onları da anlıyorum

zagor
sevgim gerçek olmasaydı ağlayabilir miydim?
aşkın bende olmasaydı nasıl gülebilirdim?
ateş beni yaktıkça daha çok soğuyorum. soğuyorum…
ben ateşi körükledikçe, buz gibi donuyorum.
bana şaşkın bakıyorlar. onları da anlıyorum.
evvel zaman bir damla iken durumum, el’an derya hal buluyorum.

çıksın artık be kalem, tek bir harf çiz bari.
vaktim olur zayi, etme böyle kırma yarini.
bir işaret et! biz çizikten yol bulurum.
bir çizikten değilmiydi onca köprü kurduğum?
ey askerim kurşunum, kulun hali aynı kalem-i kurşun.
anlatayım şöyle ki;
dışa kapanıktır başı, yavaş açılır dışa ilki.
ucu sivrildikçe olur sanki ormanda gezen tilki.
aşk şarabı alkol sanar kınarlar beni.
deki; öyleyse sago başı dönmüş ayyaşın teki.
manzarayı bilir misin hiç görmediğin yerlerdeki?
bilmeden konuşmak aptallık değil de ne peki?
anlamsızlaşmış bakışları çoğunun.
şeytanlaşmış içi melek görünen çocuğun.
düşününce kötüyü tahmin edemezsin ateşini içime işleyen soğuğun
bana bir çıkış yolu bulun, sonu gelsin kabusumun.
artık kasva yorgun düştü.
seher vaktim umut kuşum yine cik cik ötüştü.
yunus sago mahkumuyla her gün görüştü.
24 saatlik günler onunla hayat bölüştü.
rap konuştu!…
vazgeç ahmak, bu ne haldir? diyorlar.
lakırdılar sular seller.
ne varmış canım şu halimde?
insan olan halden anlar.
bana şaşkın bakıyorlar. onları da anlıyorum.
evvel zaman bir damla iken durumum, el’an derya hal buluyorum.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol