habersiz uyudugunda gece kalktıgında suratının heryeri sakız olarak görme olayı ve otobüs de isen arkadaşı nın o sakızı almaya çalışırken biranda uyanıp hiçbirsey olmamış gibi sakızı çiğnemeye devam edip surat şeklinin değişmesi sonucu arkadaşlarının gülmesine sebep olan olaydır.
berder de tam traş olurken birinin gelip abi enseni ne hale getirmişler diyerek berbere baktığı an,traş olanında tribe girdiği andır.
çoğu insanın ramazanda oruç tutarken saygı beklemesi ve muharrem orucunda da onların saygı göstermemesıdir..
içiyorum ben bu gece [Ver,ver,ver doldur kanka]
Yazıyorum ben bu gece[Aight,aight..]
Sarhoş dolaşıyorum[Hey heeeyt..]
Hayatın a*ına koyim [a*ına koyim!]
'Doğu Bosphorus' adlı rap çiye ait anlamlı sözdür..
Yazıyorum ben bu gece[Aight,aight..]
Sarhoş dolaşıyorum[Hey heeeyt..]
Hayatın a*ına koyim [a*ına koyim!]
'Doğu Bosphorus' adlı rap çiye ait anlamlı sözdür..
12 ay boyunca çarşı yüzü,insan yüzü, sadece kedi,köpek, dağ ve korucu görerek askerlik yapılan vatan borcu!..
kendisini beşiktaş ta köşe gönderi bölgesinde görmek istediğimiz futbolcu..
Captain Morgan Black Rom, Karayip adalarının egzotik lezzetlerini barındırır. şeker kamışından üretildikten sonra, meşe fıçılarda yıllandırıldığı için koyu bir renk alır. özgün esmer rengi ile egzotik ve yumuşak tadı buradan gelir. Yumuşak içimi ve onu diğer romlardan ayıran orjinal lezzeti sayesinde mükemmel karışımlar yaratır.
sevgim gerçek olmasaydı ağlayabilir miydim?
aşkın bende olmasaydı nasıl gülebilirdim?
ateş beni yaktıkça daha çok soğuyorum. soğuyorum
ben ateşi körükledikçe, buz gibi donuyorum.
bana şaşkın bakıyorlar. onları da anlıyorum.
evvel zaman bir damla iken durumum, elan derya hal buluyorum.
çıksın artık be kalem, tek bir harf çiz bari.
vaktim olur zayi, etme böyle kırma yarini.
bir işaret et! biz çizikten yol bulurum.
bir çizikten değilmiydi onca köprü kurduğum?
ey askerim kurşunum, kulun hali aynı kalem-i kurşun.
anlatayım şöyle ki;
dışa kapanıktır başı, yavaş açılır dışa ilki.
ucu sivrildikçe olur sanki ormanda gezen tilki.
aşk şarabı alkol sanar kınarlar beni.
deki; öyleyse sago başı dönmüş ayyaşın teki.
manzarayı bilir misin hiç görmediğin yerlerdeki?
bilmeden konuşmak aptallık değil de ne peki?
anlamsızlaşmış bakışları çoğunun.
şeytanlaşmış içi melek görünen çocuğun.
düşününce kötüyü tahmin edemezsin ateşini içime işleyen soğuğun
bana bir çıkış yolu bulun, sonu gelsin kabusumun.
artık kasva yorgun düştü.
seher vaktim umut kuşum yine cik cik ötüştü.
yunus sago mahkumuyla her gün görüştü.
24 saatlik günler onunla hayat bölüştü.
rap konuştu!
vazgeç ahmak, bu ne haldir? diyorlar.
lakırdılar sular seller.
ne varmış canım şu halimde?
insan olan halden anlar.
bana şaşkın bakıyorlar. onları da anlıyorum.
evvel zaman bir damla iken durumum, elan derya hal buluyorum.
aşkın bende olmasaydı nasıl gülebilirdim?
ateş beni yaktıkça daha çok soğuyorum. soğuyorum
ben ateşi körükledikçe, buz gibi donuyorum.
bana şaşkın bakıyorlar. onları da anlıyorum.
evvel zaman bir damla iken durumum, elan derya hal buluyorum.
çıksın artık be kalem, tek bir harf çiz bari.
vaktim olur zayi, etme böyle kırma yarini.
bir işaret et! biz çizikten yol bulurum.
bir çizikten değilmiydi onca köprü kurduğum?
ey askerim kurşunum, kulun hali aynı kalem-i kurşun.
anlatayım şöyle ki;
dışa kapanıktır başı, yavaş açılır dışa ilki.
ucu sivrildikçe olur sanki ormanda gezen tilki.
aşk şarabı alkol sanar kınarlar beni.
deki; öyleyse sago başı dönmüş ayyaşın teki.
manzarayı bilir misin hiç görmediğin yerlerdeki?
bilmeden konuşmak aptallık değil de ne peki?
anlamsızlaşmış bakışları çoğunun.
şeytanlaşmış içi melek görünen çocuğun.
düşününce kötüyü tahmin edemezsin ateşini içime işleyen soğuğun
bana bir çıkış yolu bulun, sonu gelsin kabusumun.
artık kasva yorgun düştü.
seher vaktim umut kuşum yine cik cik ötüştü.
yunus sago mahkumuyla her gün görüştü.
24 saatlik günler onunla hayat bölüştü.
rap konuştu!
vazgeç ahmak, bu ne haldir? diyorlar.
lakırdılar sular seller.
ne varmış canım şu halimde?
insan olan halden anlar.
bana şaşkın bakıyorlar. onları da anlıyorum.
evvel zaman bir damla iken durumum, elan derya hal buluyorum.
sagopa kajmer verse
(sago, kaf kef, 3 2 1 rap)
sınav yine kazandı ben tekrar kaybettim,
kancama kızma sanata kıldı içim çünkü hak ettin,
ey rap sen benim düşmanlarımı gönderdiğim pakettin,
onlar seni açar açmaz ses çıkardın bum ettin.
ve sago buz etti sen hücum ettin,
onlar yanıma tuz ekti üzülme koçum dedin,
nasıl üzülmesin bu üzüm gözlü gözüm,
hatalı sollamalar sonucu kararmıştı gündüzüm.
oh be herkes ne kadar mutlu,
yunus yine açtı mikrofonunu yumdu gözünü,
ve ağzıyla somurttu,
ben bir hoş seda işittim sen çirkin bir homurtu,
sınav yine kazandı canım nefsin seni yanılttı.
ben sokaklar kaldırımı taşlardan haberdarım,
korkarım bir gün üzerime düşecek diye yıldırım,
beni bu işten yıldırın hatrı var yılların,
işte bundan niyeti yok kaymaya bu yıldızın.
nakarat
bilemezsin kalabalıkta,
anlarsın tek başına kalınca,
ayılırsın ve anlarsın,
hangisi anya hangisi konya.
kolera verse
apaçiler çadır kurmuş arkana be modern eşkiya,
araklayamadığına dersin tüh be keşke ya,
delik arama sızmaya günahı vardı nede olsa evliya,
iki at omuz çarpışan her gün kaza.
uzanıyorum karlara 3 gün süreyle kalkmadan,
bilemezsin yangınımı beni yakanla yanmadan,
kuduzsun ama korkmazsın sudan,
sen ve tayfa batmadan başıma dert ayan mayan dayan gülüm dayan.
kimden kaçmaya çalışsam her sokak kuytu kuytu,
bana içirmeye çalıştığın suyu dibi tortu tortu,
kurduğun planların renk tonu koyu koyu,
bihaber bakıyor şu gözlerim etrafa yavru yavru.
görmek isterim rüyamda reali uykum gelmiyor,
halatı armağan hediye ediyorum onlara bizi çekemiyor,
iyiler kötülere kötüler iyileri hep direniyor,
sanma doğrusun bunu aç imtihan için veriliyor.
nakarat
bilemezsin kalabalıkta,
anlarsın tek başına kalınca,
ayılırsın ve anlarsın,
hangisi anya hangisi konya.
(sago, kaf kef, 3 2 1 rap)
sınav yine kazandı ben tekrar kaybettim,
kancama kızma sanata kıldı içim çünkü hak ettin,
ey rap sen benim düşmanlarımı gönderdiğim pakettin,
onlar seni açar açmaz ses çıkardın bum ettin.
ve sago buz etti sen hücum ettin,
onlar yanıma tuz ekti üzülme koçum dedin,
nasıl üzülmesin bu üzüm gözlü gözüm,
hatalı sollamalar sonucu kararmıştı gündüzüm.
oh be herkes ne kadar mutlu,
yunus yine açtı mikrofonunu yumdu gözünü,
ve ağzıyla somurttu,
ben bir hoş seda işittim sen çirkin bir homurtu,
sınav yine kazandı canım nefsin seni yanılttı.
ben sokaklar kaldırımı taşlardan haberdarım,
korkarım bir gün üzerime düşecek diye yıldırım,
beni bu işten yıldırın hatrı var yılların,
işte bundan niyeti yok kaymaya bu yıldızın.
nakarat
bilemezsin kalabalıkta,
anlarsın tek başına kalınca,
ayılırsın ve anlarsın,
hangisi anya hangisi konya.
kolera verse
apaçiler çadır kurmuş arkana be modern eşkiya,
araklayamadığına dersin tüh be keşke ya,
delik arama sızmaya günahı vardı nede olsa evliya,
iki at omuz çarpışan her gün kaza.
uzanıyorum karlara 3 gün süreyle kalkmadan,
bilemezsin yangınımı beni yakanla yanmadan,
kuduzsun ama korkmazsın sudan,
sen ve tayfa batmadan başıma dert ayan mayan dayan gülüm dayan.
kimden kaçmaya çalışsam her sokak kuytu kuytu,
bana içirmeye çalıştığın suyu dibi tortu tortu,
kurduğun planların renk tonu koyu koyu,
bihaber bakıyor şu gözlerim etrafa yavru yavru.
görmek isterim rüyamda reali uykum gelmiyor,
halatı armağan hediye ediyorum onlara bizi çekemiyor,
iyiler kötülere kötüler iyileri hep direniyor,
sanma doğrusun bunu aç imtihan için veriliyor.
nakarat
bilemezsin kalabalıkta,
anlarsın tek başına kalınca,
ayılırsın ve anlarsın,
hangisi anya hangisi konya.
kolera verse
üzerdi beni bende olmayıp başkalarında bulduğum,
tek bir cümleme şahitsin gelip herkesi susturdum,
seven olmak sevilen şımarıklığından yeğdir,
sen şımardın sevildiğini anladıkça zalimleştin.
başka birine döndün bunu ben yaptım,
biliyorum bu hayatta kim sustu o kazandı,
hayatını yaşamak istiyorsun 3 ay ömrün var gibi,
bakıyorsun gerçeğin sana kalsın yeter der gibi.
korkuyorsun korkun bacaklarını yansıyor,
titriyorum üşüyen parmaklarım hoş sayfa bitti,
evlat kadar severdim hepsini,
bir adaletim evladımı reddetti.
bari sen yapma sen de bana inanmıyorsun demek,
insan böyle cinnet geçiriyor demek.
karşılaştık yedi tepede diğeri çakal bir kurnaz,
tanıyorsun artık bizi bir ehli naz bir şehnaz.
nakarat
geri dur geri dur artık bittim,
bir arabanın önüne seni itip de gittim,
bu devran adı hüsran gelen gitti,
gidenler varır yolu bırakıp da gitti.
sagopa kajmer
geri dur benden deme dur kalbim ağırlaşıyor,
şu an heyacandan dişlerim birbirine çarpıyor,
ve mimiklerim bocaladı,
sahiden sahi mi bu dediklerin?
ya gerçek değilse bildiklerin.
bana günah olur iki gözüm helak olur,
zaten fırat diclem onlar bir de niagaram olur
saçı karan gider yunus kardan adam olur,
hasat edilmiş tarlada bekleyen korkuluk olur.
sahi sence çok mu iyi olur?
bana şimdi cevap ver ya da dudaklarını dik,
kellemi gövdemden koparsan da alım başımı giderim dimdik,
sen pilli bebektin pilin bitti şimdik.
eline taşmak isteyen bir veda bulutunun tüm ağırlığı gözlerimde,
berduş gezer beyhude,
aklın fikrinden avare,
çektim hasreti de yetti yâre.
bir avuç toprak kadar yalnızlık mevcut,
sahi anlattıklarımdan çetinmiş her şey,
sahi yaptıklarımdanmış dansaymış isteğin,
sahi bildiklerimden farklıymış en gerçekler,
sahi çok zormuş katlanmak zorunda olduklarım.
nakarat
geri dur geri dur artık bittim,
bir arabanın önüne seni itip de gittim,
bu devran adı hüsran gelen gitti,
gidenler varır yolu bırakıp da gitti.
üzerdi beni bende olmayıp başkalarında bulduğum,
tek bir cümleme şahitsin gelip herkesi susturdum,
seven olmak sevilen şımarıklığından yeğdir,
sen şımardın sevildiğini anladıkça zalimleştin.
başka birine döndün bunu ben yaptım,
biliyorum bu hayatta kim sustu o kazandı,
hayatını yaşamak istiyorsun 3 ay ömrün var gibi,
bakıyorsun gerçeğin sana kalsın yeter der gibi.
korkuyorsun korkun bacaklarını yansıyor,
titriyorum üşüyen parmaklarım hoş sayfa bitti,
evlat kadar severdim hepsini,
bir adaletim evladımı reddetti.
bari sen yapma sen de bana inanmıyorsun demek,
insan böyle cinnet geçiriyor demek.
karşılaştık yedi tepede diğeri çakal bir kurnaz,
tanıyorsun artık bizi bir ehli naz bir şehnaz.
nakarat
geri dur geri dur artık bittim,
bir arabanın önüne seni itip de gittim,
bu devran adı hüsran gelen gitti,
gidenler varır yolu bırakıp da gitti.
sagopa kajmer
geri dur benden deme dur kalbim ağırlaşıyor,
şu an heyacandan dişlerim birbirine çarpıyor,
ve mimiklerim bocaladı,
sahiden sahi mi bu dediklerin?
ya gerçek değilse bildiklerin.
bana günah olur iki gözüm helak olur,
zaten fırat diclem onlar bir de niagaram olur
saçı karan gider yunus kardan adam olur,
hasat edilmiş tarlada bekleyen korkuluk olur.
sahi sence çok mu iyi olur?
bana şimdi cevap ver ya da dudaklarını dik,
kellemi gövdemden koparsan da alım başımı giderim dimdik,
sen pilli bebektin pilin bitti şimdik.
eline taşmak isteyen bir veda bulutunun tüm ağırlığı gözlerimde,
berduş gezer beyhude,
aklın fikrinden avare,
çektim hasreti de yetti yâre.
bir avuç toprak kadar yalnızlık mevcut,
sahi anlattıklarımdan çetinmiş her şey,
sahi yaptıklarımdanmış dansaymış isteğin,
sahi bildiklerimden farklıymış en gerçekler,
sahi çok zormuş katlanmak zorunda olduklarım.
nakarat
geri dur geri dur artık bittim,
bir arabanın önüne seni itip de gittim,
bu devran adı hüsran gelen gitti,
gidenler varır yolu bırakıp da gitti.
kolera
dört mevsimin birinde dolacak ruhuna tanınan süre hayat bir
gargamel olur bir şirine gırtlağıma kadar geldiyse çile ana kucağı
olur bir mekke bir medine.. yanaştı penceresine prenses halkına
baktı sessizce imrenerek bin altın onu öldürene güldürene cami
avlusunda sessizliği bebek. kanadına tutunsam güneş çarpmasıyla
düşen kuşun ya da kayan yıldızların kuyruğuna tutunsam bir koşu
kötü adamlar geceyi bıçaklar. zaman geçiyor güldür güldür
hadi gel yar yüzümü güldür susma orucunda bülbül kaçtı burnuna
darülfülfül ötüşünü duysan sesi sanki küfür. dolu süprizlerle hayat ,
bu plana göre herkes kara murat asılır beni görünce sırıtan suratlar ,
pişmiş kelleler elimde kalacaklar.
sagopa kajmer
ah be koca adam, anlarsın sen bu sözlerden, arife tarife açmam.
lafla teskin olmaz tasam, onların kalbi sanki cüzzam.
benim makamım en acıklısından hüzzam.
ve işte yeni bir yaş daha ve işte benim yaş pastam.
bak işte yatak işte yatalak hastam.
içeriz biz aynı tastan, tasımız ibarettir pastan.
abe ben istemem ama yiyeyim o pislik habis aştan
gözü koruyalım derken olduk kaştan.
sana hazlar veren yazlar , bak hayır yok sana kıştan.
inanmayanların kalbi taştan.
yeni baştan , bin şiir okurum bir bakıştan.
anlamaz aslan kışkıştan
bebek olsan anlardın pışpıştan
ama kocaman adamsın görüntüde dıştan.
uyarmak istesem anlar mısın sshhtttan
dört mevsimin birinde dolacak ruhuna tanınan süre hayat bir
gargamel olur bir şirine gırtlağıma kadar geldiyse çile ana kucağı
olur bir mekke bir medine.. yanaştı penceresine prenses halkına
baktı sessizce imrenerek bin altın onu öldürene güldürene cami
avlusunda sessizliği bebek. kanadına tutunsam güneş çarpmasıyla
düşen kuşun ya da kayan yıldızların kuyruğuna tutunsam bir koşu
kötü adamlar geceyi bıçaklar. zaman geçiyor güldür güldür
hadi gel yar yüzümü güldür susma orucunda bülbül kaçtı burnuna
darülfülfül ötüşünü duysan sesi sanki küfür. dolu süprizlerle hayat ,
bu plana göre herkes kara murat asılır beni görünce sırıtan suratlar ,
pişmiş kelleler elimde kalacaklar.
sagopa kajmer
ah be koca adam, anlarsın sen bu sözlerden, arife tarife açmam.
lafla teskin olmaz tasam, onların kalbi sanki cüzzam.
benim makamım en acıklısından hüzzam.
ve işte yeni bir yaş daha ve işte benim yaş pastam.
bak işte yatak işte yatalak hastam.
içeriz biz aynı tastan, tasımız ibarettir pastan.
abe ben istemem ama yiyeyim o pislik habis aştan
gözü koruyalım derken olduk kaştan.
sana hazlar veren yazlar , bak hayır yok sana kıştan.
inanmayanların kalbi taştan.
yeni baştan , bin şiir okurum bir bakıştan.
anlamaz aslan kışkıştan
bebek olsan anlardın pışpıştan
ama kocaman adamsın görüntüde dıştan.
uyarmak istesem anlar mısın sshhtttan
kolera verse
rüzgarda savrulan bir yaprak gibi durdum derken sürüklenmeye başlarım.
yine , yazıp tüketirsem acım biter sanmıştım ama yeniden yastayım hay canına yandığım..
suskunluğuma aldanma bakışlarım kafi yakmaya yalnızlığım elle tutulacak kadar yakında düşünüyorum
sessiz ol gücün yoksa bana katlanmaya karşımdan defol !
tutup tere atıığım suretimdi baktığım denize düşsem de sen gemini kurtar
karaya çıkan yolu yüzdüm kaç kere galip benim böyle kral gibi söyle havan kime?
ben planlayana kadar olup bitiyor herşey , ben kurana kadar dağılıyor
hayatım , hülyalarıma bak iki dirhem bir çekirdek ,aldanıyorum ölene dek , şeytan aldatınca kikirdek.
nakarat
tanırım seni sen hiç sevmeyi bilmezsin kaybolsam hafta olur beni aramaya bile yeltenmezsin.
o zaman gel günahsız git günahlarla koy beni yerine bu yangınıma üfle.
gel hatasız git hatalarla vur beni dibime şu hallerim ne külfet.
sagopa verse
ben bir iki şey biliyorum , üç-dört şey ekliyorum.
gerekmez bana kimselerden gelecek yorum.
ayaklar benim , yazan kol benim kolum.
düşünen pay da benim bu treni çeken ray da.
bilir misin rap için güneş de benim ay da.
aldım başımı yürüyorum kelle koltukta.
selle aşar takam ırmakları yoklukta.
neden kimileri gözüm görür her boklukta
gücünüz aynı güçsüzlük çoklukta.
ölümü gömdüm gözlerinde şimdi sıra toprakta.
bakalım o seni nasıl ölüme gömecek son trakta.
doğru kazan yalan sat da doy doy tatta.
zehirli akrep itinaya aranır maksatta.
içine kibir ateşi düşmüş nefisleri söndür ilk fırsatta.
aşağıda selametin varsa tepeden düş atla kasva!..
nakarat
tanırım seni sen hiç sevmeyi bilmezsin kaybolsam hafta olur beni aramaya bile yeltenmezsin.
o zaman gel günahsız git günahlarla koy beni yerine bu yangınıma üfle.
gel hatasız git hatalarla vur beni dibime şu hallerim ne külfet.
rüzgarda savrulan bir yaprak gibi durdum derken sürüklenmeye başlarım.
yine , yazıp tüketirsem acım biter sanmıştım ama yeniden yastayım hay canına yandığım..
suskunluğuma aldanma bakışlarım kafi yakmaya yalnızlığım elle tutulacak kadar yakında düşünüyorum
sessiz ol gücün yoksa bana katlanmaya karşımdan defol !
tutup tere atıığım suretimdi baktığım denize düşsem de sen gemini kurtar
karaya çıkan yolu yüzdüm kaç kere galip benim böyle kral gibi söyle havan kime?
ben planlayana kadar olup bitiyor herşey , ben kurana kadar dağılıyor
hayatım , hülyalarıma bak iki dirhem bir çekirdek ,aldanıyorum ölene dek , şeytan aldatınca kikirdek.
nakarat
tanırım seni sen hiç sevmeyi bilmezsin kaybolsam hafta olur beni aramaya bile yeltenmezsin.
o zaman gel günahsız git günahlarla koy beni yerine bu yangınıma üfle.
gel hatasız git hatalarla vur beni dibime şu hallerim ne külfet.
sagopa verse
ben bir iki şey biliyorum , üç-dört şey ekliyorum.
gerekmez bana kimselerden gelecek yorum.
ayaklar benim , yazan kol benim kolum.
düşünen pay da benim bu treni çeken ray da.
bilir misin rap için güneş de benim ay da.
aldım başımı yürüyorum kelle koltukta.
selle aşar takam ırmakları yoklukta.
neden kimileri gözüm görür her boklukta
gücünüz aynı güçsüzlük çoklukta.
ölümü gömdüm gözlerinde şimdi sıra toprakta.
bakalım o seni nasıl ölüme gömecek son trakta.
doğru kazan yalan sat da doy doy tatta.
zehirli akrep itinaya aranır maksatta.
içine kibir ateşi düşmüş nefisleri söndür ilk fırsatta.
aşağıda selametin varsa tepeden düş atla kasva!..
nakarat
tanırım seni sen hiç sevmeyi bilmezsin kaybolsam hafta olur beni aramaya bile yeltenmezsin.
o zaman gel günahsız git günahlarla koy beni yerine bu yangınıma üfle.
gel hatasız git hatalarla vur beni dibime şu hallerim ne külfet.
sago verse 1
amaç varmak, olduğun yerde saymamak.
bu yağlı zeminde kayıp düşüp bel kemiğini kırmamak.
doğru düşünüp yanlış taşınmamak.
bodoslama atlayıp hamak yırtmamak.
ne demek hayat?
önünü görmek, arkadan gafil kalmamak.
gemi batıyor diye kendini öyle sal gibi salmamak.
her bulduğun arkadaş grubuyla takılıp hap atıp kopmamak.
37 aciz pireyle kasvaya kafa tutmamak.
stüdyom benim laboratuvarım ve burada bomba üretiyorum.
zorba öldürüyorum, onlarla torba dolduruyorum.
ben kemik kolensiyoncusuyum köpeklerden kaçıyorum.
bak mikrofonumun süngerini sinirden ısırıyorum.
yeni yüzlerin etüdü lazım, yoksa harabız.
dediklerini anlıyorsak sago valla arabız.
her yeni selama dost olmak yanlıştır.
her suya güvenilse çoğu gemiler batmıştır.
kolera
yüksek tepeleri aştım geldim, içtin içtin bana sardın kopun artık yol alın.
bana ninni minni okumayın.
beni sevmeyin bana ilişmeyin bizle didişmeyin.
bana ağır gelmez katlanırım ben en kötü günlerin sultanıyım
sen de gideceksin aniden vah eden arar olacan.
sago verse 2
yoldan çıkmadı benim aracım.
sağ-salim varmak amacım
rüzgarları ettim takip.
yolu aradım buldum tarayıp.
düzlükleri geçtim var hızımla.
çarpık kentlere çarptım o gazımla.
kafa gözü yardım bana biri yardım etmedi ama kalktım.
kabarık derdi vahim hali.
rap şehrine sagodur vali.
her bahçeye tahterevalli.
seni oydum ortana lafı koydum hayli.
aslan yak fitilini haydi.
kendini patlat, bad tribini atlat, haydi bana en iyi şarkını patlat!
ratatatat !
bir kişi 10 vukaat ! kendine güvenini yitirir avukat !
hani stilin hani fütüoat yoo hani kız sen hani zukuat
kendine güveneni beklerim ortada buluşalım inceden oyunumu oynayalım
oyunum tektir adı rap biri söyler biri bakar
duyuyormusun mclik sana cevabım 2 hecelik kaf kef işte incelik ben kapış sen bi hecelik
hop hop stop bu hip-hop haydi azcık pratik yapalım aklımı sır başımızda tutalım tutt
sana kafa tutanı kafa tut ! sana gelip vuranada vur ! göm dur tekme tokadıda boğ
mc kalemidir silahı sözleri mermidir.
sık tak tak tak tak
sık tak tak tak tak..
amaç varmak, olduğun yerde saymamak.
bu yağlı zeminde kayıp düşüp bel kemiğini kırmamak.
doğru düşünüp yanlış taşınmamak.
bodoslama atlayıp hamak yırtmamak.
ne demek hayat?
önünü görmek, arkadan gafil kalmamak.
gemi batıyor diye kendini öyle sal gibi salmamak.
her bulduğun arkadaş grubuyla takılıp hap atıp kopmamak.
37 aciz pireyle kasvaya kafa tutmamak.
stüdyom benim laboratuvarım ve burada bomba üretiyorum.
zorba öldürüyorum, onlarla torba dolduruyorum.
ben kemik kolensiyoncusuyum köpeklerden kaçıyorum.
bak mikrofonumun süngerini sinirden ısırıyorum.
yeni yüzlerin etüdü lazım, yoksa harabız.
dediklerini anlıyorsak sago valla arabız.
her yeni selama dost olmak yanlıştır.
her suya güvenilse çoğu gemiler batmıştır.
kolera
yüksek tepeleri aştım geldim, içtin içtin bana sardın kopun artık yol alın.
bana ninni minni okumayın.
beni sevmeyin bana ilişmeyin bizle didişmeyin.
bana ağır gelmez katlanırım ben en kötü günlerin sultanıyım
sen de gideceksin aniden vah eden arar olacan.
sago verse 2
yoldan çıkmadı benim aracım.
sağ-salim varmak amacım
rüzgarları ettim takip.
yolu aradım buldum tarayıp.
düzlükleri geçtim var hızımla.
çarpık kentlere çarptım o gazımla.
kafa gözü yardım bana biri yardım etmedi ama kalktım.
kabarık derdi vahim hali.
rap şehrine sagodur vali.
her bahçeye tahterevalli.
seni oydum ortana lafı koydum hayli.
aslan yak fitilini haydi.
kendini patlat, bad tribini atlat, haydi bana en iyi şarkını patlat!
ratatatat !
bir kişi 10 vukaat ! kendine güvenini yitirir avukat !
hani stilin hani fütüoat yoo hani kız sen hani zukuat
kendine güveneni beklerim ortada buluşalım inceden oyunumu oynayalım
oyunum tektir adı rap biri söyler biri bakar
duyuyormusun mclik sana cevabım 2 hecelik kaf kef işte incelik ben kapış sen bi hecelik
hop hop stop bu hip-hop haydi azcık pratik yapalım aklımı sır başımızda tutalım tutt
sana kafa tutanı kafa tut ! sana gelip vuranada vur ! göm dur tekme tokadıda boğ
mc kalemidir silahı sözleri mermidir.
sık tak tak tak tak
sık tak tak tak tak..
kolera
onun da katılaşır kalbi koruma diyerek o bir başkadır
tepene çıkardıysan yüksek kar alır
zirveler soğuk olur soğuk alan soğur
doğur anam doğur dokuz doğursan da uslanmıyorsun oğul
keşfedilmek istemez tarihi eser sırların bir damla kalmış su gibi bir
seferlik ellerin gelincikten koparmazsan hatırı kalır kırların ne kadar
yara alsam da ben iflah olmayan kadın
kimin vakti dolmuş o yolcuymuş hikayemiz hep bir varmış bir yokmuş
dolamış ipini bir salmış bir tutmuş kararsız bırakır varlığın
fütursuz tereddütlü sevda huzursuz sen hep yorumsuz
sen gibi kimse görmedim benim için bir başkaydın sona kalırdı
herkes çünkü sen en baştaydın açığa çıkan sırlarında güzelliğin boğuldu
güzelliğine doyuldu
nakarat
çok yaşamam sandın gittikten sonra
geri dönme dönmesen ne olur
yaşadığım ne hayat ne de toprak var git
geri dönsen dönmesen ne olur
sagopa kajmer
bitsin bitmesi gerekenler
varsın gitsin, gitmesi icab edenler
ya kal ya git kararsızlık en kötü çözümsüzlük
kime denk gelmiş ki üzüntüsüzlük
ya mutluluk talihlileri kim
tekken gülebilmek işin özüdür
sen nerden bileceksin hangisi benim son sözümdür
beni var yak ama ateşi benden isteme
öldürmek için beni benden silahımı bekleme
cümleni bitir artık tekleme
aman ne karışık bir trafik var içimde keşke bilseydin
gerçi bilebilirdin bilmek isteseydin
sen şu çarpışmaları izle uzaklardan yas tut
kendini benim yapmadıklarımı yapmış gibi düşün ve korkut
sen şahane bir uçurtmasın
ben de senin ipinim unutmayasın
bensiz söyle ne işe yararsın
bırak bana anlatmayı en iyi bildiklerimi
yazmaya zorlama ne olur zorla sildiklerimi
çünkü artık korku sarmaşıkları sardı fikrimi
en ihtiyaç anımda bırakıverdiler ellerimi
düşerken gezdim hızla yükseklerdeki tepeleri
şimdi kırık haldeyim
kırık bir haldeyim
geri dönsen dönmesen ne olur
nakarat
çok yaşamam sandın gittikten sonra
geri dönme dönmesen ne olur
yaşadığım ne hayat ne de toprak var git
geri dönsen dönmesen ne olur
onun da katılaşır kalbi koruma diyerek o bir başkadır
tepene çıkardıysan yüksek kar alır
zirveler soğuk olur soğuk alan soğur
doğur anam doğur dokuz doğursan da uslanmıyorsun oğul
keşfedilmek istemez tarihi eser sırların bir damla kalmış su gibi bir
seferlik ellerin gelincikten koparmazsan hatırı kalır kırların ne kadar
yara alsam da ben iflah olmayan kadın
kimin vakti dolmuş o yolcuymuş hikayemiz hep bir varmış bir yokmuş
dolamış ipini bir salmış bir tutmuş kararsız bırakır varlığın
fütursuz tereddütlü sevda huzursuz sen hep yorumsuz
sen gibi kimse görmedim benim için bir başkaydın sona kalırdı
herkes çünkü sen en baştaydın açığa çıkan sırlarında güzelliğin boğuldu
güzelliğine doyuldu
nakarat
çok yaşamam sandın gittikten sonra
geri dönme dönmesen ne olur
yaşadığım ne hayat ne de toprak var git
geri dönsen dönmesen ne olur
sagopa kajmer
bitsin bitmesi gerekenler
varsın gitsin, gitmesi icab edenler
ya kal ya git kararsızlık en kötü çözümsüzlük
kime denk gelmiş ki üzüntüsüzlük
ya mutluluk talihlileri kim
tekken gülebilmek işin özüdür
sen nerden bileceksin hangisi benim son sözümdür
beni var yak ama ateşi benden isteme
öldürmek için beni benden silahımı bekleme
cümleni bitir artık tekleme
aman ne karışık bir trafik var içimde keşke bilseydin
gerçi bilebilirdin bilmek isteseydin
sen şu çarpışmaları izle uzaklardan yas tut
kendini benim yapmadıklarımı yapmış gibi düşün ve korkut
sen şahane bir uçurtmasın
ben de senin ipinim unutmayasın
bensiz söyle ne işe yararsın
bırak bana anlatmayı en iyi bildiklerimi
yazmaya zorlama ne olur zorla sildiklerimi
çünkü artık korku sarmaşıkları sardı fikrimi
en ihtiyaç anımda bırakıverdiler ellerimi
düşerken gezdim hızla yükseklerdeki tepeleri
şimdi kırık haldeyim
kırık bir haldeyim
geri dönsen dönmesen ne olur
nakarat
çok yaşamam sandın gittikten sonra
geri dönme dönmesen ne olur
yaşadığım ne hayat ne de toprak var git
geri dönsen dönmesen ne olur
sago verse 1
<br>ey can, sen de yarın yok olucan
<br>beden toprakta gezen solucan
<br>bir can pazarının içine atılacan, canını kurtaracan.
<br>varacan ya da varamadan 4 kolluyla taşınacan.
<br>söyle buna dayanır mı acep can?
<br>ya şimdi konuş dile getir, yoksa hep mi susacan?
<br>yoruldukça kuruyacan, feci şekilde susayacan.
<br>bir kenarda boyun büküp pusacan.
<br>kim aldı vermedi yoksa senden aldıklarını söyle.
<br>bu dünya gidenlerini tek bir kerede uğurlar.
<br>merhabası birse hoşçakalı da birdir.
<br>nedendir bunu hiç anlamazlar. platonik aşıklar
<br>
<br>kolera verse
<br>koptu gürültü sarıp sarmalarken hüznü hayat sözlü geç kalmanın olmaz özrü kim dürüsttür anlamazsın kalbin körse tanıyamassın kalbi körle arınamazsın tek kalmak yeni bir karar almak gerek. geceye 1 saat kaldı yine düşümde bir şelale balıklı gölün balıklarıyla yüzüyorum urfada anlatırım sonra binaleyh okurum mektuplarını rüyalarımın gizli gizli uyandığımda ağlarım hisli hisli
<br>avuçlarımızı açık tutan sevgi mi yoksa nefret mi? ayakta durmamıza neden biz mi yoksa bir emir mi? bir çoğunuz için mümkün değil cevabı bulmak böyle böyle hayat seni hep yaşatacak. yıllarca m harfinden dağ çizdim ortasına da güneş, şimdi u harfinden bir çukur ve ben ortasında leş yaşadıklarımı incir çekirdeğine doldurup çitliyorum, tamam sizi bağışlıyorum kendimi affetmiyorum.
<br>bizleri yıkmadan önce yıktı tecelli o sıra dağları kalıcı mı kalıcı yüzümdeki üzgün palyaço makyajım bil dilin tatlısını seviyor hain zehirli yılan dahi okşadıkça insanları içinden çıkıyor cini
<br>
<br>nakarat
<br>ne kadar uğraştımsa da olmuyor günlerin tadı yok güllerin kokusu burnuma gelmiyor nedendir?
<br>ne kadar bağırdımsa da duymuyor günlerin tadı yok güllerin kokusu burnuma gelmiyor nedendir?
<br>
<br>sagopa verse 2
<br>yunus yüzüyle şeker dağıtır, gözleriyle toprağa bakar.
<br>kavuran güneşin alnındaki sana okyanus olur çağlar.
<br>ölümü kimler gömmüş?
<br>hangileri ölümsüzlük şifrelerini çözmüş?
<br>lan bırakın nedir bu martavallar?
<br>kendi anahtarını bulamamışlar senin kilitli kapını söyle nasıl açabilirler?
<br>onlar açamazlar!
<br>oysa ölümü bilmiyorsun.
<br>ölümü bilen yaşama zerre tenezzül etmez.
<br>ölümü bilen hiç gelir mi rabbini bilmezlikten??
<br>onlar evrim dediler, bu yaptıklarımız devrim dediler.
<br>ah zekasına kedi işeyesi nefer, her şey kader!
<br>bu imtihan bir seferlik.
<br>bedenin kağıt, kalemin amel!
<br>sana kafi geleceğini sandığın iki bilekti.
<br>oysa hayat tek biletti. hakkını veremezsen bilet yanardı biterdi.
<br>kiminin durumu şeytandan beterdi.
<br>ab-ı hayat içtim sandığı içtiği eterdi.
<br>
<br>nakarat
<br>ne kadar uğraştımsa da olmuyor günlerin tadı yok güllerin kokusu burnuma gelmiyor nedendir?
<br>ne kadar bağırdımsa da duymuyor günlerin tadı yok güllerin kokusu burnuma gelmiyor nedendir?
http://www.youtube.com/watch?v=jLybDqMZsqM
<br>ey can, sen de yarın yok olucan
<br>beden toprakta gezen solucan
<br>bir can pazarının içine atılacan, canını kurtaracan.
<br>varacan ya da varamadan 4 kolluyla taşınacan.
<br>söyle buna dayanır mı acep can?
<br>ya şimdi konuş dile getir, yoksa hep mi susacan?
<br>yoruldukça kuruyacan, feci şekilde susayacan.
<br>bir kenarda boyun büküp pusacan.
<br>kim aldı vermedi yoksa senden aldıklarını söyle.
<br>bu dünya gidenlerini tek bir kerede uğurlar.
<br>merhabası birse hoşçakalı da birdir.
<br>nedendir bunu hiç anlamazlar. platonik aşıklar
<br>
<br>kolera verse
<br>koptu gürültü sarıp sarmalarken hüznü hayat sözlü geç kalmanın olmaz özrü kim dürüsttür anlamazsın kalbin körse tanıyamassın kalbi körle arınamazsın tek kalmak yeni bir karar almak gerek. geceye 1 saat kaldı yine düşümde bir şelale balıklı gölün balıklarıyla yüzüyorum urfada anlatırım sonra binaleyh okurum mektuplarını rüyalarımın gizli gizli uyandığımda ağlarım hisli hisli
<br>avuçlarımızı açık tutan sevgi mi yoksa nefret mi? ayakta durmamıza neden biz mi yoksa bir emir mi? bir çoğunuz için mümkün değil cevabı bulmak böyle böyle hayat seni hep yaşatacak. yıllarca m harfinden dağ çizdim ortasına da güneş, şimdi u harfinden bir çukur ve ben ortasında leş yaşadıklarımı incir çekirdeğine doldurup çitliyorum, tamam sizi bağışlıyorum kendimi affetmiyorum.
<br>bizleri yıkmadan önce yıktı tecelli o sıra dağları kalıcı mı kalıcı yüzümdeki üzgün palyaço makyajım bil dilin tatlısını seviyor hain zehirli yılan dahi okşadıkça insanları içinden çıkıyor cini
<br>
<br>nakarat
<br>ne kadar uğraştımsa da olmuyor günlerin tadı yok güllerin kokusu burnuma gelmiyor nedendir?
<br>ne kadar bağırdımsa da duymuyor günlerin tadı yok güllerin kokusu burnuma gelmiyor nedendir?
<br>
<br>sagopa verse 2
<br>yunus yüzüyle şeker dağıtır, gözleriyle toprağa bakar.
<br>kavuran güneşin alnındaki sana okyanus olur çağlar.
<br>ölümü kimler gömmüş?
<br>hangileri ölümsüzlük şifrelerini çözmüş?
<br>lan bırakın nedir bu martavallar?
<br>kendi anahtarını bulamamışlar senin kilitli kapını söyle nasıl açabilirler?
<br>onlar açamazlar!
<br>oysa ölümü bilmiyorsun.
<br>ölümü bilen yaşama zerre tenezzül etmez.
<br>ölümü bilen hiç gelir mi rabbini bilmezlikten??
<br>onlar evrim dediler, bu yaptıklarımız devrim dediler.
<br>ah zekasına kedi işeyesi nefer, her şey kader!
<br>bu imtihan bir seferlik.
<br>bedenin kağıt, kalemin amel!
<br>sana kafi geleceğini sandığın iki bilekti.
<br>oysa hayat tek biletti. hakkını veremezsen bilet yanardı biterdi.
<br>kiminin durumu şeytandan beterdi.
<br>ab-ı hayat içtim sandığı içtiği eterdi.
<br>
<br>nakarat
<br>ne kadar uğraştımsa da olmuyor günlerin tadı yok güllerin kokusu burnuma gelmiyor nedendir?
<br>ne kadar bağırdımsa da duymuyor günlerin tadı yok güllerin kokusu burnuma gelmiyor nedendir?
http://www.youtube.com/watch?v=jLybDqMZsqM
sagopa kajmer verse
(kolera, sagopa kajmer, hiphop, melankolia)
hiçbir şeyde gözüm yok,
olmayacak duaya âmin sözüm yok,
aklım benden uçtu gitti,
uzun zamandır haber yok.
bak bana dikkat et!
sence ben militan mıyım?
sakallarımı yolsam, ahbaplarından mıyım?
geyik muhabbetine katılsam, söyle dostlarından mıyım?
nerdeyim, sen nerdesin?
sen ne boş bir kellesin,
sana dünyalıklar ellesin,
salıncaklarını tayfunlar yellesin.
vault misafir, allah değsin azze vecellesin,
biliyorum sarar benizlisin,
ama en güzeli benlesin,
sınırı yok, piçlik mertebesinin,
tarifi yok, dünyadaki sahipsizliğimin.
kafasına oynacağını aldım, orta yaşlı bebeğim,
tadı masal, bir acısı kardeş asiliğimin,
bir gün ödenir hesabı bütün sinsiliğinin,
kardeşim diyorsun, anlamını bilmeden kardeşliğin,
amerika açıkça, çekilir karın deşenliğim.
nakarat
sana dememiş miydim? böğrüne keskin bıçaklar,
saplayanlar da var.
ben iyi bilirim,
kim kime dost, kime düşman,
kabuk bile tutamayan yaraların hatrına susmam.
kolera verse
sen iyi değilsin, neden iyi şeyler duymak istiyorsun?
zor saatlerde, sabır gösteremiyorsun,
biliyorum, kul yaptı sanıyorsun,
zalimi zalim kuluna kırdırırken hak.
hepimiz farklı bir at, bizi izler, tek atat.
nasıl yıktın kendi kaleni ellerinle anlat?
ben suç aletleriyle gezen, bir suçsuzum deme.
onca yıllık hafiyeyim, hâlâ aynı tarifeyleyim,
doğru birdir, yalan çok, zengin kafiyeyim.
ecelle, emel! aynı ata yeni atılan iki taş misali,
bir tuzak, biri yuvarlanır, biri yakına düşer.
emel uzak, yakın ecel, isteğine erişemeden bulur seni,
ooooooo, yandı hakkını helal etmezse annesi,
ölümün şiddetini soruyorlar sana söyle 3 kılıç darbesi,
sahipsiz değilsin, varoluşun göz hapsi, sana söylemedim mi?
nakarat
sana dememiş miydim? böğrüne keskin bıçaklar,
saplayanlar da var.
ben iyi bilirim,
kim kime dost, kime düşman,
kabuk bile tutamayan yaraların hatrına susmam.
(kolera, sagopa kajmer, hiphop, melankolia)
hiçbir şeyde gözüm yok,
olmayacak duaya âmin sözüm yok,
aklım benden uçtu gitti,
uzun zamandır haber yok.
bak bana dikkat et!
sence ben militan mıyım?
sakallarımı yolsam, ahbaplarından mıyım?
geyik muhabbetine katılsam, söyle dostlarından mıyım?
nerdeyim, sen nerdesin?
sen ne boş bir kellesin,
sana dünyalıklar ellesin,
salıncaklarını tayfunlar yellesin.
vault misafir, allah değsin azze vecellesin,
biliyorum sarar benizlisin,
ama en güzeli benlesin,
sınırı yok, piçlik mertebesinin,
tarifi yok, dünyadaki sahipsizliğimin.
kafasına oynacağını aldım, orta yaşlı bebeğim,
tadı masal, bir acısı kardeş asiliğimin,
bir gün ödenir hesabı bütün sinsiliğinin,
kardeşim diyorsun, anlamını bilmeden kardeşliğin,
amerika açıkça, çekilir karın deşenliğim.
nakarat
sana dememiş miydim? böğrüne keskin bıçaklar,
saplayanlar da var.
ben iyi bilirim,
kim kime dost, kime düşman,
kabuk bile tutamayan yaraların hatrına susmam.
kolera verse
sen iyi değilsin, neden iyi şeyler duymak istiyorsun?
zor saatlerde, sabır gösteremiyorsun,
biliyorum, kul yaptı sanıyorsun,
zalimi zalim kuluna kırdırırken hak.
hepimiz farklı bir at, bizi izler, tek atat.
nasıl yıktın kendi kaleni ellerinle anlat?
ben suç aletleriyle gezen, bir suçsuzum deme.
onca yıllık hafiyeyim, hâlâ aynı tarifeyleyim,
doğru birdir, yalan çok, zengin kafiyeyim.
ecelle, emel! aynı ata yeni atılan iki taş misali,
bir tuzak, biri yuvarlanır, biri yakına düşer.
emel uzak, yakın ecel, isteğine erişemeden bulur seni,
ooooooo, yandı hakkını helal etmezse annesi,
ölümün şiddetini soruyorlar sana söyle 3 kılıç darbesi,
sahipsiz değilsin, varoluşun göz hapsi, sana söylemedim mi?
nakarat
sana dememiş miydim? böğrüne keskin bıçaklar,
saplayanlar da var.
ben iyi bilirim,
kim kime dost, kime düşman,
kabuk bile tutamayan yaraların hatrına susmam.
sagopa kajmer verse
bir perişan bir pişman, iki hali bozgun üzgün.
yüzleri yere düşmüş herkese dargın.
ilaçsızlık hastalığına yakalanmış iki naçar.
bir anahtar var elimde, her kapıyı açar.
işte kapılar ve işte dışta kalan bizler.
bir tarafta ahenkle dans eden saçlar bir tarafta başı kesikler.
bana tek taraflı adaletinizden sakın bahsetmeyin.
adalet kirli atlet!.
siz onları üzdünüz, siz onları kapının dışına sürdünüz.
onları ağlattınız, saçlarını dağıttınız, rüzgarlara bıraktınız.
siz bıçaklar sapladınız, sessiz olun deyip ağızlarımızı kapadınız.
o yaşlı başlarınızı kaldırın!
ve hem yaşınızdan hem de başlarınızdan utanın!
sesim sonuna kadar açıldı haydi gelip kısın!
ben dostlarımın zırhıyımdır, istediğiniz kılıcı batırın dayanırım.
kimsecikte çıt yok.
gören dilsizler ve duyan lisansızlar. olacak iş değil!
dolacak olan benim gözüm değil de nedir?
akıllarınızda ne uhud kaldı ne hendek ne de bedir
nakarat
bir gün elbet senin de canın çıkacak.
ne sandın ya ihtimal mi var?
günü gelecek, tadı varacak, ölüm alacak seni buradan.
bir gün elbet sana da soracaklar.
ne sandın ya ihtimal mi var?
soru gelecek, cevap olacak.
zaman alacak intikamımı.
kolera verse
kesilen ağaçlar gibiyim budandıkça güçlenirim,
oynadığım oyunlar gibi ölsemde devam ederim
bir göktaşı çarpsa yüzümün yarısını alsa
kaç kez öldürdüysem bir o kadar öldüm ben
sevgi, nefret oynuyor ince çizgilerle koşuyor
bugün duacın yarın bedduacın işte oynuyor çukurlar kazıyor kazdığından çıkamıyor
küçük gölde öldüysem büyük denizde yüzdüm ben
ben görünmezim hayatımın fonu siyah elbisem siyah benim fikirlerim ateşböceği dokunamam ellerim yanar
ne kaybettiysem hepsini geri aldım ben
hayatım kurtlar sofrası kimle ne yediğimi tanıyamam aklım deliler arası yüzüm muşmulansı kalbim hiddet kuyusu içine düşenler boğuldu bahçem mezarlık ne sandın gözlerim kızamık!
nakarat
bir gün elbet senin de canın çıkacak.
ne sandın ya ihtimal mi var?
günü gelecek tadı varacak ölüm alacak seni buradan.
bir gün elbet sana da soracaklar.
ne sandın ya ihtimal mi var?
soru gelecek ,cevap olacak.
zaman alacak intikamımı.
bir perişan bir pişman, iki hali bozgun üzgün.
yüzleri yere düşmüş herkese dargın.
ilaçsızlık hastalığına yakalanmış iki naçar.
bir anahtar var elimde, her kapıyı açar.
işte kapılar ve işte dışta kalan bizler.
bir tarafta ahenkle dans eden saçlar bir tarafta başı kesikler.
bana tek taraflı adaletinizden sakın bahsetmeyin.
adalet kirli atlet!.
siz onları üzdünüz, siz onları kapının dışına sürdünüz.
onları ağlattınız, saçlarını dağıttınız, rüzgarlara bıraktınız.
siz bıçaklar sapladınız, sessiz olun deyip ağızlarımızı kapadınız.
o yaşlı başlarınızı kaldırın!
ve hem yaşınızdan hem de başlarınızdan utanın!
sesim sonuna kadar açıldı haydi gelip kısın!
ben dostlarımın zırhıyımdır, istediğiniz kılıcı batırın dayanırım.
kimsecikte çıt yok.
gören dilsizler ve duyan lisansızlar. olacak iş değil!
dolacak olan benim gözüm değil de nedir?
akıllarınızda ne uhud kaldı ne hendek ne de bedir
nakarat
bir gün elbet senin de canın çıkacak.
ne sandın ya ihtimal mi var?
günü gelecek, tadı varacak, ölüm alacak seni buradan.
bir gün elbet sana da soracaklar.
ne sandın ya ihtimal mi var?
soru gelecek, cevap olacak.
zaman alacak intikamımı.
kolera verse
kesilen ağaçlar gibiyim budandıkça güçlenirim,
oynadığım oyunlar gibi ölsemde devam ederim
bir göktaşı çarpsa yüzümün yarısını alsa
kaç kez öldürdüysem bir o kadar öldüm ben
sevgi, nefret oynuyor ince çizgilerle koşuyor
bugün duacın yarın bedduacın işte oynuyor çukurlar kazıyor kazdığından çıkamıyor
küçük gölde öldüysem büyük denizde yüzdüm ben
ben görünmezim hayatımın fonu siyah elbisem siyah benim fikirlerim ateşböceği dokunamam ellerim yanar
ne kaybettiysem hepsini geri aldım ben
hayatım kurtlar sofrası kimle ne yediğimi tanıyamam aklım deliler arası yüzüm muşmulansı kalbim hiddet kuyusu içine düşenler boğuldu bahçem mezarlık ne sandın gözlerim kızamık!
nakarat
bir gün elbet senin de canın çıkacak.
ne sandın ya ihtimal mi var?
günü gelecek tadı varacak ölüm alacak seni buradan.
bir gün elbet sana da soracaklar.
ne sandın ya ihtimal mi var?
soru gelecek ,cevap olacak.
zaman alacak intikamımı.
(bkz: sagopa kajmer)
bak bu izler kalıcı, bıçaklar vardı sineme
dayanır canım acılara söylemeyin anneme
izlerimdir gizlerim yalnızken onları izlerim
hepsi beni canlandırır ben öldürürüm
izlerime bakmayı sürdürürüm
kendimi hatalarıma güldürürüm
umutsuzluk çerahını söndürürüm
deh düldülüm, yolun açık olsun, yolun
öt bülbülüm duyulsun o güzel tonun
yıllarımı paylaşan derince izler, beni izler
onları bir görseydiler solardı benizler
ağlamaktan susuz kalırdı denizler
eskideki ahmaklıklarım geleceğimi temizler
çorbamın tuzu biberi şaşkın kaşıktan habersiz
bak bir aşık gömülür kefensiz
önümden hızlı kaçar zaman sabırsız
kimse değil ölümsüz
herkes izli kimse değil izsiz herkes ıssız!
nakarat
yaralara bak bu birinin değil birilerinin
izi kalır birinin o geçmeden izi kalır ötekinin
hepimizin izi bir dizi
kolera
sahte kahkahaların ortasında kalmışsam
soğuk tiplerden nezle kapmışsam
ben de onlar kadar kaypak olmuşsam
tamam sen konuş ben susam
söylediklerim büyük amma boyum bir tutam
çift taraflı testere kestikçe artar debdebe
düzlük olur ama engebe
sen karışma dengeme
bir gün izlerim geçer deme
izlerin izler seni her gün her sene
yeni izler bırakırsın yine…
içlerinde başlayıp gözlerinde sonlanıyor ateş
bilsen ne musibetlerim var ne nasihatlarım
ne görmüşlüklerim var yok hiç görmemişliğim
kimi için sade sesim bir kısar bir açarlar
değerime paha biçerler
bir biçer bir döverler
bir içi böyle gömerler
düşünde yapar derler ömerler
biz de yaptık böyle be beyler
boş iş boş şeyler bir şeyler bir şeyler…
nakarat
yaralara bak bu birinin değil birilerinin
izi kalır birinin o geçmeden izi kalır ötekinin
hepimizin izi bir dizi
bak bu izler kalıcı, bıçaklar vardı sineme
dayanır canım acılara söylemeyin anneme
izlerimdir gizlerim yalnızken onları izlerim
hepsi beni canlandırır ben öldürürüm
izlerime bakmayı sürdürürüm
kendimi hatalarıma güldürürüm
umutsuzluk çerahını söndürürüm
deh düldülüm, yolun açık olsun, yolun
öt bülbülüm duyulsun o güzel tonun
yıllarımı paylaşan derince izler, beni izler
onları bir görseydiler solardı benizler
ağlamaktan susuz kalırdı denizler
eskideki ahmaklıklarım geleceğimi temizler
çorbamın tuzu biberi şaşkın kaşıktan habersiz
bak bir aşık gömülür kefensiz
önümden hızlı kaçar zaman sabırsız
kimse değil ölümsüz
herkes izli kimse değil izsiz herkes ıssız!
nakarat
yaralara bak bu birinin değil birilerinin
izi kalır birinin o geçmeden izi kalır ötekinin
hepimizin izi bir dizi
kolera
sahte kahkahaların ortasında kalmışsam
soğuk tiplerden nezle kapmışsam
ben de onlar kadar kaypak olmuşsam
tamam sen konuş ben susam
söylediklerim büyük amma boyum bir tutam
çift taraflı testere kestikçe artar debdebe
düzlük olur ama engebe
sen karışma dengeme
bir gün izlerim geçer deme
izlerin izler seni her gün her sene
yeni izler bırakırsın yine…
içlerinde başlayıp gözlerinde sonlanıyor ateş
bilsen ne musibetlerim var ne nasihatlarım
ne görmüşlüklerim var yok hiç görmemişliğim
kimi için sade sesim bir kısar bir açarlar
değerime paha biçerler
bir biçer bir döverler
bir içi böyle gömerler
düşünde yapar derler ömerler
biz de yaptık böyle be beyler
boş iş boş şeyler bir şeyler bir şeyler…
nakarat
yaralara bak bu birinin değil birilerinin
izi kalır birinin o geçmeden izi kalır ötekinin
hepimizin izi bir dizi
sagopa verse
sen ne biçim bir mevsimsin, ısınmam imkansız.
donmamak neyime, titrememek çok zor.
rüzgarların buzdan serin, tadı eksik meyvenin.
ne senle aşka dalmak kolay ne senle hayallere.
kursağımda düğümlenir laflar sana içimi açmak istedikçe.
sen ne kadar anlarsın ben anlatmak istesem de?
tedirginlik var üzerime yakalar kaçmaya yeltendikçe.
tenim giderek aşınır mendillerim eskidikçe.
günlerden zindanlar biriktirdim,hatırladıkça seni içlerinde hapis yatıyorum.
hepsinin içi ayrı zulüm.
işte böyle geldik buraya dek.sen bir gamsız bense deli bir gözüpek.
tam yığılmak üzereyken bekledim ya senden destek.
şimdi düştüm ve kafamı vurdum düzgünce düşünemiyorum pek.
bütün bunlara ek,benim aşkım saf ve sek.
sade ben varım ve sen de sade benle bir tek.
ya sende hep ben miyim tek?
keşke bir tek ben olsaydım sende tek!
ama biliyorum uzaklaşıyor kalbindeki benden zerreler tek tek.
sensin benim en zor savaşlarımda çelik yelek.
bu güçsüzlüzlüğe güç yetirmek inan beni aşan bir şey.
yaptıklarını bilip hala senden caymamak garip bir şey.
bana dokunma!yanımı senle doldurma!
isteksizce bir teklikle kalmalıyım yalnızca.
nakarat
mevsimler gibisin değişirsin, ya beni üşütürsün ya yakarsın.
kendimden hergün parça koparıyorum,ama sen bunu nerden bileceksin yavrum..
kolera verse
ucunu tutamadığım bir ilmek gibi çözülüyor buzum eridikçe içime batıyorum yüzme bilmiyorum yarim içime su septi su çok soğuk üşüyorum ben kolundan ayrı kalmış bir elim hareket etmiyorum.sevdam çık kurtsun nereye saklandıysan toz bulutsun defalarca çaldı kapını kalbim ortalarda yoksun hayallerim suya düştü hayallerimi su boğdu hayallerim su oldu ya kızıp dururum kendime.artık yıllarca kendimden alamam hıncımı mahalle kadınlarını çağırıp yoldururum saçımı burkulmuş yüreğimden sızar ılık ılık gözyaşım ne kadar aynı kalsam da yüzüm farklı aynalarda.
beni affet üzüntüm bunca yıldır seni ona üzdürdüm omzuma yaslan esen seni çok seviyor,seviyor,seviyor çok üzgünüm ama beni daha fazla kırmana izin veremem ,duygularımı tekmeleyişini daha çok izleyemem ne hep yaz şu sevdamız ne de hiç durmadan kış söylediğim her şeyi unut beni unutma hiç .ah karanfilim ne burnumdan gider ne de ellerimden çıkar kokun,ah işitmek istiyorsan gel şu elime bir dokun,beni bir silersin bir yazarsın bir öldürür bin kaçarsın.
sen ne biçim bir mevsimsin, ısınmam imkansız.
donmamak neyime, titrememek çok zor.
rüzgarların buzdan serin, tadı eksik meyvenin.
ne senle aşka dalmak kolay ne senle hayallere.
kursağımda düğümlenir laflar sana içimi açmak istedikçe.
sen ne kadar anlarsın ben anlatmak istesem de?
tedirginlik var üzerime yakalar kaçmaya yeltendikçe.
tenim giderek aşınır mendillerim eskidikçe.
günlerden zindanlar biriktirdim,hatırladıkça seni içlerinde hapis yatıyorum.
hepsinin içi ayrı zulüm.
işte böyle geldik buraya dek.sen bir gamsız bense deli bir gözüpek.
tam yığılmak üzereyken bekledim ya senden destek.
şimdi düştüm ve kafamı vurdum düzgünce düşünemiyorum pek.
bütün bunlara ek,benim aşkım saf ve sek.
sade ben varım ve sen de sade benle bir tek.
ya sende hep ben miyim tek?
keşke bir tek ben olsaydım sende tek!
ama biliyorum uzaklaşıyor kalbindeki benden zerreler tek tek.
sensin benim en zor savaşlarımda çelik yelek.
bu güçsüzlüzlüğe güç yetirmek inan beni aşan bir şey.
yaptıklarını bilip hala senden caymamak garip bir şey.
bana dokunma!yanımı senle doldurma!
isteksizce bir teklikle kalmalıyım yalnızca.
nakarat
mevsimler gibisin değişirsin, ya beni üşütürsün ya yakarsın.
kendimden hergün parça koparıyorum,ama sen bunu nerden bileceksin yavrum..
kolera verse
ucunu tutamadığım bir ilmek gibi çözülüyor buzum eridikçe içime batıyorum yüzme bilmiyorum yarim içime su septi su çok soğuk üşüyorum ben kolundan ayrı kalmış bir elim hareket etmiyorum.sevdam çık kurtsun nereye saklandıysan toz bulutsun defalarca çaldı kapını kalbim ortalarda yoksun hayallerim suya düştü hayallerimi su boğdu hayallerim su oldu ya kızıp dururum kendime.artık yıllarca kendimden alamam hıncımı mahalle kadınlarını çağırıp yoldururum saçımı burkulmuş yüreğimden sızar ılık ılık gözyaşım ne kadar aynı kalsam da yüzüm farklı aynalarda.
beni affet üzüntüm bunca yıldır seni ona üzdürdüm omzuma yaslan esen seni çok seviyor,seviyor,seviyor çok üzgünüm ama beni daha fazla kırmana izin veremem ,duygularımı tekmeleyişini daha çok izleyemem ne hep yaz şu sevdamız ne de hiç durmadan kış söylediğim her şeyi unut beni unutma hiç .ah karanfilim ne burnumdan gider ne de ellerimden çıkar kokun,ah işitmek istiyorsan gel şu elime bir dokun,beni bir silersin bir yazarsın bir öldürür bin kaçarsın.
sagopa
bir yaprağı daha elimde kalan takvimi, içinde bulunduğum mevsimi ve
bir gün daha geride kalan ömrümü irdeledim
kendimi iğneledim
kendi halime hıçkırarak güldüm
sonra gülmekten öldüm.
beni taşımalı biri hadi beni sedyeye koy
ya ölürsem üzülürsün toy
bak işte kalktım, ayaktayım ama dallar gibi sallanırım
şarap gibi yıllanırım. anlar bu garibi yine kendi gibi garibin biri.
konuşmaz dilsizdiz ifadem. bekledikce anlamına varırım. yunusun ve aheste alırım dem.
olduğum gibiyim hem, göründüğüm gibiyim hem.
beni seher vakti bekler rahlem, feyzlendikce olalım hemdem
şekillensin kalp atışıma göre bestem.
sesim üzgün pesten. söyledikce gecerim kendimden hepten.
anlatsam anlarmısın raptan r.a.p
nakarat
terk-i diyar eylesem olmaz. kalsam her sey sabrımı zorlar.
ne yapacağımı bilemedim.
hadi diyelim her seyden caysam varlık benden caymaz hasbam
ne yapmalıyım bilemedim..
kolera
hızla gelip karanlıgımda kırılırverdi ilk ışık birer birer dökülüverdi yere
saçlarım kırık bir sır olsam akşama beni dünya duyardı bir define
bulsam bana içinden borç cıkardı bir günlüğüne ay olsam ben yamulurdum
güneş olsam ben tutulurdu.
sevdim ve sevildim bazen de itildim uğraştım ve didindim ta buralarda
geldim sonra gördüm ceset gibi yatıyor günlerim..
sürüp gider bu hayatım yalama bir evrende koştururum bir safaya bir merveye
sonunda bir kursun yankılanır içimde dalgalanır ürpertim yerinden
oynar dünya 1 santim gül üzülürse ağla gülün hüznüne sevinenin
alnını karışla gül gülerse sen yine ağla gülün aşkına kapılıp yavaşla
nakarat
terk-i diyar eylesem olmaz. kalsam her sey sabrımı zorlar.
ne yapacağımı bilemedim.
hadi diyelim her seyden caysam varlık benden caymaz hasbam
ne yapmalıyım bilemedim..
bir yaprağı daha elimde kalan takvimi, içinde bulunduğum mevsimi ve
bir gün daha geride kalan ömrümü irdeledim
kendimi iğneledim
kendi halime hıçkırarak güldüm
sonra gülmekten öldüm.
beni taşımalı biri hadi beni sedyeye koy
ya ölürsem üzülürsün toy
bak işte kalktım, ayaktayım ama dallar gibi sallanırım
şarap gibi yıllanırım. anlar bu garibi yine kendi gibi garibin biri.
konuşmaz dilsizdiz ifadem. bekledikce anlamına varırım. yunusun ve aheste alırım dem.
olduğum gibiyim hem, göründüğüm gibiyim hem.
beni seher vakti bekler rahlem, feyzlendikce olalım hemdem
şekillensin kalp atışıma göre bestem.
sesim üzgün pesten. söyledikce gecerim kendimden hepten.
anlatsam anlarmısın raptan r.a.p
nakarat
terk-i diyar eylesem olmaz. kalsam her sey sabrımı zorlar.
ne yapacağımı bilemedim.
hadi diyelim her seyden caysam varlık benden caymaz hasbam
ne yapmalıyım bilemedim..
kolera
hızla gelip karanlıgımda kırılırverdi ilk ışık birer birer dökülüverdi yere
saçlarım kırık bir sır olsam akşama beni dünya duyardı bir define
bulsam bana içinden borç cıkardı bir günlüğüne ay olsam ben yamulurdum
güneş olsam ben tutulurdu.
sevdim ve sevildim bazen de itildim uğraştım ve didindim ta buralarda
geldim sonra gördüm ceset gibi yatıyor günlerim..
sürüp gider bu hayatım yalama bir evrende koştururum bir safaya bir merveye
sonunda bir kursun yankılanır içimde dalgalanır ürpertim yerinden
oynar dünya 1 santim gül üzülürse ağla gülün hüznüne sevinenin
alnını karışla gül gülerse sen yine ağla gülün aşkına kapılıp yavaşla
nakarat
terk-i diyar eylesem olmaz. kalsam her sey sabrımı zorlar.
ne yapacağımı bilemedim.
hadi diyelim her seyden caysam varlık benden caymaz hasbam
ne yapmalıyım bilemedim..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?