confessions

systemfailed

3. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 1244
  2. takipçi 0
  3. puan 23749

beşiktaş'ın yıldırım demirören'e olan borcu

systemfailed
ömrüm boyunca bir arada göremeyeceğim kadardır. şimdi bu başlığı açmaktaki asıl amacım borcun miktarı değil. yıldırım demirören'in kulüp için harcadığını söylediği paralar nerelere harcanmış? bunu merak ediyorum ben.

8 yıl boyunca stada çivi çakmadın. en ufak bir tesis yapmadın. boyuna gereksiz transferler yaptın. iş bilmezliğinle millete artistlik yapıp şaçma sapan tazminatlar yükledin kulübe.

ama gelin görün ki bugün baktığımızda geçmişteki transfer borçları, oyuncuların alacakları, tazminat borçları tavan yapmış durumda. beşiktaş'a borç olarak verdiği parayı nereye harcadı o zaman demirören?

bu takım bu el frenine rağmen hala buralardaysa gerçekten çok büyük bir kulüp olduğundandır. son olarak allah belanı versin demirören diyorum ve sözlerimi tamamlıyorum.

daniel sturridge

systemfailed
belirli bir potansiyeli olan, liverpool takımının kendisi için en uygun yer olduğunu düşündüğüm oyuncu. bolton'da kiralık oynadığı dönemde 12 maçta 8 gole imza atmıştı. kötü günler geçiren liverpool'da benzer bir performans sergileyeceğini düşünüyorum.

olcay şahan

systemfailed
---------------alıntı---------------
Kaiserslautern küme düşünce 2. Lig'de oynamak istemedim. Başka kulüplerden teklifler vardı ama bonservisim yüksek olduğu için transferim gerçekleşmedi. Bunun üzerine Türkiye'deki teklifleri değerlendirmek istedim. ilk teklif Galatasaray'dan geldi. Hatta Galatasaray, Kaiserslautern'le bonservis konusunda anlaştı. Ancak ben düşünmek için süre istedim, çünkü ailece bir karar vermek durumundaydık. Bu arada Kaiserslautern'in sezon başı hazırlıklarına katıldım. Stefan Kuntz beni görünce, "Senin burada ne işin var, biz Galatasaray'la anlaştık, senin şimdi orada olman lâzım" dedi. Ben de kendisine, "Bana kimse bir şey sormadı, ben de Galatasaray'a imza atmadım" karşılığını verdim. Bunun üzerine Kuntz bana kızdı. Hatta 10 numaralı formamı alıp başka bir oyuncuya verdiler. çünkü paraya ihtiyaçları vardı ve Galatasaray'la 1 milyon euronun üzerinde bir bedele anlaşmışlardı. Bu süreçte Bursaspor da beni istedi. Benim için önemli olan gideceğim kulüpte geleceğimin açık olmasıydı. Tüm bunları düşünürken Beşiktaş'ta Samet Aybaba göreve getirildi. Benim de içimden Beşiktaş'ta oynamak geçiyordu. çünkü Beşiktaşlıyım. Samet Hoca imza attıktan bir gün sonra beni aradı ve "Seni çok beğeniyorum, takımda görmek istiyorum" dedi. Hiç tereddüt etmeden kabul ettim ve bir-iki gün içinde bu transfer bitti. Galatasaray daha fazla para teklif etmişti ama ben kendi açımdan neresi daha iyi olabilir diye düşündüm ve Beşiktaş'ı tercih ettim.

Peki Kaiserslautern kulübü ne dedi bu işe?

Stefan Kuntz'la görüşmeye gittiğimde, "Ben bu anlaşmayı kabul etmiyorum, Galatasaray bonservis için çok daha fazlasını veriyor. Gideceksen Galatasaray'a gideceksin" dedi. Bir yandan bana, "Futbol kariyerin açısından Beşiktaş daha iyi olur" diyordu ama diğer yandan da alacağı paranın fazlalığına bakarak Galatasaray'ı tercih ediyordu. Bunun üzerine menajerliğimi yapan abim Kuntz'la görüşmeye gidip, "Beşiktaş'ın teklifini kabul edecekseniz edin, aksi takdirde Olcay burada kalacak ve siz hiç para kazanamayacaksınız" dedi. Kuntz da hiç para kazanamamaktansa Beşiktaş'ın teklifini kabul etti ve bu transfer gerçekleşti.
---------------alıntı---------------

beşiktaş

systemfailed
2012-2013 sezonunun ilk yarısını kendi taraftarının bile beklemediği bir yerde bitiren takımdır.

şimdi sezonun ilk maçında büyükşehir belediye maçı'nın ilk yarısında sergilenen oyun tüm taraftarımızı karamsarlığa sürüklemişti. ikinci yarıda biraz olsun kıpırdanma oldu, atak futbolu sergilendi, sahadan 1 puanla ayrılmamıza rağmen ilk yarıdaki karamsarlıktan kurtulmuştuk. sonraki hafta erken bir derbi vardı. kendilerini uzay takımı diye lanse eden galatasaraydı rakip. dürüm teami adeta sahaya gömmüştük. ancak tam 3 puanı aldık dediğimiz sırada her galataray maçında olduğu gibi hakem sahneye çıktı. kaybedilen 2 puanı kalbimize gömdük yolumuza devam ettik. bir sonraki derbi olan fenerbahçe maçına kadar dengesiz sonuçlar aldık. oynanan futbol çoğu kişiye yeterli gelmiyordu. sonra fenerbahçe maçı geldi. maç tamamen fenerin kontrolünde geçti ve sahadan 3 farklı yenik ayrıldık. ancak çok önemli bir dönüm noktası vardı bu maçta bizim açımızdan. veli kavlak gördüğü kırmızı kart nedeniyle cezalı duruma düştükten sonra oğuzhan özyakup çıktı ortaya.

genç oğuzhan, yıldızımız fernandes ile çok güzel bir uyum yakaladı. bu uyuma necip uysal da katılınca ortaya müthiş bir şey çıktı ve takım devre arasına gelene kadar iyi futbol ve başarılı sonuçlar aldı.

şimdi sezon içine baktığımızda en önemli eksiğimiz sol bek. öncelikli transfer buraya olmalı. bir diğer eksiğimiz de forvet hattı. hugo almeida bana göre kim gelirse gelsin bu takımın birinci forveti olmalı. ancak yedeği mehmet akyüz veya batuhan olmamalı. o yüzden o bölgeye bir transfer şart.

sözün özü takım ikinci devre bu uyumu korursa ve büyük maçlardan en azından ikisini kazanırsa şampiyonluk gelecektir.

galatasaray taraftarı

systemfailed
burak yılmaz'ın kendini atarak kazandırdığı penaltı gollerine deliler gibi sevinen, bizim avrupada oynadığımız her maçta karşı takımı tutupta fark yediğimiz zaman yüzsüz yüzsüz türkiye'yi rezil ettiniz diyebilen taraftar grubudur.
42 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol