saniyede yirmidört kare

boş bkz dolduramıyorlarsa ukte versinler diyerek yapılamamasına özen gösterilmesi gereken hadise. ha bazen ben de yapıyorum o ayrı, canım o anda bkz vermek istiyor ama doldurmak istemiyor, nabıcaz kamil? ne duruyorsun, ukte verseneeeğğ, ukteee verseneeğğğ. [ybkz]swh[/ybkz]

'sen başla gerisi gelir' inancıyla yanıp tutuşan bireyin, bir türlü o mucizevi başlangıcı yapamaması, o başlangıca kadar bir sürü saçma salak iş yapmasına neden olan durum. misal, son derece sıradan bir cumartesi günü:

saat 11:00 uyanış:[ybkz]swh[/ybkz] bi' kahvaltı edeyim de hemen çalışmaya başlayayım. bugün deliler gibi çalışayım.
(kahvaltı normal zamanda yapmaya zahmet edilmeyecek uzun vakit alan şeylerden oluşur.)

12.45 çalışma masası: ay daha çok erkenmiş şöyle 13:30 gibi başlayayım. biraz sosyal ağlara bakayım.

13.30: kahvemi alıp çalışmaya başlayayım, tam dediğim saatte. süperim!
(kahvenin çok az kaldığını fark eden kişi, ders çalışırken tekrar kahve içmek istersem diye markete ''kahve almaya'' diye gider.)

15.00, marketten dönüş. kahve almaya diye çıkıp, önce hava güzel diye bisikletle turlamış, sonra markete girip haftalık alışverişi de aradan çıkarmıştır.
mantığı: hafta içi bir daha marketle uğraşmam, ders çalışıyor olacağım çünkü.

15.30: market yorgunluğu, ay biraz dinleneyim, bir şeyler de yiyeyim, öyle başlarım çalışmaya.

16.45: ya bu oda dağınık, ben iyisi mi şuraları şuraları toplayıp, bi süpürüp sileyim de misler gibi çalışayım.
(temizlik, 'acaba perdeleri de yıkasam mı?' sorusuna kadar gider.)

17.30: ben de bir duşa gireyim madem, tam temizlik olsun.

18.15: duş sonrası kahve, müzik, dinlenme.

18.45: aaa, arkadaşımı arayacaktım, bak nasıl unuttum. dur arayayım, mesaj atmıştı ayıp olmasın.
(gereksiz uzunlukta telefon görüşmesi.)

20.00: tamam şimdi başlayayım o zaman ben.
(sadece 15 dakika, okuyacağı makaleleri toparladı)

20.15: aa canım bi' şarkı dinlemek istedi, dur onu dinleyeyim, biraz da sözlüğe bakayım. bi' kahve? valla süper!
(youtube deryalarında komik videolar arasında salınmaca, sözlük, sözlük, entry, entry...)

21.00: ulan saat kaç olmuş! akşam yemeği mi hazırlasam, uff bi türlü başlamayadım çalışmaya. neyse birazdan yerim ya, canım çikolata çekiyo zaten şimdi. (sözlüğe girip, çalışmaya başlayamamak başlıklı bir entry yazmaya başlar.)

olası son:

saat 22.00: ders çalışmaya başlayacak,
saat 23.00: off yoruldum ya, şimdi bi' film izleyip yatayım da yarın erken kalkıp erkenden başlarım.

denize düştükten sonra kırmızı şortluya[ybkz]swh[/ybkz] onu sudan kurtarmadığı için isyan eden sarhoşun lugatımıza kazandırdığı cümle. isyan gibi isyan.

istisnasız her izlenişte kahkaha attıran sarhoş amca. müthiş samimidir. sarhoş olabilir ama isyanını, başıbozuk cümlelerini bir araya getirmeye çalışarak kameralara anlatmıştır. dilimize 'ama çobluğumuz var çolcuğumuz var... çocuğumuz var' cümlesini pelesenk etmiştir.

http://www.youtube.com/watch?v=ZM7QJc252BE

röportajın deşifre edilmiş metni:

"çekin, ammınağ ğoym.

ben ganalda geçiyodum. telefonla gonuşuyodum. bu nalet olası ganalı...etrafını çerçeve yapmamışlar. ben düştüm iyi kötü kurtuldum (vurgula: ama çobluğumuz var çolcuğumuz var... çocuğumuz var...)buraya buraya bizim bisürü insanların çocuğu var, buraya düşse ne olur? amma akşam amma gündüz şurdan geçerkene bir korkuluk olmaz mı? olmuyo işte bak gördüğünüz gibi. buyur. ben düştüm çocuklarımız düşmesin.

bah...şooğrdan geçiyodum, gurbağaların üstüne düştüm,(vurgula: gurbağa vaagh dedi). düştüm ama çıkaramıyom... bisiğleti, düldülü çıkaramıyom ammına ğoym...beni sen mi iteledin, ne yaptın bilmiyorum işte...yeter artık ammına ğoym çek ammına ğoym çek, yalnız bak baş sayfada istiyom, anam avradım olsun kan davası çıkar.

hayırlı akşamlar."

mr. nobody
tonari no totoro
le ballon rouge
nuovo cinema paradiso
mary and max
exit through the gift shop [ybkz]swh[/ybkz]
harry potter [ybkz]swh[/ybkz]

sevgili tam saat 12 olduğunda romantik bir konuşma yapmak için kadeh kaldırırken, ''ayy bi dakka çok acil tuvalete gitmem gerek'' diyerek tuvalete gitmemeye dikkat edin. sonra öküzlüğünüz bâki kalıyor.

insana 'bugün mutlaka bir şeyler yapmak zorundasın' hissini dayatan gün. hayır efendim ben bugün o kalabalık sokaklara çıkmayacağım, ipini koparmış öküz gibi alışveriş yapan insanların arasına karışmayacağım. akşam çok ses çıkaran aşırı eğlenen kız-erkek gruplarının olduğu dopdolu mekanlarda yanımdakinin ne konuştuğunu duymak için debelenmeyeceğim.

yaşlanıyorum ben çünkü. her cumartesi.

21. yy dramı. kimi zaman da numarasını sildiğiniz pek de görüşülmeyen kişiye söylenen bahane. gerçekten silinmesi durumunda da dev bir ızdırap.

samsun'da atakum sahilde yiyebileceğiniz pilavdır. pilavcı amcaya, amca tavuğunu bol koyar mısın dediğinde tavuğunu abartıp sana pilavlı tavuk verir. o derece tatlıdır.

otur oturduğun yerde.

http://www.youtube.com/watch?v=bpOSxM0rNPM

probisin varolduğu senelerden bu yana gizli kahraman olduğunun kanıtı sorunsaldır. popülizmden uzak, kendine has kitlesini yaratabilmiştir. başka hangi bisküvi proteinli olduğunu vurgulayacak kadar naiftir ha sorarım çokoprensçilere?

(bkz: geldi yine tipini siktiğimin)

bahardan yaza geçerken de görülebilen depresyon eğilimleri. zaten havada polen denilen lanet var, hasta olmak için gerçekten mükemmel zamanlama. yağmur bi' duruyor bi' yeniden başlıyor, güneş açıyor, balkonda gökkuşağı kovalıyorum. hayır görsem belki mutlu olucam, insafsızsın mevsim geçişi. yaşasın duygu durum bozukluğu, yaşasın bipolar!

depresyona meyilim vallahi mevsim geçişinden.

http://www.youtube.com/watch?v=mzcng_ONEgE

profesyonel bi' fotoğraf makinesi görüldüğünde hemen karşınızdaki kişinin sizden istediği fotoğrafı anlatma şekli. sapıkça bir tutku gözlemliyorum bu flu olayında, neyseki allahtan artık iphonelarda falan fotoğrafın bir kısmını flulaştırma efekti var da flucu arkadaşlarımız kolay yolda orayı burayı flulaştırıp hayatlarına mutlu biçimde devam edebiliyorlar.

ayrıca: (bkz: alan derinliği)

molotofu bir evin camına atan eylemciye polisten gelen anonstur:

spoiler--


ulan gerizekalı, nereye atıyorsun?


spoiler--



http://www.youtube.com/watch?v=OWAVv4O39NQ

adob'un video kurgu, montaj programı. edius bu kadar çok yaygınlaşmadan evvel sınıfının en iyisi iken, gerek render alma sorunu gerek bilgisayarı son derece kasmasıyla birlikte daha az tercih edilir olmuştur. yanlış crack yapıldığında, bilgisayara format atmadan yeni programı kuramamak gibi bir illeti var ki sayesinde formatlara doydum. color collection'u aynı klasmandaki programlardan çok çok iyidir, magic bullet, photoshop ve after effects gibi programlarla senkronize çalışabilir.

basit yazılımlı, kolay kullanılabilen, bilgisayarı çok kasmayan, render sorunu çok nadir yaşayan genellikle televizyon kanallarında ve ilgili üniversitelerin bölümlerinde en çok kullanılan montaj programı. orijinalini bulabilmek biraz sıkıntılı, bulunduğunda tadından yenmez. edius'um benim, biricik sevgilim.

(bkz: ayranı yok içmeye atla gider sıçmaya)

sözlüğün #350000. entrysini büyük bir aksiyon-kovalamaca neticesinde yazmış adam.

hayır iki gündür üçyüzellibiiğğğn üçyüzellibiiğğğn diye dolanıyor. ben de sinsi sinsi takip ettim, çok da yaklaşmıştım yazmaya, aslında ben yazıp kendisine ithaf edecektim ama yine hesaplayan adam avantajını kullandı. sürekli hesaplıyor efendim durduramıyoruz.

genç matematiksizler çok rahatsız. [ybkz]swh[/ybkz]

tatilde olması sebebiyle gözlerimin aradığı yazar. hayır tatilde olmasını kıskanmıyorum tabii ki, neden kıskanayım canım! adam çalışmış, çabalamış şimdi de tatilini yapıyor. kesinlikle kıskanmıyorum. [ybkz]swh[/ybkz]

tatilinin bitmesine 4 gün kalmıştır. 4 gün sonra buralar yine hep entry dolacak. [ybkz]swh[/ybkz]