Madrid'in eğer isterse fenerbahçe'ye farkın kralını atabileceği karşılaşma,nasıl desem bildiğin eziyorlar feneri.
(bkz: adriana lima)[ybkz]swh[/ybkz]
Geçen sene kitabını okuduğumda ''adama bak neler yapmış,ben daha kıçımı kaldırmaya üşeniyorum lan'' tepkisi vermiştim,boşaymış meğer tepkilerim ne desem bilemedim şimdi sözlük.
güzel bir giriş karşıladı beni. Döşemeli camlar,camın önüne yerleştirilmiş minik kavun içi renginde koltuklar ve camdaki "Bizimle çalışmak ister misiniz?" ilanı, davet içeren bir giriş demek demenin yararı var. içeriye ilk adım attığımda gelen müzik sesi,ortamın ikiz kardeşi gibi.O kadar yakışıyorlar ki birbirlerine,resimlerin birbirine yakın olduğu mekanlar sıkar aslında insanı ama burada resimler müziğe hitap etmekten başka bir şeyler yapmıyor.Duvarlarla sevişen notalar görebiliyorsunuz olduğunuz yerde sadece kulağınızla hissedebildiğiniz ve canlı müzik olduğunu da anlamanız geç olmuyor.
Robert's Coffee yazdığına bakmayın, içeride sadece Starbucks gibi kahve ve kahvemsi şeyler yok, bira da var,hüzün de, gözyaşı da.çünkü çalan şarkılar sizi oradan çok uzağa taşıyor.istediğiniz herhangi bir yerde oluyorsunuz birden. Gözünü açtığınız an nereyi düşlediyseniz oradasınız.
Ben neredeydim peki? Tabii ki şu çok sevdiğim ama nedense buna inandıramadığım sevgilimin yanında,uyuyordum.özlediğim tüm eylemler gibi,fiiller yetmiyordu ve çoğul şahıslardan sıkılmış gibiydim.
O gün orada çalacak kişilerle de tanıştım istemeden.iyi ki de tanışmışım.Ses tellerinde ayrı insanlar barındıran kişilerden kendileri,çok samimiler üstelik.şarkı söyleyişleri içten,severek yapıyorlar ve biri kola içerken diğeri bilmediğim soğuk bir şey içiyor.Seslerine bakım yapmıyorlar ama şarkıları o kadar cilalanmış ki,hayran kalmamak içten bile değil.
Onları dinledim, o kadar çok beğendim ki buraya her cumartesi gelmeye başlayacağım sanırım.Kahvesi ya da tatlılıları güzel diye değil.Kahve sunuşlarında ayrı sanat vardı açıkçası, büyük tatlı kremaların harika diyarı.
Robert's Coffee yazdığına bakmayın, içeride sadece Starbucks gibi kahve ve kahvemsi şeyler yok, bira da var,hüzün de, gözyaşı da.çünkü çalan şarkılar sizi oradan çok uzağa taşıyor.istediğiniz herhangi bir yerde oluyorsunuz birden. Gözünü açtığınız an nereyi düşlediyseniz oradasınız.
Ben neredeydim peki? Tabii ki şu çok sevdiğim ama nedense buna inandıramadığım sevgilimin yanında,uyuyordum.özlediğim tüm eylemler gibi,fiiller yetmiyordu ve çoğul şahıslardan sıkılmış gibiydim.
O gün orada çalacak kişilerle de tanıştım istemeden.iyi ki de tanışmışım.Ses tellerinde ayrı insanlar barındıran kişilerden kendileri,çok samimiler üstelik.şarkı söyleyişleri içten,severek yapıyorlar ve biri kola içerken diğeri bilmediğim soğuk bir şey içiyor.Seslerine bakım yapmıyorlar ama şarkıları o kadar cilalanmış ki,hayran kalmamak içten bile değil.
Onları dinledim, o kadar çok beğendim ki buraya her cumartesi gelmeye başlayacağım sanırım.Kahvesi ya da tatlılıları güzel diye değil.Kahve sunuşlarında ayrı sanat vardı açıkçası, büyük tatlı kremaların harika diyarı.
Zor deplasman tanımının cuk oturduğunu düşündüğüm deplasman,zira bugüne kadar buraya gelmeye cesaret eden pek fazla rakip takım taraftarı olmamış nitekim beşiktaş tribünleri muhtemelen dolu olacak burada aynı zamanda birde pankart hazırlanıyormuş burası için ''(b: politicians made us enemies nations are brothers)'' şeklinde.
(bkz: sen kaç beni tanıdılar)[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
Partizan deplasmanı için bir tane hazırlanan pankart;
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10151207417439548&set=a.369742764547.156594.350595119547&type=1&theater
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10151207417439548&set=a.369742764547.156594.350595119547&type=1&theater
kartal sözlük izmir tayfası serüvenimin resmen başlangıcı olacak karşılaşma,sanırım bu ilk sefer için biraz yalnız kalacağım ama olsun zamanla olacak şeyler bunlar sözlük.
Sabah çıkmadan kahve fincanımla,banyoda ki şampuanla tartıştık bu konuyu onlar da benim gibi düşünüyor; "Hakkettiğimiz yerlerde değiliz ya da yaptıklarımızdan da mutlu falan değiliz."
http://youtu.be/7Dqgr0wNyPo dinledik,biraz acımasızca birbirimize bakarken bulduk kendimizi,kahve fincanı biraz rahatsız oldu aslında bu şarkıdan, onun yumuşak kara bünyesine yakışmayan sözler olduğunu söyledi.Anlayışla karşıladım,tabii ki.Sonuçta hep dudak dudak olduğum bir varlık kendileri.
Sonra kahve fincanı çok yorulduğunu söyledi.Biraz uyumaya ihtiyacı var gibi duruyordu zaten.Bıraktım uyusun diye,uyudu.
Ben de eski dostum kalemi de yanıma alıp ufak bir gezintiye çıktım.Hava sıcaktı,kış yaklaşırken sıcaktı.
http://youtu.be/7Dqgr0wNyPo dinledik,biraz acımasızca birbirimize bakarken bulduk kendimizi,kahve fincanı biraz rahatsız oldu aslında bu şarkıdan, onun yumuşak kara bünyesine yakışmayan sözler olduğunu söyledi.Anlayışla karşıladım,tabii ki.Sonuçta hep dudak dudak olduğum bir varlık kendileri.
Sonra kahve fincanı çok yorulduğunu söyledi.Biraz uyumaya ihtiyacı var gibi duruyordu zaten.Bıraktım uyusun diye,uyudu.
Ben de eski dostum kalemi de yanıma alıp ufak bir gezintiye çıktım.Hava sıcaktı,kış yaklaşırken sıcaktı.
An itibariyle 73-55 olan karşılaşma.
11 ekim 2012 alanyaspor beşiktaş hazırlık maçında beşiktaş tribünlerinden başkan fikret orman'a yöneltilen beste doğrusunu yanlışını tartışmak siz değerli kartal sözlük yazarlarına kalmış;
Feda'nın gazıyla nereye kadar
Söylesene fikret orman
Quaresma quaresma quaresma
Nerde başkan???
Feda'nın gazıyla nereye kadar
Söylesene fikret orman
Quaresma quaresma quaresma
Nerde başkan???
Bir karınca gittiği yolu dönerken unutur ve eğer kalabalık bir çizgi halinde gidilmezse eğer bu yol, eve dönüş ne kadar tehlikeli bir hal alır kim bilir.Rüzgarların içerisinde kalan bir karıncanın savrulup bir kaç santim öteye düşmesi bile inanılmaz bir hayatta kalma hikayesidir ya da yolun ortasına savrulan bir yaprak nedeniyle,yolun ilerlediği rotanın sapması.
Her şey bir maceradır. Yemek toplama ya da bambaşka şeyler.Düşünemiyorum.
işin aslı bende bir karıncayım,yolumu bırakıp gitmiş,saldırganlığını kaybetmiş, garip duygusal bir karınca.
Yolun hiç önemi yok. Biz sadece kendi bildiğiniz liderlerinizi reddediyoruz ve sadece kraliçe karıncayı ya da tanrı karıncayı reddediyoruz.
Yolumuz yol değil.Bırakın rüzgar düşsün.Bırakın yaprak essin.Soyutlanmalar bile soyutlanmalardır sadece aslında.
Dediğim gibi yollarımızın yolcusu olmanın bir farklılığı yok. Sadece ben ve yok var.
Her şey bir maceradır. Yemek toplama ya da bambaşka şeyler.Düşünemiyorum.
işin aslı bende bir karıncayım,yolumu bırakıp gitmiş,saldırganlığını kaybetmiş, garip duygusal bir karınca.
Yolun hiç önemi yok. Biz sadece kendi bildiğiniz liderlerinizi reddediyoruz ve sadece kraliçe karıncayı ya da tanrı karıncayı reddediyoruz.
Yolumuz yol değil.Bırakın rüzgar düşsün.Bırakın yaprak essin.Soyutlanmalar bile soyutlanmalardır sadece aslında.
Dediğim gibi yollarımızın yolcusu olmanın bir farklılığı yok. Sadece ben ve yok var.
Akılda kalıcı bir şey olsun istedim.Kolay kolay unutulmayayım ama unutulmak istendiğinde de hiç aksamadan tıkır tıkır olmadı sike sike unutulsun istedim.Planlarımın hepsi istediğim çizgide ilerlemedi dersem yalan olur.ilerledi,ilerlemesine ama istediğim gibi olmadı. Bir kere bile unutulmadım. Onu yalnız bıraktığım sıcak gecelerde bile yazdı beni. Sanki hep onun yanındaymışım gibi davrandı. Sanki onu unuttuğumu fark etmeden.
Oysa ben onu hiç unutamadım.O yüzden geri dönmek için bu kadar acele ettim ama yine de geç kalmadığımı kimse söyleyemez.
Geç kalışlarım bile şıktı ama bir de varlığımı düşün.
Oysa ben onu hiç unutamadım.O yüzden geri dönmek için bu kadar acele ettim ama yine de geç kalmadığımı kimse söyleyemez.
Geç kalışlarım bile şıktı ama bir de varlığımı düşün.
Eskiden adı ankaraydı.
şimdi ise sadece hüzün.
Yollarında eskiden sadece kaldırım köşelerinde durarak içtiğim biraların hesabını tutmadım.
şimdi ise şeritleri bile görmek istemiyorum.Bir de o aralarında boşluk olanları, istemsiz ayrılanları bir de o aramızdaki mesafeyi hatırlatacak her şeye dogmatik bir nefretle yaklaşacağım.
Sana yalan söylemeyeceğim; ölürsem dönemem.
şimdi ise sadece hüzün.
Yollarında eskiden sadece kaldırım köşelerinde durarak içtiğim biraların hesabını tutmadım.
şimdi ise şeritleri bile görmek istemiyorum.Bir de o aralarında boşluk olanları, istemsiz ayrılanları bir de o aramızdaki mesafeyi hatırlatacak her şeye dogmatik bir nefretle yaklaşacağım.
Sana yalan söylemeyeceğim; ölürsem dönemem.
(bkz: yenir ki bu)
ilk yarı itibariyle adana demirspor'un adanaspor'u bildiğin hallaç pamuğuna çevirdiği karşılaşma.
Aslında gayet ilginç şeyler doğurabilecek durumdur,eğer sabredebilme yeteğine sahipseniz hayatın karşınıza neler çıkartacağını bilemezsiniz sözlük.
cem adrian'dan dinlediğiniz an sizi alıp başka yerlere götürebilecek şarkı.
(bkz: adamın amına koyan şarkılar)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?