camia kültürü

newcastle
kültür, her dalında ayrı bir meyve yetişen bir ağaca benzetilebilir. güçlü bir köke sahip ise her türlü dejenerasyona kahramanca direnebilcek kudrete sahiptir. ancak kurtlanmaya başlamışsa en cılız rüzgarda bile zedelendiği, hatta yıkıldığı görülür.

camia kültürü ise aynı amaca yönelmiş insanların bir araya gelerek oluşturduğu kulüp, dernek, vakıf hatta şirket gibi yapılanmaları sosyal anlamda tamamlayan, o grubu oluşturan kimselerin kendi arasındaki etkileşimiyle beslenen davranış, duruş ve söyleyiş bütünüdür. misalen, bir tarafta galatasaray camiası burjuva kültürüyle yoğrulmuşken; öbür yanda beşiktaş camiası daha mütevazı, yokluğu bilen, halkın ezilen sınıflarını yansıtan bir kimliğe sahiotir. bu doğrultuda camia içinden yükselen söylemler, hareket tarzları ve değerler bütün olarak ele alındığında bu durumun yarattığı sonuçlar kendini camia kültürü içerisinde tüm çıplaklığıyla gösterir.

bu noktada aslolan, camianın kültürel olarak duruşuna sahip çıkmasıdır. yani beşiktaş ın gerçeği karşılıklı saygıdır, özkaynak düzenidir, büyüğe saygıdır, rakibi yerden kaldırmaktır. ola ki bu kültürel dokuya ters düşen bir yaklaşım peyda olursa camia zaten tıpkı organ naklinde meydana gelebilen komplikasyonlar misali, tasfiye eder onu; kabul etmez. ancak tasfiye edilmesi güç bir konuma hakimse bu ayrık otu[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz], işte o zaman kangren başlar. camia kültürü dejenerasyona uğrayarak benliğini yitirir. bu bir son değildir ancak toparlanmak zaman alır.

biz şu an böyle bir evreyi yaşıyoruz. değerlerimizi el birliğiyle çok fazla hırpaladık. seba sonrası dönemde hep hazırdan yedik deyim yerindeyse. bundan sonrası için ise yapılması gereken en önemli şey, camiamızın kültürünü, geleneğini bilenler, hatırlayanlar olarak anlatmak. küçüğümüze anlatmak, bilmeyene tarif edip beşiktaş taraftarlığının özünü yeniden yakalamasına hizmet etmek. dingoc ve hemsta34 bilir; şairler de kahvaltı yaptığımız gün tanıştığımız, sohbet ettiğimiz çocuklar nasıl da yönlendirilmeye müsait idiler.

dingoc: niye toplandınız şimdi siz?
çocuk: gs arenaya gideceğiz. bizi orada oynatmamak neymiş görecekler.
d: ne yapacaksınız gidip?
ç: yakacağız orayı abi gerekirse.

sonuç: semtte besteler eşliğinde kısa bir yürüyüş ve olaysız dağılış; çevreden üstlerine dikilen sorgulayıcı ve küçümser bakışlar; tribüne duyulan önyargının yükselişi...

o çocuklarla periyodik olarak o gün geçirdiğimiz kadar zaman geçirebilsek ben iddia ediyorum büyük değişiklikler elde ederiz. en azından o günkü saçmalığı bir daha yapmazlar. bu yazının amacı da aslında tam olarak budur. yani bu yazıyı okuyan, en azından bundan sonra bu tarz şeyler için üşenmesin. anlatmaktan, yazmaktan, söylemekten bıkmasın. bıkmasın ki, camiamızın kültürü ve geleneği bizi, çocuklarımızı ve onların çocuklarını ısıtıp aydınlatmaya devam etsin.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol