2013-2014 şampiyonluk şanslarını c. palace maçında çöpe atan takım. bana kalacak olursa uzun yıllar bir daha bu kadar yakın olamayacaklar şampiyonluğa.
aklıma direkt fatih terim'i getiren program.
ancelotti'nin itirafı mıdır iftirası mıdır bilmiyorum ama yapacak bir şey yok girdi bilinçaltıma.
hayır bazen kafamda canlandırıyorum odasında onları izlerken o kötü oluyor...
ancelotti'nin itirafı mıdır iftirası mıdır bilmiyorum ama yapacak bir şey yok girdi bilinçaltıma.
hayır bazen kafamda canlandırıyorum odasında onları izlerken o kötü oluyor...
kaçırdığım isyan. okuyunca hayretler içinde kaldım. a a nasıl atlamışım. pii utandım. birinde ülker link varsa alabilirim.
edit: kendi linkimi kendim aldım.
http://www.youtube.com/watch?v=8C8tElQ0ejM
edit: kendi linkimi kendim aldım.
http://www.youtube.com/watch?v=8C8tElQ0ejM
daş gibi oyuncu kavramını karşılayan adam. bir filmde adı geçiyorsa izlenir. büyük referanstır.
bir 21 mart değildir [ybkz]swh[/ybkz]
önceden sevdiğim desteklediğim adaydı. sonra çetnik selamı verdi ve yollarımız ayrıldı.
(bkz: 10 kasım)
amerikalı tenisçi. desteklediğim sporcuyu hep eliyor bu kadın ama hakkını vermek lazım tam anlamıyla ace kraliçesidir kendisi.
güzeldir. benim için beckham'la özdeşleşmiştir.
hiç yapmadığım eylem. insanların rahatsızlığından mutlu olabilen biri hiç olamadım. bana eğlence gibi gelmedi hiç. ama içimde kaldı mesela yani.
o yüzden bir gün yapacam kararlıyım. kendi evimin ziline basacam ama. bir de evde kimse yokken yapayım diyorum...
o yüzden bir gün yapacam kararlıyım. kendi evimin ziline basacam ama. bir de evde kimse yokken yapayım diyorum...
mecburu tanım[ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz]: istanbul'da bir semt adı.
geç içeriye doğru sirkeci var orada abim. orada da güvenç konyalı mevlana pide var. hah işte. oradaki tatlı mı tatlı şeker mi şeker hüseyin abimizin mevlana pidesi ve ardından getirdiği halis hatay künefesi yenmeden ayrılmamak lazım eminönünden.
geç içeriye doğru sirkeci var orada abim. orada da güvenç konyalı mevlana pide var. hah işte. oradaki tatlı mı tatlı şeker mi şeker hüseyin abimizin mevlana pidesi ve ardından getirdiği halis hatay künefesi yenmeden ayrılmamak lazım eminönünden.
ilginç bir şekilde bana karizmatik gelen bir kelime. yani şiirlerde şarkılarda falan geçmesi derin anlamlar yüklenebilecek bir yapısı var
unutamadığım hüsranlardan olacağı kesin. maçtan sonra bana dokunulmaması gerektiğini herkes bilir. çok sinir olurum. ağzımı bıçak açmaz, her gün eve alınan gazete mağlubiyet ertesi alınmaz. maç olmuş 1-4. ablam eve geliyor. ekrana bakıyor. maç 4-1 devam ediyor ve ilk tepki olarak "a şaka mı bu" deyip bana bakıyor. ben de öfkeli gözlerle ona bakıp bir elim alnımda tekrar ekrana dönüyorum. tepkiler devam ediyor. "inanmıyorum"... "gerçekten şaka mı bu ya"
"evet ablacım şaka. tüm doğan grubu. ne yapalım ne yapalım ne yapalım diye düşünürken birden biri ya bu last director'ün ablasına bir şaka yapalım. sanki 4 yemiş gibi falan yapalım demişler. aslında maç da yok. aradılar rica ettiler inandırıcı olsun diye giydim formayı" dedim. dedim bunu. verebileceğim en makul ve aile ortamına uygun tepki buydu çünkü.
"evet ablacım şaka. tüm doğan grubu. ne yapalım ne yapalım ne yapalım diye düşünürken birden biri ya bu last director'ün ablasına bir şaka yapalım. sanki 4 yemiş gibi falan yapalım demişler. aslında maç da yok. aradılar rica ettiler inandırıcı olsun diye giydim formayı" dedim. dedim bunu. verebileceğim en makul ve aile ortamına uygun tepki buydu çünkü.
başarılı bir Steven Spielberg filmidir.
nazi partisi üyesi olan oskar schindler'in 1000'e yakın polonya yahudilerini kurtarışını anlatır. filmde karakterin önce para için yahudileri yanına alışı ardından onları kurtarma mücadelesine dönüşüne kadar olan sürede birden çok kırılma noktası vardır.
filmin içinde ayrı ayrı yahudi simgeleri vardır. filmin başında mumların siyah beyaz değil renkli olması, küçük kızın kırmızı paltosunun renkli olması yönetmenin filme kattığı çözümlenmesi gereken güzel detaylardır.
bu ince çalışmalar ve başarılı anlatımı sayesinde en iyi oscar ödülünü almıştır.
nazi partisi üyesi olan oskar schindler'in 1000'e yakın polonya yahudilerini kurtarışını anlatır. filmde karakterin önce para için yahudileri yanına alışı ardından onları kurtarma mücadelesine dönüşüne kadar olan sürede birden çok kırılma noktası vardır.
filmin içinde ayrı ayrı yahudi simgeleri vardır. filmin başında mumların siyah beyaz değil renkli olması, küçük kızın kırmızı paltosunun renkli olması yönetmenin filme kattığı çözümlenmesi gereken güzel detaylardır.
bu ince çalışmalar ve başarılı anlatımı sayesinde en iyi oscar ödülünü almıştır.
yudumladığım içecek.
en büyük orgazmdır ki iki kelam edebileceğin bir insanı karşına alıp sabaha kadar kahve + sohbet ikilisi içinde umutlar, hayal kırıklıkları, aşklar, anılar, yaşanmış yalnızlıklar, kitaplar, yazarlar, yazamayanlar, siyasi gerçekler, sanatın gerekli görülen noktaları hakkında geceyi eritmek.
ne zaman evde caddeye bakan camın önüne geçip bu kahveyi yudumlasam bunların özlemini hissediyorum.
içimden atamadığım bu konuşma melankolik bir yazıya dönüşüyor. bu kez yazıyorum. belki şiir, belki bir öykü serisinin ilki veya yarıda kalan devamı, belki bir sinopsis... ya da artık entry...
sonra durup düşünüyorum; belki de biraz üşenip şu kahveyi hazırlamak yerine, bir ice tea çıkarıp içebilirdim.
hepsi kahveden...
en büyük orgazmdır ki iki kelam edebileceğin bir insanı karşına alıp sabaha kadar kahve + sohbet ikilisi içinde umutlar, hayal kırıklıkları, aşklar, anılar, yaşanmış yalnızlıklar, kitaplar, yazarlar, yazamayanlar, siyasi gerçekler, sanatın gerekli görülen noktaları hakkında geceyi eritmek.
ne zaman evde caddeye bakan camın önüne geçip bu kahveyi yudumlasam bunların özlemini hissediyorum.
içimden atamadığım bu konuşma melankolik bir yazıya dönüşüyor. bu kez yazıyorum. belki şiir, belki bir öykü serisinin ilki veya yarıda kalan devamı, belki bir sinopsis... ya da artık entry...
sonra durup düşünüyorum; belki de biraz üşenip şu kahveyi hazırlamak yerine, bir ice tea çıkarıp içebilirdim.
hepsi kahveden...
liverpool 9 dakikada crystal palace gibi bir takımdan 3 gol yiyor ve maç 3-3 biterken büyük ihtimal şampiyonluğa veda etmiş oluyorlar. gerrard kariyerindeki tek şampiyonluk görme şansını yitiriıyor bu 9 dakikada. skorun şoku ve üzüntüsüyle sevdiğim bir kardeşime mesaj attım. "sorun beşiktaş'ta değil bizde lan, kimi desteklesek inanılmaz hatalar yapıyor. bizde bir sıkıntı var" dedim.
liverpool'lu oyuncuların chelsea maçındaki inançsız oyunu sonrasında bunu ön gördüğünü ve asıl sorunun bizim onlara duyduğumuz sonsuz inancın, onlarda olmamasıydı dedi...
bırakalım biz bu işi dedim, fifa oynar, sanal sevinçlerimizi yaşarız biz de. gerçeği kalmadı zaten. kendi kendimize sağlayamıyoruz bu inancı dedim. güneşsiz günlerden bahsedip farkında olmadan inanç gardımızı düşürüyorduk ki şu mesaj geldi;
"sevinmek için sevmedik biz abi. galibiyetin, şampiyonlukların peşinden değil sevginin peşinden koştuk. gerçekten şereftir bu yolda yürümek. önemli olan bunu başarabilmek. Beşiktaş sevgisi aşk'ın gerçek tanımı gibi, hayatın gerçeği bir nevi."
doğru söylüyordu.
inançtı bütün mesele.
bir şeylerin doğruluğu veya yanlışlığı... olabiletesinin yüksekliği... ihtimalleri... cartı curtu... yoktu, önemli değildi. inanç gerekiyordu. bu yüzden yusuf şimşek'li beşiktaş şampiyon olmuştu. schrödinger'in kedisine ne olduğu zehirlenip zehirlenmediği umurunda olmamalıydı, yaşıyor olduğuna inanmalıydı.
çünkü kedinin o kutudan sağ çıkabilme ihtimaliydi şampiyonluk.
inanç insanı hedefe bağlayan belki de tek şey.
liverpool'lu oyuncuların chelsea maçındaki inançsız oyunu sonrasında bunu ön gördüğünü ve asıl sorunun bizim onlara duyduğumuz sonsuz inancın, onlarda olmamasıydı dedi...
bırakalım biz bu işi dedim, fifa oynar, sanal sevinçlerimizi yaşarız biz de. gerçeği kalmadı zaten. kendi kendimize sağlayamıyoruz bu inancı dedim. güneşsiz günlerden bahsedip farkında olmadan inanç gardımızı düşürüyorduk ki şu mesaj geldi;
"sevinmek için sevmedik biz abi. galibiyetin, şampiyonlukların peşinden değil sevginin peşinden koştuk. gerçekten şereftir bu yolda yürümek. önemli olan bunu başarabilmek. Beşiktaş sevgisi aşk'ın gerçek tanımı gibi, hayatın gerçeği bir nevi."
doğru söylüyordu.
inançtı bütün mesele.
bir şeylerin doğruluğu veya yanlışlığı... olabiletesinin yüksekliği... ihtimalleri... cartı curtu... yoktu, önemli değildi. inanç gerekiyordu. bu yüzden yusuf şimşek'li beşiktaş şampiyon olmuştu. schrödinger'in kedisine ne olduğu zehirlenip zehirlenmediği umurunda olmamalıydı, yaşıyor olduğuna inanmalıydı.
çünkü kedinin o kutudan sağ çıkabilme ihtimaliydi şampiyonluk.
inanç insanı hedefe bağlayan belki de tek şey.
#351964
koptum ya. süper. sabırla okudum. arada sıkıldım ama patlamayı üçüncü şahısların katılımıyla yaşadım. biri de (vurgula: siz kapatırsanız ben de kapatırım) yazmış en çok ona güldüm.
koptum ya. süper. sabırla okudum. arada sıkıldım ama patlamayı üçüncü şahısların katılımıyla yaşadım. biri de (vurgula: siz kapatırsanız ben de kapatırım) yazmış en çok ona güldüm.
benim planladığımdır.
ama fiyatta anlaşamadığımız için yapmıyorum.
adama beş günlük çekim zahmetime rağmen sadece toplamda günlük kamera kira parası gibi komik bir rakam sundum. yarı yarı düşürerek geri gönderdi teklifi. böyle pazarlık mı olur arkadaş. "şampanyaya yüzük at yutmazsa evlenir, yutarsa zaten birbirinizi bulmuşsunuzdur" diye yanıtladığım mail sonrası en güzel evlilik teklifimi hala saklıyorum. [ybkz]swh[/ybkz]
ama fiyatta anlaşamadığımız için yapmıyorum.
adama beş günlük çekim zahmetime rağmen sadece toplamda günlük kamera kira parası gibi komik bir rakam sundum. yarı yarı düşürerek geri gönderdi teklifi. böyle pazarlık mı olur arkadaş. "şampanyaya yüzük at yutmazsa evlenir, yutarsa zaten birbirinizi bulmuşsunuzdur" diye yanıtladığım mail sonrası en güzel evlilik teklifimi hala saklıyorum. [ybkz]swh[/ybkz]
ağustos denilen ama yıl verilmeyen stat. [ybkz]swh[/ybkz]
çok inanmıyorum açıkçası yetişeceğine ama tabi adam inşaatçı yani şimdi bekleyip göreceğiiiiz
çok inanmıyorum açıkçası yetişeceğine ama tabi adam inşaatçı yani şimdi bekleyip göreceğiiiiz
samet aybaba'nın imzasından sonra iflah olmayacağını belli olan takım.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?