confessions

newcastle

2. nesil Moderatör - - Moderatör -

  1. toplam entry 5452
  2. takipçi 1
  3. puan 123735

haluk levent

newcastle
ısrarla bu kadar küstürülmeye çalışılmasına anlam veremediğim müzisyen.

feda hareketi için bir katkı sağlamaya çalışıyor adam, nedir bu uzaklaştırma telaşı çözemiyorum.

fikret orman başkanlığındaki beşiktaş yönetimi

newcastle
basın açıklamalarına biraz daha dikkat etmesi gereken, bu işin büyük bir bölümünün diplomasi olduğunu unutmaması gereken yönetimdir. her gelişmeyi, bırak gelişmeyi her düşünceyi ve kişisel fikri basın aracılığıyla ilan etmeye hiç lüzum yok bence.

genel olarak şu haliyle deneyimsizliklerinin kurbanı olmaktadırlar ama ben zamanla bu işleri öğrenip, tecrübelenip daha iyi işler çıkaracaklarından eminim. siz de biraz inanın lütfen. fikret orman liderlik vasıfları olan ve kafası çalışan bir başkan. sadece henüz otoritesini tüm camiaya kabul ettiremedi, hepsi bu.

samet aybaba

newcastle
ben her ne kadar yanlış bulduğumu eleştirmeye devam edecek olsam da, adaletli olduğun sürece tüm önyargılarımı rafa kaldırıyorum samet hocam.

genç kartallarınla sana omuz omuza bir sezon diliyorum. geçmişin siyah-beyaz ruhu yanınızda olsun.

camia kültürü

newcastle
kültür, her dalında ayrı bir meyve yetişen bir ağaca benzetilebilir. güçlü bir köke sahip ise her türlü dejenerasyona kahramanca direnebilcek kudrete sahiptir. ancak kurtlanmaya başlamışsa en cılız rüzgarda bile zedelendiği, hatta yıkıldığı görülür.

camia kültürü ise aynı amaca yönelmiş insanların bir araya gelerek oluşturduğu kulüp, dernek, vakıf hatta şirket gibi yapılanmaları sosyal anlamda tamamlayan, o grubu oluşturan kimselerin kendi arasındaki etkileşimiyle beslenen davranış, duruş ve söyleyiş bütünüdür. misalen, bir tarafta galatasaray camiası burjuva kültürüyle yoğrulmuşken; öbür yanda beşiktaş camiası daha mütevazı, yokluğu bilen, halkın ezilen sınıflarını yansıtan bir kimliğe sahiotir. bu doğrultuda camia içinden yükselen söylemler, hareket tarzları ve değerler bütün olarak ele alındığında bu durumun yarattığı sonuçlar kendini camia kültürü içerisinde tüm çıplaklığıyla gösterir.

bu noktada aslolan, camianın kültürel olarak duruşuna sahip çıkmasıdır. yani beşiktaş ın gerçeği karşılıklı saygıdır, özkaynak düzenidir, büyüğe saygıdır, rakibi yerden kaldırmaktır. ola ki bu kültürel dokuya ters düşen bir yaklaşım peyda olursa camia zaten tıpkı organ naklinde meydana gelebilen komplikasyonlar misali, tasfiye eder onu; kabul etmez. ancak tasfiye edilmesi güç bir konuma hakimse bu ayrık otu[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz], işte o zaman kangren başlar. camia kültürü dejenerasyona uğrayarak benliğini yitirir. bu bir son değildir ancak toparlanmak zaman alır.

biz şu an böyle bir evreyi yaşıyoruz. değerlerimizi el birliğiyle çok fazla hırpaladık. seba sonrası dönemde hep hazırdan yedik deyim yerindeyse. bundan sonrası için ise yapılması gereken en önemli şey, camiamızın kültürünü, geleneğini bilenler, hatırlayanlar olarak anlatmak. küçüğümüze anlatmak, bilmeyene tarif edip beşiktaş taraftarlığının özünü yeniden yakalamasına hizmet etmek. dingoc ve hemsta34 bilir; şairler de kahvaltı yaptığımız gün tanıştığımız, sohbet ettiğimiz çocuklar nasıl da yönlendirilmeye müsait idiler.

dingoc: niye toplandınız şimdi siz?
çocuk: gs arenaya gideceğiz. bizi orada oynatmamak neymiş görecekler.
d: ne yapacaksınız gidip?
ç: yakacağız orayı abi gerekirse.

sonuç: semtte besteler eşliğinde kısa bir yürüyüş ve olaysız dağılış; çevreden üstlerine dikilen sorgulayıcı ve küçümser bakışlar; tribüne duyulan önyargının yükselişi...

o çocuklarla periyodik olarak o gün geçirdiğimiz kadar zaman geçirebilsek ben iddia ediyorum büyük değişiklikler elde ederiz. en azından o günkü saçmalığı bir daha yapmazlar. bu yazının amacı da aslında tam olarak budur. yani bu yazıyı okuyan, en azından bundan sonra bu tarz şeyler için üşenmesin. anlatmaktan, yazmaktan, söylemekten bıkmasın. bıkmasın ki, camiamızın kültürü ve geleneği bizi, çocuklarımızı ve onların çocuklarını ısıtıp aydınlatmaya devam etsin.

beşiktaş futbol takımı özkaynak düzeni

newcastle
kim ne derse desin beşiktaş'ın kurtuluş reçetesidir.

futbolcu ihraç etmen mesele değil, sen gençlerbirliği değilsin. çok değil[ybkz]swh[/ybkz], 5 milyon liralık yatırımla bile profesyonellere emanet edildiği takdirde hepimizin gurur duyarak izleyeceği, beşiktaş camia kültürünün yeşerdiği bir ocak elde etmek işten bile değil.

öncelikle ihtiyacımız olan iş bilen ve egolarından arınmış bir yönetim.

gerard van der lem

newcastle
kayserispor tarafından altyapı yapılanmasının başına getirilen, daha önce fc barcelona ve afc ajax altyapılarında görev almış hollandalı futbol adamı.

beşiktaş ta hatta genel olarak türk futbol anlayışı içinde altyapı antrenörlüğünün o kulüpte daha önce futbolculuk yapmış kişilere verilen bir paye olduğunu düşünecek olursak üstünde önemle durulması gereken bir isimdir diye düşünüyorum.

kayserispor iyi işler yapıyor, meyvelerini toplayacaklar.

fedalı haluk levent konseri

newcastle
gerçekleşmesinin yönetimin yazılı iznine bağlı olduğunu öğrendiğimiz konser.

olaylar hakikaten göründüğü şekliyle geliştiyse vay halimize. feda t-shirt ü satılmasına katkı sağlayacak herhangi bir aktivitenin desteklenmesi gerekmez mi?

ricardo quaresma

newcastle
öncelikle taraftarın, koskoca bir camianın saadeti bu adama bağlıymış gibi davranmasına bir anlam veremediğimi söylemem lazım. kalsın diye gözyaşı dökmek kadar siktir çekmek de çok anlamsız şu durumda, bu kadar linç kafasında olmaya gerek yok bence.

olan oldu zaten amk, şu dakikadan sonra geri dönüp yardırması da, dönüp gitmesi de q7den şu ana kadar zarar edildiği gerçeğini değiştiremez. bu saatten sonra götüyle hat trick de yapsa, 30 yaşına yaklaşan bir futbolcu artık o. bence kendisinden düzgün bir para kazanılmasının da şu saatten sonra imkanı yok.

işin gönül bağı boyutunda ise, kendi adıma üzgünüm. basitçe şundan dolayı üzgünüm; biz onu çok sevdik ve çok güçlü bir destek verdik. en can sıkıcı hareketinde bile arkasında durduk. ama o bu sevgiye sözde her fırsatta karşılık vermesine rağmen, özde hiçbir zaman tam olarak bu ilgiye layık olamadı.

bugün geri dönse[ybkz]swh[/ybkz], samet aybaba; "gel ulan şopar buraya, biraz seveyim seni" diyerek takıma yeniden monte etse kendisini yarın yine aynı şeyler yaşanacak. dün carlos carvalhal e yaptığını, yarın samet aybaba ya yapacak. bunun dışında yine aynı "ihanet"ler farklı perdelerde yeniden sergilenecek. çünkü karakter meselesi bu işler biraz da. pascal nouma yı uysal bir adam yapabilir misin? ya da yusuf şimşek i karı-kızdan vazgeçirebilir misin? bu da aynı konu işte, sadece biraz farklı bir boyutu.

bir de artık şu anki durumda beşiktaş ın bu konunun sündürülmesinden gram faydası yok, bunun anlaşılması lazım. zira artık beşiktaş ın bu konuyla kaybedecek ne zamanı ne de parası var. bir an önce ak göt kara göt belli olmalı, ona göre şapkalar öne konmalı diye düşünüyorum. kalacaksa adam gibi çalışıp, açıklarını kapatıp kendini dibine kadar affettirmeli; gidecekse de bir an önce gitmeli. bu sürünceme kimse için iyi değil, "yeni sezon hazırlıklarını sürdüren" diğer futbolcular için bile.

not: yalnız genel çerçevede camia için ricardo andrade quaresma bernardo çok önemli bir tecrübeydi, bunu inkar edemeyiz sanırım.

ata koleji

newcastle
1980 senesinde lise hayatına başlayacak olan küçük yıldırım ın yetersiz[ybkz]swh[/ybkz] bulunması nedeniyle uygun görülmeyip[ybkz]swh[/ybkz] yıldız koleji ne kabul edilmemesine içerleyen erdoğan demirören tarafından tosuncuğunu okutabilmek adına satın alınan kolej.

new york

newcastle
dünyanın en kalabalık şehirlerinden biri. kooooskocaman iş hacmine sahip gökdelenlerle dolu bir şehir aynı zamanda. bunun beraberinde getirdiği dejenerasyon ve hızlı kirlenme[ybkz]swh[/ybkz] bir türlü engellenememektedir.

jamont gordon

newcastle
sonunun jamon gordon gibi olması temenni edilen basketbolcu. inönü stadını bilenler için söylüyorum, kendisi an itibarıyla empire state building in tepesinden bizlere el sallamakta.

ayrıca o ne lan baliç-boliç ikilisi gibi. hadi isimleriniz ve tipleriniz bu kadar benziyor birbirine, başka meslek mi bulamadınız ikiniz de basketbolcu oldunuz?
205 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol