6 bin 500 lira para cezası, kasımpaşa'ya ise 2 maç seyircisiz oynama cezası verilen maç.

buradan düz mantıkla görünen o ki sahaya giren "holiganın" yaptıkları değil sayısına göre kulüplere ceza veriliyor. pfdk gözünde beşiktaş maçında kimsenin kılına dokunmayan şuursuz kalabalık, bu şiddet yanlısı adamdan daha suçlu.

(bkz: adaletini sikeyim türkiye)

ardından verilen cezaların tam bir fiyasko olduğu karşılaşma.

hakemlerini korurlar, vekillerini korurlar, çocuklarını korurlar, çıkarlarını korurlar; ne hakkı ve ahlâkı ne de adaleti takarlar. ya ne olacaktı?