ne ingiliz, ne ispanyol, ne alman; beşiktaş'ımdan sonra sempati duyduğum yegane yabancı takım.
tribünlerinin de ayrıca hastasıyız tabii.
ankara'da yaşayan ve metrobüs'e en fazla 2-3 kez binmişliği olan şahsıma bile "hadi lan ordan!" dedirtmeyi başarmış olan reklamdır.
terkedilmiş şehirde mi çektiniz reklamı arkadaş, o ne tenhalıktır?
bi' tek yerde uçuşan çalı topları eksik.
terkedilmiş şehirde mi çektiniz reklamı arkadaş, o ne tenhalıktır?
bi' tek yerde uçuşan çalı topları eksik.
bir futbolcunun yerde yatıp kalması için tatminkar bir gerekçe teşkil eden güzel kadın.
kesinlikle sahalarda görmek istediğimiz türden olan bu hareketler, umuyorum ki yakın zamanda daha da yaygınlaşır.
http://a6.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc7/582833_343358555724482_133761250017548_958746_431522764_n.jpg
kesinlikle sahalarda görmek istediğimiz türden olan bu hareketler, umuyorum ki yakın zamanda daha da yaygınlaşır.
http://a6.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc7/582833_343358555724482_133761250017548_958746_431522764_n.jpg
mevcut tarihiyle,[ybkz]swh[/ybkz]benim bile katılma ihtimalimin olduğu organizasyondur.
gerçi ben ne zaman bir sözlük organizasyonuna müdahil olmaya niyetlensem, ankara 8.5 metre kar yapıyor.
o yüzden bunu da pek dillendirmememde fayda var.
gerçi ben ne zaman bir sözlük organizasyonuna müdahil olmaya niyetlensem, ankara 8.5 metre kar yapıyor.
o yüzden bunu da pek dillendirmememde fayda var.
carlos carvalhal'e "iyi adam" olduğu için katlanmakla; tayfur havutçu'ya "yüzüncü yılın kaptanı, seba'nın yeğeni, beşiktaş'ın çocuğu" diye katlanmanın tamamen aynı şeyler olduğunu düşünen biri olabilir.
beşiktaş'ın bir antrenörlük okulu olmadığının ayırdında olan ve takımın başına beşiktaş'ın "pişmiş" çocuklarından birini yakıştıran yazar da olabilir. zira tayfur havutçu'ya karşı çıkmanın, yabancı hoca yanlısı olma anlamına geldiğini düşünmek de düz mantığın dik alasıdır.
takıma kendince emekler vermiş, emeklerinden ziyade gönlünü vermiş bir futbolcu söz konusuyken; üstelik söz konusu futbolcu, başka bir takıma gönderilme ihtimalinin olduğu dönemde, beşiktaş'a gelmek için açıkta kalma pahasına direnmişken; bu adamdan bahsederken "ibne" kelimesini kullanan bir ahlaksızı midesi almıyor bile olabilir. üç kuruşluk bir menajerle telefonda yaptığı leş konuşma esnasında takımındaki bazı oyuncuları itin götüne sokmuşluğu olan, sonra ise o oyuncuları sahaya sürme mecburiyetinde kalan bu adamla işin yürümeyeceğini düşünen; takımın başarısının, kulüp içerisindeki aile ortamıyla da birebir bağlantılı olduğunu hesaba katan biri de olabilir.
uzun lafın kısası; tayfur havutçu'yu yetersiz görmek, futboldan ve takım oyunundan anlamamak değil, bir futbolseverin takımına dair öne sürdüğü şahsi bir görüştür. bu görüşün karşısında olanları köpek gibi azarlamaya çalışmak da tahammülsüzlüğün ta kendisidir. biz ne ara bu hale geldik bilmiyorum.
beşiktaş'ın bir antrenörlük okulu olmadığının ayırdında olan ve takımın başına beşiktaş'ın "pişmiş" çocuklarından birini yakıştıran yazar da olabilir. zira tayfur havutçu'ya karşı çıkmanın, yabancı hoca yanlısı olma anlamına geldiğini düşünmek de düz mantığın dik alasıdır.
takıma kendince emekler vermiş, emeklerinden ziyade gönlünü vermiş bir futbolcu söz konusuyken; üstelik söz konusu futbolcu, başka bir takıma gönderilme ihtimalinin olduğu dönemde, beşiktaş'a gelmek için açıkta kalma pahasına direnmişken; bu adamdan bahsederken "ibne" kelimesini kullanan bir ahlaksızı midesi almıyor bile olabilir. üç kuruşluk bir menajerle telefonda yaptığı leş konuşma esnasında takımındaki bazı oyuncuları itin götüne sokmuşluğu olan, sonra ise o oyuncuları sahaya sürme mecburiyetinde kalan bu adamla işin yürümeyeceğini düşünen; takımın başarısının, kulüp içerisindeki aile ortamıyla da birebir bağlantılı olduğunu hesaba katan biri de olabilir.
uzun lafın kısası; tayfur havutçu'yu yetersiz görmek, futboldan ve takım oyunundan anlamamak değil, bir futbolseverin takımına dair öne sürdüğü şahsi bir görüştür. bu görüşün karşısında olanları köpek gibi azarlamaya çalışmak da tahammülsüzlüğün ta kendisidir. biz ne ara bu hale geldik bilmiyorum.
maruz kalınan bir yanlışın ardından, gözlere inmiş olan perdenin kalkması ve at gözlüklerinin çıkarılması sonucu gerçekleşen durum.
güvenilen dağlara kar yağması deyin, hayalkırıklığı deyin, "o senin mallığınmış valla kardeş" deyin, ne derseniz deyin sonuç aynı.
insan kendisini pislik gibi hissediyor sözlük.
siz siz olun...
ya da bi' dakika lan! (b: siz, siz olun) işte.
bu kadar.
güvenilen dağlara kar yağması deyin, hayalkırıklığı deyin, "o senin mallığınmış valla kardeş" deyin, ne derseniz deyin sonuç aynı.
insan kendisini pislik gibi hissediyor sözlük.
siz siz olun...
ya da bi' dakika lan! (b: siz, siz olun) işte.
bu kadar.
elden kaçırılması, hele bir de fenerbahçe'ye gitmesi; fikret orman başkanlığındaki beşiktaş yönetiminın ağzıyla kuş tutması durumunda dahi bir daha göze giremeyeceğinin delaleti olacaktır.
ha sonra bir stat inşaatı gündeme gelir, hepimiz fikret ormancı oluruz o ayrı.
ha sonra bir stat inşaatı gündeme gelir, hepimiz fikret ormancı oluruz o ayrı.
attığı son tweetle hislerimin tercümanı olmuş yazarımız. ellerine, yüreğine, kanındaki promiline sağlık.
---------------alıntı---------------
Sarhoş tweeti; sokarım Barçasına Madrid'ine yeter ulan. Beşiktaş'ımı yerle bir etmişler milletin derdine bak.
---------------alıntı---------------
---------------alıntı---------------
Sarhoş tweeti; sokarım Barçasına Madrid'ine yeter ulan. Beşiktaş'ımı yerle bir etmişler milletin derdine bak.
---------------alıntı---------------
beşiktaş'ımız ligdeki herkesçe türlü şekillerde tokatlanmışken halen barcelona-real madrid müsabakasına kafa yormaktır.
tamam şahane bir rekabet var, tamam mükemmel bir futbol oynanıyor ama abartmıyor muyuz gençler?
bize ne lan?!
tamam şahane bir rekabet var, tamam mükemmel bir futbol oynanıyor ama abartmıyor muyuz gençler?
bize ne lan?!
oyuncu değişiklik hakkının, gol yemeden yahut 70. dakikayı görmeden kullanılmasının yasak olduğunu zanneden; oyun okumaktan aciz teknik direktörümüz. yenilmemize, sırf onun yetersizliği bir kez daha gözler önüne serildi diye seviniyorum.
hakem hatalı karar verdiğinde yahut rakip takımın futbolcusu kendilerini kışkırttığında, oldukça alakasız bir şekilde "ya allah bismillah allahu ekber" diye bağıran, necmettin erbakan gibi ülke vatandaşının paralarını cukka etmesiyle meşhur bir adam öldüğünde "mekanın cennet olsun hocam :((((" minvalinde pankartlar hazırlayan ve son olarak da dinde dahi yeri olmayan tamamen siyasi bir haftayı anarak tüm bunların üzerine tüy dikmiş olan taraftar grubu.
eski ve yeni başkanlarımızın stat projesi için izin koparabilmek uğruna başbakan kıçı yalamalarını anlarım da, sizlere n'oluyor bebeler?
neyi kovalıyorsunuz da yeni yeni adetler çıkararak kendinizle ters düşüyorsunuz?
şampiyonlukları yaklaşırken her maçta tribünde tekbir getirmeye başlayan bursaspor taraftarını, bu davranışın tribün ve futbol kültürüyle bağdaşmaması gerekçesiyle yerden yere vuran, üstüne bir de o adamları mevcut iktidarın gözünü boyamakla itham eden de sizler değil miydiniz?
E şimdi ne bok yemeye daha beterinin altına imza atıyorsunuz?
korkarım; konulduğu kabın şeklini alan bir güruha dönüşmek üzeresiniz.
kafalarınız hayrolsun.
eski ve yeni başkanlarımızın stat projesi için izin koparabilmek uğruna başbakan kıçı yalamalarını anlarım da, sizlere n'oluyor bebeler?
neyi kovalıyorsunuz da yeni yeni adetler çıkararak kendinizle ters düşüyorsunuz?
şampiyonlukları yaklaşırken her maçta tribünde tekbir getirmeye başlayan bursaspor taraftarını, bu davranışın tribün ve futbol kültürüyle bağdaşmaması gerekçesiyle yerden yere vuran, üstüne bir de o adamları mevcut iktidarın gözünü boyamakla itham eden de sizler değil miydiniz?
E şimdi ne bok yemeye daha beterinin altına imza atıyorsunuz?
korkarım; konulduğu kabın şeklini alan bir güruha dönüşmek üzeresiniz.
kafalarınız hayrolsun.
ankara'daki yansıması toz bulutu ve moonwalk yapan güvercinler olarak karşımıza çıkmış olan doğa olayı.
bozkırın orta yerinde olunca; gözleri tozdan kapanmış halde, rüzgara karşı zombi yürüyüşü yapan insanları bile sineye çekebiliyorsunuz.
bozkırın orta yerinde olunca; gözleri tozdan kapanmış halde, rüzgara karşı zombi yürüyüşü yapan insanları bile sineye çekebiliyorsunuz.
trabzonspor'un cezası nedeniyle kadın ve çocuklarla dolu bir statta oynanacak olan karşılaşma.
bundan sonraki play-off maçlarına "biz bu oyunun içinde yokuz aga!" minvalinde bir çıkış yaparak a2'deki bebelerle çıkmasını can-ı gönülden istediğim takımım. ama takdir edersiniz ki, kimsede bu hareketi yapacak göt yok. bu gidişatla da bize huzur yok.
kendisini tanımış olmaktan fevkalade mutluluk duyduğum güzel insan.
bugünün doğum günü olması münasebetiyle; yapımında ve gelişiminde emeği geçen anne ve babasının ellerinden, kendisinin de yanaklarından öpüyorum ve "iyi ki doğmuş"tan ziyade "iyi ki tanımışım" kısmıyla ilgileniyorum. Böyle de bencilim.
sevgiler.
bugünün doğum günü olması münasebetiyle; yapımında ve gelişiminde emeği geçen anne ve babasının ellerinden, kendisinin de yanaklarından öpüyorum ve "iyi ki doğmuş"tan ziyade "iyi ki tanımışım" kısmıyla ilgileniyorum. Böyle de bencilim.
sevgiler.
kadro dışı bırakılmak kadroda olmayan adamlara bile nasip olmuşken, kendisinin halen ne bok yemeye takımda tutulduğunu bir türlü anlayamadığım basiretsiz. anadolu takımlarındaki muadillerinin bile bir çoğu "holosko artı bir miktar para" ediyorken, kendisinde bu denli ısrar edilmesini asla anlayamayacağım sanırım.
oynamayan adama para veren, oynayan adamı kulübede oturtan, bir adama milyonlar verip a2'de oynatan, kendini takım için paralayan adama parasını vermeyen, çorap değiştirir gibi antrenör değiştiren, 8940985494 adet çer çöp yabancı futbolcusu olan ve transfer şampiyonluğunu gerçek şampiyonluğun üzerinde tutan kaprisli yarimiz beşiktaş'ın son bombasıdır.
kadroda olmayan adamı kadro dışı bırakarak kendi kuyruğunu kovalayan bir kedi görünümü de vermiş olduk, tam oldu.
çok sağlam sınanıyoruz yemin ediyorum.
kadroda olmayan adamı kadro dışı bırakarak kendi kuyruğunu kovalayan bir kedi görünümü de vermiş olduk, tam oldu.
çok sağlam sınanıyoruz yemin ediyorum.
https://twitter.com/#!/erdemulus/status/192029863308296193 tweet'iyle gece gece kahkaha attırmış olan güzel abimiz.
fabian ernst'e bir türlü nasip olamayışıyla, gözümdeki değeri "pazu bandı"na indirgenmiş olan mertebe.
takımın birinci kaptanını ibrahim toraman olarak belirliyorlar; onu sineye çekiyoruz. kendisi kaptanlığa dair vasıfları pek taşımıyor da olsa, yerli oluşu ve 8 senedir bu camiada bulunması sebebiyle tercih ediliyor. Hadi buna eyvallah. Fakat guti'ye, simao'ya, quaresma'ya ve hatta sivok'a nasip olan kaptanlık neden bir türlü şu adama nasip olmuyor onu fena halde merak ediyorum.
gerçi kaptanlık hamuruyla yoğurulmuş bu adamın, söz konusu durumun ilamı için o pazu bandına asla ihtiyaç duymayacağı da hepimizin malumu. işte sırf bu sebepten; beşiktaş'ın şahsımın naçizane nazarındaki kaptanı, delikanlılık kitabının almanca çevirisi olan bu güzel adamdır.
takımın birinci kaptanını ibrahim toraman olarak belirliyorlar; onu sineye çekiyoruz. kendisi kaptanlığa dair vasıfları pek taşımıyor da olsa, yerli oluşu ve 8 senedir bu camiada bulunması sebebiyle tercih ediliyor. Hadi buna eyvallah. Fakat guti'ye, simao'ya, quaresma'ya ve hatta sivok'a nasip olan kaptanlık neden bir türlü şu adama nasip olmuyor onu fena halde merak ediyorum.
gerçi kaptanlık hamuruyla yoğurulmuş bu adamın, söz konusu durumun ilamı için o pazu bandına asla ihtiyaç duymayacağı da hepimizin malumu. işte sırf bu sebepten; beşiktaş'ın şahsımın naçizane nazarındaki kaptanı, delikanlılık kitabının almanca çevirisi olan bu güzel adamdır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?