bu halde olmasının nedenini ,yıllarca açılışını yaptığı mesir macunu şenliklerinde, haddiden fazla macun tüketmesi olarak düşündüğüm kişidir.
11 Ocak 1971 tarihinde New York'da doğdu. Gençlik yıllarında sokak basketbolunun mabedi olarak bilinen Rucker Park'ta blokları ve smaçlarıyla saygı duyulan bir oyuncu oldu.Halen bile yaptığı hareketler kulaktan kulağa buralarda söylenir durur.
üniversite eğitimini 1989 - 1993 yılları arasında Syracuse üniversitesi'nde tamamladı. Syracuse gibi üst düzey bir takımda ilk senesine Leron Ellis gibi tecrübeli ve kaliteli bir basketbolcunun arkasındaydı kalıp fazla kendini göstermesede ikinci sezonunda ise bu oyuncunun mezun olmasıyla birlikte oynama süresi ve istatistikleri de arttı. (30 dk 12.3 sayı 6.9 ribaund 2.7 blok).
Bu performansı sonrasında yazın Amerikan Ulusal Genç Takımı'na çağrıldı. Elemelerde gösterdiği başarılı performans ile takımın elemelerde şampiyon olmasına ve Dünya şampiyonası'na katılmasına büyük katkı yaptı.
1993 yılında Washington Bullets tarafindan NBA Draftı'nda 38. sıradan seçildi. Ancak NBA'de oynamadan Türkiye Basketbol Ligi'nde Fenerbahçe'ye transfer oldu.
Bir sezon sonra Fransa'nın en önemli basketbol takımlarından biri olan Pau Orthez'e gitti. Kendisi gibi atletik oyunculardan kurulu bu takımda geçirdiği başarılı sezonun ardından Efes Pilsen'e transfer olarak 2. Türkiye kariyerine başladı. Bu sezonda takım olarak Efes Pilsen ile hem Türkiye Ligi ve Koraç Kupası'nı kazandı. Efes Pilsen'in bu başarısında Petar Naumoski ile birlikte başroldeydi.Hepimizin gönlünde yaptığı smaç ve bloklar ile ayrı bir yer kurmuştu.özellikle murat murathanoğlunun yaptığı smaçlar sonrasında coonradd macreee diye ismet badem ile haykırmaları halen kulaklarımızdadır.
Conrad McRae bu başarının ardında 1996/1997 sezonunda Bologna'ya transfer oldu ancek o dönem en büyük bütçeli ve en iddaalı takımlarından olan bu takımda aradığı ortamı bulamadı ve bir sezon sonra Yunan takımı PAOK'a gitti.
Oynadigi Takimlar: -Team System Bologna -Fenerbahçe -Efes Pilsen -Pau Orthez -PAOK -Real Madrid
Conrad Mc Rae 10 temmuz 2000 yilındaOrlando'da NBA yaz kampindayken antrenmanda kalp krizi geçirerek hayatini kaybetti. Daha önce de kalp spazmi geçirmis olmasina ragmen basketbol sevgisi yüzünden sporu birakmayan Conrad en sevdigi yerde hayatini tamamladi.
Conrad kalp krizi geçirdiginde hemen yaninda olan idman arkadasi ünlü basketbolcu Tyus Edney o ani söyle anlatir:
"Conrad her zamanki gibi güleryüzlüydü sakalar yapiyordu.Ama birden eli titremeye ve acayip hiriltilar çikarmaya basladi. Ardindan yere yigildiginda bunun saka olmadigini anladim."
Yapılan otopsi sonucunda ölüm nedeni anlaşılamamış ancak eskiden geçirmiş olduğu kalp rahasızlıkları nedeniyle kalp krizinden öldüğü kanısına varılmıştır.
Uzun yıllar bile geçse onu izleyenlerin hiç bir zaman unutmadığı o muhteşem smaç ve blokların sahibi conrad her daim kalbimizde yaşayacaktır.
Onu tanımayanlar için :http://www.dailymotion.com/video/x7btcs_conrad-mcrae-ricky-winslow-a-pau-or_sport
üniversite eğitimini 1989 - 1993 yılları arasında Syracuse üniversitesi'nde tamamladı. Syracuse gibi üst düzey bir takımda ilk senesine Leron Ellis gibi tecrübeli ve kaliteli bir basketbolcunun arkasındaydı kalıp fazla kendini göstermesede ikinci sezonunda ise bu oyuncunun mezun olmasıyla birlikte oynama süresi ve istatistikleri de arttı. (30 dk 12.3 sayı 6.9 ribaund 2.7 blok).
Bu performansı sonrasında yazın Amerikan Ulusal Genç Takımı'na çağrıldı. Elemelerde gösterdiği başarılı performans ile takımın elemelerde şampiyon olmasına ve Dünya şampiyonası'na katılmasına büyük katkı yaptı.
1993 yılında Washington Bullets tarafindan NBA Draftı'nda 38. sıradan seçildi. Ancak NBA'de oynamadan Türkiye Basketbol Ligi'nde Fenerbahçe'ye transfer oldu.
Bir sezon sonra Fransa'nın en önemli basketbol takımlarından biri olan Pau Orthez'e gitti. Kendisi gibi atletik oyunculardan kurulu bu takımda geçirdiği başarılı sezonun ardından Efes Pilsen'e transfer olarak 2. Türkiye kariyerine başladı. Bu sezonda takım olarak Efes Pilsen ile hem Türkiye Ligi ve Koraç Kupası'nı kazandı. Efes Pilsen'in bu başarısında Petar Naumoski ile birlikte başroldeydi.Hepimizin gönlünde yaptığı smaç ve bloklar ile ayrı bir yer kurmuştu.özellikle murat murathanoğlunun yaptığı smaçlar sonrasında coonradd macreee diye ismet badem ile haykırmaları halen kulaklarımızdadır.
Conrad McRae bu başarının ardında 1996/1997 sezonunda Bologna'ya transfer oldu ancek o dönem en büyük bütçeli ve en iddaalı takımlarından olan bu takımda aradığı ortamı bulamadı ve bir sezon sonra Yunan takımı PAOK'a gitti.
Oynadigi Takimlar: -Team System Bologna -Fenerbahçe -Efes Pilsen -Pau Orthez -PAOK -Real Madrid
Conrad Mc Rae 10 temmuz 2000 yilındaOrlando'da NBA yaz kampindayken antrenmanda kalp krizi geçirerek hayatini kaybetti. Daha önce de kalp spazmi geçirmis olmasina ragmen basketbol sevgisi yüzünden sporu birakmayan Conrad en sevdigi yerde hayatini tamamladi.
Conrad kalp krizi geçirdiginde hemen yaninda olan idman arkadasi ünlü basketbolcu Tyus Edney o ani söyle anlatir:
"Conrad her zamanki gibi güleryüzlüydü sakalar yapiyordu.Ama birden eli titremeye ve acayip hiriltilar çikarmaya basladi. Ardindan yere yigildiginda bunun saka olmadigini anladim."
Yapılan otopsi sonucunda ölüm nedeni anlaşılamamış ancak eskiden geçirmiş olduğu kalp rahasızlıkları nedeniyle kalp krizinden öldüğü kanısına varılmıştır.
Uzun yıllar bile geçse onu izleyenlerin hiç bir zaman unutmadığı o muhteşem smaç ve blokların sahibi conrad her daim kalbimizde yaşayacaktır.
Onu tanımayanlar için :http://www.dailymotion.com/video/x7btcs_conrad-mcrae-ricky-winslow-a-pau-or_sport
Tam Komedi ülkesi olduk valla. Anlamadığım nokta über fikirli ,çember sakallı enerji ve tabi kaynakalar bakanımız Taner Yıldız bu konuda tasarıyı gündeme getirmiş.
Yani böyle bir konuda söz hakıı normal olarak çalışma ve Sosyal Bakanında olması lazım.
Neymiş elektrik tassarufu yapacakmışız,adama sormazlar mı kışın ortasında 6 da işe gitmek için dört beş gibi kalkan adam mum mu yakacak evde?
Yada iş yerinde ateş mi yakacak?
Yani nerden baksan komedi...
Yani böyle bir konuda söz hakıı normal olarak çalışma ve Sosyal Bakanında olması lazım.
Neymiş elektrik tassarufu yapacakmışız,adama sormazlar mı kışın ortasında 6 da işe gitmek için dört beş gibi kalkan adam mum mu yakacak evde?
Yada iş yerinde ateş mi yakacak?
Yani nerden baksan komedi...
lig radyo genel müdürü.
Ben ömrü hayatımda bu kadar itici bir adam görmedim, dinlemedim . Bir kere at yarışlarından zamanında kafasını pek kaldıramadığından futbol bilgisi zayıf ,diğer spor branşlarındaki bilgisi ise rezalet düzeydedir.
Ama güzel ülkemin birkaç spor radyosunun birinin müdürüdür maalesef.
Bir şeye takar bütün gün onu konuşur, genelde müdürlüğünü yaptığı radyoya bağlanan kişiler konuşurken onları pek iplemez tavırları ve sürekli ''ben başka bir şeyden bahsediyorum'' cümleleriyle kimsenin onu anlayamadığını , kendi fikirlerinin çok başka olduğunu anlatmaya çalışır. Oysa fikirleri marjinal olma çabasındaki ilkokul öğrencisi gibi eğreti durur hep onda.
Beşiktaş düşmanlığı had safhadadır. Yakaladığı her fırsatta bel altı çalışır. Bu abimizi bir ara televizyona da çıkarttılar ama antipatik yapısı, onu radyosuna geri göndertti.
Uzun yıllardır hiç dinlemediğim bu adamı bu sabah bindiğim takside dinlemek zorunda kaldım ve yine ifrit oldum.
Sabah sabah fenerbahçe ve aykut kocaman yalakalığını yaptıktan sonra başladı '' shuster neden milli takımda oynamadı bilen var mı ?? siz ne sanıyorsunuz neden oynamadı bilen var mı?? heyy heyyy'' diyordu sanki çok önemli bir bilgi verecekmiş gibi , ulan bunu bilmeyen mi var dedim içimden ve indim taksiden.
Ben ömrü hayatımda bu kadar itici bir adam görmedim, dinlemedim . Bir kere at yarışlarından zamanında kafasını pek kaldıramadığından futbol bilgisi zayıf ,diğer spor branşlarındaki bilgisi ise rezalet düzeydedir.
Ama güzel ülkemin birkaç spor radyosunun birinin müdürüdür maalesef.
Bir şeye takar bütün gün onu konuşur, genelde müdürlüğünü yaptığı radyoya bağlanan kişiler konuşurken onları pek iplemez tavırları ve sürekli ''ben başka bir şeyden bahsediyorum'' cümleleriyle kimsenin onu anlayamadığını , kendi fikirlerinin çok başka olduğunu anlatmaya çalışır. Oysa fikirleri marjinal olma çabasındaki ilkokul öğrencisi gibi eğreti durur hep onda.
Beşiktaş düşmanlığı had safhadadır. Yakaladığı her fırsatta bel altı çalışır. Bu abimizi bir ara televizyona da çıkarttılar ama antipatik yapısı, onu radyosuna geri göndertti.
Uzun yıllardır hiç dinlemediğim bu adamı bu sabah bindiğim takside dinlemek zorunda kaldım ve yine ifrit oldum.
Sabah sabah fenerbahçe ve aykut kocaman yalakalığını yaptıktan sonra başladı '' shuster neden milli takımda oynamadı bilen var mı ?? siz ne sanıyorsunuz neden oynamadı bilen var mı?? heyy heyyy'' diyordu sanki çok önemli bir bilgi verecekmiş gibi , ulan bunu bilmeyen mi var dedim içimden ve indim taksiden.
allahtan nicki çoğul değildir. hoşgelmiş.
Tarihimiz boyunca bugüne kadar 4 kez karşılaşıp , 3 kez beraber kalıp bir kez mağlup olduğumuz,
Hiç kuşkusuz bizim nesil için çok önemli bir takımdır. çünkü çocukluğumuzda hayal bile edemediğimiz Avrupa şampiyonasına 1996 yılında katılmış ve ilk maçta Hırvatistan ile karşılaşmıştık.
Vlavoicin 83. dakikada attığı gol bizi yıkmıştı, ama rövanşı 2008 Avrupa şampiyonasında almış onları yıkmıştık.
Kalede: Pletikosa
Defans: Strincic- Simunic-Lovren-Corluka
Orta Saha:Kranjkar-Modric-Vukojevic
Forvet:Eduardo-Mandzukic-Jelavic güncel kadrolarıdır. Bir önceki maçta gurupta yunanistana yenilince gurubu ikinci olarak bitirmişlerdir.
FIFA sıralamasında 9. sıradadırlar.
Hiç kuşkusuz bizim nesil için çok önemli bir takımdır. çünkü çocukluğumuzda hayal bile edemediğimiz Avrupa şampiyonasına 1996 yılında katılmış ve ilk maçta Hırvatistan ile karşılaşmıştık.
Vlavoicin 83. dakikada attığı gol bizi yıkmıştı, ama rövanşı 2008 Avrupa şampiyonasında almış onları yıkmıştık.
Kalede: Pletikosa
Defans: Strincic- Simunic-Lovren-Corluka
Orta Saha:Kranjkar-Modric-Vukojevic
Forvet:Eduardo-Mandzukic-Jelavic güncel kadrolarıdır. Bir önceki maçta gurupta yunanistana yenilince gurubu ikinci olarak bitirmişlerdir.
FIFA sıralamasında 9. sıradadırlar.
Sözlükte bugüne kadar başlık açılmamasına şaşırdığım her şeyden önce çok iyi bir beşiktaşlı ve türk basketbolunun tartışmasız en büyük efsanesidir.
Kendisi 1956 yılında istanbulda doğmuştur. Basketbola iTü'de başlamış, daha sonra sırasıyla beşiktaş, eczacıbaşı, yenişehir ,fenerbahçe tekrar beşiktaş ve son olarak çukurova'da forma giyerek 1971 yılında henüz 15 yaşındayken başlamış olduğu profesyonel basketbol hayatına 1992 yılında son vermiştir.
Lise eğitimini galatasaray lisesinde bitirmesine rağmen, babasının da etkisiyle çok sıkı bir beşiktaş taraftarı olmuştur. Hatta beşiktaş'a ikinci gelişi de süleyman seba'nın babasına ricası üzerine gerçekleşmiştir.
Daha sonra koçluk kariyerine başladı ve sırasıyla daçka, beşiktaş, milli takım, cholet, galatasaray, asvel ve son olarak yine cholet'i çalıştırdı. Gittiği her takımda başarılı oldu.
Fenerbahçe forması ile hilalspor'a karşı tek başına attığı 153 sayı ile guiness rekorlar kitabına girdi.
Ayrıca çocukluğumuzda yıllarca aynı yazlıkta bulunduğumuzdan ötürü kendisini bizzat tanışma şansına eriştiğim, çok kereler beraber balığa çıktığımız(balık tutmak en büyük hobisi olan) , yazlıktaki tüm çocukları toplayıp basketbol okullarına göndermesi ile bize basketbolu küçük yaşta sevdiren ve basketbolu adeta yaşayan (yürürken bile zaman zaman durup atış yapıyor gibi hareketler yapardı) , gönlümüzde taht kurmuş gerçek bir beşiktaşlıdır.
Ayrıca Marmara üniversitesi Mezunudur.( okula hiç uğramamasına rağmen sadece üniversite maçlarında forma giyerek okulu bitirmiştir, yanılmıyorsam forma giydiği yıllarda marmara üniversitesi 4 yıl üst üste şampiyon olmuştu.)
Kendisi 1956 yılında istanbulda doğmuştur. Basketbola iTü'de başlamış, daha sonra sırasıyla beşiktaş, eczacıbaşı, yenişehir ,fenerbahçe tekrar beşiktaş ve son olarak çukurova'da forma giyerek 1971 yılında henüz 15 yaşındayken başlamış olduğu profesyonel basketbol hayatına 1992 yılında son vermiştir.
Lise eğitimini galatasaray lisesinde bitirmesine rağmen, babasının da etkisiyle çok sıkı bir beşiktaş taraftarı olmuştur. Hatta beşiktaş'a ikinci gelişi de süleyman seba'nın babasına ricası üzerine gerçekleşmiştir.
Daha sonra koçluk kariyerine başladı ve sırasıyla daçka, beşiktaş, milli takım, cholet, galatasaray, asvel ve son olarak yine cholet'i çalıştırdı. Gittiği her takımda başarılı oldu.
Fenerbahçe forması ile hilalspor'a karşı tek başına attığı 153 sayı ile guiness rekorlar kitabına girdi.
Ayrıca çocukluğumuzda yıllarca aynı yazlıkta bulunduğumuzdan ötürü kendisini bizzat tanışma şansına eriştiğim, çok kereler beraber balığa çıktığımız(balık tutmak en büyük hobisi olan) , yazlıktaki tüm çocukları toplayıp basketbol okullarına göndermesi ile bize basketbolu küçük yaşta sevdiren ve basketbolu adeta yaşayan (yürürken bile zaman zaman durup atış yapıyor gibi hareketler yapardı) , gönlümüzde taht kurmuş gerçek bir beşiktaşlıdır.
Ayrıca Marmara üniversitesi Mezunudur.( okula hiç uğramamasına rağmen sadece üniversite maçlarında forma giyerek okulu bitirmiştir, yanılmıyorsam forma giydiği yıllarda marmara üniversitesi 4 yıl üst üste şampiyon olmuştu.)
günü en güzel haberini vermiş suratsız hakem eskisi
asıl adı August Oetker'dir. 1862-1918 yılları arasında yaşamış ve hamur kabartma tozunu evlere sokacak bir formata getirip pazarlayarak bugünkü dev şirketin temellerini atmıştır. Asıl mesleği eczacılıktı.Ayrıca 1903 yılında kurduğu gıda üretim tesisi dünyada bir ilkti.
(bkz: arvydas sabonis)
asıl adı arvydas romas sabonis'dir. 1964 yılında litvanya'da doğdu. o zamanlar litvanya sovyet sosyalist cumhuriyeti'ne bağlıydı. çocukluk yıllarından beri basketbola büyük bir ilgi duydu. 1981 yılında ülkesinin en önemli takımlarından bir olan zalgiris kaunas'ta profesyonel kariyerine başladı.
1986 yılında nba takımlarından portland trail blazers tarafından 1 tur 24 sırada seçilmiş, ancak o yıllarda süregelen soğuk savaş nedeniyle bu formayı ancak 1995 yılında giyebilmiş ve 7 yıl boyunca çok başarılı bir şekilde terletmiştir.
çoğu otorite tarafından halen nba'de forma giymiş en başarılı pivotlar arasında ilk 10'da gösterilir.
2.21 lik boyu 145 kg olmasına rağmen pas verme yeteneği, oyun zekası ve dış şutlarıyla nba'in bile ender olarak gördüğü yetenekleriyle herkesi büyülemiştir.
sabonis, kariyeri boyunca;
sovyetler birliği forması ile bir olimpiyat şampiyonluğu (1988 seul), bir dünya şampiyonluğu (1982 kolombiya) , bir avrupa şampiyonluğu ( 1985 batı almanya) ve bir dünya ikinciliği ile, 3 tane de avrupa üçüncülüğü kazanmış.
litvanya forması ile ise, 2 olimpiyat gümüş madalyası, ve bir de avrupa şampiyonası 2.'liği ile toplamda üst düzey turnuvalarda 9 madalya kazanmıştır.
7 kez avrupa'nın en değerli oyuncusu seçilmiş, bir çok kez avrupa şampiyonluğu ve lig şampiyonlukları yaşamıştır.
bana göre kendisi uzak ara avrupalı gelmiş geçmiş en iyi pivot oyuncusuydu ve onu izlemek gerçekten çok zevkliydi.
1986 yılında nba takımlarından portland trail blazers tarafından 1 tur 24 sırada seçilmiş, ancak o yıllarda süregelen soğuk savaş nedeniyle bu formayı ancak 1995 yılında giyebilmiş ve 7 yıl boyunca çok başarılı bir şekilde terletmiştir.
çoğu otorite tarafından halen nba'de forma giymiş en başarılı pivotlar arasında ilk 10'da gösterilir.
2.21 lik boyu 145 kg olmasına rağmen pas verme yeteneği, oyun zekası ve dış şutlarıyla nba'in bile ender olarak gördüğü yetenekleriyle herkesi büyülemiştir.
sabonis, kariyeri boyunca;
sovyetler birliği forması ile bir olimpiyat şampiyonluğu (1988 seul), bir dünya şampiyonluğu (1982 kolombiya) , bir avrupa şampiyonluğu ( 1985 batı almanya) ve bir dünya ikinciliği ile, 3 tane de avrupa üçüncülüğü kazanmış.
litvanya forması ile ise, 2 olimpiyat gümüş madalyası, ve bir de avrupa şampiyonası 2.'liği ile toplamda üst düzey turnuvalarda 9 madalya kazanmıştır.
7 kez avrupa'nın en değerli oyuncusu seçilmiş, bir çok kez avrupa şampiyonluğu ve lig şampiyonlukları yaşamıştır.
bana göre kendisi uzak ara avrupalı gelmiş geçmiş en iyi pivot oyuncusuydu ve onu izlemek gerçekten çok zevkliydi.
(bkz: serdar bilgili )(bkz: celal kolot)
bebeğini kucağına aldığında , hayata bakışının ve önceliklerinin tamamen değiştiğini fark ettiğin andır.
resmin bütününe bakmak lazım , öyle bir yere takılırsan sonra gerçeklerle yüzyüze kalınca ben nerde hata yaptım der durursun.
Zaten genelde ilk bakılmak istenilen yerler öyle pek açıkta sergilenmez, istisna durumlar hariç (bkz: çıplaklar kampı), kafanda hayal edersin bişeyler , sonra gün gelir acı gerçek ile tüm çıplaklığı ile yüzyüze kalırsın dumur olursun.
Zaten genelde ilk bakılmak istenilen yerler öyle pek açıkta sergilenmez, istisna durumlar hariç (bkz: çıplaklar kampı), kafanda hayal edersin bişeyler , sonra gün gelir acı gerçek ile tüm çıplaklığı ile yüzyüze kalırsın dumur olursun.
zoran ergec'in çok etkili oynadığı ve semih ile çok iyi bir ikili olacağının sinyallerini verdiği karşılaşmadır.
Ah birde serkan erdoğan bizde olsaydı diyor insan... çünkü gerektiğinde sayı üreten ve üçlük yüzdesi yüksek bir yerli oyuncu eksikliği var takımda.
Ah birde serkan erdoğan bizde olsaydı diyor insan... çünkü gerektiğinde sayı üreten ve üçlük yüzdesi yüksek bir yerli oyuncu eksikliği var takımda.
matamatiksel olarak yenilirsek 2 galibiyete rağmen çıkamama durumuz vardır.
Haccettep dün trabzonsporu yendiği için bizi de yenerse 2 galibiyeti olacaktır.
Banvit ilk maçta haccettepe'yi yenmişti ,buna göre banvit bugün de kazanırsa 2 galibiyet olcak.
Sonuçta bizde 2 galibiyet olacağız ve her takım birbirini yendiği için 3 lü averaja bakılacak.
Haccetepe ilk maçta büyük fark yediği için bizim ilk iki dışında kalmamız için çok farklı yenilmemiz gerekmektedir.
Sonuçta maçın mutlak favorisi olsakta yinede dikkat etmek lazım.Bu işler şakaya gelmez
Haccettep dün trabzonsporu yendiği için bizi de yenerse 2 galibiyeti olacaktır.
Banvit ilk maçta haccettepe'yi yenmişti ,buna göre banvit bugün de kazanırsa 2 galibiyet olcak.
Sonuçta bizde 2 galibiyet olacağız ve her takım birbirini yendiği için 3 lü averaja bakılacak.
Haccetepe ilk maçta büyük fark yediği için bizim ilk iki dışında kalmamız için çok farklı yenilmemiz gerekmektedir.
Sonuçta maçın mutlak favorisi olsakta yinede dikkat etmek lazım.Bu işler şakaya gelmez
askerde komutanın odasında dandik bir televizyondan karlı olarak izlediğimiz , ilhan golü atınca sevinçten tüm ordu evini tavaf ettiğimiz karşılaşma.
ilginç olan alay komutanının emir çıkartıp tüm herkes türkiyenin maçlarını izleyecek demesiydi.
ilginç olan alay komutanının emir çıkartıp tüm herkes türkiyenin maçlarını izleyecek demesiydi.
Kendisi Arjantinlidir. Küba devrimin yaratıcısı falan değildir, devrim olduktan sonra kübaya gitmiş ve Fidel Castronun kurduğu 26 temmuz hareketinin bir üyesi olmuştur.
Ayrıca şarkılarla türkülerle bir efsane olmuş nereli bile olduğunu bilmeyen, onun hakkında hiçbir şey okumayan insanların diline pelesenk olmuştur.
Atatürk ile kıyaslanması hakkında yorum yapmak bile abesle iştigaldir.
Ayrıca şarkılarla türkülerle bir efsane olmuş nereli bile olduğunu bilmeyen, onun hakkında hiçbir şey okumayan insanların diline pelesenk olmuştur.
Atatürk ile kıyaslanması hakkında yorum yapmak bile abesle iştigaldir.
bu kadar kötü bir tv kanalı olmaz olsun. Her daim ya 1940'lardan kalma siyah beyaz bir film, yada tuğrul yenidoğan arşivinden eski püskü şarkılar.
Ne antremandan bir haber ne canlı yayın hiçbir şey yok.
Kanal yayını da berbat sürekli donuyor gidiyor.
Bıraktım fenerbahçe tv'yi falan bursa tv bile bizden daha kaliteli yayın yapıyor.
Ne antremandan bir haber ne canlı yayın hiçbir şey yok.
Kanal yayını da berbat sürekli donuyor gidiyor.
Bıraktım fenerbahçe tv'yi falan bursa tv bile bizden daha kaliteli yayın yapıyor.
15 ocak 1985 tarihinde Almanya'nın doğu bölgesinde yer alan Leipzig şehrinde doğdu ve 6 yaşında bu şehrin takımı VfB Leipzig takımında kaleciliğe başladı, 15 yaşında Bayer 04 Leverkusen'e transer oldu ve 2006 yılından beri A Takımda forma giyiyor.
Ayrıca Alman Milli takımının 2. kalecisidir. Tek şansızlığı kendisinin de çok iyi bir kaleci olmasına rağmen önünde manuel neuer'in olmasıdır.
Ayrıca Alman Milli takımının 2. kalecisidir. Tek şansızlığı kendisinin de çok iyi bir kaleci olmasına rağmen önünde manuel neuer'in olmasıdır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?