ozdemirozdemir

öğrenciye sadece müzik teorisi üzerine eğitim verip, çalışma ve egzersiz mantığını öğreten programdır.

-ilk ders; basitçe nota kavramı üzerinde durulup, daha sonra çalışabilsin diye nota mantığı ve tab mantığı öğrenciye açıklanmalıdır. akabinde eğer öğrenci hızlı anlıyorsa 'aralık' kavramı açıklanabilir, majör ve minör dizi formülleri verilebilir.

-ikinci derste; öğrenilen majör ve minör için, klavye üzerindeki temel pozisyon mantığı öğrenciye gösterilerek, başta öğretilen egzersiz mantığı ile bütün hafta parmak egzersizi şeklinde çalışması öğütlenir.

-üçüncü derste; mod kavramı üzerinde açıklama yapılıp, öğrencinin öğrendiği gamlardan pozisyon yaratabilme olanağı sağlanır. bu seviyeye gelen öğrenci, eğer 3 hafta boyunca parmak egzersizini düzenli bir şekilde yaptıysa, yavaşça kulak gelişmeye başlamış ve size, kendi çıkarıp çalabildiği birkaç parça göstermiş olabilir. eğer istekli ve sabırlı bir öğrenci ise, aynı zamanda yavaş yavaş doğaçlama olayına da girmiş olabilir.

-dördüncü derste; pentatonik,hicaz vs. yeni gamlar üstünde basitçe durulup, öğrenciye armoni ve klasik 1-3-5-7-9-11-13 yani üçleme tekniği ile akor kurulumu ve bazı sweep ve hızlı 'picking' olayı açıklanabilir.

böylece öğrenci guitar pro'dan yeni gamlar öğrenebilir, tab ve nota okuma ile repertuvarını geliştirebilir. ancak sizin teşvikleriniz kesinlikle kulaktan çıkarmaya çalışması ve doğaçlama çalışması üzerine olmalıdır ki öğrenci gitar ve müzik olayını gördüğü notayı çalabilen robot şeklinde algılamasın.

bana kısmet olmuş entrydir.
2012 yılımız, hayırlı olsun...

benim de 'sıçırttırıcağım' tezdir. 2012'ye sözlükle girmek ve 2012'de sözlük trollüğünün yok olacağını istemekten başka hiç bir isteğimde yoktur.

---------------ayırıcı---------------
kartal sözlük, google'a sözlük yazınca karşınıza çıkan bir adres değildir, bir aile olmuştur. dolayısı ile insanların hassas olduğu konularda 'ters gitme', düz olana eğri, eğri olana düz deme teknikleri bu plarform çerçevesinde mizahi veya komik olmaktan çok "amsalaklık" olarak adlandırılmaktadır.
---------------ayırıcı---------------

inadına kartal sözlük diyerek, saat tam 00:00'ı gösterirken, evdeki kutlamaya katılmayarak, yeni yılı sözlüğümle kutladığım anda kendi kendime de olsa söyleyeceğim sözlerdir.

yıl başı kutlamalarına değil, yılın diğer günü beni merak etmeyen,halimi hatrımı sormayan tuhaf insanlara tripliyim.

yeni yıla yaklaştığımız şu saatlerde bol bol dinleyip,dinlendiğim zeki müren şarkısıdır. sözlüğe hediyemdir.

paşa ne güzel şöylemiş bak;http://tinyurl.com/y99dwc9

---------------ayırıcı---------------
Gün ağarınca boynum bükülür
Dalarım uzaklara gönlüm sıkılır

Sorma ne haldeyim
Sorma kederdeyim
Sorma yangınlardayım zaman zaman
Sorma utanırım
Sorma söyleyemem
Sorma nöbetlerdeyim başım duman

Ah bu yangın beni öldürüyor yavaş yavaş
Kor kor ateşler yanıyor içimde
Aşkı beni kül ediyor...
---------------ayırıcı---------------

bekletimin "hepimiz ölücüüüeeeeezzz" şeklinde olduğu yıldır.

tanım 2;
video efekti açısından muhteşem, oyunculuk bakımından iyi, konu bakımından ilginç, seneryo bakımından orta veya biraz altı sayılabilecek filmdir. öyleki filmden en etkilendiğim sahne "engine start" komutuyla bentley'nin çalışmasıdır.

şu aralar, sözlükte yazmaya mola vermiş skrito_more yazarımızdan geliyor;
http://tinyurl.com/7hubefq

not:öldüm gülmekten yahu!

duygusala bağlamış yazardır.
2011'in son gününe girmeye dakikalar kala, 2011 ve kartal sözlük ile yaşadığım birçok enteresan olay geçti aklımdan... herhalde birçok yazar hatırlayacaktır; gereksiz yere sözlüğü gerişimi... yanlız ben farkettim ki, 2011 yılı, benim için 'kartal sözlük' ile aynı anlama gelir olmuş. pek yazmasam da, yazarlarla pek samimi olamasam da benim hayatımda herkes bir yer tutmuş, oldukça fazlaca.

bunları düşünürken kaptım gitarımı, öyle çalayım dedim. şöyle 48 saniyelik bir kayıt yapmayı başardım, takılırken kendi kendime. biliyorum harika değil ancak şuan ne düşünüyorsam, kelimeler ile yansıtabileceğimden çok daha fazlasını yansıtıyor diyerek bu kaydı sizinle paylaşmak geldi içimden.

özellikle bu yıl kırdığım insanlara armağan ediyorum, kısa ama benim için anlamlı kaydımı...

http://tinyurl.com/86kkfg3

hareketli, kahkahalı, sevinçli, özlemli, kavuşmalı bir yıl oldu sözlük için. methiyeler düzmek konusunda sıfır yetenek olduğum için, en samimi ve en içten dileklerimle, nice kartal sözlüklü yıllara diyorum.

kartal sözlük hesabımı, torunlarıma devredene kadar buralarda olmayı düşünüyorum, ortama bir şeyler kattığıma inandıkça...

yakında alayınatrivela'da dönerse, bokumda boncuk optik yazıcı kadar ilginç karşılayacağım olaydır. yahu planlı mı yapıyorsunuz bu işi?

güzide bir liberal terörizm örneğidir.

bırakınız yapsınlar,bırakınız geçsinler.

ağzımla gülmeye ara verip, muhtelif organlarıma çağrı yapmama sebep olacak tedbirlerdir. oldu olacak oyunculara da esnaf lokantasında tabldot ayarlayın öğle ve akşam paydoslarında da tam olsun.

(bkz: yıldırım demirören yeter)

kemal hasoğlu lisesinde en çok duyulan cümlelerden biridir. müdürü olsun, yardımcısı olsun insanları bu şekilde uyarmayı pek severler.

lise döneminde, dersin hocası hanımefendinin yeteneğim olduğunu keşfetmesi ile bana hayatı dar eden derstir. bu tarz işlerde yetenekli olduğun anlaşıldığı zaman, 2 derste bir resim kursuna çağrılmalar ve resim derslerinde ki beklentiler çokça artıyor.
bense bu beklentileri mallık yapıp, millete resim çizerek karşıladığım ve dolayısı ile kendi resim defterimi boş bıraktığım için, cezasını lise son sınıfta analitik geometri ve uzay geometri derslerinden bütünleme sınavına girmek mecburiyetinde kalmıştım.

hey gidi yıllar...

türkiye de, uzun bir süre 'forvat atmak' diye geçen, bilgisayarınızın sadece hddsinin içeriğini silip, yeniden işletim sistemi kurmaktır. herkesin bilgisayarım'a sağ tıklamaya korktuğu yıllarda, psikopatça bilgisayarı kurcalayan ben, sevabına onlarca kez format atmışımdır soranlara... lakin son 2-3 senedir bu işi parayla yapan, üstelik tipe göre değişen fiyatlandırma sistemi ile en az 20 tl'ye yapılması beni çıldırtan bir detaydır.

her attığım formattan 5 lira alsam, şu anda kartal sözlüğü finanse ediyor olurdum ya...

extrem hatta psikopatça olacak ama;

steve vai - now we run,
steve vai - building the church.

1914'te kurulan, italyan mucizesidir. anlaşılmaz-anlatılmaz ancak yaşanır bir lezzeti vardır. gördüğüm ilk anda çıldırmama sebep olan modeli (b: quattroporte) dir. 4.691cc v8 motor'u bile yeter gerçi ancak tasarımı hem spor hem aile arabası şeklinde 4 kapı olması insanın kalbinin hızlanmasına yok açıyor.

şu ana kadar uzun metrajlı 3 serisi ve kısa metrajlı 1 filmi bulunan animasyon ve bilgisayar harikasıdır.

karakter tasarımları harika, riglemeler harika, çevre etkileri harika, konu harika, espriler harika; yani kısaca benden on üzerinden on alabilen nadir animasyon filmlerdendir.

bir ara beni 3ds max katili yapmaya çok yaklaşmış bir animasyondur da ayrıca. arkadaş o kar üzerindeki ayak izlerini partikül sistem ile nasıl yapıyorsunuz? real flowla da denedim fakat, bilgisayarımı hesap makinesinden ayıran tek özelliği mause olması sebebi ile pek başarılı olamadım.

sözlük bana yardımcı ol lan... o etki nasıl yapılıyor?

basit korunma yöntemleri ile muvaffak olunabilecek olaydır.

aklıma buz devri karakterlerinden sid'in ilk repliklerini getirmiştir.

---------------ayırıcı---------------
nedeen? kimse beni sevmiyor mu? miskin sid'i seven tek bir kişi yok mu bu dünyada!
---------------ayırıcı---------------

normalde balık yemeyi pek tercih etmeyen bendenizin, yanlış hatırlamıyorsam sarıyer taraflarında küçük bir işletmede, bol acılı ve sıfır kılçık opsiyonu ile 2 yarım şeklinde yediğim, hatta yuttuğum mevzudur.

akvaryumda bir tane delirmiş snow prenses'im olmayaydı eyidi...