confessions

newcastle

2. nesil Moderatör - - Moderatör -

  1. toplam entry 5452
  2. takipçi 1
  3. puan 123804

boston red sox

newcastle
abd'nin en köklü beyzbol takımlarından biri. babe ruth'un new york yankees'ten transfer edilmesi nedeniyle kulübü etkisi altına aldığına inanılan (vurgula: curse of the bambino)[ybkz]swh[/ybkz] nedeniyle 1918 ile 2004 yılları arasında (vurgula: world series) şampiyonluğu elde edememişlerdir.

new york yankees ile aralarında dişe diş bir rekabet bulunmaktadır.

esasında beşiktaş açısından çok önemli bir takımdır bence red sox. zira, adamlar tam 86 sene kupa yüzü görmemişler ama her zaman için abd'nin en büyük iki beyzbol takımından biri olarak gösterilmişler. bunu başarmak muazzam bir camia, ciddi bir taraftar gücü gerektirir. bir kulübün büyüklüğü bunlarla ölçülür. devamında sportif başarı mutlaka gelecektir.

sabırsız taraftara duyurulur.

babe ruth

newcastle
amerikalı eski beyzbolcu. dünyanın gelmiş geçmiş en bilinen sporculardan biri. onun nedeni biraz da ezeli iki rakip olan new york yankees ve boston red sox arasındaki yolculuğu olmuş. zira yankees'den red sox'a geçtiği 1918'den 2004'e kadar red sox, (vurgula: world series) kazanamamış. bu durum babe ruth nedeniyle oluşmuş bir lanet olarak yorumlanmış ve (vurgula: curse of the bambino)[ybkz]swh[/ybkz] ismiyle tarihte yerini almış.

http://baberuthmuseum.org/

fedao

newcastle
(vurgula: fedinho) ile birlikte (vurgula: boa vista) altyapısından yetişmiş olan bir tarafı brezilyalı, bir tarafı portekiz sol bek. umarım sözlüğümüze hayırlı olur.

hajduk split

newcastle
dinamo zagreb ile kıran kırana bir rekabet içinde olan, "beyazlar" lakaplı hırvat takımı.

edit: dostum 100. yıl kutlaması demişsin ama bu bildiğin misket bombası.

http://www.ultras-tifo.net/images/stories/news/2011/hajduk-split100-years/401.jpg
http://www.ultras-tifo.net/images/stories/news/2011/hajduk-split100-years/420.jpg

sisman ve kezban

newcastle
insani olarak son derece karakterli olduğunu düşündüğüm karadenizli kardeşim. kendisine yönelen eleştiriyi ciddiyetle dinlemek, hatayı kabul etmek ama yeri geldiğinde de düşündüğünü mertçe dile getirmek... benim şahsen son zamanlarda bulmakta zorlandığım samimi insan modeli.

böyle adamla rahatlıkla çata çat tartışabilir, varsa sorununu pürüzsüz çözersin. çünkü bilirsin ki, söylediğin şeyde haklıysan karşında "haklısın" diyebilecek bir insan vardır.[ybkz]swh[/ybkz] ama haksızsan da hayatta eyvallah demez. eğer kaldırabiliyorsan, süper bir arkadaşlığın olur böylesiyle.

have a nice day

newcastle
stereophonics'in (vurgula: just enough education to perform) adlı albümünden enerji bombardımanı bir parça. sözleri şöyle;

san francisco bay, past pier thirty-nine
early p.m, can't remember what time
got the waiting cab stopped at the red light
address, unsure of but it turned out just right
it started straight off, coming here is hell
that's his first words, we asked what he meant
he said, "where your from?" we told him a lot
we take a holiday, is this what you want?

to have a nice day
have a nice day x3

lie around all day, have a drink to chase
yourself and tourists, yeah, that's what I hate
he said, "we're going wrong", we've all become the same
we dress the same ways, only our accents change

so have a nice day
have a nice day x3

swim in the ocean that be my dish
i drive around all day and kill the processed fish
it's all money gum, no artists anymore
you're only in it now to it make more, more and more

so have a nice day
have a nice day x5

sabah sabah sinirlenmek

newcastle
(vurgula: sinirli uyanma)nın kardeşidir. genel bir mutsuzluk haline işaret eder, hafife alınmamalıdır. gerçi şöyle de bir şey var ki, ben sabahları mutlu uyanan çok insan tanımadım sözlük.

yani düşünsene, herif/kız kalkıyor böyle götünden kelebek fışkıran iyilik perisi gibi gülümsüyor devamlı falan... "yat aşağı lan, benim canımı sıkma" diye kafasına vurursun. yaparsın bunu sözlük.

ben de şahsen çok süper uyandığımı söyleyemem. hele ki iş günleri... sabahları ilk 15 dakika tersliyorum insanları la bildiğin. kimi zaman arkadaşım "olm sabah niye tersledin la beni?" diye sorduğunda hatırlamazdan falan geliyorum. hatırlıyorum esasında ama utanıyorum açıkçası yaptığımdan.

neyse, sabah sinirine birebir olduğunu düşündüğüm bir parçayla devam ediyoruz beraberliğimize. stereophonics'ten geliyor: have a nice day...

sözlük içerisinde inatla büyük harf kullanmak

newcastle
ara sıra dürtülmesi gereken başlık. insan beşer, elbet şaşar; hatırlatırız, "ha pardon ya, şu sebepten" dersin, ya da hiçbir şey demezsin bildiğin gibi devam edersin.

ama bazen öyle tuhaf yaklaşımlarla karşılaşıyorum ki, tarif etmek mümkün değil. yani birinin görev tanımı her ne olursa olsun, "sike sike yerine getirmesi" ne ola? bunu diyen adam, yere çöp atarken de aynı ifadeyi belediye görevlileri için kullanır. evin ortasına sıçar, "annem temizleyecek bunu, boşuna mı oturuyo evde lan?" falan der. şahsen, ismen, sehven... nasıl söylenirse söylensin. bunu söyleyen sevdiğim biri de olsa yanlış, yanlıştır ve bence bu yaklaşım yanlış; "kimse alınmasın"...

yani esasında söyleyecek çok şey var ama özel hayatımda fevri davranmamayı öğrenmeye çalışıyorum şu ara, üflemeyin sakın dostlar.[ybkz]swh[/ybkz]
145 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol