roberts coffee

ssm
güzel bir giriş karşıladı beni. Döşemeli camlar,camın önüne yerleştirilmiş minik kavun içi renginde koltuklar ve camdaki "Bizimle çalışmak ister misiniz?" ilanı, davet içeren bir giriş demek demenin yararı var. içeriye ilk adım attığımda gelen müzik sesi,ortamın ikiz kardeşi gibi.O kadar yakışıyorlar ki birbirlerine,resimlerin birbirine yakın olduğu mekanlar sıkar aslında insanı ama burada resimler müziğe hitap etmekten başka bir şeyler yapmıyor.Duvarlarla sevişen notalar görebiliyorsunuz olduğunuz yerde sadece kulağınızla hissedebildiğiniz ve canlı müzik olduğunu da anlamanız geç olmuyor.

Robert's Coffee yazdığına bakmayın, içeride sadece Starbucks gibi kahve ve kahvemsi şeyler yok, bira da var,hüzün de, gözyaşı da.çünkü çalan şarkılar sizi oradan çok uzağa taşıyor.istediğiniz herhangi bir yerde oluyorsunuz birden. Gözünü açtığınız an nereyi düşlediyseniz oradasınız.
Ben neredeydim peki? Tabii ki şu çok sevdiğim ama nedense buna inandıramadığım sevgilimin yanında,uyuyordum.özlediğim tüm eylemler gibi,fiiller yetmiyordu ve çoğul şahıslardan sıkılmış gibiydim.

O gün orada çalacak kişilerle de tanıştım istemeden.iyi ki de tanışmışım.Ses tellerinde ayrı insanlar barındıran kişilerden kendileri,çok samimiler üstelik.şarkı söyleyişleri içten,severek yapıyorlar ve biri kola içerken diğeri bilmediğim soğuk bir şey içiyor.Seslerine bakım yapmıyorlar ama şarkıları o kadar cilalanmış ki,hayran kalmamak içten bile değil.

Onları dinledim, o kadar çok beğendim ki buraya her cumartesi gelmeye başlayacağım sanırım.Kahvesi ya da tatlılıları güzel diye değil.Kahve sunuşlarında ayrı sanat vardı açıkçası, büyük tatlı kremaların harika diyarı.
artin
şekersiz istediğim türk kahvesini lokumla servis eden arkadaşların çalıştığı ,çaya şeker atmayıp yarım kilo kaymaklı ekmek kadayıfı yediğimi biliyorlar sanırım dediğim güzel mekan.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol