confessions

newcastle

2. nesil Moderatör - - Moderatör -

  1. toplam entry 5452
  2. takipçi 1
  3. puan 123707

pascal nouma

newcastle
medyada fazlaca görünerek kendini çok değersizleştirdiği yönünde zaman zaman eleştirilse de, kendisini siyah beyaz forma altında çok uzun süre izleyememiş olsak da onu çok sevmek için taffarel i hayata küstürerek attığı o gol, forma için verdiği mücadele, taraftara ve renklere olan bağlılığı ve sevgisi yeter de artar bile.

kardeşim benim, iyi ki bizimlesin.

kaleci forması

newcastle
kollarda bilekten dirseğe kadar koruması olan, daha ziyade "kaleci kazağı" olarak bilinen spor ekipmanı.

kıçı kırık ingiliz kulüplerinin[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz] dahi bırak kaleci formasını, kadınlar için bile ayrıca forma çıkardıklarını düşünecek olursak[ybkz]swh[/ybkz], beşiktaş tarafından kaleci forması üretilmemesi hangi aklın miskinliğidir çözemiyorum.

ayrıca yeri gelmişken belirtmiş olalım, kadınlara özel kesim forma üretilmeli artık. biz erkeklerin vücuduna göre tasarlanan formalar ince belde kütük gibi durmaktadır. sırf o nedenle değil, bunun satışları da olumlu etkileyeceğini düşünüyorum. hem hani ilklerin kulübüyüz ya... ne bileyim işte...

irlanda

newcastle
yeşil ile özdeşleşmiş çok özel bir ülke. genel anlamda her rengin en güzelini bulabilirsiniz. insanların kafasında kızılı, geniş kırsalında her bir yeşili, merkezlerinde en depresif griyi, denizinde en güzel maviyi bulursunuz. hani hep biz türkleri gazladıkları bir çalışkan olma hikayesi vardır ya, onun ne kadar yalan birşey olduğunu kendi gözlerinizle görebilirsiniz. hiçbir kişisel özellik hiçbir ırka mal edilemez elbette ama bu heriflerde genel anlamıyla -biraz iç ve dış savaşların da etkisiyle- tehlikeli hırslara varmayan müthiş bir çalışkanlık, mücadelecilik gözlemlenebilir. bununla birlikte "ben çok iyi içerim" diyen birine bir doz irlanda insanı tavsiye ederim. zira herifler bu konuda samimi söylüyorum, rakipsiz. barlarında öyle bir ortam vardır ki, adamlar bilhassa tatil günlerinde sabah kahvaltısı için eşleriyle bara gelirler. küfelik olana kadar içerler -ki onlar için bu, durmaksızın yaklaşık 12 saat dark ale içmeye tekabül eder- kadınlar da bir köşede örgü falan örüp, geyik yaparlar. adamlar artık bayılma noktasına gelince biraz da çevredekilerin yardımıyla eve götürülüp yatırılır. bizzat şahit olduğumdan biliyorum.

onun dışında uzun uzun neresine gidilir, ne yenir anlatmaya gerek yok. yalnızca görmeniz gereken birkaç şehir vardır: dublin, belfast[ybkz]swh[/ybkz] ve cork city. bu şehirleri, hakkını vererek gezdiğiniz takdirde asla unutamayacağınızı garanti edebilirim.

sadece hediye için birkaç tavsiyem olabilir: pipo içen şapkalı cüce ve yonca figürlerine çok önem verirler. bu figürler kullanılarak yapılmış çok güzel hediyelik eşyalar bulabilirsiniz. ayrıca dünyanın en eski viski rafinerilerine sahip olduklarından, sırf burada değil dünyanın hiçbir yerinde bulamayacağınız çok çeşitli viskilerle dönmeniz mümkündür.

bir ufak tavsiye daha: rangers celtic rekabetine özellikle kuzey irlanda da çok dikkat edin. rangers formasıyla katolik mahallesinden geçmeniz ya da tam tersi celtic formasıyla protestan mahallesinden geçmeniz, hayatınıza mal olabilir. e nereden bilecem amk diyosanız da şöyle bir tüyo vereyim: protestan mahallelerinde hemen hemen her evde protestan bayrağı çekilmiştir, aklınızda bulunsun.

http://tinyurl.com/cjxntgn

polis karakollarının kuzey irlanda da halen tel örgülerle çevrili, 7654376 kamerayla izlenen, yaklaşık 4 büyük demir kapıdan geçilerek girilen yerler olduğunu ve en normal polis arabasının şöyle olduğunu

http://tinyurl.com/dxjcswz

düşünecek olursak, fazla delikanlılığa gerek yok derim.[ybkz]swh[/ybkz]

çok uzun uzun anlatmayayım dedim ama yine bokunu çıkarmışım sözlük, bak hiç uyarmıyorsun.

madem öyle son bir şey daha; her cumartesi mutlaka bir yerde bir geçit töreni olur. resmi geçit tören düzeninden farksızdır ama acaip renklidir ve irlanda ya özgü tüm motifleri ve melodileri (trampet, yan flüt vs) bir arada görüp duyabilirsiniz.

eyyorlamam bu kadar...

edit: link

dizi karakterlerinin fiks replikleri

newcastle
senaristler, kimi zaman yarattıkları karakterlere her fırsatta belli bir cümleyi ya da tepkiyi kullandırtarak o karakterin, günlük hayatta cereyan eden her sohbette dillendirilmesini sağlamak gibi özel bir taktik kullanırlar. böylelikle çoğu zaman söylenenden pek bir şey anlamayan[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz] ya da içinde bir merak uyanan kişi, karakteri tanıyabilmek için diziyi izleme yolunu seçer. eğer sararsa dizi yeni bir izleyici kazanmış demektir.

en net örneklerini bizimkiler, ekmek teknesi gibi dizilerde bulabileceğimiz repliklerdir. misalen;

benim adım cemil
(vurgula: cemil)
bizimkiler

(vurgula: arzular şelale
kasap celal)
ekmek teknesi

ekmek teknesi

newcastle
bir bölümünde korkut'un nusret baba'ya hiç meydana gelmemiş bir olayla ilgili durduk yere sorduğu soruyla içmekte olduğum çayın boğazımda kaldığı, kahkahayla can çekişmek arasında gidip geldiğim o dakikaları hatırlatan absürd komedi dizisi.

"nusret baba geçmiş olsun. cenkis abi'ye gamyon çarpmış?"

ayrıca;

"oy oy oy oy..."

dingoc

newcastle
hayatımda sadece iki kere görmüş olmama rağmen, başıma bişey gelse sanırım buluşup dertleşmek isteyeceğim ilk insanlardan biri olabilir.

ulan o kadar mı yalnızsın newcastle? bilmiyorum artık yalnızlıktan mı, yoksa verdiği güvenden mi ama insan sadece iyi şeyler hissediyor bu adamın yanındayken, yapacak birşey yok. birşey söylüyorsun, anlıyor. söylemiyorsun, yine anlıyor. "analar ne evlatlar doğuruyormuş" cümlesi var ya hani, hah işte o...

"eyvallah paşam" dediğini duyar gibiyim, deme. önce git şu yağlı ellerini yıka[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]

seviyoruz abi seni, nice mutlu senelere.

anneyle maç izlemek

newcastle
bazen delirme noktasına gelmenize neden olan durum.

normalde bizimle maç izlemez ama izlediğinde damat adayı seçer gibi takip ediyor topçuları. 16 nisan 2012 beşiktaş galatasaray maçı sırasında yaptığı süper yorumlarla da baya güldürmüştür. mustafa pektemek'i çok sevdi mesela. kendisinden dinliyoruz:

"annem: şuna bak, ne efendi çocuk... mustafa atsın işallah... yuuuuh... nasıl vurdu çocuğaaa... boyun devrilsin saçaklı!![ybkz]swh[/ybkz]
babam: ayağına sıçayım senin versene yanında boş adam gidiyor.
annem: mustafa'nın vardır bir bildiğiiii... bak çocuk hiç kaybetmiyor topu."

ama bugüne kadarki en bomba hikaye 7-8 yıl evvel[ybkz]swh[/ybkz] oynadığımız beşiktaş-athletic bilbao maçında meydana gelmiştir. maçın devre arası, annem oturduğu yerde uyuyakalmıştır. bizim bağırtımız çağırtımızdan ürkmesin diye peder tarafından yatağına gönderilmeye çalışılmaktadır. neyse peder en son uyandırdı kendisini. yatmaya giderken annemin ağzından uyku arasında şu efsane cümleler döküldü:

"beşiktaş 3 atar. 3. golü ibrahim akın atar..."

öyle bir umut ışığıydı ki o, ertesi günlerde hep etrafında dolandım "anne bi banko ver allahını seviyosan anne." diye. tabi banko kelimesi onun için ağır biçimde mutfağı çağrıştırıyordu, olmadı o yüzden.
231 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol