15 aralık 2013 kasımpaşaspor beşiktaş maçı

avcarlıçürük
semt bizim aşk bizim ile birlikte, beşiktaş taraftarına ayrılan tribünden izlediğimiz karşılaşma. maçtaki skandallar yeterince konuşulmuştur 24 saattir. ben o konuya hiç girmeyip, beşiktaş taraftarına reva görülen muameleden bahsedeceğim. 15 aralık 2013 anadolu efes beşiktaş integral forex maçından çıkıp gittiğimiz için, saat 18.00'de stada gelebildik. stada giriş yapacağımız kapının önünde 30, bilemedin 40 kişi falan bekliyor ama kapılar açılmıyor. içeride bir izdiham falan da yok. orada durup bekleyen insanlara sakin olma çağrısı yapıp, gerginliği yoktan var etmeye çalışıyorlar. en sonunda da, kapıları insan gibi açmadıkları için, birbirini ite kaka içeri kapaklanarak girmek zorunda kaldı herkes. girdiğimizde tribün tamamen dolmuştu, onların girişinde böyle bir sorun oldu mu, bilmiyorum. belki buraya kadarı normaldir; bizim tam anlamıyla "deplasman" diyebileceğimiz ilk maçımız olduğu için, fazla bilgi sahibi değiliz ama bir avuç insanı o şekilde bekletmenin normal olmadığından eminim. neyse.

maç başlarken, kasımpaşa tribünlerinden tolga zengin'e destek tezahüratları duyuldu. buna cevabımız şu şekilde oldu: insan mı oldunuz orospu çocukları. [ybkz]swh[/ybkz] beşiktaş'ın önde olduğu süre boyunca seslerini fazla duymadığımız kasımpaşalılar, gol atıp öne geçtikten sonra çirkefliği ele aldılar tabi. "her yer tayyip her yer erdoğan", reeceep taayyiğiip erdoğan - receptayyiperdoğan!" tarzı, son derece sportif tezahüratlar yükseldi kasımpaşa tribünlerinden. maç bittikten sonra ise "gezi'ye gelin" gibi bir şeyler duyuldu. bu detayları özellikle veriyorum; bu sezon beşiktaş'ın başına örülen çorapların, hangi kuyruk acısının ürünü olduğunun anlaşılması açısından.

maç bitti, 1 saate yakın bir süre boyunca stattan çıkamadık tabi. sonra çıktık ama, geçtiğimiz yollarda çevik kuvvet kordonu, yanıbaşımızda bizimle birlikte yürüyen spor büro elemanları... baya eskortla gidiyoruz yani ama gel gör ki taksim'e çıkamıyoruz. çıkarmıyorlar. taksim'e çıkan bütün yollara polis barikat kurmuş. tarlabaşı'ndan aşağı inen yol da trafiğe kapanmıştı. yolun ortasında kortej halinde yürüyüp, meşaleler ve bestelerle tüneli geçtik. tünelin yukarı tarafında bekleyenler bizi tezahüratlarla karşıladı falan. tünelin içindeki geçişten taksim'e çıkalım dedik, ona da izin çıkmadı. o soğukta -ki zaten statta kıçımız donmuş- taa nişantaşı'ndan dolaşıp, akaretler'den beşiktaş'a indirdiler bizi. beşiktaş'a varana kadar da spor büro ayrılmadı yanımızdan. ha bir de arkamızdan yavaş yavaş takip eden toma vardı tabi.

https://pbs.twimg.com/media/BbjgsBiIcAAPu5i.jpg:large

beşiktaş'a vardık, bu sefer de akaretler'den direkt caddeye inmemize izin yok. sanırım olimpiyat stadı'ndan eve dönmem daha kısa sürmüştü. tamam, iki takım taraftarı karşılaşsa savaş çıkacağı belli ama bu kadarı da artık kasıtlı yapılan bir eziyet bence. yolu trafiğe kapatmışsın, herhangi bir ulaşım aracına binip gidemiyoruz. en merkezi nokta olan taksim'e çıkarmıyorsun, o soğukta yürütüyorsun bir de peşimize toma takıyorsun. vay be, neymişiz biz böyle. işte böyle. benim bildiğim, bunlar olağan deplasman uygulamaları değil. gerçi zaten şu maça dair olağan sayılabilecek hiçbir şey de yok. ama recep tayyip erdoğan sloganlarından sonra beşiktaş tribününde oluşan reaksiyon güzeldi bak. iyiydi o.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol