alıntı--
“Türk halkı gülmekten korkuyor, güldüğü zaman ‘Hayır olsun, başıma bir şey mi gelecek acaba' diyor. Buna kızıyorum. Ben Türkiye'ye gülmeyi öğrettim”
alıntı--
özetini izlemem gereken maç. merak ediyorum acaba top oynadılar mı?
14 aralık 2013 gençlerbirliği galatasaray maçında fenalaşarak hastaneye kaldırılan başkan.
alıntı--
Gençlerbirliği-Galatasaray maçını protokol tribünündeki yerinde izleyen İlhan Cavcav, maçın devre arasında "nefes darlığı" tespitiyle sedye üzerinde ambulansa götürüldü ve sonrasında hastaneye nakledildi.
İlhan Cavcav 3 kez rahatsızlandığı tribünden sedye ile çıkarılabildi.
Cavcav ilk olarak maçın 6. dakikasında rahatsızlandı. Sağlık görevlileri hemen müdahale etti. 26. dakikada ikinci kez nefesi daraldı. Yine müdahele yapıldı, iyi olduğunu söyleyince maçı izlemeye devam etti. Nefes darlığı tespiti koyulan Cavcav'ın ilk işareti Gençlerbirliği'nin 1-0 öne geçirdiği golden sonra olması dikkat eçkti.
45. dakikada kendisini iyi hissederek ayağa kalktı ve eve gitmek istedi.
Yürüyemeyince fenalaşıp yere yığıldı. Çevresindekilerin yardımıyla merdivenleri inmek isteyen Cavcav'a sedye getirildi. Hazır tutulan Ambulansla hemen hastaneye kaldırıldı.
alıntı--
alıntı--
Gençlerbirliği-Galatasaray maçını protokol tribünündeki yerinde izleyen İlhan Cavcav, maçın devre arasında "nefes darlığı" tespitiyle sedye üzerinde ambulansa götürüldü ve sonrasında hastaneye nakledildi.
İlhan Cavcav 3 kez rahatsızlandığı tribünden sedye ile çıkarılabildi.
Cavcav ilk olarak maçın 6. dakikasında rahatsızlandı. Sağlık görevlileri hemen müdahale etti. 26. dakikada ikinci kez nefesi daraldı. Yine müdahele yapıldı, iyi olduğunu söyleyince maçı izlemeye devam etti. Nefes darlığı tespiti koyulan Cavcav'ın ilk işareti Gençlerbirliği'nin 1-0 öne geçirdiği golden sonra olması dikkat eçkti.
45. dakikada kendisini iyi hissederek ayağa kalktı ve eve gitmek istedi.
Yürüyemeyince fenalaşıp yere yığıldı. Çevresindekilerin yardımıyla merdivenleri inmek isteyen Cavcav'a sedye getirildi. Hazır tutulan Ambulansla hemen hastaneye kaldırıldı.
alıntı--
doğum gününü kutladığımız güzel yazar.
yönetmenliğini ilksen başarır'ın yaptığı film. testosteron oyunu beyaz perdeye uyarlanmış.
gidip izledim hayatımda izleyip izleyebileceğim en kötü türk komedi filmi. oyununu çok merak etmeme rağmen gitme fırsatı bulamamıştım o yüzden sinemada kaçırmayayım dedim. paramı geri verin.
gidip izledim hayatımda izleyip izleyebileceğim en kötü türk komedi filmi. oyununu çok merak etmeme rağmen gitme fırsatı bulamamıştım o yüzden sinemada kaçırmayayım dedim. paramı geri verin.
maça gidecek olan arkadaşların taksiyle turnikelerin önüne kadar gitmesinde fayda olan müsabaka. geçen sene bu ibnelerin taksim de kadın erkek dinlemeden ne yaptığını hatırlıyorsunuzdur. olaylı olacağı kesin.
(bkz: oğuz atay için)
http://www.youtube.com/watch?v=XliEhWyvsDI
http://www.youtube.com/watch?v=XliEhWyvsDI
doğru bir ayılma yöntemidir.
bira insana sahte bir enerji verir. daha doğrusu alkol insana sahte bir enerji verir. sahte diyorsam şarjın hızlı tükenmesi gibi düşünün. şansınız varsa akşamdan kalmalığınızı çözmek için hafif bir kahvaltıdan sonra iki bira için ve derinlemesine bir uyku çekin.. ya şirketteyim akşamdan kalmayım yazamayacağım içim gitti. şrfzlr......
bira insana sahte bir enerji verir. daha doğrusu alkol insana sahte bir enerji verir. sahte diyorsam şarjın hızlı tükenmesi gibi düşünün. şansınız varsa akşamdan kalmalığınızı çözmek için hafif bir kahvaltıdan sonra iki bira için ve derinlemesine bir uyku çekin.. ya şirketteyim akşamdan kalmayım yazamayacağım içim gitti. şrfzlr......
genelde bekar evi avuntusudur. ben de severim ancak bir büyük rakıyı çay bardağından içmek rakının adabına ters bir harekettir. yavaş içilir rakının ısınma sorununuzu bir ehlikeyf alarak bitirebilirsiniz. çay bardağından bira içemekten daha zevkli olmayan eylem.
uykusuz dergisinde yayınlanan en komik karikatürlerden. çizerin kim olduğunu anımsayamadım.
https://fbcdn-sphotos-c-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash2/374684_10150454534226456_105260966_n.jpg
https://fbcdn-sphotos-c-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash2/374684_10150454534226456_105260966_n.jpg
siya siyabend'in ritimleriyle insanı zorla dans ettiren şarkısı. ancak sözlerini duymaya çalışırsanız dans etmayi bırakırsınız.
bi bakın bakalım tadına olmuş mu?
http://www.youtube.com/watch?v=j2G_FA7weGk&feature=youtu.be
bi bakın bakalım tadına olmuş mu?
http://www.youtube.com/watch?v=j2G_FA7weGk&feature=youtu.be
sanatçı
öyle kalsın benim için.
çok seviyorum şarkılarını diyeceğim ama bir dönem o kadar dinlememek için nefret ettim akıl almaz. yapamadım.
öyle kalsın benim için.
çok seviyorum şarkılarını diyeceğim ama bir dönem o kadar dinlememek için nefret ettim akıl almaz. yapamadım.
cümle içinde kullanılması en kötü kelime.
hatta direkt cümle.
bir insan bir insana vazgeçtim dememeli.
içinde gitmek geçmeyen en kötü gidiş cümlesidir vazgeçmek.
vaz diye bir kelime olsaydı belki bir yere varırdı ama yok
tek başına yaşıyor sanki hayatında insanın
ölüm kokuyor ama değil
değil olan ne varsa anlamını yüreğine gömüyor
sanki bir hiç gönderilmemiş bir mektup.
zarfı yırtıp içini okuyası geliyor insanın.
çalmayan bir telefon gibi
susan bir mutfak
hiç konuşamayacak bir ev gibi
içine sığdırabileceği her şeyi sığdırmış bir terk ediş
kelimelerin en amına koyanı
hatta direkt cümle.
bir insan bir insana vazgeçtim dememeli.
içinde gitmek geçmeyen en kötü gidiş cümlesidir vazgeçmek.
vaz diye bir kelime olsaydı belki bir yere varırdı ama yok
tek başına yaşıyor sanki hayatında insanın
ölüm kokuyor ama değil
değil olan ne varsa anlamını yüreğine gömüyor
sanki bir hiç gönderilmemiş bir mektup.
zarfı yırtıp içini okuyası geliyor insanın.
çalmayan bir telefon gibi
susan bir mutfak
hiç konuşamayacak bir ev gibi
içine sığdırabileceği her şeyi sığdırmış bir terk ediş
kelimelerin en amına koyanı
sabahattin ali şiiri
burda çiçekler açmıyor
kuşlar süzülüp uçmuyor
yıldızlar ışık saçmıyor
geçmiyor günler geçmiyor.
avluda volta vururum
kah düşünür otururum
türlü hayaller görürüm
geçmiyor günler geçmiyor.
dışarıda mevsim baharmış
gezip dolaşanlar varmış
günler su gibi akarmış
geçmiyor günler geçmiyor.
gönülde eski sevdalar
gözümde dereler bağlar
aynadan hayalin ağlar
geçmiyor günler geçmiyor.
yanımda yatan yabancı
her söz zehir gibi acı
bütün dertlerin en gücü
geçmiyor günler geçmiyor
burda çiçekler açmıyor
kuşlar süzülüp uçmuyor
yıldızlar ışık saçmıyor
geçmiyor günler geçmiyor.
avluda volta vururum
kah düşünür otururum
türlü hayaller görürüm
geçmiyor günler geçmiyor.
dışarıda mevsim baharmış
gezip dolaşanlar varmış
günler su gibi akarmış
geçmiyor günler geçmiyor.
gönülde eski sevdalar
gözümde dereler bağlar
aynadan hayalin ağlar
geçmiyor günler geçmiyor.
yanımda yatan yabancı
her söz zehir gibi acı
bütün dertlerin en gücü
geçmiyor günler geçmiyor
bir çok kişinin numarası yazmıyor diye açmamayı bırak geri bile dönmediği numara. genelde yarası olan tiplerdir bunlar ya da kimin olduğundan emindirler. dönün arkadaş istemdiğiniz kişiyse arayan söver sayar kapatırsınız.
içinde ne çok barınmak istediğim tayfa. cumartesi ve pazar günleri çalıştığımı yüzlerce defa dile getirmekten hiç bıkmadım. içim gidiyor yahu
Kağıda Kaleme Yazdıktan Sonra
Genellikle yazdığım zamanlarda nefret ettiler benden. Konuştuğum zaman mimiklerimi görebildikleri için hep çok sevdiler. Halbuki ben bu oyunda hep yazdıklarım oldum.Bir şarkı dinlerken “şarkı beni bıçaklıyor” dediğimde, vücudumun herhangi bir yerinde muhakkak bir acı hissediyordum. Bunu konuşarak söylediğimde gülümsüyorsunuz. Ben bana gülümsemenizden nefret ediyorum.
yazarak çoğalmak istiyorum. Yazarak benden, birkaç tane daha ben yaratma istiyor, sonra her yarattığım beni öldürmeyi planlıyorum. Yüzlerce kez öldürsem kendimi başarabileceğime inanıyorum. Başarabilirim. Bir gün ben de ayağa kalkıp yüzümün sahtekarlığını dökebilir, belki yeniden dönebilir, yeniden aşık olur, Allah’a yeniden teslim olurum. Aksine yazarken başka bir adam olmuyorum. Yanlış anlıyorsunuz beni. Beklide siz doğru anlıyor, ben kendimi, kendime yanlış ifade ediyorum. İfade edebilme yetimi kaybetmiş olabilirim, bilmiyorum. Anlatamadım bozukluklarım belki bunu anlatıyordur. Onu da bilmiyorum.
Bildiğim bir şeyler var aslında, birkaç senedir boşluktan düşüyormuş, sebepli sebepsiz sıkılıyor, hiç kıpırdamadan kendimi yorabiliyormuşum gibi. Bilmiyorum.
Sürekli içki içtiğim için üzülen bir tek çevremdekiler değil ben de üzülüyorum. Ancak içmezse uyuyamaz hastalığına yakalandım. Yahu inanın bazı insanlar kuruntu yapmaz, gerçekten anlam verdiği anlamsızlıkları ve sahip olmak istediği düzeni bir çırpıda, tam kurtulurken, yahu oluyor bu sefer – bu sefer gerçekten oluyor dediği o anda avuçlarının içinden kayıp gittiği için ölüyordur. Bilmiyorum.
birkaç akşamdır güzel düşünüp güzel uyumak istiyorum. Korkularım aklıma geliyor. Daha delirmedim onun farkındayım hiç yoktan. Delirseydim korkmazdım. Korkmayanlar delirir. Delirmediğim için bırak bu dünyayı, akşamımı kurtaracak cesareti bulamıyorum kendimde.
Bana, güzel bir şeyler söyle.
bir bilet alıp bilmediği bir şehre giren insan hiç olmadım. Öyle aman tanrım diyebileceğim bir hayata zaten sahip olmaya çabalamak için gücüm hiç yok. Kadehimi doldurur, uykumu getirir, uyurum. Standart olan ne varsa onu seviyorum. Yalnız başınalık dahil.
Benden git.
Aklıma diyorum, git hadi çok bile kaldın. İnsan aklıyla konuşur mu? Konuşuyor. Asıl soru insan aklıyla konuşmak ister mi? Asıl cevap istemez. Düşünmek değil bu. Düşünmek başka. O dahil değil.
ağla biraz ama bakmıyorlar.
madem yalnız içiyorum diye bu akşam. Madem bir büyüğü nefret ettiğiniz o arabesk müzikle devireceğim. Madem içime yağan yağmurdan ötürü barajları gözlerimden taşıracağım. Müsait bir akşam diyorum.
sigara içerken ölmek istiyorum. Ya da sadece ölmek. Ama öyle mezara girdiğim değil, yatağımda. Uyku olabilir onun adı, bilmiyorum.
ben şu sıralar gerçekten hiçbir şey bilmiyorum.
Genellikle yazdığım zamanlarda nefret ettiler benden. Konuştuğum zaman mimiklerimi görebildikleri için hep çok sevdiler. Halbuki ben bu oyunda hep yazdıklarım oldum.Bir şarkı dinlerken “şarkı beni bıçaklıyor” dediğimde, vücudumun herhangi bir yerinde muhakkak bir acı hissediyordum. Bunu konuşarak söylediğimde gülümsüyorsunuz. Ben bana gülümsemenizden nefret ediyorum.
yazarak çoğalmak istiyorum. Yazarak benden, birkaç tane daha ben yaratma istiyor, sonra her yarattığım beni öldürmeyi planlıyorum. Yüzlerce kez öldürsem kendimi başarabileceğime inanıyorum. Başarabilirim. Bir gün ben de ayağa kalkıp yüzümün sahtekarlığını dökebilir, belki yeniden dönebilir, yeniden aşık olur, Allah’a yeniden teslim olurum. Aksine yazarken başka bir adam olmuyorum. Yanlış anlıyorsunuz beni. Beklide siz doğru anlıyor, ben kendimi, kendime yanlış ifade ediyorum. İfade edebilme yetimi kaybetmiş olabilirim, bilmiyorum. Anlatamadım bozukluklarım belki bunu anlatıyordur. Onu da bilmiyorum.
Bildiğim bir şeyler var aslında, birkaç senedir boşluktan düşüyormuş, sebepli sebepsiz sıkılıyor, hiç kıpırdamadan kendimi yorabiliyormuşum gibi. Bilmiyorum.
Sürekli içki içtiğim için üzülen bir tek çevremdekiler değil ben de üzülüyorum. Ancak içmezse uyuyamaz hastalığına yakalandım. Yahu inanın bazı insanlar kuruntu yapmaz, gerçekten anlam verdiği anlamsızlıkları ve sahip olmak istediği düzeni bir çırpıda, tam kurtulurken, yahu oluyor bu sefer – bu sefer gerçekten oluyor dediği o anda avuçlarının içinden kayıp gittiği için ölüyordur. Bilmiyorum.
birkaç akşamdır güzel düşünüp güzel uyumak istiyorum. Korkularım aklıma geliyor. Daha delirmedim onun farkındayım hiç yoktan. Delirseydim korkmazdım. Korkmayanlar delirir. Delirmediğim için bırak bu dünyayı, akşamımı kurtaracak cesareti bulamıyorum kendimde.
Bana, güzel bir şeyler söyle.
bir bilet alıp bilmediği bir şehre giren insan hiç olmadım. Öyle aman tanrım diyebileceğim bir hayata zaten sahip olmaya çabalamak için gücüm hiç yok. Kadehimi doldurur, uykumu getirir, uyurum. Standart olan ne varsa onu seviyorum. Yalnız başınalık dahil.
Benden git.
Aklıma diyorum, git hadi çok bile kaldın. İnsan aklıyla konuşur mu? Konuşuyor. Asıl soru insan aklıyla konuşmak ister mi? Asıl cevap istemez. Düşünmek değil bu. Düşünmek başka. O dahil değil.
ağla biraz ama bakmıyorlar.
madem yalnız içiyorum diye bu akşam. Madem bir büyüğü nefret ettiğiniz o arabesk müzikle devireceğim. Madem içime yağan yağmurdan ötürü barajları gözlerimden taşıracağım. Müsait bir akşam diyorum.
sigara içerken ölmek istiyorum. Ya da sadece ölmek. Ama öyle mezara girdiğim değil, yatağımda. Uyku olabilir onun adı, bilmiyorum.
ben şu sıralar gerçekten hiçbir şey bilmiyorum.
oyunculuğunu yer yer eleştireceğim günler için şimdiden kendisinden özür dilediğim insan. bir insanın yüzüne vurur delikanlılığı, onuru, iyiliği. insanlığın için huzurlu uyuyacağın günler çabuk gelsin çocuk.
(bkz: 90'larda çocuk olmak)
gecenin bir anında sebepsiz üzüntülere girmeyi başaran gerizekalıların sığınağıdır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?