confessions

newcastle

2. nesil Moderatör - - Moderatör -

  1. toplam entry 5452
  2. takipçi 1
  3. puan 123766

12 mart 2013 schalke 04 galatasaray maçı

newcastle
biz ne kadar nefret etsek de, galatasaray'ın çıkıp hakkıyla kazandığı maç olmuştur. ikinci golleri net baldır, schalke'nin attığı ilk golde net faul vardır, schalke lehine iki net penaltı da çalınmamıştır. bunlar tamam ama son 15 dk dany'nin yanında gökhan zan oynadı ha... bu ikili sezon başında tandemde herkes ölürse oynayacak adamlardı, ki bana göre hala öyle. yani şanssızlıksa galatasaray da maç içinde şanssızlıklar yaşadı. kaldı ki, şu maçı şu oyunla schalke alsaydı harbi komik olurdu. resmen 4'te 1'iyle oynayabildiler. sevgili keller de 84'te tüyü dikince çatır çatır aldı işte turu galatasaray.

12 mart 2013 schalke 04 galatasaray maçı

newcastle
bal falan değil, baya baya kötü oynayan bir takım karşısında galatasaray'ın galip geldiği karşılaşma. ulan ağzını kırdığımın draxler'i[ybkz]swh[/ybkz], daha nereye kadar çalım atmayı düşünüyorsun? ya jens keller'e ne demeli? adam uzama ihtimali kalmayan maçta 84'e kadar bekledi değişiklik için ve iki değişiklik birden yaptı; ki bu değişikliklerden biri ilerde top tutan, pas yapan teemu pukki idi.

schalke baya baya hediye etti maçı, galatasaray balı ile falan kazanmadı.

healer

newcastle
bilgisayar oyunlarında çok tercih edilen bir profil olması nedeniyle özellikle bilgisayar oyun terminolojisinde yeri olan bir tabir.

ben sevmem yarı ingilizce yarı türkçe konuşmayı o yüzden bu tabiri (vurgula: define ederken) çok zorlanıyorum.[ybkz]swh[/ybkz] harbiden tam bir karşılığı yok gibi görünüyor ama. yani herif, oyunda canı azalan diğer karakterlere can veriyor işte, sıhhiyeci ya da sağlıkçı denmez ki şimdi buna.

(bkz: ne diyem mahmut mu diyem)

kartal sözlük kalkındırma projesi

newcastle
sözlük için fikir yürütülmesine ve tartışılmasına imkan sağlayan başlık. bu yönüyle her fikri çok anlamlı bulduğumu söylemeliyim.

ancak açıklığa kavuşturmakta fayda olan bazı noktalar var. mesela öncelikle kartal sözlük'ün zaten kalkınma aşamasında olduğunu hatırlatmak isterim. yani gerek yeni versiyona geçiş, gerek yazar sayısındaki yavaş ama sürekli artışı göz önünde bulundurarak bunu söylemekte sakınca görmüyorum. zirve diyecek olursanız, sözlükte belki de gereğinden fazla sayıda zirve yapıldığını söyleyebilirim. hatta aramızda tertip ettiği tırt zirvelerle nam salmış arkadaşlarımız bile var.[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz] yani yazar kaynaşması açısından da sözlük mekanizması devamlı işliyor. mesele sadece istanbul'da olmak da değil;

(bkz: kartal sözlük ankara tayfası)
(bkz: kartal sözlük izmir tayfası)

ali ece, güntekin onay, deniz arman gibi meşhur beşiktaşlılar'ın sözlüğe kazandırılması anlamında ise şu kadarını söyleyeyim; misal, (vurgula: ali ece) ile bir arkadaşımız[ybkz]swh[/ybkz] arasında bu konu hakkında en somut diyalog yakın bir zaman önce sağlandı. ali ece, beşiktaş'a dair birçok internet platformundan katılım talebiyle kendisine gelindiğini ve içlerinden hangi birine katılsa diğerine ayıp etmiş olacağı için teşekkür edip nazikçe bu isteği geri çevirdi. bu durum birçok yönden tartışılır. yani gelmesi çok gerekli mi? böyle bir isteği reddetse ne olur? diğerlerine de ulaşmak için engel mi? falan diye uzar gider ama özünden sapmamak gerekirse, bu konuda da hareketsiz kalınmadığını söylemek gerekir diye düşündüm.

klasik türk yaklaşımıyla "hadi kalkınalım amına koyim" diye olmuyor ki bu işler. bu biraz süreç meselesi, talep meselesi. yani bir kere önce herkesin kendi evinin önünü bir süpürmesi gerekir. kendimi dışarda bırakmadan söylüyorum; yazar olarak entry yazma işlevimizi ne kadar yerine getiriyoruz ki? interaktif sözlükler sıralaması herşeyi şeffaf olarak ortaya koyuyor zaten. bu sözlük günde 4 sayfaları, 5 sayfaları artık sorun olarak görmemeli. siz yazın... maç skoru 1-0 diye de yazın, kahvaltılıkları da yazın, kimsenin hiç ilgisini çekmeyen şeyler de yazın, yeri geldiğinde tek kelimelik entry de yazın... yazın ama... zor bir şey değil ki... sözlük formatını bir okuyun, anlayın[ybkz]swh[/ybkz], sonra içinizden ne geçiyorsa diğer beşiktaşlılarla format dahilinde konuşun işte. elbette beşiktaş ile ilgili entry'ler daha güzel olur ama olsun, böylesi de lazım. en azından şahsi görüşüm bu yönde.

bırakın, formata uygunluk ya da diğer konuları moderatörler düşünsün. entry'niz silinirse uygun bir dille sorun ama sözlüğe küsmek gibi bir tavır içinde olmayın. çünkü bilin ki, hiçbir moderatörün kimseye şahsi bir kin gütmesi söz konusu olamayacağı gibi, böyle bir sebepten sözlüğe küsen biri de kimsenin umrunda olmaz.

ulan konuyu amma dağıttım ha... velhasıl, demeye çalıştığım şey şu: sözlük dediğin yazarıyla bir yere gelir. o nedenle kalkınmanın bireyden başlayacağı gerçeği sakın ha es geçilmesin.

redhack

newcastle
türkiye'de devlet dairelerinde işi olan birinin kıyısından köşesinden bir tanıdığı varsa işi hemen hallolur. ancak redhack bu denklemi değiştirmiştir;

- ya üf yarın şimdi tapu müdürlüğü'ne kim gidecek sabahtan akşama sıra bekleyecek?!
- ya dur, sıkma canını. benim day'oğlu redhack'te müdür; bir arayayım bakalım.

şaka len, redhack de bunu yaparsa...

interaktif sözlükler sıralaması

newcastle
verileri ciddiye alınması gereken sıralamadır. zira, buna göre entry sayılarımızın ne kadar eksik olduğunu görebilmekteyiz. şöyle ki; bizim rakibimiz kim? galatasaray ve fenerbahçe. haliyle bu rekabetin her platform için geçerli olduğunu düşünebiliriz. peki ocak 2013 sıralaması ne diyormuş?

http://www.sosyalmedyahaber.com/interaktif-sozlukler-ocak-2013-siralamasi/

gs 5, fb 6, bjk 22...

şahsen entry'de niceliğe değil niteliğe bakan biri olarak ben bile bu kadarını yakıştıramıyorum kendime, bize.

interaktif sözlükler şubat 2013 sıralaması

newcastle
kartal sözlük olarak kendimize 18. sıradan yer bulduğumuz sıralama.

http://www.sosyalmedyahaber.com/interaktif-sozlukler-subat-2013-siralamasi/

diğer 24 sözlük şubat ayının kısa olması sebebiyle entry sayılarında düşüş yaşarken entry sayısında yükseliş yaşayan 3 sözlükten biri olmuşuz. diğer ikisinin yeni kurulan sözlükler olduğunu düşünecek olursak, içimden ocak ayı sıralamasına bakmak gelmiyor açıkçası. neyse bu da bir şeydir ama, olsun.

(bkz: durmak yok yola devam)
(bkz: saldır beşiktaşım oley)

bağlama

newcastle
anadolu menşeli bir enstrüman. özellikle karayolu ile yaptığınız bir anadolu seyahati esnasında dinlerken çok farklı duygular içinde bulabiliyorsunuz kendinizi. konuyu biraz daha açmak gerekirse ben bağlama dışında hiçbir çalgının; insanı geçmişini, nereden geldiğini, nereye gittiğini sorgulamaya ittiğini görmedim.[ybkz]swh[/ybkz]

şunu da belirtmeden geçemeyeceğim ki; gunesekosan bu çalgıyı adeta konuşturuyor. ortaokuldayken kendi kendine öğrendi çalmayı, sonra "bu böyle olmaz, tekniğini ve neyi neden yaptığımı da öğrenmem lazım." diyerek ders verebilecek konumdayken ders aldı ve en son dinlediğimde bağlamasından duyduklarımı anlatmak o kadar zor ki...
158 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol