(bkz: erken boşalma)
23 nisan'da şehit savcının çocuğunun önünde yaptığı hareketlere kelimelerimin küfür ve hakaret etmeden yetişmediği oluşum, canlı. allah senin beynine oksijen versin. o çocuğa mutlu gününde o duyguyu hiç lüzumu yokken hem de yaşattın ya senin yapacağın hayrı, güzelliği, insanlığa katkını, paranı pulunu insaniyetini diyorum sana. allah belanı versin senin.
trabzonspor kazanacaktır.
berabere bitecektir.
3 bin metre engelliyi koşup son düzlükte artislik yapıp yarışı kaybeden atlet. geçildiğini gördüğünde yüz ifadesi gif yapılmalı.
http://www.ntvspor.net/video-galeri/bazen-bitti-sanirsin
http://www.ntvspor.net/video-galeri/bazen-bitti-sanirsin
(bkz: semt bizim aşk bizim)
balık gibidir gözümde "limon sıkılmaz". öyle çorbadır.
teknik direktör olarak ilk maçına beşiktaş karşısında çıkması hoş tesadüf olan teknik direktör. o değil de her programını izliyorum. adam bildiğin toz kondurmuyor beşiktaş'a. olursa ilk maçında bizi yenerse ne diyecek merak ediyorum. bu adamın teknik direktör olacağı zamanı beklerdim.
hakemleri hiç tanımam, saha dışıyla ilgilenmem falan derdi hep. bu çizgisini teknik direktörken devam ettirebilecek mi merak ediyorum. hatta önder özen bile bu kervana katılırsa futbolu izleyici olarak değil sahada kalan hiç kimsenin "sadece" futbolu konuşamayacağına yüzde yüz inanacağım. beşiktaş karşısında çıktığın tüm maçlar dışında başarılar hocam. dünyanın en kötü teknik adamlığını bile yapsan, senin gibi adamların futbolun içinde olmalarını için bile katlanılırsın. yolun açık olsun.
hakemleri hiç tanımam, saha dışıyla ilgilenmem falan derdi hep. bu çizgisini teknik direktörken devam ettirebilecek mi merak ediyorum. hatta önder özen bile bu kervana katılırsa futbolu izleyici olarak değil sahada kalan hiç kimsenin "sadece" futbolu konuşamayacağına yüzde yüz inanacağım. beşiktaş karşısında çıktığın tüm maçlar dışında başarılar hocam. dünyanın en kötü teknik adamlığını bile yapsan, senin gibi adamların futbolun içinde olmalarını için bile katlanılırsın. yolun açık olsun.
2014-2015 sezonunda kalan son 4 iç saha maçımızı oynayacağımız staddır.
(bkz: burdur) 18 gün. vatan sağ olsun.
nisan 2013'ten beri her ay 230 bin € ödeyip borcunu bitirdiğimiz futbolcudur.
(bkz: göğe bakma durağı)
ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
şu aranıp duran korkak ellerimi tut
bu evleri atla bu evleri de bunları da
göğe bakalım
falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
inecek var deriz otobüs durur ineriz
bu karanlık böyle iyi afferin tanrıya
herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
beni bırak göğe bakalım
senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
seni aldım bu sunturlu yere getirdim
sayısız penceren vardı bir bir kapattım
bana dönesin diye bir bir kapattım
şimdi otobüs gelir biner gideriz
dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
bir ellerin, bir ellerim yeter belleyelim yetsin
seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
durma kendini hatırlat
durma göğe bakalım
(bkz: turgut uyar)
ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
şu aranıp duran korkak ellerimi tut
bu evleri atla bu evleri de bunları da
göğe bakalım
falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
inecek var deriz otobüs durur ineriz
bu karanlık böyle iyi afferin tanrıya
herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
beni bırak göğe bakalım
senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
seni aldım bu sunturlu yere getirdim
sayısız penceren vardı bir bir kapattım
bana dönesin diye bir bir kapattım
şimdi otobüs gelir biner gideriz
dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
bir ellerin, bir ellerim yeter belleyelim yetsin
seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
durma kendini hatırlat
durma göğe bakalım
(bkz: turgut uyar)
kaybolan bir diğer futbol geleneğidir. önceden formalarda futbolcuların da isimleri yazmazdı. sadece numaraları olurdu. isim yazmaya başlayınca herkes deli gibi isimli formalar aldı. sonra kendi adını yazdırmaya başladı. en sonunda boş kaldı o forma arkaları.
tolga zengin ile beraber sadece beşiktaş'ın değil hiçbir büyük takımın kalesini emanet edebileceği bir kaleci değildir. "güven" veremiyor. bundan sonra da veremeyecek. kendisini çok severim. ama bu gerçek değişmeyecek. umarım seneye yerini ospina, cech gibi bir kaleciye bırakır.
eskiden duvarlara asılırdı. gazeteler tam sayfa verirlerdi. eskide kalan şeylerden birisidir.
yaptığım eylemdir. hala sony ericsson T 250 model telefonumu kullanıyorum. telefonum 9. yılına girdi. şarjı bir hafta gidiyor. bu telefon sayesinde "şaşırma" duygumu yaşatıyorum. video özelliği olmadığı için her anı kaydetmek yerine yaşıyorum. her boku hemen öğrenmiyorum. mola zamanlarında insanlarla konuşuyorum.
bunlar artistik olaylar değil. yaptığım dünyaya karşı gelme falan da değil. boş boş bakıp, sebebini düşünmeden bir şeylerle kafa yorma özelliği vardır insanın. kafana taktığın bir şeyi, mesela otobüste falan 1 saat giderken şöyle kafanda düşünürsün ya hani. biriyle olan tartışmanı, o işi ne yapacağını, birine ne cevap vereceğini, babanı üzüp üzmediğini falan, sadece kafandan geçirirsin. otobüse inip binen insanlara bakarsın, daha çok var dersin, bu bina yeni mi dikilmiş dersin, şu adamın ceketi güzelmiş dersin, klip çekerek müzik dinleyenlere gıcık olursun falan. o sana ait "boş" bir andır. insanların o anlarını aldı o telefonlar. "boş" vakitleri kalmadı. hep gösterilenlere bakıyorlar. ben buna üzülüyorum. çok üzülüyorum.
bunlar artistik olaylar değil. yaptığım dünyaya karşı gelme falan da değil. boş boş bakıp, sebebini düşünmeden bir şeylerle kafa yorma özelliği vardır insanın. kafana taktığın bir şeyi, mesela otobüste falan 1 saat giderken şöyle kafanda düşünürsün ya hani. biriyle olan tartışmanı, o işi ne yapacağını, birine ne cevap vereceğini, babanı üzüp üzmediğini falan, sadece kafandan geçirirsin. otobüse inip binen insanlara bakarsın, daha çok var dersin, bu bina yeni mi dikilmiş dersin, şu adamın ceketi güzelmiş dersin, klip çekerek müzik dinleyenlere gıcık olursun falan. o sana ait "boş" bir andır. insanların o anlarını aldı o telefonlar. "boş" vakitleri kalmadı. hep gösterilenlere bakıyorlar. ben buna üzülüyorum. çok üzülüyorum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?